GENEL - 26 Aralık 2015 Cumartesi 17:27

Memur-Sen Genel Başkanı Burdurlu Üyeleriyle Buluştu

A
A
A
Memur-Sen Genel Başkanı Burdurlu Üyeleriyle Buluştu

Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, bu coğrafyada güçsüz bir ülkenin ayakta kalma şansının olmadığını söyledi.
Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, ‘Öncü medeniyet, Güçlü Sendika, Büyük Türkiye” Burdur Buluşması programına katılmak üzere Burdur’a geldi. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Konferans ve Sergi Salonu’nda düzenlenen Burdur Buluşmasına katılan Genel Başkan Yalçın, konuşmasında, “Ülke korku tünelinden çıkmazsa, bu ülkede demokrasi, batı demokrasilerinin dediği gibi kurumsallaşmazsa, ham demokrasi tam demokrasi olmazsa, ülkedeki vesayet gölgesi kalkmazsa, alacağımız kazanımların hiçbir anlamı yoktur. Onlar birer seraptan ötedir, 1-5 Nisan kararları çıkar, cebinizdeki para bir kalemde çekilir ve sıfır noktasına yeniden döner, tırnakla kazıdığımız bütün kazanımlar biter ve yeniden sıfırdan başlamak zorunda kalırız. Onun için önce ülke, önce üye değil önce ülke, üyeler ülkeden sonra gelir, bizim birliğimiz, dirliğimiz kaybedilirse, bizim ütüleceğimiz, yutulacağımız, bir süreç önümüzde duruyor demektir. Bu coğrafyada, bu kadim topraklarda güçsüz bir ülkenin ayakta kalma şansı yoktur" dedi.
Memur-Sen Burdur programı buluşmasına, Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, AK Parti Burdur Milletvekili Bayram Özçelik, Burdur İl genel Sekreteri Servet Olpak, Burdur Müftüsü Hudur Bayrak, AFAD İl Müdürü Mehmet Oral, Halk Sağlığı İl Müdürü Dr. Sevinç Sütlü başta olmak üzere Memur-Sen çatısı altında bulunan sendikalılar katıldı. Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan Burdur Buluşması programında Memur-Sen Burdur Şube Başkanı Ömer Faruk Bilgiç ve AK Parti Burdur Milletvekili Bayram Özçelik konuşmalarını yaptı.
SAFAHAT ARNAVUTÇA BASILIYOR
Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u adının verildiği üniversite çatısı altında rahmetle andığını dile getiren Genel Başkan Ali Yalçın, Eğitim Bir Sen tarafından Bağcılar belediyesi ve Arnavutluk Alsar Vakfı işbirliğinde 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabul gününde Arnavutluk başkenti Tiran’da Uluslararası Mehmet Akif Ersoy Sempozyumu düzenleyeceklerini, sempozyum kapsamında ise baş ucu kitabı olan Mehmet Akif Ersoy’un ölümsüz eseri Safahat’ı Arnavutça olarak bastıracaklarını dile getirdi.
Genel Başkan Ali Yalçın, “Memur-Sen ailesi olarak, Mehmet Akif Ersoy isminden kaynaklı genel başkanı bulunan Mehmet Akif İnan’ın başlangıcını yaptığı ve bugün Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü olmasına sizlerin katkı sunduğu sendikamızın, Mehmet Akif Ersoy’a vefasını gerçekleştirmek için bir adım atması ve en anlamlı adımı inşa etmesi gerektiği kanaatinden hareketle, Uluslararası Mehmet Akif Ersoy Sempozyumu’nu, kendi ata yurdu Arnavutluk’ta 12 Mart itibariyle İstiklal Marşı’nın kabul yıldönümünde Eğitim Bir Sen olarak icra etmiş olacağız. Teknik heyetimiz dün Arnavutluk’tan geldi. Eğitim Bir Sen olarak, Bağcılar belediyesi ve Arnavutluk’taki ALSAR Vakfı ile birlikte Uluslararası Mehmet Akif Ersoy Sempozyumu, 12 Mart’ta Arnavutluk’un başkenti Tiran’da gerçekleşmiş olacak ve en önemli eseri olan, baş ucu eserimiz olan Safahat, Arnavutça’ya çevrilerek oradaki bütün eğitimcilere tarafımızdan hediye edilmiş olacaktır. Bunu da Mehmet Akif Ersoy’un milletvekili olduğu bu anlamlı topraktan ifade etmeyi bir borç olarak düşünüyorum” dedi.
