POLİTİKA - 31 Mart 2017 Cuma 14:04

CHP Lideri Kılıçdaroğlu: "Bu anayasa değişikliği bir partinin, bir kişinin değil herkesin kaderini belirleyecek"

A
A
A
CHP Lideri Kılıçdaroğlu: "Bu anayasa değişikliği bir partinin, bir kişinin değil herkesin kaderini belirleyecek"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa referandumunun bir parti ve kişinin değil, herkesin kaderini belirleyeceğini söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa referandumunun bir parti ve kişinin değil, herkesin kaderini belirleyeceğini söyledi.


Referandum çalışmalarını Burdur’da sürdüren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Burdur Belediyesi Konferans ve Kongre Merkezinde, muhtar, STK, oda ve borsa temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya geldi.


Burada konuşan Kılıçdaroğlu, 16 Nisan’da 18 maddelik bir anayasa değişikliğinin oylanacağını, bu sürecin ne getirip ne götüreceğinin iyi bilinmesi gerektiğini vurguladı. Kalabalığa slogan atmadan sessizce dinlemelerini isteyen Kılıçdaroğlu, "Bir anayasa değişikliği için oy kullanacağız. Ama bunu ne için ve hangi gerekçe için kullanacağımızı bilmemiz gerekir. Anayasa bir partinin, kişinin, anayasa bu ülkede yaşayan herkesin anayasası olacak. Bir toplumsal uzlaşma belgesi olması gereken bir belge için oy kullanacağız. 18 madde için oy kullanacağız. 18 maddenin, Türkiye’deki işsizlik, çiftçinin, sanayicinin sorununu, yokluğunu bitirecek mi, itibarını artıracak mı, yurtta barışı dünyada barışı sağlayacak mı? Hayır. Bu 18 madde niçin geliyor. Vatandaş, şoför, esnaf, sanayici geçim derdinde. Türkiye’nin dünya kadar sorunu var 18 maddeyi niçin vatandaşın önüne koydular. Bunu düşünmemiz gerekir. Bununla ilgili sandığa gideceğiz, karar vereceğiz. Neden evet neden hayır dememiz gerektiğini bilmemiz gerekir" diye konuştu.



"Bu anayasa oylamasında hepimizin tek tek sorumluluğu var"


"Ben vatanseverim, bayrağımı seviyorum, demokrasiye inanıyorum güveniyorum, çocuklarımın geleceği için sandığa gidiyorum" denilmesi gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, "Bu anayasa değişikliği bir partinin, bir kişinin değil herkesin kaderini belirleyecek. Oyunuzu kullanırken sakın ola şunu düşünmeyin. Kılıçdaroğlu geldi, konuştu onun sorumluğu, Binali Yıldırım bey konuştu onun sorumluluğu var, Devlet Bahçeli konuştu onun sorumluluğu var. Hayır, bu anayasa oylamasında hepimizin tek tek sorumluluğu var. Oyumuzu kullanırken aklın süzgecinden geçireceğiz, vicdan terazisinde taratacağız ve oyumuzu öyle kullanacağız. Bunu yaptığımız zaman ülkemize karşı sorumluğumuzu yerine getirmiş olacağız" dedi.



"Cumhurbaşkanı taraflı mı, yoksa partizan mı olmalı?"


CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanı tarafsız olamayacak. Hem cumhurbaşkanı hem bir partinin genel başkanı olacak. Elimizi vicdanımıza koyup şu soruyu sormalıyız. Cumhurbaşkanı taraflı mı, yoksa partizan mı olmalı? Partizan, taraflı olmalı deniliyorsa evet oyu, tarafsız olmalı lazım deniyorsa gidilecek hayır oyu kullanılacak. Hayırlı bir iş yapılacak. Cumhurbaşkanı tarafsız olursa 80 milyonu kucaklar. Var olan sorunu el birliğiyle aşar. Bu fırsat devletin elinden alınmış olacak. Sandığa giderken bunu düşünelim. Devletin yapısı ve işleyişi ile kararları bir kişi alabilecek, bir kararnameyle devleti istediği gibi yönetebilecek. İcra sadece başkanda olacak. Yeni modelde, bir kişi her türlü yetkiye sahip kim müsteşar, kaymakam, genel müdür olacağını belirleyecek, kural ve esaslarını da belirleyecek. O zaman bir kişiyi ikna edebilirseniz, devletin tepesindeki bir kişiyi ikna eder veya kandırırsanız 24 saatte Türkiye Cumhuriyetini ele geçirirsiniz. Paralel devlet 30-35 yılda devletin içine sızdı, şimdi bu kadar çalışmaya gerek yok bir kişiyi ikna edeceksiniz devleti ele geçireceksiniz. Bu doğrudur diyorsanız evet, bu yanlıştır bir kişiye devlet emanet edilmez diyorsanız onur ve gururla hayır oyunun altına damganızı vuracaksınız" dedi.



"Tarihimizde hiçbir zaman tek adam olmamıştır"


Türkiye Cumhuriyeti devletinin sıradan bir devlet olmadığının altını çizen Kılıçdaroğlu, "Bizim sınırlarımız başkaları tarafından çizilmedi. Tarihimizde hiçbir zaman tek adam olmamıştır. Hiçbir zaman bütün yetkiler bir kişiye teslim edilmemiştir. Erzurum Kongresi’nde tek adam mı vardı? Sivas Kongresinde tek adam mı vardı? Hayır kongre vardı. Sivas Kongresi’nde Tıbbıyeli Hikmeti kimse unutmasın. Kürsüye çıkan Hikmet, ’Mandaya karşıyız. Siz mandayı savunursanız size de karşıyız’ der. Mandayı reddeder. Ne diyorlar, Atatürk tek adamdı. Hayır, Atatürk tek adam değildi. Peki Türkiye Cumhuriyeti devletini Atatürk kimlere emanet etti, gençlere. Mustafa Kemal Atatürk’e meclisi fesih yetkisi verilme istendi 1924 Anayasası görüşülürken. İki genç milletvekili kürsüye çıkar, -Mustafa kemal Atatürk’ü seviyoruz, önemli devlet adamı, kurtarıcı bu memleket için neler yaptığını biliyoruz. Ama kimse kusura bakmasın bize TBMM’ye millet getirdi, Mustafa Kemal Atarürk’te olsa meclisi fesih edemez- diyor. Oy çokluğuyla reddediliyor. Tarih var, tanığı var" ifadelerini kullandı.


"O kadar çok yetkiler veriyoruz ki, parlamentonun itibarı düşüyor" diyen CHP Lideri Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:


"’TBMM’yi güçlendiriyoruz’ diyorlar. Elinden yetkisi alınan ve güçlenen bir mekanizmayı ben ilk kez görüyorum. Yetkiyi alıyorsun, meclisi güçlendirdim. 550 milletvekili sayısı 600’a çıkıyor. Sayısal olarak güçlenirken yetki olarak azalıyor. 550 milletvekili biz yetmiyor mu?. Niye bu milletin cebinden 5 yılda bir 180 milyon para alacaksınız. Niçin. Bunun partisi kişisi var mı, bu demokrasi meselesi. Her partiden vatandaşımın düşünmesi karar vermesi gerekir. Olay bir seçim değil, olay demokrasi bile memleket meselesidir."


Yeni anayasa ile 18 yaşındaki gence milletvekili yolunun açılmasını da değerlendiren Kılıçdaroğlu, "18 yaşındaki çocuğunuz milletvekili olacak, ömür boyu askerlikten muaf olacak. İki yıl milletvekili yaptıktan sonra da milletvekili emeklilik haklarına sahip olmuş olacak. Ben merak ediyorum. Hangi anne benim 18 yaşındaki çocuğum milletvekili olacak diye evet oyu verecek. Böyle bir anne baba var mı? Böyle ballı bir işi bizim manavın, kasabın, esnafa verirler mi? Kendilerine ve kendilerinin çocuklarına ikbal hazırlıyorlar. 18 yaşındaki çocuk iş istiyor. 6.5 milyon işsiz var. Garibanın çocuğu El Bab’a gider, PKK ile mücadele eder, Ankara’daki beylerin çocukları 18 yaşında milletvekili, ömür boyu askerlikten muaf olacak. Bu evet diyenin vicdan muhasebesi yapması gerekir. Her anne ve babanın onu ve gururla hayır oyu kullanmalıdır" diye konuştu.



