SAĞLIK - 30 Mayıs 2017 Salı 10:50

Diyabet, cinsel yaşamı olumsuz etkiliyor

A
A
A
Diyabet, cinsel yaşamı olumsuz etkiliyor

Endokrinoloji Uzmanı Dr.

Endokrinoloji Uzmanı Dr. Mine Özduman Cin, diyabetin cinsel yaşamı olumsuz yönde etkilediğini söyledi.


Diyabetin, karbonhidrat, lipid ve protein metabolizmasındaki bozukluklarla seyreden kronik bir hastalık olduğunu belirten uzmanlar, kalp, böbrekler, göz ve büyük damarlar başta olmak üzere birçok organ ve sisteminin de etkilendiğini söyledi. Tüm diyabetik hastaların yüzde 70’inde cinsel fonksiyonlarda da bozukluklar meydana geldiğine dikkat çeken VM Medical Park Bursa Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Dr. Mine Özduman Cin, "Bu sorun her iki cinste de diyabet süresi uzadıkça daha sık görülmeye başlar. Cinsel sorunların gelişmesindeki en önemli sebep otonom sinir sisteminin hastalıktan etkilenmesidir. Sinir sistemi harabiyetine ilaveten damarların yapısında meydana gelen bozukluklar sorunun daha da ağırlaşmasına sebep olur. Genellikle kan şekeri ayarı iyi olan hastalarda bu sorunlar çok fazla görülmez. Ancak kan şekeri kontrolsüz seyreden hem kadın hem de erkek hastalarda cinsel bozukluklar ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca idrar yolu enfeksiyonu riski arttığından, prostat enfeksiyonu riski de artar. Bunlar da idrar sorunlarına ve yine dolaylı olarak cinsel problemlere yol açar" diye konuştu.


Kadın hastalarda ise adet düzensizlikleri, cinsel istekte azalma veya kayıp olabileceğini belirten Cin, "Önemli sorunlardan biri diyabetik bireylerin diğer sağlık sorunları gibi cinsel sorunlarını doğal algılayıp, hekimiyle konuşmamasıdır. Bu sorunların hekimlerden gizlenmesi ilerleyen zaman içerisinde sorunun iyice şiddetlenmesine ve tedavinin zorlaşmasına sebep olur. Kan şekeri kontrolü beslenmenin düzenlenmesi ve fiziksel aktivitenin artırılması her iki cins için de cinsel sağlık için koruyucu tedavi yaklaşımlarıdır. Daha sonra cinsel sorunun tipi ve nedenine göre tedavi uygulanır" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Türkiye’nin ilk yerli ve milli lokomotifi ‘Bozkurt’ Sivas’ta sergileniyor Türkiye’nin ilk milli ve yerli lokomotifi Bozkurt, Sivas TÜRESAŞ Bölge Müdürlüğünün bahçesinde tarihe ışık tutmaya devam ediyor. Sivas’ta eski adı ’cer atölyesi’ olan, günümüz TÜRESAŞ’ı tarafından üretilen ve Türkiye’nin ilk yerli lokomotifi olan "Bozkurt", 1961 yılında demir yollarında hizmete başladı. 25 yıl boyunca demir yollarında aralıksız sefer yapan yerli ve milli lokomotif, ülkenin demir yolu taşımacılığında önemli bir rol oynadı. Ancak teknik ömrünü doldurmasıyla birlikte emekliye ayrıldı. Türkiye’nin demir yolu tarihinde önemli bir yere sahip olan Bozkurt, emekliliğinin ardından şimdilerde ahde vefa olarak sergileniyor. "İsmini, Ergenekon Destanı’nda Türklere yol gösteren kurtlardan alıyor" Yapımında çalışan tüm personelin yerli Türk işçi ve mühendisler olduğunu belirten TÜRESAŞ Sivas Bölge Müdürü Atanur Karadağ, “Türkiye’nin ilk yerli ve milli lokomotifi. Bizim milli gururumuz ‘Bozkurt’. Kurumumuz 1961 yılında cer atölyesi olarak çalışıyorken yerli ve milli lokomotif yapılması kararı alınıyor. Bunun üzerine Sivas’ta ‘Bozkurt’, Eskişehir’de ‘Kara kurt’ yapılıyor. Yapımında çalışan tüm personelin yerli, Türk işçi ve mühendislerin katkılarıyla bir lokomotif yapılıyor. Sivas’ta yapılan bu lokomotifin ismine bozkurt denmiş. Bozkurt 1961 yılından sonra raylara inmiş ve hizmet etmeye başlamış. Yaklaşık 25 yıl bu hizmetini devam ettirmiş ve Türkiye’de gitmedik demiryolu bırakmamış. 25 yıllık mesainin ardından 1986 yılında emekliye ayrılmış. Emekliliğin ardından şu anda bulunduğu alana konuyor. Biz kendisine bir vefa göstererek burada istirahatini sağlıyoruz. Türk tarihinde kurdun önemi var. Ergenekon Destanı’nda Türklere yol gösteren kurtlardan alıyor ismini. Eskişehir’deki de bir kurt isminde. İkisi birbiriyle tatlı bir rekabetle hizmet veriyor. Yerli ve milli olduğundan dolayı Türk geleneğine uygun olarak isimleri konuyor. Liderlik eden, önde giden anlamını taşıyan Bozkurt ismi veriliyor” şeklinde konuştu.