POLİTİKA - 11 Nisan 2017 Salı 22:04

Bakan Zeybekci: “16 Nisan, CHP’ye de iyi gelecek”

A
A
A
Bakan Zeybekci: “16 Nisan, CHP’ye de iyi gelecek”

BURDUR (İHA) – Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “16 Nisan inanın CHP’ye de iyi gelecek.

BURDUR (İHA) – Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “16 Nisan inanın CHP’ye de iyi gelecek. Muhalefet partisi, ana muhalefet partisi, şu andaki sistem içinde normal yollarda iktidara gelebilme imkanı olmadığı için de maalesef ümitsiz bir muhalefet partisine dönüştüğü zaman Türkiye’de siyaset için tehlikeli, ülkem için tehlikeli hale dönüyor ama 16 Nisan’dan sonra Türkiye’de siyaset rahatlayacak” dedi.


Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Burdur Valiliği ziyaretinin ardından Burdur Ticaret ve Sanayi Odasının öncülüğünde düzenlenen İş Adamları ile İstişare Toplantısı’na katıldı. BUTSO Başkanı Yusuf Keyik’in karşılama konuşmasının ardından Burdur’daki sanayici iş adamlarına seslenen Bakan Zeybekci, 16 Nisan’da yapılan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ve anayasa değişikliği referandumu için destek istedi.


Referandumun bir seçim değil, milletin tercihi olduğunu vurgulayan Bakan ZeybekCi, “Bugünler tarihi günlerimiz, genel itibariyle hep aynı şeyler söylenir diyeceksiniz. Hep bu seçimler son derece tarihi bir önemi olan seçimler, bunlar bizim için dönüm noktası, bunlar bizim için mihenk taşı, evet bundan sonrası düzlük diye çok böyle seçimlerde söylenen klasik sözler olmuş olabilir ama dikkatlerinizi çekmek istediğim bir şey var, bu bir seçim değildir, bu milletin tercihidir, milletin önümüzdeki yıllar boyunca yolunu çizeceği artı bir kavşak noktasında bugüne kadar bazı dönemlerde ve bazı zamanlarda, zaman zaman, kendi uyruğunu kovaladığı, dönüp dönüp kendi çizgisinin üzerinde tekrar döndüğü, bazen tek kanat uçmaya çalışırken de tek kanat üzerinden gideren en sonunda geniş daire, yaklaşık 8-10 senelik o dairelerin sonunda bir bakıyoruz ki yeniden aynı yerdeyiz, yeniden aynı kazayı yapmışız, yine aynı noktada, yine aynı duvara veya yine aynı ağaca arabayı giydirmişiz. Bu genel itibariyle şöyle de söylenebilir, Müslüman bir delikten iki kere ısırılmaz, akıllı insan bir delikten iki defa ısırılmaz, biz de ha bire aynı delikten ısırıla, ısırıla, ısırılmadık yerimiz kalmadı, ama aynı delikten, aynı mahluk tarafından ve aynı deliğe yeniden gitme ihtimalimizde her zaman var, öteki elimizin tersiyle deliği şöyle bir kapatsak, aslında sonuna kadar da rahat edeceğiz ama bir türlü beceremiyoruz bunu” dedi.



“2060’a Kadar devam edecek bu açık”


Türkiye’nin 1991 yılında yaşadığı ekonomik krizin etkilerinin 2060 yılına kadar yaşanacağını kaydeden Bakan Zeybekci, “Türkiye 1950 ile birlikte ‘yeter söz milletindir’ diyen bir anlayışla demokrasi ile ilk defa tanıştı. 1950 ile bu millet artık yeter dedi ve bu millet 1950 yılında kendi adamlarını, kendi milli adamlarını, milletin adamlarını iktidara getirdi. Türkiye ilk defa hükmeden devlet, hakim olan devlet, yöneten devletten çıkarak, milletin hizmetkarı olan devlet, yol yapan, asfalt yapan, okul yapan ve milletin ihtiyaçlarını gidermek için de gayret gösteren devlet, öncesi farklıydı, önceden ağzımıza şekeri dağıtan, çaput bezi, kefen bezi dağıtan, gazı veya aklınıza gelebilen her şeyi devlet dağıtırdı. Devlet bunu vatandaşa dağıtırken de, arada bazı zümreler oluşturuldu, bazı elitler oluşurdu, bu elitler her ilçede, her beldede o dağıtıcı ekipler, o tahsisleri yapan millete bu anlamda maalesef devletin yüzünü çok çirkin gösteren eller de vardı. Bugün Elhamdüllillah Türkiye, 2002 yılında dünyanın ikinci büyük ekonomisiydi. Bugün itibariyle dünyanın 16’ncı, en son TÜİK’in çıkardığı rakamlara göre de 17’nci büyük ekonomisi, hiç önemli değil, Allah’ın izniyle biz hedefimizi biliyoruz. Biz gidecek yeri biliyoruz. Olmamız gereken, asıl olmak zorunda olduğumuz yeri biliyoruz. Avrupa’nın 6’ncı büyük ekonomisiyiz, yani dünyanın 17’nci, Avrupa’nın 6’ncı büyük ekonomisiyiz. Milli gelirimizi 3 bin 500 dolardan, 11 bin dolara getirdik eğer 2001 krizindeki o soygun olmamış olsaydı, Türkiye bugün milli geliri 18 bin dolardı ve biz dünyanın 13’ncü büyük ekonomisiydik, en kötü 14’ncü ekonomisiydik. Avrupa’nın 6’ncı değil 4’ncü büyük ekonomisiydik, ne kaybettiğimizin bilinmesi için söylüyorum bunu, o günler yaşanmasaydı ne olacaktı onun için söylüyorum. Ayrıca tabi ki 1991’deki popülizm, yeni o koalisyonlar kurulsun diye bu millete verilen, bu millete verilen derken hayırlı bir şey değil tabi ki, nereden veriliyor, kimin cebinden veriliyor. O gün babamız öyle dedik, biz ödedik, çocuklarımız ödeyecek, bir de çocuklarımızın çocukları ödeyecek, 2060’a kadar devam edecek bu açık, bugünkü sosyal güvenlik sisteminin içine atılan bu dinamitin, patlamanın etkisini 2060’a kadar anca toparlayabileceğiz” dedi.



