ASAYİŞ - 13 Nisan 2018 Cuma 14:04

Hurda olarak satın aldığı sobadan bir poşet altın çıktı

A
A
A
Hurda olarak satın aldığı sobadan bir poşet altın çıktı

Burdur’da hurdacının satın aldığı sobanın içinden bir poşet altın çıktı.

Burdur’da hurdacının satın aldığı sobanın içinden bir poşet altın çıktı. Altınları sahibine teslim eden hurdacı, "insanlık ölmemiş" dedirtti.


Burdur kent merkezinde hurdacılık yapan Aşır Öztürk, bir akademisyenden kömür sobası ve fırın benzeri eski eşyaları satın aldı. Hurda olarak aldığı sobanın kullanılabilir durumda olduğunu gördükten sonra bir ihtiyaç sahibine vermek isteyen Öztürk, sobayı kimse almayınca iş yerine getirdi. Sobanın içinden gelen sesler üzerine içini açan Öztürk, poşete konulmuş vaziyette metal çay kutularında 100 adet altın buldu. Manzara karşısında şaşkınlığını gizleyemediğini anlatan Öztürk, kardeşleri ve eşiyle görüştükten sonra altınları hurdayı aldığı kişiye teslim etti.



Hurda olarak satın aldığı sobayı kime verdiyse almadı


Yaşadığı durumu anlatan Öztürk, "Burdur Menderes Mahallesi’nde bir arkadaş ‘hurdalarım var, gel al’ diye telefon etti. Oraya gittiğimde, hurda olarak soba ve fırınları aldım. Sobaya baktığımda kullanılabilir durumdaydı. Ben de sürekli gittiğim bir kahvehaneye giderek, orada ihtiyaç sahibi olanlara sobayı satmayı teklif ettim. Sonra geldim, kız kardeşime ‘al bu sobayı kullan’ dedim, o da ‘istemem’ dedi. Sobayı kimse almayınca dükkana geldik, bir garibana veririz belki diyerek kenara ayırdım" dedi.



İçinden ses gelince, açtı ve altınları buldu


Kimsenin istemediği sobayı iş yerine getirdikten sonra içinden gelen sesle bir şeyler bulunduğunu fark ettiğini dile getiren Öztürk, o anları şöyle anlattı:


"Sobayı indirirken içinden sesler gelince sobayı açtım. İçerisinden dirsekler ve 2 tane poşet çıktı. Kat kat sarılmış bir poşetti. Bir kenara attım, sonra geri aldım, içinde ne olduğunu görmek için açtım. İçinden metal çay kutuları ve küçük altın kutuları çıktığını gördüm. Altınları aldım ve bir kenara koydum. Sonrasında kardeşlerim ve eşimle görüştükten sonra sahibine vermeye karar verdik."



"Sobayı aldığım kişi, bir poşet altın olduğunu söylediğimde şok oldu"


Sobanın sahibine ulaştıktan sonra hurda aldığı eve tekrar gittiğini belirten Öztürk, soba sahibinin de durumdan habersiz şekilde şok olduğunu anlattı.


Soba sahibinin, altınların babası tarafından konulmuş olabileceğini ifade ettiğini söyleyen Öztürk, "Soba aldığım kişiye, ‘içinde değerli bir eşyanız var mıydı?’ dedim. ‘Bilmiyorum ama belki babam falan koymuş olabilir’ yanıtını verdi. Sobanın içinden bir poşet altın çıktığını söyleyince o da şok oldu. O anda ‘Allah razı olsun, böyle insanlar var mıydı?’ dedi, başka bir şey diyemedi. Onun da durumdan haberi yokmuş. Sonra öğrendik ki altın, hurdayı aldığım kişinin babasının yıllarca yaptığı birikimmiş. Götürdüm, teslim ettim" ifadelerini kullandı.