Türkiye’deki Suriyeliler


"Türkiye’deki 3.5 milyon Suriyeli birinci sınıf, bizim vatandaş üçüncü sınıf vatandaş" diyen Kemal Kılıçdaroğlu, "Hastanede sıra beklemezler, üniversite sınavlarına girmezler. Onlar iş yeri açtığında vergi ödemez, bizimkiler öder. Şimdi diyorlar ki evet oyunu verin Suriyelilere vatandaşlık verelim. Böyle bir şey olmaz. Bunun partilerle ilgisi yok, şahıslarla da yok. Liberal, sosyal demokrat, ülkücü, milletvekili, Atatürkçü kardeşim hep birlikte ülkenin kaderini belirleyeceğiz. Ne zaman ayın 16’sında. Biz demokrasi istiyoruz, hep birlikte yaşamak istiyoruz. 80 milyon bir arada huzur içinde yaşamak istiyoruz. Bu anayasa değişikliğiyle, üstünlerin egemenlerin hukukunu getiriyorlar. Parti devletini getiriyorlar. Cumhurbaşkanı partili, bakanlar, başkan yardımcıları vali kaymakam partili, müftü partili emniyet müdürü partili. Partisiz olan devre dışı alıyor. Parti devleti değil, vatandaşına hizmet eden devle istiyorsanız onurla gururla hayır, oyunu vereceksiniz. Devletin her imkanını kullanıyorlar, vatandaşa neden evet diyeceklerini anlatamıyorlar. Biz sadece Allah’ımıza ve vatandaşımıza güveniyoruz. Hayır çıkarsa sosyal yardım kesilir diyorlar. Neden kesilsin. Biz takipçisi olacağı, 5 kuruşu dahi kestirmeyeceğiz. 16 Nisan’da sandığa onurla ve gururla demokrasi söylemi içinde düğün havası içinde gideceğiz. Bugün hava güzel, kahveye gideceğim, kadınlarla konuşacağız sakın demeyin. Hep beraber sabahın köründe eşiniz çocuklarınız ve akrabalarınız hep birlikte sandığa gideceğiz. Bir parti seçimi bir kişi seçimi değil bu Türkiye’nin geleceğini oylama seçimidir" ifadelerini kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Trendyol 1. Lig: Altay: 0 - Manisa FK: 2 Trendyol 1. Lig’in 31. haftasında Altay, konuk ettiği Manisa FK’ya 2-0 mağlup oldu. Maçtan dakikalar 12. dakikada sol kanattan savunma arkasına sarkan Rroca, pasını penaltı noktasına doğru gönderdi. Uygun durumdaki Burak meşin yuvarlağı boş ağlara yolladı. 0-1 15. dakikada sağ kanattan ceza sahasına giren Diallo’nun ortasında kaleci Ozan ile karşı karşıya kalan Rroca, meşin yuvarlağı filelerle buluşturdu. 0-2 59. dakikada Özgür Özkaya’nın ceza yayının gerisinden vuruşunda top üstten dışarı çıktı. 89. dakikada Mary’den pasıyla kaleci Ozan ile karşı karşıya kalan Burak Ozan’dan sıyrılıp şutunu çekti, Özgür son anda çizgi önünden kafayla topu çıkardı. Hakemler: Feridun Daldaş, Oğuz Kağan Çalışır, Selim Şenöz Altay: Ozan Evrim Özenç, Yusuf Tekin (Nurettin Küçükdeniz dk. 77), Sefa Özdemir, Kuban Altunbudak (Ege Parmaksız dk. 88), Özgür Özkaya, Ceyhun Gülselam, Salih Sarıkaya, Enes Yetkin (Eren Erdoğan dk. 46), Mehmet Gündüz (Murat Berkan Demir dk. 77), Enes Öğrüce, Deniz Kadah (Mehmet Onur Yıldız dk. 77) Yedekler: Mustafa Çalışkan, Tugay Gündem, Salih Oktay, Murat Uluç, Hikmet Çolak Teknik Direktör: Cüneyt Biçer Manisa FK: Erhan Erentürk, Daniel Graovac, Alberk Koç, Sinan Osmanoğlu, Sertan Tashkin (Bedirhan Altunbaş dk. 81), Eduart