EKONOMİ - 04 Haziran 2020 Perşembe 13:32

Dizel araçlara rağbet devam edecek

A
A
A
Dizel araçlara rağbet devam edecek

Otomotiv ekipman üreticileri için geleceğe yönelik çözümler sunan Delphi Technologies, son yıllarda yapılan varsayımlarla gündemde sıkça yer alan dizel motorlu araçlar hakkında oluşan bilgi kirliliğini gidermek üzere somut veriler açıkladı.

Dünyanın önde gelen otomotiv orijinal ekipman üreticileri için emisyon ve yakıt tasarrufu çözümleri sunan Delphi Technologies, ortaya koyduğu çalışmalarla da geleceğin dünyasına ışık tutuyor. Son yıllarda dizel araçlarla ilgili yapılan spekülasyonlar ve tüketici tutumundaki değişiklikleri ele alan Delphi Technologies, bu konuda oluşan bilgi kirliliğini gidermek üzere somut tespitler sundu. Uzman test kuruluşlarından alınan rakamsal verilerle, dizelin emisyon azalımındaki öncülerden olma rolünü bir kez daha vurgulayan şirket, araç üreticilerinin ürün gamının önemli bir parçasının halen dizel olduğunu ve araç sahipleri için de popüler bir tercih olmaya devam edeceğini bir kez daha ortaya koydu.

En düşük CO2 salınımı dizel araçlarda

Şirketin yaptığı araştırmaya göre, dizel yakıtın kullanılan diğer akaryakıtlara göre litre başına en yüksek enerji içeriğine sahip olması, gerek bireysel gerekse de yük ve yolcu taşıma adına üretilen dizel taşıtların tercih edilirliğinde kendini gösteriyor. Dolayısıyla termodinamik olarak daha verimli olan dizel motorlar, açığa çıkan bu enerjinin diğer akaryakıtlara oranla daha fazlasını kullanılabilir işe çevirebiliyor. Bununla birlikte dizel araçlar, eşdeğer benzinli araçlara göre hacimsel olarak yüzde 25 daha az yakıt harcıyor. Yine dizel araçların eşdeğer benzinli araçlara göre kilometre başına yüzde 15 daha az CO2 (karbondiokist) salınımı bulunuyor.

Dizel teknolojisi, çevreye katkı hedefiyle çok daha hızlı gelişiyor

Araştırmaya göre, başta CO2 olmak üzere sera gazlarının yüzde 20’si karayolu ulaşımı esnasında ortaya çıkıyor. Birçok araç üreticisinin CO2 emisyonlarını azaltma ve bu alanda giderek sıkılaşan yönetmelikleri karşılama stratejilerinde, anahtar rolü dizel araçlar üstleniyor. Dolayısıyla dizel, modern araçlarda bulunan emisyon kontrol sistemleriyle birlikte kullanıldığında, Avrupa Birliği’nin 2018 yılı Aralık ayında kabul ettiği hedeflerin çok daha altında CO2 salınım miktarlarını karşılamada yardımcı oluyor. Fakat yeni dizel araç satışlarının azalması ve artan SUV popülerliği ile birlikte, yeni araçların ortaya çıkardığı ortalama CO2 emisyonlarının 2018 yılında 2.4 g CO2/km artarak 120.5 gram CO2/km’ye ulaştığı görülüyor. Bu oran son 4 yılın en yüksek ortalaması olarak göze çarpıyor.

Düşük maliyetli ve en popüler çözüm

Araştırmaya göre, dizelin yüksek yakıt tasarrufu, daha düşük yakıt gideri sağlarken yakıt alımları arasındaki süreyi de artırıyor. Ayrıca emniyetli sollama, treyler ve römork çekme ile yük taşıma gibi hem daimi hem de anlık güç gerektiren koşullar, dizelin ürettiği yüksek tork sayesinde mümkün olabiliyor. Bu da dizelin, ağır ve hafif ticari araçlar için baskın yakıt kaynağı olmaya devam ettiğini gösteriyor.