Ortaya çıkan altınların babasına ait olduğu öğrenilen ve ismini vermek istemeyen akademisyen ise, hurda işletmesine gelerek Öztürk’e duyarlılığı için teşekkür etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Doğaseverler Kadıralak Yaylası’nda bir araya geldi 15-22 Nisan tarihleri arasında düzenlenen 48. Turizm Haftası etkinlikleri çerçevesinde bir çok doğasever Kadıralak Yaylası’nda bir araya geldi. Mavi yıldız çiçekleri ile ön plana çıkan Kadıralak Yaylası’nın eşsiz güzelliği ve doğal zenginlikleri, Trabzon turizmi açısından büyük bir önem taşıyor. Bu çerçevede sivil toplum kuruluşlarının da içinde bulunduğu bir grup doğasever 15-22 Nisan Turizm Haftası etkinlikleri çerçevesinde bir araya geldi. Etkinliğe Tonya Kaymakamı Adem Eser, Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürü Tamer Erdoğan ve vatandaşlar da katıldı. Etkinlikte konuşan Tonya Kaymakamı Adem Eser, Kadıralak Yaylası’nın tanıtımının tüm Türkiye’ye yayılması temennisinde bulunarak "6 aydır burada görevliyim. Bu yaylanın ilçemiz sınırları içerisinde olmasından dolayı çok mutluyum. Trabzon’un içinden ve şehir dışından gelen ziyaretçilerime hoş geldiniz diyorum" dedi. İl Kültür ve Turizm Müdürü Tamer Erdoğan ise, "Burada doğa spor dernekleri ve diğer derneklerimiz ile beraber bugün buradayız. Turizm Trabzon’un vazgeçilmez bir unsuru. Trabzon ekonomisinin yüzde 70’i turizmden geliyor. Turizm sezonu başladı ve bu sezonun 2023 yılına göre daha iyi olmasını bekliyoruz. Tüm hazırlıklarımız tamam. Bayram tatilinden itibaren yoğunluk başladı. Önümüzdeki aylardan itibaren yoğunluğumuz her geçen gün artarak devam edecek" diye konuştu. Bilindiği üzere ‘Uluslararası Bern Sözleşmesi’ gereği korunan yörede “Mor Yayla” ismi ile de bilinen her yıl Nisan ayında açan mavi yıldız çiçekleri ile meşhur Trabzon’un Tonya ilçesine bağlı son yıllarda vatandaşların uğrak yerlerinden biri haline gelen Kadıralak Yaylası binlerce turisti ağırlıyor.
Edirne Edirne’de AFAD gönüllüleri sertifikalarını aldı Edirne’de eğitimlerini tamamlayan destek AFAD gönüllüleri sertifikalarını düzenlenen törenle aldı. Törende konuşan Edirne Valisi Yunus Sezer, Türkiye’de 6 Şubat depreminden önce 500, 600 bin civarında olan afet gönüllüsü sayısının şu anda yaklaşık 1 buçuk milyonu bulduğunu söyledi. Deprem, sel, yangın gibi doğal afetlerde görev almak için çeşitli eğitimlerden geçen destek AFAD gönüllüleri, sertifikalarına kavuştu. Özellikle 6 Şubat tarihinde yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bu tür eğitimlere talep oldukça arttı. Kentteki bir tesiste düzenlenen sertifika töreninde destek AFAD gönüllüleri ile bir araya gelen Edirne Valisi Yunus Sezer, her birine çalışmalarında başarılar diledi. Ülkenin her noktasında neredeyse afet riski ile karşı karşıya kalındığını söyleyen Edirne Valisi Yunus Sezer, bunların sel, deprem, yangın, heyelan gibi tehlikeli afet durumlarından oluştuğunu aktardı. Tokat Sulusaray merkezli ve çevre illeri etkileyen bir deprem yaşandığını ve artçı depremlerin hala devam ettiğini ifade eden Vali Sezer, "Karadeniz Bölgemiz ise heyelan ve sellerle karşı karşıya bir tehdit halinde. Bugün Edirne ilimizde de benzer yağışlar ve bunun getireceği tehlikeli taşkınlar ihtimali var. Bunları biz kendi imkânlarımızla, AFAD