GENEL - 26 Mart 2016 Cumartesi 19:10

Eğitim Bir Sen Genel Başkan Yardımcısı Olçum Burdur'da

A
A
A
Eğitim Bir Sen Genel Başkan Yardımcısı Olçum Burdur'da

Eğitim Bir Sen Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum, sendikasının Burdur İl Divan Toplantısı’na katılmak üzere Burdur’a geldi.
Burdur Mehmet Akif Ersoy Öğretmenevi Müdürlüğü’nde gerçekleştirilen toplantının açılışı Ali Mücahit Yılmaz’ın Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Sendikanın Burdur Teşkilat Başkanı Fethi Bulut’un açılış konuşmasından sonra söz alan Burdur Şubesi Başkanı Murat Bulut, elde ettikleri kazanımlardan söz etti. Burdur’da bin 700 üyesi ile yetkili sendikalardan olduklarını kaydeden Eğitim-Bir-Sen Başkan Murat Bulut, sendikayı hak ettiği yere taşınmasında tüm ilçelerdeki şube başkanlarının katkısı bulunduğunu belirtti. Bulut, kim ne derse desin kimseye kulak asmadan çalışmalarına devam edecekleri vurgusunu yaparak, sosyal etkinlikler çerçevesinde 7-8 Mayıs 2016 tarihleri arasında Çanakkale gezisi düzenlemeyi planladıklarını kaydetti.
“HEDEF 1 MİLYON ÜYE, YARINA DAİR YAPACAK ÇOK İŞİMİZ VAR”
Tanıtım filminin ardından kürsüye gelen Eğitim-Bir Sen Genel Başkan Yardımcısı Atila Olçum, “Bugün Eğitim Bir Sen olarak Türkiye genelinde 400 bin üyeye, Memur sen olarak büyük medeniyet güçlü Türkiye hedef 1 milyon üye sloganı ile yola çıkıp, 1 milyon üye sayısını önüne koyan bugün bu ülkenin değil, Avrupa’nın en büyük sivil toplum kuruluşu haline gelen bir sivil toplum kuruluşu olarak, hem yaşadığımız toplum hem yaşadığımız ülke için, duruşumuzla geçmişten gelen geleneklerimizle yarına dair söyleyeceklerimizin olması ve bu güne kadar ki söylemlerimiz ve eylemlerimizle Allah’a şükürler olsun hala söyleyeceğimiz çok şeyimiz var. Hala yarına dair yapacak çok işimiz var” dedi.
“FİTNE TOHUMLARI EKTİLER”
Tanıtım filminde de sık sık anlatılan ‘Medeniyet derdi ve kaygı’dan söz eden Olçum, “Kaygı diyorum çünkü yüz yıllık geçmişte geldiğimiz noktada neden medeniyet kaygımızın olduğu, neden medeniyet derdimizin olduğu siz eğitim arkadaşlarımızın yakinen bildiğimiz düşünüyorum. Türkiye’nin hem siyasal hem sivil tarihine şöyle bir baktığımızda her 10 yılda bir iradesine ipotek koyulan, balans yarı çekilen bir ülkede yaşadığımızı hepiniz biliyorsunuz. 60, 70, 80’inde, 97’de, 28 Şubat’ında, 2007 e-muhtırasında o günden bu güne kadar birçok kalkışmasında, Gazi Kalkışması’nda, 17 - 21 Aralık küresel operasyonunda, 6-8 Ekim Kobani Kalkışması’nda ve şu an adını bile unuttuğumuz Balyoz, Sarıkız, Ayışığı’nda bu ülkeye hep bunu yaşatmaya çalıştılar. Bu ülkenin gerçek sahiplerine fitne tohumları ektiler. Gençliğimizi ve geleceğimizi elimizden alıp, bizi birilerinin önüne peydahlamaya çalıştılar. Ama bu ülkenin gerçek sahipleri olarak, bunu Eğitim Bir Sen ya da Memur - Sen üzerine söylemeye gerek yok. Biz, bu ülkenin gerçek sahipleri olarak tüm darbe girişimlerinde milletin yanındaki net bir duruşumuzu net bir şekilde ortaya koyduk” diye konuştu.
Olçum, “Gelecekte yaşanabilir bir ülke bırakmak istiyorsak, bunun sırrı o bir milyon da gizli” sözlerinin de altını çizdi.
“EĞİTİMİN ANAYASASI’NI EYLÜL AYINDA AÇIKLAYACAĞIZ”
"Yeni dönemde işimize yolculuk yapacağız, içimize yolculuk yapacağız, dışımıza yolculuk yapacağız" diyen Olçum, “İşimize, içimize ve dışımıza yolculuk noktasında Türkiye genelinde hem üyelik çalışmalarımız ile, hem de koyduğumuz hedeflere ulaşmamızla, ‘İşimize’ diyorum, eğitimi sadece insan kaynaklarından ibaret olmadığını görmek ve göstermek maksadıyla Milli Eğitim Bakanlığı’na ciddi bir şekilde kaynaklık teşkil edeceğini düşünerek eğitim alanında bir çok raporlar yayınlayarak ve hali hazırda toparladığımız raporları inşallah önümüzdeki günlerde bir ‘YÖK Raporu’, gelecek ay ‘Karma Eğitim Raporu’, ondan sonraki ay; ‘Öğretmenlik Mesleğinin İtibarı Raporu’, bir sonraki Haziran ayında da ‘Eğitim İzleme ve Değerlendirme Raporu’nu açıklayacağız. Ve inşallah, geçen hafta başlattığımız Allah izin verir bitirirsek, Reisi Cumhur’un son günlerde şikayet, edip dillendirdiği; Cumhurbaşkanımız ve hem bakanımızın bu konuda çalışma yapmamızı istediği müfredat ile ilgili bir çalışmayı başlatmış bulunuyoruz. Ve inşallah, Eylül Ayı’nda bitirirsek müfredat ile ilgili yani ‘Eğitim’in Anayasası’nı Eylül ayında açıklamak işitiyoruz” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Frenleri tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.