TÜRKİYE’YE YÖNELİK DARBE GİRİŞİMLERİ
Türkiye’ye yönelik darbe girişimleriyle ilgili konuşan Genel Başkan Ali Yalçın, “Kirli ittifak çöktü. Bu ülkede darbeyi yaparsanız kahraman, yapamazsanız perişansınız. Ve başaramadılar ama vazgeçmediler de, devam ettiler. E-Muhtıra, kapatma davasıyla, Cumhuriyet mitingleriyle, Gezi’yle, küresel organizasyonla, 17-25 Aralık’la, 6-8 Ekim olaylarıyla, asla vazgeçmediler, her defasında el ense çektiler, en güçsüz anında diz çöktürmeye çalıştılar ama tamamında Memur-Sen millet iradesinin, milletin yanında durdu, kral çıplak dedi, bunlar küresel sistemin taşeronları dedi ve deşifre etti. Gezi hadisesi gerçekleştiğinde faiz lobisinin küresel sistemin bu ülkede darbe girişimi dediğimizde bize hükümete yakın konuşuyorsunuz demişlerdi. Fakat bizi doğruladılar. Gezi’de bedava kumanyaları yeyip sırtları okşananlar, küresel faiz lobilerinin verdiği paralarla, içtikleri biralarla, ağaç diplerine kusmuk fırlatanlar, bu ülkede millet iradesine tehdit fırlatarak, operasyon yapmaya kalktılar ve maskeleri Ankara’ya gittiklerinde düştü. Ankara’ya bir heyet gönderdiklerinde, siyasal iradeyle iktidarla buluşmaya gittiklerinde bu yaptırım içinde KESK ve DİSK vardı. Nöbetleşe ırgatlık değişmişti. Diğerleri nadasa bırakılmış, nöbet onlara tevdih edilmişti. Gittiklerinde 3 tane şart sıraladılar, Kanal İstanbul olmasın, 3. havaalanı olmasın, 3. köprü olmasın ve bizi doğruladılar. Bu bir küresel operasyondu. Onun için bir sanatçı görünümlü provokatörün ‘mesele ağaç değil, hala anlamadınız mı..’sözü sürecin deşifresinde ve arka planın görülmesinde kaynak teşkil ediyor. Mesela ağaç değildi, adam gibi durmak gerekiyor ve Memur-Sen bu süreçte sesini yükselterek, bunu deşifre etmeye çalıştı. Peşinden 17-25 Aralık geldi, o olmadı, bunu verelim” dedi.
17-25 ARALIK OPERASYONU
Genel Başkan Ali Yalçın, 17-25 Aralık operasyonlarına da değinerek, şunları ifade etti: "Mesele, ’Dershane’ dediler. Biz mesela dershane değil dedik, bu bir küresel operasyondur. Türkiye operasyona çekiliyor ve en anlamsız operasyon budur anlamında, o sürece ilişkin tespitimizden sonra arkadaşları sağduyuya davet ederek, milletin sizin çocuklarınız için, size verdiği kredibiliteyi hoyratça harcamayın, bu kredibiliteyi sonsuz sanmayın, kursağından geçip, çocuğun rızkından alıp, dize verdiği himmet ettiği, hizmet diye perdelediğiniz çalışmalara verdiği kredibiliteyi yanlış değerlendirmeyin, hizmetinizi hezimete, cemaatinizi celahete dönüştürmeyin diye il il gezerek, o sürece ilişkin yaklaşımımızı ve yapılmak istenene ilişkin gördüğümüz fotoğrafı ifade ettik. Bize mesele dershane dediler..dershane olmazsa çocuklar dağa çıkar, eğer ülkenin bir tarafında çocuklar dağa çıkmıyorsa, dershaneler bunu engelliyor dediler..meselenin dershane olmadığı, tıpkı meselenin ağaç olmadığı gibi, ülke seçim sürecine girdiğinde Diyarbakır Belediyesi’nin arka kapısından girip el tutuştuklarında ortaya çıktı. Onun için, doğru bildiğimizi söylemeye, doğru yerde durmaya, milletle birlikte olmaya, bu ülkede vesayetin bütün aparatlarıyla, bütün ırgatlarıyla tasfiye olması noktasında, ham demokrasinin, tam demokrasi olması noktasında Memur-Sen ailesi olarak vücudumuzu değil, elimizi değil, bütün bedenimizi bu taşın atlına koymayı, bu anlamda görev biliyoruz ve şimdiye kadar böyle olageldik, bundan sonra da böyle olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
SAĞDUYU MESJALARI VERDİ
