POLİTİKA - 25 Mart 2017 Cumartesi 12:11

Cihaz yasağına tepki gösteren Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan:

A
A
A
Cihaz yasağına tepki gösteren Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan:

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Amerika ve İngiltere’ye yapılacak direk uçuşlarda yolculara cihaz yasağı getirilmesini eleştirerek, “Orta Doğu’dan kalkan bir terörist Türkiye üzerinden uçarken Amerika’ya zarar verebiliyor da, Frankfurt üzerinden uçan birinin zarar vermeyeceğini kim garanti edebilir? Kimse garanti edemez.

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Amerika ve İngiltere’ye yapılacak direk uçuşlarda yolculara cihaz yasağı getirilmesini eleştirerek, “Orta Doğu’dan kalkan bir terörist Türkiye üzerinden uçarken Amerika’ya zarar verebiliyor da, Frankfurt üzerinden uçan birinin zarar vermeyeceğini kim garanti edebilir? Kimse garanti edemez. Onun yolu şu; Frankfurt’ta da aynı güvenlik tedbirleri uygulayacaksın, İstanbul’da da aynı güvenlik tedbirlerini uygulayacaksın. Kağıt üzerinde yapmayacaksın” dedi.


Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde konuşma yaptı. Aralarında İstanbul’un da bulunduğu 8 şehirdeki 10 havalimanından ABD’ye ve İngiltere’ye doğrudan sefer yapacak uçaklarda yolcuların uçağa cep telefonundan büyük elektronik cihaz sokulmayacağı kararını eleştiren Arslan, “Küresel dünyada ve ticarette rekabet önemli. Ama rekabeti yaparken ’Ben ondan nasıl daha iyi olabilirim?’ amacıya yol alınmalı. Yoksa ’Ben onun ayağına çelme takayım, tekme vurayım, onu oradan düşüreyim, en başarılı gözükeyim’ derseniz bu uygulama adil olmaz. Fakat dünya bunu uyguluyor. Büyük Türk firmaları dünya çapında rekabet eder hale geldi. Dünya şunu diyor, ’Biz bunlarla rekabet edemiyoruz. Onlar gibi olmalıyız’ demek yerine ’Onları nasıl baltalarız, nasıl çelme takarız?’ diye düşünüyorlar" diye konuştu.



“Dostlarımızın bir kısmı başarılarımızı engellemek adına terör örgütlerini maşa olarak kullanıyor”


Dünya ile rekabet eden Türkiye’nin bu başarısının engellenmek istendiğini dile getiren Arslan, “Ne yazık ki dostlarımızın bir kısmı bu başarımızı engellemek adına gerek dışarıdan gerek içeriden maşalar kullanmaya başladılar. En önemli maşalar terör örgütleri. ’Terör örgütlerini Türkiye’nin başına bela edersek biz başarılı gözükürüz. Pastamıza paydaş olan Türkleri, Türk firmalarını biz bu sektörden uzaklaştırmış oluruz’ demeye başladılar. Bu hedef doğrultusunda yürümeye başladılar. Ama bir şeyi unutmasınlar; kullandığınız maşa hayra değilse, insanların menfaatine değilse, o maşa ısınır ve sizin elinizi yakar. O yüzden diyoruz ki terörle mücadelede, dünyanın neresinde olursanız olun mücadele etmeliyiz. Terörün türü, çeşidi nereden geldiği önemli değil. Terör her yerde terördür" şeklinde konuştu.



“Frankfurt üzerinden uçan birinin zarar vermeyeceğini kim garanti edebilir”


