POLİTİKA - 22 Haziran 2018 Cuma 16:00

FETÖ, 2000 yılında MHP’li Vahapoğlu’nu hedef almış

A
A
A
FETÖ, 2000 yılında MHP’li Vahapoğlu’nu hedef almış

MHP Bursa 2.

MHP Bursa 2. Bölge 1. Sıra Milletvekili Adayı Mustafa Hidayet Vahapoğlu’nun, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasına karşı çıktığı için FETÖ tarafından hedefe alındığı ortaya çıktı.


1971 yılında kapatılan Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması için uzun yıllardır uluslararası kamuoyundan Türkiye’ye yönelik baskı uygulanıyor. Bülent Ecevit’in Başbakan olduğu 2000 yılında da, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması için ABD başta olmak üzere Batılı ülkeler tarafından girişimde bulunulmuştu. Bunun üzerine ise hükümet okulun açılması talimatı vermişti. Ancak, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği’ne bağlı çalışan ve Mustafa Hidayet Vahapoğlu’nun da üyesi olduğu Azınlık Sorunlarını Değerlendirme Kurulu, hükümetten gelen talebe ‘Milli Siyaset Belgesi’nin değişmesi anlamına geleceği gerekçesiyle onay vermemişti. Kuruldan gelen vetonun ardından ise hükümet Heybeliada Ruhban Okulu’nu açma fikrinden vazgeçmişti.



Raporu ele geçirmişler


Azınlık Sorunlarını Değerlendirme Kurulu’nun, Türkiye’nin milli çıkarlarını gözeterek aldığı bu kararın ardından ise kurul üyeleri FETÖ tarafından hedefe alındı. Okulun açılmaması yönünde görüş bildirilen ‘çok gizli’ ibareli raporu ele geçirerek gazetelerde yayınlayan FETÖ, raporun altında imzası bulunan dönemin Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Müşaviri MHP Bursa Milletvekili Adayı Mustafa Hidayet Vahapoğlu ile birlikte, dönemin Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ramazan Er, Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Daire Başkanı Hüseyin Arpacı, Genel Kurmay Başkanlığı’ndan Celalettin Yavuz, Erol İnan, Dışişleri Bakanlığı’ndan Ahmet Arda, Şakir Özkan Torunlar, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Daire Başkanı Atilla Erdoğdu, Uzman Nurcan Bilici, Uzman Yardımcısı Zeynep Yaprak Keskin, YÖK Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Sayın, Yürütme Kurulu Üyesi İsmail Akınaltuğ, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden Daire Başkanı Muhsin Öztürk, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan Şükrü Öztürk ve Araştırmacı Fikret Var’ı ifşa ederek hedef göstermişti.



"Nefes aldırmayacağız"


