EKONOMİ - 25 Şubat 2017 Cumartesi 12:37

Dündar, Fiat Egea’nın onay mührünü vurdu

A
A
A
Dündar, Fiat Egea’nın onay mührünü vurdu

Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Türkiye’nin en büyük kuruluşlarından biri olan TOFAŞ’ı (Türk Otomobil Fabrikası A.Ş) ziyaret etti.
Ziyaret sırasında üretim hatlarının olduğu binayı gezen Başkan Dündar, TOFAŞ’ta üretilip bütün dünyaya ihraç edilen Fiat Egea’nın üretim bandından çıkmadan önceki son kontrollerini yapan ekiple birlikte fotoğraf çektirip, banttan çıkan bir aracın son onay mührünü vurdu.
Başkan yardımcıları ile birlikte TOFAŞ fabrikasını ziyaret eden Mustafa Dündar, ilk olarak Endüstriyel Operasyonlar Müdürü Akın Aydemir, İnsan Kaynakları Direktörü Burhan Çakır ve Üretim Direktörü Recep Teyisezen ile bir araya geldi. Belirli aralıklarla farklı sektör ve kuruluşları ziyaret edip, firma ve sektörler hakkında karşılıklı fikir alışverişinde bulunan Başkan Mustafa Dündar, “TOFAŞ, Osmangazi sınırlarında bulunan, yalnızca ülkemizin değil, dünyanın en önde gelen otomotiv üreticilerinden birisi. Şehrimiz ve ülkemiz için büyük bir önem taşıyan firmaları tanımamız son derece önemli” dedi.
Bursa’da, son yıllarda yüksek teknolojiye dayalı bir sanayi üretiminin söz konusu olduğuna dikkat çeken Mustafa Dündar, “Dolayısıyla, bu ileri teknoloji ürün üreten firmalarımız da, dünyanın dört bir yanına satış yapıyor. TOFAŞ da bunlardan en önemlisi. Millet olarak hep Avrupa ve Amerika’da şu varmış diyoruz. Halbuki bizim sanayi kuruluşlarımız dünya ile boy ölçüşecek, hatta dünyadaki pek çok firmadan da ileri seviyede. Bunu bizim insanımızın da görüp bilmesi lazım. Bizler de bu doğrultuda pek çok firma ve kuruluşu gezerek, sahip olduğumuz fikir ve izlenimlerimizi başkalarıyla paylaşıyoruz. Bu tür ziyaretlerimizin bu bakımdan da büyük katkısı olacağına inanıyorum” diye konuştu.
Fabrika gezisi öncesi Başkan Mustafa Dündar’a kısa bir sunum yapan TOFAŞ Endüstriyel Operasyonlar Direktörü Akın Aydemir de TOFAŞ’ın Fiat Chrysler grubunun Amerika ve Brezilya dahil dünyadaki en büyük fabrikalarından birisi olduğunu söyledi. Fabrika ve üretim hakkında bilgi veren Akın Aydemir, “Yıllık kapasitemiz 450 bin. 2016 yılında 383.495 araç ürettik. Bugün için günlük 1.500 araç üretiyoruz. 2017 için yıllık üretim hedefimiz 430 bin. Her 50 saniyede bir araç üretim bandından iniyor. Fiat dışında da 7 farklı markaya üretim yapıyoruz. Şu anda 500’ü aşkın Ar-Ge çalışanımız var. TOFAŞ olarak, bir fabrikadan da ötesi, yani yeni bir fabrikayı sıfırdan kuracak bilgi, birikim tecrübe ve teknolojiye sahibiz. Fabrikamız, Türkiye’de hem binek, hem de hafif ticari araç üretimi yapılan tek fabrikası. Üretimimizin yüzde 27’si iç pazar, kalan kısmı ihracat. Dünyada 80 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz” dedi.
Özellikle hafif ticari araç konusunda Avrupa’da büyük bir pazara sahip olduklarını ifade eden TOFAŞ Endüstriyel Operasyonlar Direktörü Akın Aydemir, “Bugün Avrupa ülkelerinde kullanılan posta araçlarının neredeyse tamamı bizim üretimimiz diyebilirim. TOFAŞ olarak, Fiat grubunun dünyadaki 163 fabrikası ve 300 tedarikçisi arasında ilk 3’teyiz. Türkiye’nin 5. büyük sanayi kuruluşuyuz. Ülkemizin otomotiv üretim ihracatının yüzde 25’ini gerçekleştiriyoruz. 2016 yılında, 279 bin 537 otomobil ile Türkiye’nin sektörel bazda ihracat rekorunu kırdık” dedi.
Fabrika hakkındaki genel bilgilendirmenin ardından Başkan Mustafa Dündar fabrikayı gezdi. TOFAŞ Endüstriyel Operasyonlar Direktörü Akın Aydemir, gezi sırasında Başkan Dündar’a üretim ve fabrika hakkında bilgiler verdi. Başkan Dündar, TOFAŞ’ın 2015 yılında üretime başladığı ve imalatının büyük bir kısmı ihraç edilen Fiat Egea’nın üretim bandında çalışanlarla fotoğraf çektirip, üretimi tamamlanan bir aracın banttan inmeden önceki son işlemi olan kalite onay belgelerini imzalayıp, onay mührünü bastı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.