Emisyonları dizel teknolojisi kontrol ediyor

Araştırmaya göre, Avrupa emisyon standartlarına göre kurum dahil partikül madde emisyonunun (PM), Euro 1 normundaki motorlarda 140 mg/km’den yüzde 97 azalarak Euro 6 normunda 4.5 mg/km’ye gerilediği belirtiliyor. Benzer şekilde, azot oksit (NOx) emisyon seviyelerinin de yüzde 84 azalarak Euro 3 normlu motorlarda 500 mg/km iken (NOx ilk ölçüldüğünde) Euro 6 normlu motorlarda 80 mg/km’ye gerilediği görülüyor. Araçların yollardaki gerçek emisyon performanslarını yansıtmak için hayata geçirilen 'Gerçek Sürüş Emisyonları' testleri de, oldukça verimli olan azot oksit emisyonu azaltma teknolojilerinin kullanımında büyük rol oynuyor. Taşıtlar konusunda yaptığı testlerle tanınan otomobil kulübü ADAC’a göre; Euro 6d-TEMP emisyon standartlarını karşılayan dizel araçlar, Euro 6b (RDE öncesi) dizel araçlara göre ortalama yüzde 76 ve Euro 5 dizel araçlara göre ise yüzde 85 daha az NOx (Azot Oksit) salımı gerçekleştiriyor.