“16 Nisan inanın bana CHP’ye de iyi gelecek”


Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin tüm siyasi partilere iyi geleceğini ifade eden Bakan Zeybekci, “16 Nisan onun için diyorum, 16 Nisan AK Partililerin meselesi değildir, 16 Nisan CHP’lilerin meselesi, MHP’lilerin meselesi değildir, burada mevzu bahis olan vatandır, mevzu bahis olan memlekettir. Bu ülke bir hastalıktan kurtulacak. Bu ülkenin önünü açmak istiyorsak, Türkiye bu hastalığa karşı ilelebet bir daha bu hastalığa yakalanmayacak bir hale gelmesi lazım, bakın bu yeni hükümet sistemi filancayı, falancayı veyahut şu partiyi, bu partiyi abad etmek için değil, iktidar yapmak için yapılmış bir şey değildir. 16 Nisan Türkiye’de siyasete de iyi gelecek. 16 Nisan’dan sonra Türkiye’de ister sağdan gelsin, ister soldan gelsin iki kanal olacak. Bu iki kanal vasıtasıyla Türkiye’de kim gelirse gelsin yüzde 50’yi almak zorunda mı, yüzde 50’yi almak zorunda olan bir parti Türkiye’nin yüzde 60’ının, 70’inin değerleri ile barışık olmak zorundadır. Yüzde 60’ını kucaklamak zorunda, soldan gelen parti içinde öyle, sağdan gelen parti için de öyle, parti demeyelim kişi için de öyle. Onun için bu 16 Nisan inanın bana CHP’ye de iyi gelecek. Muhalefet partisi, ana muhalefet partisi, şu andaki sistem içinde normal yollarda iktidara gelebilme imkanı olmadığı için de maalesef ümitsiz bir muhalefet partisine dönüştüğü zaman Türkiye’de siyaset için tehlikeli, ülkem için tehlikeli hale dönüyor ama 16 Nisan’dan sonra Türkiye’de siyaset rahatlayacak. Mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır diyebilen ve milli meselelerde ortada buluşabilen bir anlayış gelecek çünkü birisi yüzde 51’le iktidarda, öteki de yüzde 49’la muhalefette, diyor ki bir dahaki sefere ben alacağım, bir dahaki sefere kurtuluş yok diyor. Ben bu dönemde Allah razı olsun Devlet Bahçeli’ye milletim adına teşekkür ediyorum, ülkem adına gelecek nesillerim adına teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.



“Türkiye bu hastalıktan kurtulacak”


Burdur’daki sanayici iş adamlarına memleketlerine sahip çıkmalarını ve 16 Nisan’da referanduma destek vermelerini isteyen Bakan Zeybekci, “Bu mesele sizin meseleniz 16 Nisan meselesi, 16 Nisan bu 18 maddelik değişiklikle kurulan bu yeni sistemle, ortaya çıkarılan yeni sistemde şöyle bir madde yok arkadaşlar, 16 Nisandan sonraki seçimlerde AK Partiden ve MHP’den gelen adaylar yüzde 10 önde başlar diye bir şey var mı? Yok herkese eşit, ama siz Türkiye’nin geleceğinde kendi hayalleriniz şu kadardı, yüzde 25 daha uzak bir yeri göremiyorsanız, daha geniş bir hayal kuramıyorsanız, ben yoksam bu ülke batsın mantığına kadar gidebiliyorsunuz ve bu dönem Türk siyaseti için artık son dönemler olarak görüyorum. Türkiye bu hastalıktan kurtulacak, Allah rızası için sizden, milletim adıma ve gelecek nesiller adına, ülkenize ve Burdur’unuza sahip çıkın. Bu yeni sistemi kurgularken de siyasi çerçevelerimizi bir kenara bırakalım, sadece bunu milletimiz için yapalım, sadece bayrağımız için, sadece ülkemizin bölünmez bütünlüğü için sadece ve sadece bu aziz devletimizin, Türkiye Cumhuriyetinin bu coğrafyada, kıyamete kadar varlığı için yapın bunu, onun için bunu söylüyorum, bu iş, sizin işiniz, bu mesele sizin meseleniz, bugüne kadar aynı yöntemle geleceği karartan, aynı yöntemle soyulan ülke bizim ülkemizdir, hepimizin ülkesidir. AK Partililerin, MHP’lilerin ülkesi değil, herkesin ülkesi, bu hastalıktan bu ülkeyi kurtarın ve inşallah 16 Nisan’da kurtulacak. 16 Nisan’da bu hastalıktan Türkiye kurtulurken, bakın siyaset diğer taraftan da bir yarıştır, siyaset kardeşler arasında da yarıştır, hafif böyle omuzlaşmalar olur kardeşler arasında olduğu gibi, Burdur’unuza sahip çıkın” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.