SPOR - 04 Aralık 2016 Pazar 16:38

Boluspor - Balıkesirspor maçının ardından

A
A
A
Boluspor - Balıkesirspor maçının ardından

TFF 1. Lig’de Boluspor evinde Balıkesirspor’a 3-2 mağlup oldu. Maçın ardından iki takımın da teknik direktörleri açıklamalarda bulundu.
Karşılaşma sonrası düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Boluspor Teknik Direktörü Fuat Çapa, “Rakibin beklediği pozisyonlar vardı. Bunlardan birisi duran toplar ve bizim kaptırmış olduğumuz toplarla kontraya çıkmaktı. Gol yedikten sonra daha fazla efor sarf etmemiz gerekiyordu. Zemin bizim için gerçekten bir handikaptı. İlk devre ile ikinci devre arasındaki farkı görürsek biz daha çok pas yapmaya çalışan bir takımız. İlk devre pas yapacak bir ortamımız olmadı. Bolu’ya çok sayıda yeni oyuncu geldi. Bolu iklimi ve hava şartlarını tam olarak algılayamadılar” dedi.

“Basit penaltı pozisyonları vardı”
Karşılaşmada hakemin basit pozisyonlara penaltı verdiğini söyleyen Fuat Çapa, “Bugüne kadar 16 tane gol yemişiz, bunlardan 7 tanesi penaltı. Belki bir takımın iki sezonda yapabileceği penaltıyı biz 13 haftada yaptık. İlk ikiden sonra bazı riskler aldık ama son dakikalarda üst üste yapmış olduğumuz kendi hatamızdan dolayı penaltıya sebep olduk ve mağlup olduk. Geçen hafta sakatlıklarımızdan dolayı mazeretlerimiz vardı ama bu hafta herhangi bir mazeretimiz yok. Geçen iki haftayı iyi değerlendirip önümüzdeki üç haftada neler yapabiliriz bunun hesabını yapmak zorundayız” dedi.

Balıkesirspor cephesi
Balıkesirspor Teknik Direktörü Can Cangök ise, “Zorlu hava şartlarında geçen bir maçtı. Hak ettiğimizi düşündüğüm galibiyeti son dakikalarda aldık. Karşılaşmada 3-4 tane net pozisyonumuz var. Bunlardan iki tanesi direkten döndü. İyi hücumlara çıktık ama gol atmakta şanssızdık. İkinci devrede Boluspor takımı biraz daha üzerimize uzun toplarla gelmeye başladı. Zaman zaman ceza sahası içinde karamboller oluşturdular. Kendi kalemize attığımız talihsiz gol Boluspor’u oyuna ortak etti. ikinci gollerinde Emre orta yaptı ve kimse dokunamayınca ters taraftan top kaleye girdi. Maç böyle bitecek gibi gözüküyordu ama oyunun son dakikasında 3 puanı almamız gerektiğini düşündüğüm maçta Allah yüzümüze güldü” ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.