GENEL - 22 Ekim 2016 Cumartesi 16:18

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (1)

A
A
A
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (1)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak’ın göz göre göre mezhep temelli iç savaşa gitmesine kayıtsız kalmayacaklarını belirterek, "Urfa, Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Antep, Hatay’a bakıp da iştahı kabaranların heveslerini kursakta bırakacak irade ve güce hamdolsun fazlasıyla sahibiz. İdli, Halep, Münbiç, Haseki, Musul, Kerkük’ü ve oradaki kardeşlerimizin güvenliğini de kendi güvenliğimizden farklı görmüyoruz" dedi. Erdoğan, Amerika ve koalisyon güçleriyle birlikte Rakka’da operasyon yapabileceklerini kaydederken, YPG ve PYD gibi terör örgütlerine izin vermeyeceklerini, terörden arındırılmış bölgeyi hazırlayacaklarını söyledi.
Erdoğan, Bursa’nın İnegöl ilçesinde hayırsever işadamı Mehmet Yıldız ve eşi Sevim Yıldız tarafından yaptırılan 305 bin metrekarede 26 bölümden oluşan 61 milyon liralık eğitim külliyesinin açılışını yaptı. Bunca ihanete rağmen cesaret ve kararlılıklarını kaybetmediklerini ifade eden Erdoğan, “İçerden ve dışarıdan bizi hedef alan ekonomik tuzaklara rağmen hedeflerimizden sapmadık geriye düşmedik. Böyle bir başarı örneği ortaya koymak, dünyada pek az milletin harcıdır. Bizim yaşadığımız hadiselerin onda birini yaşamayan ülkelerin ne hallere düştüklerini görüyoruz. Birkaç bin, birkaç yüz mülteci kapılarına dayandı diye, Avrupalı ülkelerin, öncülüğünü yaptık dedikleri değerleri ayaklar altına aldığını gördük. 3 milyon mülteci var, feryat etmedik. Üzerlerine misket bombaları atılan insanlara kapımız açıktı. Biz yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevdik. Onun için bu insanları o bombalara teslim edemezdik. Batının böyle bir derdi yok” dedi.
“Vatanımızı üzerinde kimse operasyon düşünmesin” diyen Erdoğan, “780 bin kilometre kare ile tek vatan. İşte şu anda güneydoğuda, doğuda hala çılgınlık içinde olan teröristler var. Bölücü terör örgütü! Nereye kaçarsanız kaçın. İnlerinize kadar sizi kovalayacağız. Kovalıyoruz. Artık terör eylemi olduktan sonra değil, olmadan o bataklığı kurutmak suretiyle, bu vatanı inşallah refaha, huzura kavuşturacağız. Onun için de durmak yok. Şehitlerimiz var. Şehit veriyoruz. Eyvallah, ama ben şuna inanıyorum. Bizim şehidimiz büyüktür” şeklinde konuştu.
Suriye’de 6 yılda 600 bin insanın devlet terörünün kurbanı olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Buna ses çıkarmayanlar, ‘Dabık’ta şu kadar PYD’li, PKK’lı ölmüş’ diyor. 600 bin insanın ölümüne sesiniz çıkmıyor. Dabık’taki PKK’lı teröristleri savunuyorsun. Deaş’lı teröristler de var bunların içinde. PYD’lisi de, PKK’lısı, YPG’lisi de var. Hepsi birbirinin aynı. Al birini vur öbürüne” dedi.
Suriye’de 12 milyondan fazla insanın evini, köyünü, şehrini terk ettiğine dikkat çeken Erdoğan, şunları söyledi: “Geçmişte Halep, Kerkük, Musul bizimdi. Ben Misak-ı Millî dedim diye rahatsız oluyorlar. Ben tarih dersi veriyorum. Bu işin tarihinde bu var. Gazi Mustafa Kemal’in Misak-ı Millî’yi istikamet olarak gösterişi yok mu? Niye birilerinin sesi çıkmıyor, niye rahatsız oluyorlar? Biz milliyiz, biz yerliyiz. Biz vatanseveriz. Biz milliyetperveriz. Farkımız bu. Onun için 2003’ten bu yana izlenen yanlış politikalar, etnik ve mezhep taassubu sebebiyle bölge ölüm tarlasına dönüştü. Batılı ülkeler Irak ve Suriye için ne yaptılar? Koca bir hiç. Kendileri bir şey yapmadıkları gibi, bizim gibi samimiyetle el uzatmamızı engellediler. Biz Irak krizinin başından beri, ülkenin anahtarının, tek mezhebi yapıya verilmemesi gerektiğini ifade ettik. Suriye’de de terörün terörle temizlenmeyeceğini söyledik. Başta müttefiklerimiz olmak üzere, bölgede etkinliği olan ülkelere bunları dinletemedik. Biz 3 milyon kişiye kapılarımızı açarken ortada görünmeyenler, konu enerji ve petrol olunca hemen baş köşeyi kaptılar. Bu dramlar karşısında 3 maymunu oynayanlar, fırsatlar konusunda aslan kesildi. Türkiye’yi bölgedeki gelişmelerin dışında bırakmak, çıkacak faturayı da üzerine yıkmak için her türlü yolu deniyorlar” şeklinde konuştu.
“Rakka’da gereğini yapacağız”
“Artık bu ahlaksız, riyakar oyuna müsaade etmeyeceğiz” diyen Erdoğan, “Ülkemizin güvenliğini ilgilendiren konuları tribünden seyretmeyeceğiz. Sahada ve masada olmak için uluslararası hukuk çerçevesinde ne gerekirse onu yapacağız. Güney sınırımız boyunca bir terör koridoru oluşmasına asla izin vermeyeceğiz. 911 kilometre Suriye sınırı, 350 kilometre Irak sınırımız var. Seyir mi edeceğiz? Cerablus operasyonu bu konudaki kararlılığımızın işaretidir. Errai operasyonu kararlılığımızın ifadesidir. Dabık aynı şekilde. Dabık ile ilgili, Mercidabık’ı okuyun. Şimdi El-Bab, oraya inmeyin diyorlar. Çünkü burada terörden arındırılmış bölgeyi hazırlamamız lazım. Münbiç aynı şekilde. Koalisyon güçleri aynı hareket etmeye hazırsa, Rakka’da da gereğini yapacağız. PYD veya YPG ile beraber değil ha; Amerika koalisyon güçleri, terör örgütlerini yanımıza almayacağız. Bunları da kendileriyle konuşuyoruz. Dün Amerikan dışişleri bakanı buradaydı. Kendileriyle ben de, başbakan, milli savunma bakanımız da görüştük. Irak’ın göz göre göre mezhep temelli iç savaşa gitmesine kayıtsız kalmayacağız. Bizim kimsenin bir karış toprağında gözümüz yok. Kendi toprağımızın güvenliğiyle alakalı olduğu için sahada etkin olmaya çalışıyoruz. Bin yıllık kardeşimizin, geleceğimizin karartılmasına izin vermeyeceğiz. Urfa, Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Antep, Hatay’a, bütün buralara bakıp da iştahı kabaranların heveslerini kursaklarında bırakacak irade ve güce hamdolsun fazlasıyla sahibiz. İdlib, Halep, Münbiç’i, Haseki’yi, Musul’u, Kerkük’ü de, oradaki kardaşlerimizin güvenliğini de kendimizden farklı görmüyoruz. Biz hem kendi vatandaşlarımız, hem de bölgedeki kardeşlerimiz için sadece barış, huzur ve istikrar istiyoruz” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.