Delphi’nin dizel dünyasına hizmeti sürecek

Yapılan açıklamaya görei, Delphi Technologies, dizel motorların birçok araç üreticisinin ürün yelpazesinde yer almaya ve popüler bir tercih olmaya devam edeceğini bu tespitlerle bir kez daha vurguluyor. Geliştirdiği parçalar ve sunduğu hizmetlerle dizel araç teknolojilerindeki öncü kimliğini sürdüren şirket, dünyanın birçok yerindeki atölyelere ürünlerini temin etmeye ve tüketici memnuniyetinin sürekliliğine gelecekte de devam edecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Başkan Değirmenci, “Bu sendikayı Türkiye’nin en büyük sendikaları arasına taşıma mücadelem devam edecektir” Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci Karabük’e gelerek bir dizi temaslarda bulunup, ziyaretler gerçekleştirerek teşkilat mensuplarıyla bir araya geldi. Karabük’e gelen Başkan Değirmenci, kentte bir dizi ziyaretler gerçekleştirdi. Değirmenci daha sonra Özçelik-İş Sendikası Karabük şube yöneticileri ve işyeri temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen Temsilciler Meclis’i toplantısına da katıldı. Değirmenci ve Şube Başkanı Kenan Yılmaz, toplantıda sendikanın dünü, bugünü ve yarınına ilişkin sendikanın Karabük teşkilatına kritik mesajlar verdi. Toplantıda “Karabük ve buradaki teşkilatımın, sendikam ve şahsım için ne kadar kıymetli ve önemli olduğunu hepiniz biliyorsunuz” diyerek sözlerine başlayan Değirmenci, “Karabük’teki sendikal kültür, geçmişten bugüne Karabük’ün sendikal mücadelesi takdire şayandır. Karabük’ü hiçbir zaman, ne sendikamızdan ne de kendimizden ayrı düşünmedik, düşünemeyiz.” ifadelerini kullandı. Değirmenci, “Bu nedenle sendikamızın geleceğe güvenli yürümesinde, sevk ve idaresinde, sizlere her zamankinden daha fazla ihtiyacım vardır. Sizlerin ve sendikamın da şahsıma ihtiyacı olduğu müddetçe, ben de sizin önünüzde yürümeye, genel başkanlığın yanında ağabeylik yapmaya, yol gösterici olmaya devam edeceğim. Geçmişte ödediğimiz bedelleri, bugün de yarın da ödemeye hazır bir şekilde, liderliğinizi yapmaktan şeref ve onur duyarak, bir elimde HAK-İŞ, bir elimde Özçelik-İş, göğsümüzde Türk bayrağıyla, aklımızda emekçilerle, alnımızda da secde iziyle sizlerle yol yürümeye devam edeceğim. Gözümü budaktan sakınmadan, bir lidere yakışır şekilde, teşkilatımı o’cu, bu’cu diye ayırmadan, herkesi kucaklayarak yol yürüyeceğim. Sizlerin desteği ve dualarıyla daha gidecek çok yolumuz, söyleyecek çok sözümüz var.” diye konuştu. KARDEMİR, KARDÖKMAK VE KARÇEL’deki üyeleri yakından ilgilendiren ‘Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’ uygulamasının hayata geçirilmesinin de büyük başarı olduğunu ifade eden Değirmenci, “Üyelerimizin anlaşmalı özel hastanelerde muayene ve tedavi olabilmeleri için bu uygulamanın bir an evvel hayata geçirilmesi istiyorduk. Karabük’e yaptığımız ziyaretler kapsamında görüştüğümüz KARDEMİR Yönetimiyle ile üyelerimizin Tamamlayıcı Sağlık Sigortası kapsamına alınması konusunda anlaşmaya vardık. Üyelerimize büyük fayda sağlayacak olan ve KARDEMİR ve bağlı kuruluşlarında tarihi bir kazanım olan bu uygulamanın başta üyelerimiz olmak üzere işyerimize, sendikamıza hayırlı olsun” dedi. Sendikada bir hedefi, hayali ve ideali olduğunu anlatan Değirmenci şunları söyledi: “Bu sendikada bir hedefim, bir hayalim, bir idealim var. Bugün geldiğimiz noktada, sendikamızın tarihinde, adeta kendimizle yarışıyoruz. Sendikamız, bugün kurulduğu günden bu yana, üyesi sayısı bakımından olsun, maddi imkânları açısından olsun, en zirve noktaya ulaşmış olsa da, tek başıma kalsam da, bu sendikayı Türkiye’nin en büyük sendikaları arasına taşıma mücadelem devam edecektir. Bugünkü zirvenin, bugünkü başarımızın bana yetmediğini söylemek istiyorum. Ben başarıya doymayan bir adamım. Üyelerimiz için, sendikamız için en iyisi, en güzeli olsun istiyorum. Bunun yapmak için de gerekirse gövdemi ortaya koyarım. Kanımın son damlasına kadar mücadelemi veririm.” Toplantıda konuşma yapan bir diğer isim olan Özçelik-İş Sendikası Karabük Şube Başkanı Kenan Yılmaz ise, şube olarak yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Temsilcilerin de söz alarak görüşlerini dile getirmesinin ardından toplu fotoğraf çekimiyle toplantı sona erdi.
