GENEL - 02 Nisan 2015 Perşembe 18:20

Barajdan Taşan Sular Kestel Ovası'nı Göle Çevirdi

A
A
A
Barajdan Taşan Sular Kestel Ovası'nı Göle Çevirdi

Burdur’un Bucak ilçesinde bulunan Onaç Barajı’nın taşması sonucu Kestel Ovası’nda bulunan binlerce dekar ekili alan sular altında kaldı.
Geçen hafta aşırı yağışlar ve kar sularının erimesi ile dolup taşan dereler Onaç Baraj gölünün 35 kilometre kare baraj havzasını doldurarak 17 milyon 500 metre küp su seviyesine ulaştıktan sonra üst tahliyeden taşmaya başladı. Bucak ilçesinden ve Dereköy’den gelen dereler ile birlikte Kestel Katrancık Dağı’nın taşkın suları DSİ su kanalları Kestel Ovası’nda bulunan Toprak, Yusufboğdu ve Hacıhatıp düdenlerine aktardı. Düdenler taşkın sularını çekmekte yetersiz kalınca kanallar taşarak Kestel Ovasını üç günde göle dönüştürdü. Su İşleri Müdürlüğü’nden edinilen bilgiye göre DSİ kanallarından Kestel Ovası’nda bulunan düdenlere saniyede 30 metre küp taşkın suyu akarken ovada bulunan üç düdenin saniyede 10 metre küp su yutabildiği belirtildi. Taşkın suları ile Kestel Ovası’nda Kestel, Kuşbaba, Kızılkaya, Üzümlübel, Karaaliler köylerine ait binlerce dekar ekili saha sular altında kalarak bozuldu.
KESTEL KARAALİLER KÖY YOLU KAPANMAK ÜZERE
Onaç Barajı ve diğer derelerden gelen taşkın suları Üzümlübel Ovası’ndan başlayarak Kikez ve Kestel’de bulunan Alatepe’ye kadar kilometrelerce saha sular altında kalırken Kestel-Karaaliler yolunda taşkın suları yolun bir tarafından öbür tarafına tahliye yapmaya başladı. Taşkın sularının devam etmesi halinde Kestel - Karaaliler yolunun birkaç gün içerisinde sular altında kalarak kapanacağı bildirildi.
"ÇİFTÇİ BORÇLARI ERTELENMELİ"
Bucak Ziraat Odası Başkanı Muzaffer Özdemir, Onaç Barajı ve çevre derelerden Kestel Ovası’na giden taşkın sularının Kestel Ovası’nda ekili sahaların sular altında kalmasından dolayı çiftçi borçlarının faizsiz ertelenmesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu:
"Kestel Ovası’nda taşkınlar nedeniyle yaklaşık 20 bin dekara yakın ekili sahalar sular altında kalmıştır. Çiftçimiz zaten geçen yıl kuraklık nedeniyle mağdur oldu. Bu yılda taşkın suları nedeniyle ekili sahalar sular altında kaldı. Bu mağduriyetin mutlaka giderilmesi gerekiyor. Çiftçinin banka ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçları faizsiz şekilde ertelenmelidir. Onaç Barajı ve Bucak’tan giden bazı derelerin suları Kestel Ovası’nda bulunan düdenlere verilmektedir. Düdenlerin çekeceği su kapasitesi sınırlı olduğu için DSİ mutlaka çözüm yolu bulmalı. Bunlara alternatif olarak Kestel Ovasında hazine arazilerinin belirli bir bölümüne suni bir gölet yapılabilir. Ya da Onaç Barajı’ndan dökülen taşkın suyu yeni bir DSİ kanalları açılarak Antalya Burdur karayolu güzergahı üzerinden Kızılkaya’dan Antalya’ya giden DSİ kanalına verilebilir. Böyle bir çalışma olması halinde hem Kestel Ovası taşkınlardan kurtulmuş olur, hem de yeni açılacak kanalın geçtiği bölgeler sulu tarıma geçmiş olur.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Dışişleri Bakanlığından ABD Dışişleri Bakanlığınca Yayımlanan 2023 İnsan Hakları Raporu’na tepki Dışişleri Bakanlığı, ABD Dışişleri Bakanlığınca Yayımlanan 2023 İnsan Hakları Raporu hakkında “Asılsız iddialara, gerçek dışı bilgilere ve önyargılı yorumlara yer verilmektedir” açıklamalarında bulundu. Dışişleri Bakanlığı, ABD Dışişleri Bakanlığınca Yayımlanan 2023 İnsan Hakları Raporu hakkında açıklama yaptı. Açıklamada, ABD Dışişleri Bakanlığının 22 Nisan 2024 tarihinde yayımladığı ve 200’e yakın ülke hakkında bölümler içeren “2023 İnsan Hakları Raporu”nda, geçmiş yıllarda olduğu gibi, Türkiye’ye yönelik asılsız iddialara, gerçek dışı bilgilere ve önyargılı yorumlara yer verildiği belirtildi. Bu yıl da kaynağı belirsiz iddialar ile terör örgütleriyle iltisaklı çevrelerin söylemleri temelinde hazırlanmış olan bu rapora itibar etmediğimizin bir kez daha vurgulandığı açıklamada, “Ülkemiz, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkelerine bağlılığını, karşı karşıya bulunduğu çok yönlü ve ağır terör tehditlerine rağmen kararlılıkla sürdürmektedir. Meşru müdafaa hakkımız temelinde yürüttüğümüz terörle mücadele operasyonları tamamen terörist unsurlar ile bunların terör faaliyetlerinde kullandıkları yeteneklere yöneliktir. ABD’nin, terörün her türüne karşı sürdürdüğümüz haklı ve meşru mücadelenin kapsamını iyi bilen bir müttefik olarak gerçekleri çarpıtan tutarsız iddialarda ısrarını anlamak mümkün değildir” ifadelerine yer verildi. Ayrıca raporda, Gazze’de devam eden ve yalnızca Filistin halkının asli haklarına değil aynı zamanda tüm insanlığın ortak değerlerine büyük bir darbe vuran insanlık dışı saldırılara layıkıyla yer verilmemesini büyük endişeyle karşılandığı ifade edildiği açıklamada, sözkonusu raporun tarafsızlık ve objektiflikten uzak bir şekilde, siyasi saiklerle hazırlandığını açıkça gösterdiği aktarıldı. Açıklamada, ABD’nin insan hakları konusunda kendi siciline odaklanması ve terör örgütleriyle kurduğu ortaklıklar ile insan hakları konusunda izlediği çifte standartlı politikayı sonlandırması çağrımızı yinelendiğinin altı çizildi.