Rroca, Demba Diallo (Kerim Frei dk. 56), Burak Altıparmak, Bekir Karadeniz, Sandro Lima (John Mary dk. 73 Sandro Lima), Jetmir Topalli Yedekler: Eren Karaş, Andrej Djokanovic, Bartu Göçmen, Muhammet Ensar Akgün, Kazım Can Kahya, Mohamed Ofkir, Alp Ada Abay Teknik Direktör: Levent Devrim Goller: Burak Altıparmak (dk. 12), Eduart Rroca (dk. 15) (Manisa FK) Kırmızı kart: Eduart Rroca (dk. 83) (Manisa FK) Sarı kartlar: Nurettin Küçükdeniz (Altay)
İstanbul Kulüpler Birliği, TFF seçimini haziranda istiyor Kulüpler Birliği, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) seçimleriyle ilgili açıklama yayımlayarak, seçimin haziran ayının ilk haftası yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Kulüpler Birliği’nin konuyla ilgili yaptığı açıklama şöyle: "Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı tarafından 18 Temmuz’da yapılacağı ilan edilen seçimli genel kurul tarihinin, aşağıda paylaştığımız sebeplerden ötürü haziran ayının ilk haftasında yapılmasının elzem olduğunu düşünmekteyiz. Ülkemizde futbol sezonu genel olarak her yıl Mayıs ayının bitimiyle kapanmakta, Avrupa Kupaları öne elemesi oynayacak kulüplerimiz açısından ise en geç Haziran sonu itibarıyla futbol faaliyetleri yeniden başlamaktadır. Hal böyle iken, yeni sezon planlamalarının tamamının bu takvime uygun olarak yapılması gerekmektedir. Zira; 1. Spor kulüplerinin mali takvim yılı 31 Mayıs-1 Haziran tarihleri arasındadır. Bu kapsamda, Kulüp Lisans ve Finansal Sürdürülebilirlik Talimatı’nda yapılması gereken değişikliklerin bu takvime uygun olarak yapılması kaçınılmaz bir gerçekliktir. Bu konularda yeni sezon için yapılacak değişiklikler için yeni yönetime kendi bakış açısı, futbol yönetim anlayışı ve ilkelerine uygun hareket alanı tanınmalıdır. 2. Ülkemizde futbol faaliyetlerinin sezon içerisinde ortaya çıkan eylem ve davranışlar, TFF Yönetim Kurulu ve Hukuk Kurulları ile diğer yürütme kurulları tarafından değerlendirilerek karara bağlanmaktadır. Gelinen noktada, en büyük sorun ülkemiz futbolunun organizasyonu ve idaresinden sorumlu TFF Yönetim Kurulu’na ve diğer kurullara duyulan güvensizliktir. Dolayısıyla, kurulların yönetim ve karar istikrarı sağlayabilmesi adına aynı yönetim anlayışı ile döneme başlaması ve devam etmesi elzemdir. Bu sebeple, yeni seçilecek yönetimin kendi bakış açısı ve ilkelerine uygun kurullar oluşturması için yeni sezon başlangıcına kadar makul bir zaman dilimi tanınmalıdır. Yeni yönetim, 18 Temmuz’da seçildikten sonra kendi ilke ve bakış açısıyla yeterli çalışma zamanı olmasa da bu değişiklikleri yapmış olsa dahi ilan ve tahkim itiraz süreleri dikkate alındığında liglerin başlama tarihine yetişmesi mümkün değildir. 3. 2024/2025 futbol sezonunun 9 Ağustos 2024 tarihinde başlayacağı ilan edildiği göz önünde bulundurulduğunda; transfer dönemlerinin, lig statülerinin, A Takım listelerinin ve futbolcu uygunluklarının yeni yönetim tarafından hazırlanması fiilen mümkün olmayacağından, değişmesini talep ettiğimiz bugünkü anlayışla hazırlanması hedeflenen amaca hizmet etmeyecektir. 