Kayseri Melikgazi Belediyesi’nden glütensiz etkinlik Melikgazi Belediyesi çölyak hastaları ve hasta yakınları ile birlikte glütensiz mutfakta etkinlik düzenledi. Necip Fazıl Kısakürek Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen etkinlikte çölyak hastaları ve çölyak yakınları ile birlikte glütensiz yiyecekler hazırlanarak hastalığa karşı farkındalık oluşturuldu. Melikgazi Belediyesi, buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan, glütene karşı hassasiyete sebebiyet veren, özel beslenme gerektiren çölyak hastalığına karşı vatandaşlara gıda paketleri ile destek olmanın yanı sıra sağladığı eğitimlerle de bilinçlendirmeye devam ediyor. Yıl içerisinde hastalıkla mücadele eden hastalara talepleri doğrultusunda glütensiz gıda paketi yardımıyla destek olan Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, toplumu bilinçlendirecek hizmet ve çalışmaları yakından takip ediyor. MELMEK kursları çerçevesinde verilen eğitimle, yaşam kalitesini düşüren çölyak hastalığına karşı mücadele eden hastalar, Melikgazi Belediyesi tarafından tedarik edilen glütensiz malzemelerle kurabiye, pasta, ekmek gibi yiyecekler üretebiliyor. Sosyal belediyecilik anlayışıyla vatandaşların ihtiyaçları doğrultusunda hizmet sağlayan Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, "Vatandaşlarımızın sağlıklı, huzurlu olmaları bizler için son derece önem arz ediyor. Çölyak rahatsızlığı olan vatandaşlarımızın glütensiz ürünlerle beslenmeleri gerekiyor. Melikgazi Belediyesi olarak çölyak hastası vatandaşlarımıza destek olmak için glütensiz gıda desteği sağlıyoruz. MELMEK kurslarımızda çölyak alerjisi bulunan hastalara ve yakınlarına, glütensiz malzemelerle yiyecek hazırlayabilmeleri için eğitim veriyoruz. Çölyak ile mücadele eden vatandaşlarımızın her zaman yanındayız. Desteklerimiz devam edecek. Cenab-ı Allah hepimize sağlık, sıhhat nasip eylesin" dedi. Bu çerçevede düzenlenen etkinliğe katılarak hastalığa karşı farkındalık oluşturmanın önemine değinen Melikgazi İlçe Milli Eğitim Müdürü Hacı Kaya, Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu’na çölyak hastalarına verdiği destekten ve toplum bilinçlenmesi adına sağladığı eğitimlerden dolayı teşekkür etti. Etkinlik, eğitime katılan çocuklara Melikgazi Belediyesi tarafından hazırlanan çanta ve kırtasiye malzemelerin hediye edilmesiyle sona erdi.
Niğde Kimisi gelin kaynana geldi kimisi ise 70’inden sonra Niğde Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nün Yeşilgölcük ve Alay beldelerinde açtığı okuma yazma kursu sona erdi. Kursu başarıyla tamamlayan 12 kursiyere düzenlenen törenle sertifikaları verildi. Yeşilgölcük ve Alay’da düzenlenen sertifika törenine Niğde Valisi Cahit Çelik’in eşi Nermin Çelik, Yeşilgölcük Belediye Başkanı Nurettin Yurtseven, Alay Belediye Başkanı Yusuf Akdemir, Niğde Halk Eğitim Merkezi Müdürü Orhan Çetin, Yeşilgölcük Anadolu İmamhatip Lisesi Müdürü Ahmet Tayfun Eren, Alay İlköğretim Okulu Müdürü Abdullah Bozok, öğretmenler ve kursiyerler katıldı. Törende yaptığı konuşmada bireyin eğitiminin önemine dikkati çeken Niğde Valisi Cahit Çelik’in eşi Nermin Çelik hayatın her alanında aktif rol olan kadınların eğitim seviyesinin yükseltilmesi gerektiğini ifade etti. Çelik; "Günümüz dünyasında toplum değişen ekonomik ,teknolojik ve sosyolojik şartlarla beraber kadına her zaman olduğundan daha büyük sorumluluklar yüklemektedir. Cemiyetin her alanında gün geçtikçe rolü daha çok ön plana çıkan kadınlarımızın eğitimden de en üst düzeyde yararlanma hakkının bulunduğunu ve bu hakkın bireye teslim edilmesi noktasında da Devletimizin büyük sorumluluk üstlendiğini görmekteyiz .Ekonomik ve toplumsal hayatta farklı roller üstlenen kadınlarımızın eğitiminin güçlü olması, gelişmiş ve müreffeh bir toplum olma yolunda daha kararlı adımlar atma hususunda bizleri cesaretlendirmektedir. Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde 2018 yılında başlatılan “Okuma-Yazma Seferberliği” projesi Ülkemizin dört bir yanında Halk Eğitimi merkezlerimizin koordinesinde okullarımızda açılan kurslarımızla devam etmektedir" dedi. "Okuma yazma bilmediğim için evden çıkamıyordum" Niğde Halk Eğitim Merkezi Müdürü Orhan Çetin Halk Eğitim Merkezleri’nde kurs açılabilmesi için 12 kişi olması gerektiğini ifade ettiği konuşmasında okuma-yazma kursu için bir kişinin yeterli olduğunu vurguladı. Çeşitli sebeplerle okuma yazma öğrenemeyen ve kursu başarı ile tamamlayarak sertifika almaya hak kazanan kursiyerler ise yaşadıkları mutluluğu dile getirdi. Kursa katılanlar arasında gelin Güllü ve kaynanası Gülderen Erol ile 70 yaşındaki Fatma Soylu da yer aldı. Soylu; "Geçmişte ailem iş yaptırıp çocuk baktırmak için okula göndermedi. Ben çok hevesliydim, çok istedim okumayı. Ama göndermediler" dedi. Bir diğer kursiyer Hanife Atıcı ise, okumayı öğrendiği için mutlu olduğunu ifade ederek; "Okuma yazma bilmediğim için evden dışarı çıkamıyordum. Şimdi her yeri öğrendim, kendim gidip gelebiliyorum. Yeni başlamama rağmen TC’mi bile ezberledim. Daha ne olsun" diye konuştu.