Amerika ve İngiltere’ye yapılacak direk uçuşlarda yolculara cihaz yasağı getirilmesini tenkit eden Arslan, “Eğer bir tedbir almak gerekirse sadece Türkiye’de değil her yerde almak gerekir. Birkaç gündür hepiniz şahit oluyorsunuz; havacılık sektöründe Atatürk Havalimanı’nda dahil olduğu 8 tane havalimanlarına 10 farklı noktadan yeni bir uygulama getirildi. İnsanımızın yolculuk konforundan daha önemli olan güvenlik tedbiridir. Ama güvenlik tedbirini bir yerde alıp başka bir yerde almıyorsanız, o zaman bu başka türlü olur. Bunun arkasında başka niyetler var demektir. Terör üreten bir bölgeden bir terörist Türkiye’ye gelip Türkiye üzerinden Amerika’ya, İngiltere gidiyorlar. Aynı bölgeden başka bir yere gelip, Amerika’ya İngiltere’ye giden farklı mı davranıyor? Bizim söylediğimiz şu; güvenlik tedbirlerinin sonuna kadar alalım. Güvenlik tedbirleri adı altında başka niyetleriniz olmasın. Yine güvenlik tedbiri adı altında haksız rekabet olmasın. Dünya sivil havacılık otoritesinin koyduğu güvenlik tedbirlerinin birebir uyguluyoruz. Hatta ilave güvenlik kuralları da uygulanıyor. Evet, biz diğer güvenlik tedbirlerini de uygulamaya hazırız ama sadece Türkiye’de uygulamayalım. Başka yerde de uygulayalım. Orta Doğu’dan kalkan bir terörist Türkiye üzerinden uçarken Amerika’ya zarar verebiliyor da, Frankfurt üzerinden uçan birinin zarar vermeyeceğini kim garanti edebilir? Kimse garanti edemez. Onun yolu şu; Frankfurt’ta da aynı güvenlik tedbirleri uygulayacaksın, İstanbul’da da aynı güvenlik tedbirlerini uygulayacaksın. Kâğıt üzerinde yapmayacaksın” açıklamasını yaptı.



“20 milyon kişi şu anda aktif olarak 4.5G kullanıyor”