personellerimizle de olsa üzerinden gelme imkânımız yok. Afetlerde ilgili olarak eğitim sürecinde de öğrenilen şey, afetlerle mücadelede önemli olan şey riski azaltmaktır. Risk azaldıkça, afetlere müdahale başarısı da ters orantılı olarak artmaktadır. Riski azaltmadan afetlerde mücadelede başarıya ulaşmanın imkânı çok düşüktür. Ancak müdahalede başarılı olursunuz. Müdahale kapasitemiz ülke olarak, risk yönetimi çok fazla olmasa da kriz yönetimimiz belki de dünyada ilk sırada yer alıyor. Krizlerle ülke olarak başarılı olarak, afetlerde özellikle görüldüğü gibi başa çıkıyoruz. Belki dünya tarihinin yaşamış olduğu en büyük depremlerden birini 6 Şubat’ta, 20 ilimizi etkileyen Maraş Pazarcık merkezli depremde gördük ve bu deprem 6 ay geçmeden neredeyse barınma problemleri başta olmak üzere, birçok problemi halletmiş bir ülkeyiz" ifadelerine yer verdi. "Riski azaltma aşamasının en önemli noktası gönüllülük sistemidir" Afet sonrasında iyileştirme noktasında çok iyi noktada olunduğunu ve riski azaltma aşamasının en önemli noktasının da gönüllülük sistemi olduğunu vurgulayan Vali Sezer, gönüllülük sisteminin ülke genelinde çok iyi seviyede olduğuna değindi. Hem Kızılay, hem de AFAD gönüllüleri olduğunu belirten Vali Sezer, bu görevin çok önemli olduğunu ve yeri geldiğinde ailesinden, işinden feragat ederek her türlü fedakarlığın göstergesini de beraberinde getirdiğini ifade etti. Edirne’de bir sivil toplum kuruluşunun akredite olduğunu söyleyen Vali Sezer, itfaiye ve diğer sivil toplum kuruluşlarının eğitimlerinin devam ettiğini ve 2 bin arama kurtarma personeli yetiştirmeyi hedeflediklerini ifade etti. Edirne’yi balkanları da içine alacak şekilde arama kurtarmanın merkezi yapmayı da hedeflediklerini söyleyen Vali Sezer, "Edirne’de afet olmayabilir ama komşu illerimizde bir afet meydana gelebilir bu yüzde Edirne’yi merkez yapmak için çalışıyoruz. Balkanlardaki üniversitelerin de katılımıyla bir arama kurtarma merkezini burada oluşturmayı düşünüyoruz. Şuanda 299 AFAD destek gönüllümüz var. 6 bin de AFAD gönüllümüz var. Bu sayıyı daha da arttırmalıyız" dedi. Gönüllülerin yanlarında olmasının ve kendileriyle çalışmalarının çok önemli olduğunu söyleyen Edirne İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürü Elvan Kaya, destek AFAD gönüllüleri ile Kahramanmaraş merkezli depremlerde zor işlerde beraber görev yaptıklarını belirtti. Sertifika töreninde konuşan Destek AFAD Gönüllüsü Selda İnanç, Geçmiş afetlere bakıldığında ülkede büyük kayıplar yaşandığını hatırlattı. 1999 Marmara depremi ile 6 Şubat 2023’te meydana gelen ve pek çok ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremin ardından afetlerle baş edebilmek için toplumun oluşturduğu gönüllü yapılanmaların afet öncesi ve sonrası meydana gelen kayıpları en aza indirme noktasında ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini söyleyen İnanç, ellerinden gelecek her şeyi yapabilmek ve faydalı olabilmek adına AFAD arama kurtarma gönüllüsü olabilmek için elleri, kolları sıvadıklarını ve bu işe adım attıklarını ifade etti. Konuşmaların ardından eğitimlerini tamamlayan destek AFAD gönüllüleri sertifikalarını Edirne Valisi Yunus Sezer’in elinden aldı. Düzenlenen tören toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.