4. Yeni sezon için yapılacak olan hakem klasman atamalarının belirlenmesinin yeni seçilecek yönetim kuruluna bırakılması gerekmektedir. Bu sebeple yeni seçilecek yönetime hareket alanı bırakmayacak olan 18 Temmuz tarihinin kabulü mümkün değildir. 5. Ülke futbolunun yönetim esaslarını teşkil eden TFF Ana Statüsü, talimatlar, lig ve kupa statülerinin maddi gerçekliğe uygun olarak detaylı araştırma ve futbol paydaşlarıyla bilgi alışverişi neticesinde hazırlanması gerekmektedir. Bu şekilde hazırlanmayan talimatların yıl içerisinde sezon devam ederken sürekli olarak revizyona uğraması hakkaniyet ve adalet duygularını zedeleyecektir. En güncel örnek olarak 2023/2024 futbol sezonu içerisinde Futbol Disiplin Talimatı’nın 44.maddesinin 3.fıkrasında yapılan değişikliğin tahkim kurulu tarafından iptal edilmesi karşımıza çıkmaktadır. 6. 2024/2025 sezonu TFF bütçesinin mevcut Yönetim Kurulu tarafından belirlenirken, seçilecek yeni yönetimi etkileyebilecek kararların alınma ihtimali de bugünkü talebimizin ne kadar haklı olduğunu ortaya koymaktadır. Ülkemiz futbolunun içerisinde bulunduğu kaotik durum, bir gün dahi gecikmeyi kaldırabilecek noktada değildir. Bunun için hep birlikte şahsi menfaat ve beklentilerimizi bir kenara bırakarak Haziran ayı başında TFF Seçimli Genel Kurulu’nu yapmak zorundayız. Bugün bu sorumluluktan kaçanlar tarihte Türk futboluna verdikleri zararla hatırlanacaktır."
Edirne Önce kardeşleri sonra kendisi... Edirne’nin en meşhur ciğercisi hayatını kaybetti Edirne’de 2 ay önce toprağa verdiği ağabeyinin acısını sindiremeden geçen hafta Perşembe günü yine bir ağabeyini daha toprağa veren Edirne’nin meşhur ciğercisi Bahri Dinar, uyurken geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Edirne’nin tanıtıma büyük katkı sağlayan kentin sevilen yüzü, Edirne’yi Tanıtma ve Tava Ciğer Kalite Koruma Derneği Başkanı 63 yaşındaki Bahri Dinar, hayatını kaybetti. Sabah eşi tarafından yatağında hareketsiz halde bulunan Dinar’ın kalp krizi nedeniyle hayatını kaybettiği belirlendi. İki ay içersinde 2 kardeşini toprağa veren ciğerci esnafı Bahri Dinar’ın kalbi daha fazla bu acılara dayanamadı. Ciğerci esnafı Bahri Dinar’ın ağabeyleri Nazmi Dinar (68) Şubat ayında geçirdiği kalp krizinden, Bahattin Dinar (65) ise Perşembe günü Uzunköprü ilçesinde geçirdiği iş kazasında hayatını kaybetmişti. Ciğerci Bahri Dinar, ikindi namazının ardından Eski Camide düzenlenen cenaze töreni ile birlikte son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze törenine katılan çok sayıda vatandaş, göz yaşlarına hakim olamadı. Cenazeye Adülhey de katıldı Kurtlar Vadisi dizisinde hayat verdiği Abdülhey karakteriyle akıllarda yer edinen ünlü oyuncu Kenan Çoban da, "Sabah çok üzücü bir haberle uyandık. Yakın dostumdu. Bahri abi bir değerdi. Ciğerci Bahri diye anılıyordu ama bizim ciğerimizi yaktı. Edirne’mizin Türkiye’mizin başı sağ olsun" dedi.