75 milyon mobil üyesinin olduğunu anlatan Arslan, “60 milyonun üzerinde geniş bant abonesi olan insanımız var. İster eğitimde, ister sosyal hayatta, ister iş hayatında. Bundan 11 ay önce 3G yetmez dedik ve dünya ile birlikte 4.5 G’ye geçtik. Başarılı çalışmalar sonucunda 46 milyon kişinin 4.5G hattı var. Bunlardan cihazı uygun olanlardan yaklaşık 20 milyonu şu anda faal. Maksadımız kullanım alanını yükseltmek. Çünkü 2020 hedefi olarak 5G’yi ortaya koyduk. Bunun yanında sadece havacılık değil uzay alanında da çalışmalar yapıyoruz. Uzay Ajansı’nın kurulması için çaba gösterdik. Uydu üretiminin bizzat Türkiye’de yapılabilmesi ve Türkiye’den fırlatma kabiliyetine sahip olması için çalışmalar yaptık” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova Altınova Belediyesi Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’nde fide dikim zamanı Yalova’nın Altınova ilçesinde bulunan ve 240 çeşit şifalı bitkiye ev sahipliği yapan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’ne baharın gelmesiyle birlikte fide dikimi işlemleri başladı. 2020 yılında kurulan ve Altınova Belediyesi tarafından işletilen Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’nde 40 dönüm alanın 28 dönümünde şifalı bitkilerin üretimleri gerçekleştiriliyor. Yetiştirilen şifalı bitkilerin halka satışlarının da yapıldığı bahçeye, ziyaretçilerin ilgisi her geçen gün artıyor. Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Yalova Şubesi ile iş birliği yapılan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’yle ilgili bilgi veren Müdür Mustafa Sarıgül, bahçede ağaç, sarılıcı, sürünücü bitki gruplarının yer aldığını dile getirdi. Sarıgül, bahçede kekik, lavanta gibi mutfakta kullanabilen bitkileri yetiştirip vatandaşların satışına sunduklarını belirtti. Bahçede bulunan salonda üniversitelerle ortaklaşa halk ve çiftçileri bilinçlendirmek üzere konferanslar düzenlediklerini de kaydeden Sarıgül, “Kendi fidemizi yetiştirebileceğimiz üretim seramızı yaptık. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı’yla ortak bir proje. Mürver bitkisi, kudret narı ve tıbbı nane dediğimiz bitkilerden aşamalı olarak çalışmalar yaptık. Tamamen insan sağlığına faydalı olabilecek çalışmalar yapıyoruz. Tabi bunu eczacılık ve tıp fakülteleri hocaları ile beraber yapıyoruz. Yurt dışından getirmiş olduğumuz, adapte etmiş olduğumuz, özel bitkilerimiz var. Şizandra üzümü dediğimiz, hamamelis cadı fındığı dediğimiz, çikolata sarmaşığı dediğimiz çok ilginç bitkiler de var burada. Alanımızda şeker otu steviayı zaten artış çok yaygınlaşmaya başladı. Vatandaşlarımızı bilinçlendirip özelikle diyabet hastası vatandaşlarımızı bunu kullanmaya yönlendiriyoruz. Tamamen sağlıklı, organik bitkiler bunlar” dedi. Sarıgül, bahçede baharla birlikte fide dikimi yaptıklarını anlatan bu yıl 25 bin civarında fide üretimi yaptıklarını ve bunları üniversitelerle de paylaşacaklarını kaydetti. Altınova Belediye Başkanı Yasemin Fazlaca ise ilçeye ve Yalova’ya değer katan mekanlardan olan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bahçesi’nin Türkiye’de örnek bahçelerden birisi olduğunu ifade etti. Yıl boyunca çok sayıda kişinin ziyaret ettiği bahçenin ilgi odağı olduğunu söyleyen Fazlaca, vatandaşları da bu alanı gezmeye davet etti.
Zonguldak ZBEÜ’de 1. Uluslararası Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu başladı Zonguldak’ta ilki gerçekleştirilen Uluslararası Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu’nda iletişimin önemine vurgu yapıldı. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesince farklı disiplinleri iletişim zemininde buluşturmayı amaçlayan 1. Uluslararası Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu, Farabi Kampüsü İlahiyat Fakültesi Binası Doç. Dr. Ali Aslan Konferans Salonu’nda başladı. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı’nın okunduğu sempozyumun açılış konuşmasını Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Tuğba Akdal yaptı. Akdal, sempozyumun düzenlenmesinde katkı sağlayanlara teşekkür etti. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Vekili Profesör Dr. Hamza Çeştepe fakültelerinin öğretim faaliyetlerini yenilikçilik anlayışıyla gerçekleştirdiğine vurgu yaptı. Çeştepe, “Planlama ve uygulama ölçütlerinin yerel, ulusal ve ulus ötesi ihtiyaçlar ve gelişmeler perspektifinde belirleyen ve söz konusu ölçütleri kesinlikle tutarlılık ilkeleriyle uygulamaya konan fakültemiz gerek altyapı çalışmalarını gerekse öğretim faaliyetlerini yenilikçilik anlayışıyla gerçekleştirmektedir. Fakültemizin düzenlediği Batı Karadeniz İletişim Araştırmaları Sempozyumu ile sizlerle buluşmanın ve paylaşmanın onur ve mutluluğunu yaşamaktayız” dedi. İletişimin paylaşmak, öğrenmek, sosyalleşmek gibi birçok konuda var olmanın anahtarı olduğunu belirten Çeştepe, “Hayati nitelik taşıyan ve bu yönüyle yaşamın vazgeçilmez bir gereği olarak açıkladığımız iletişim, paylaşmanın, öğrenmenin, sosyalleşmenin, keşfetmenin kendimizi ve başkalarını tanımanın, kısacası var olmanın anahtarıdır. Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde en ufak bir konuda dahil bir sorun ve çatışma varsa nedeni en temelde iletişime dayanmakta ve çözüm yolu da dolayısıyla iletişimden geçmektedir” ifadelerine yer verdi. Çeştepe, iletişimin multidisipliner bir alan haline geldiğini ve iletişime dair çalışmaların hız kazandığını da sözlerine ekledi. ZBEÜ Rektörü Profesör Dr. İsmail Hakkı Özölçer, iletişim kavramının insanlık tarihiyle yaşıt olduğuna dikkat çekti. Özölçer, “Mühendislik ve çevre ile ilgili olduğu kadar sosyal, kültürel ve sportif faaliyetleri de önceliğine alan güzide üniversitemizde ve emeğin başkenti Zonguldak‘ta böylesi bir etkinlikle sizleri ağırlamaktan büyük mutluluk duyduğumuzu belirtmek isterim. Nitekim genel anlamda iletişim kavramının ve iletişim fakültelerinde verilen eğitimin en belirgin özelliklerinden biri disiplinler arası bir yapıya sahip olmasıdır. Dolayısıyla iletişimin çok yönlülüğünü temel alan söz konusu bu sempozyumda farklı disiplinlerin iletişim şemsiyesi altında tanık olmalı, ulusal ve uluslararası düzeyde birbirinden değerli davetli konuşmacıları ağırlamanın gururu ve mutluluğunu yaşamaktayız. İnsanlık tarihiyle yaşıt olan iletişim kavramı uygarlıkların oluşmasında ve bilginin nesiller boyunca aktarılmasında şüphesiz ki en önemli araçtır” dedi. İletişimin bireylere sosyal kişilik kazandırılmasının yanı sıra bilginin ve kültürün aktarılmasına, ihtiyaçların giderilmesinden toplum düzeninin devamlılığına pek çok işi yerine getirdiğini ifade eden Özölçer, “Özellikle son yıllarda ekonomi, eğitim, sağlık, teknoloji gibi alanlarda yaşanan toplumsal gelişmeler ve küresel etkiler meydana getiren deneyimler, iletişim ve iletişim çalışmalarının önemini daha da belirgin hale getirmiştir. Yine bununla birlikte 21. Yüzyılda yaşanan dijital dönüşümler bir yandan iletişim eğitiminde ciddi değişimler gerektirmekteyken diğer yandan da iletişim alanında faaliyet gösteren tarafların bu dönüşümün gereklerini en iyi şekilde anlamasını ve uygulamalarına yansıtmasını zorunlu kılmaktadır” diye konuştu. Sempozyum; açılış konuşmalarının ardından Profesör Dr. Nurettin Güz, Profesör Dr. Mine Demirtaş ve Doçent Dr. Nozima Muratova’nın katıldığı ilk oturumla başladı. Toplamda 16 oturumun gerçekleştirileceği sempozyum, 26 Nisan’da sona erecek.
Muğla MSKÜ Kariyer Günleri başladı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Meslek Yüksekokulu’nun öğrenciler için hazırladığı ve 2 gün boyunca sürecek olan Kariyer Günleri programı başladı. 24 - 25 Nisan tarihleri boyunca Muğla Meslek Yüksekokulu’nda düzenlenecek olan Kariyer günleri programında, öğrenciler çeşitli alanlarda uzman isimlerden meslekler hakkında bilgi alacak. 15 mezun 30 firma konuşmacısı ile okul bahçesinde 36 stant kuruldu. Kariyer günlerinde öğrenciler ile firma yetkilileri bir araya gelirken öğrencilere staj görme imkanı da elde ediyor. Kariyer günleri açılış konuşmasını yapan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. İbrahim Kıvrak "Üniversitemizin sanal işbirliği kapsamında düzenlediği etkinliğimizin, üniversitemiz, ilimiz, firmalarımız ve öğrencilerimiz açısından verimli olmasını diliyoruz. Muğla Meslek Yükseokulu olarak özellikle sektör temsilcilerimizle birlikte, öğrencilerimizin buluşmasını, sektörün gelişmesi, ekonomik büyüme ve kalkınma açısından önemsiyoruz. Sektör ihtiyaçlarını karşılayacak insan kaynaklarını, yeni piyasa şartlarına uygun eğitmek, kişisel gelişimlerine destek vermek ve gerekli donanıma sahip mezunlar yetiştirmek bizlerin öncelikli sorumluluğu. Bu sorumluluğu hem öğrencilerimizin kariyer hayatını başarıyla yönetmeleri, hem de sektörün ihtiyaçlarının karşılanmasında kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Umarım tüm katılımcılarımız açısından verimli ve pozitif bir çıktı elde ettiğimiz 2 gün geçiririz. Bu anlamda katılım sağlayan, destek veren, emek veren, gönül veren tüm paydaşlarımıza, katılımcılara ve konuklarımıza teşekkür ediyorum ”dedi.