Ülkede yaşanan sorunlar ortadan kalkmadığı müddetçe, alınacak kazanımların hiçbir önemi olmayacağını dile getiren Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Irak ve Suriye’yi işaret etti. Genel Başkanı Ali Yalçın, “Ülke korku tünelinden çıkmazsa, bu ülkede demokrasi, batı demokrasilerinin dediği gibi kurumsallaşmazsa, ham demokrasi tam demokrasi olmazsa, ülkedeki vesayet gölgesi kalkmazsa, alacağımız kazanımların hiçbir anlamı yoktur. Onlar birer seraptan ötedir, 1-5 Nisan kararları çıkar, cebinizdeki para bir kalemde çekilir ve sıfır noktasına yeniden döner, tırnakla kazıdığımız bütün kazanımlar biter ve yeniden sıfırdan başlamak zorunda kalırız. Onun için önce ülke, önce üye değil önce ülke, üyeler ülkeden sonra gelir, bizim birliğimiz, dirliğimiz kaybedilirse, bizim ütüleceğimiz, yutulacağımız, bir süreç önümüzde duruyor demektir. Bu coğrafyada, bu kadim topraklarda güçsüz bir ülkenin ayakta kalma şansı yoktur. Irak’ta ve Suriye’de yaşanan trajedi, küresel emperyalizmin oraları pay etmesi ve Rusya’nın gelip orada pay almak için orada insanları katletmesi, misket bombalarıyla insanların canına kastetmesi boşuna değildir. Amerika’nın o kadar uzak mesafeden gelip, Irak’a oturması boşuna değil, Türkiye’nin özellikle bir bölümünde terör hadisesinin sistematik olarak başlatılıp, tırmandırılarak bugüne kadar getirilmesi ve terör kartının 7 Haziran sonrası oluşan istikrarsızlık belirtisinden sonra hemen yeniden devreye sokulması boşuna değil, eğer olayın nereden başladığını bilmezsek, bütünlüğü görmezsek olayı kaçırırız. Biz, 3 kıtaya hükmetmiş, adalet dağıtmış, papazların haçındansa, Osmanlının kavuğundan tercih ederim deyip, adaleti noktasında herkesin akredite ettiği bir medeniyetin mensuplarıyız ama paramparça edildik, darmadağın edildik, neden..Çünkü çok uluslu yapılarda, çok ortak noktanın buluştuğu müşterek yapılarda etnik milliyetçilik kanserojendir, olay oradan başlar” şeklinde konuştu.
Genel başkan Ali Yalçın konuşmasında, PKK Terör Örgütü tarafından kazılan hendekleri de eleştirdi. Genel Başkan Yalçın konuşmasında Memur-Sen’li üyelere tavsiyelerde bulundu. Burdur Buluşması programı Genel Başkan Yalçın’ın yetki alan ilçe teşkilatlarına Yetki Belgeleri’ni takdim etmesi ve hatıra fotoğrafının çekilmesi ile sona erdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İBB Başkanı İmamoğlu’nun “İhaleye fesat karıştırma” duruşması ertelendi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde “İhaleye fesat karıştırdığı” iddiasıyla yargılandığı davanın duruşması 31 Mayıs’a ertelenirken savcılık bilirkişi raporuna itiraz etti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde “ihaleye fesat karıştırdığı” iddiasıyla 3 yıldan 7 yıla kadar hapis talebi ve “siyasi yasak” yargılandığı davanın bugün Büyükçekmece Adliyesi’nde görülmesine devam edildi. Davaya Başkan İmamoğlu katılmazken avukatları hazır bulundu. İmamoğlu ve beraberindeki 6 kişinin daha yargılandığı davada bilirkişi tarafından hazırlanan rapora savcılık tarafından itiraz edildi. Mahkemede İmamoğlu avukatının ve iddia makamının sözleri dinlendikten sonra bilirkişi raporuna iddia makamının da itirazının değerlendirilmesi üzerine duruşmanın 31 Mayıs saat 10.30’a ertelendiği açıklandı. Mahkeme sonrası açıklama yapan İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat, konunun İmamoğlu açısından suç teşkil etmediğini ifade ederek, “Soruşturma izinin iptal edildiği bir danıştay kararı var. Bu danıştay kararına rağmen savcılık bir muhasebeciye bilirkişi incelemesi yaptırmıştır. Bu muhasebeci bilirkişi eylemlerini gözetim ve denetim görevini yerine getirmediği bahisle ihaleye fesat karıştırma kapsamında bir rapor sunmuştur. Bu rapor içerisinde gerçeklikle alakalı olmayan özellikle bir örnek verecek olursak Beylikdüzü Belediyesi’nde o dönemde iç denetçi olmamasına rağmen iç denetçinin yazılı raporu ve bildirimine rağmen bu ihaleyi iptal etmediğini ileri sürebilmiştir. Bu denli bir cürretkar bilir kişi raporu vardır. Danıştayın kaldırma kararına ve bilirkişi raporunda dahil bir sorumluluk ileri sürülememesine rağmen devam eden bir yargılamada bugüne kadar geldik” dedi. İBB Başkanı İmamoğlu’nun ara celsede verdiği ifade de ise, “ Görev yapan arkadaşlarımın hassas çalıştığına şahidim. Bahsi geçen olaylara hakim olmam mümkün değildir. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum. Herhangi bir talimatım olmamıştır. Beraatimi talep ediyorum” dediği öğrenildi.