FETÖ tarafından 2000 yılında düşman ilan edilerek hedefe konulan Mustafa Hidayet Vahapoğlu, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği’ndeki görevinden 2007 senesinde kıdemli albay rütbesindeyken emekli olarak, MHP’den 23. dönem milletvekili adayı olmuştu. Siyasete girdikten sonra da birçok defa FETÖ’nün saldırılarına maruz kalan Mustafa Hidayet Vahapoğlu, “FETÖ denen yapının ne olduğunu ve nerelere hizmet ettiğini en iyi Ülkücüler ve MHP bilir. Çünkü bunların bağlantılarını ve niyetlerini biz çok uzun yıllar önce çözdük. Bu nedenle de birçok defa bu sinsi örgütün saldırılarına maruz kaldık. Partimize ve şahsımıza kurulan tüm kumpaslara, tüm karalama kampanyalarına ve açık açık hedef gösterilmemize rağmen hak bildiğimiz yoldan dönmedik. FETÖ ve PKK gibi terör örgütleri ile bunların uzantıları bugün el birliği ile MHP’nin Meclis’e girmemesi ya da güçsüz bırakılması için kampanya yürütüyor. Çünkü MHP’nin güçlü olduğu bir Türkiye’nin kendilerine nefes aldırmayacağını çok iyi biliyorlar. 24 Haziran seçimlerinin ardından inşallah MHP Meclis’te çok güçlü bir şekilde temsil edilecek ve bu yapılarla mücadelesini sürdürecek” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Taksim’de test sürüşüne çıkan akülü nostaljik tramvaya vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi Taksim ve İstiklal Caddesi’nin simgelerinden biri olan tramvayın yerine yapılan akülü nostaljik tramvay test sürüşüne çıktı. Vatandaşlar akülü tramvaya yoğun ilgi gösterdi. Beyoğlu’nda 1990 yılından beri Taksim - Tünel arasında hizmet veren nostaljik tramvaylar yerine kullanılacak akülü nostaljik tramvay test sürüşüne çıktı. Sabah saatlerinde başlayan test sürüşü sefer saati bitene kadar devam etti. Yeni akülü tramvayın, elektrik telleriyle teması bulunan eski tramvayların yerini alacağı öğrenildi. Akülü nostaljik tramvay test sürüşünde vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gördü. Yenilenen nostaljik tramvayın ilk yolcularından olan Hayri Taş, “Güzel olmuş, eskisi güzeldi ama bu daha güzel, orijinal olmuş. Etrafı kapalı olmuş, gerçekten güzel. Değişime uymak zorundayız, değişiklik her zaman iyidir. Gerçekten çok güzel olmuş, Beyoğlu’na yakışmış” dedi. Akülü nostaljik tramvayı beğenmediğini belirten Mahmut Genç, “Nostaljik tramvayı birçok sefer kullandım. Bu şekilde akülüye geçmesi belki eski formundan birazcık değişiklik, inovatif olmuş olabilir. Ama bazı şeylerin orijinal formunda kalması gerekiyor. Çevreci falan ama üstten o tellerin gidiyor olmasını takip etmek de garip bir heyecan katıyordu. Biraz da böyle binelim bakalım nasıl olacak. Trenin yeni formunda ön tarafta insanların ayaklarını koyup asılabilecekleri yerleri kaldırmışlar. Keza kapıların oradaki merdivenleri de kapatmışlar. Bu bence hoş bir şey değil. Çünkü bu birazcık aslında bu tramvayın kültürüne ait olan bir şeydi. Ben defalarca kez burada sallanarak Şişhane’ye inmişimdir, Şişhane’den Taksim tarafına çıkmışlığım var. Aslında akbil kullanan birisiyim ama bunun keyfi bambaşka oluyordu. Bunu kaldırıyor olmaları bence tamamıyla kültürü yok etti. Çünkü insanlar burada sadece tramvayın fotoğrafını çekmiyorlardı, buraya asılan insanların da fotoğraflarını çekiyordu. Bu belki birazcık tehlikeli tarafları kesinlikle var bunun ama bazı şeyler simgeseldir. Bu simgesel şeylere dokunmak birazcık orijinalliği yine bozan şeylerden birisi. Ben bunu kesinlikle hiç beğenmedim, hiç hoşlanmadım buraya insanların tutunabilecekleri yerlerin yapılmasını yeniden istiyorum” diye konuştu.
Erzurum Tortum ekşi pestili artık coğrafi işaretli Ülkemizde coğrafi işaretli ürün çeşitliliğinde Gaziantep ve Konya’dan sonra en çok ürüne sahip olan Erzurum’da Tortum ekşi pestili de TÜRKPATENT tarafından tescillendi. Tortum Belediyesi tarafından 2022 yılında mahreç işareti almak için TÜRKPANET kurumuna başvurusu yapılan Tortum ekşi pestili, Erzurum’un 55’inci coğrafi işaretli ürünü oldu. Erzurum’un Tortum ilçesine ait kızılcıklar özenle seçilerek marmelat haline getiriliyor. Daha sonra bu marmelat pestil şeklinde serilerek kurutuluyor ve ekşi kızılcık pestili elde ediliyor. Geleneksel üretim şekli bozulmadan üretilen ve tamamen doğal yöntemlerle hazırlanıyor. Tortum ekşi pestilinde şeker ve renklendirici bulunmuyor. Sadece su ve kızılcık kullanılıyor Tortum ekşi pestili, doğal olarak yetişen kızılcık meyvesi ve içme suyu kullanılarak Tortum ilçesinde üretiliyor. Tadı ekşi, rengi parlak kırmızı olan Tortum ekşi pestili endüstriyel ve geleneksel olmak üzere iki şekilde üretiliyor. Tortum ekşi pestilinin üretiminde, genel pestil üretimlerinden farklı olarak, nişasta, un, şeker, fındık veya ceviz kullanılmıyor. Şeker ilavesi yapılmadığı için de kızılcık meyvesinin verdiği ekşi tada sahip olup coğrafi sınırda “ekşi pestili” olarak adlandırılıyor. Tortum ekşi pestilinin geçmişi eskiye dayanıyor. Tortum ilçesinin mutfak kültüründe önemli bir yere sahip ve ilave bileşen içermeyen, sadece kızılcık meyvesi kullanılarak üretilmesi coğrafi sınıra özgü olmasını sağlıyor.
İstanbul Taksim’de test sürüşüne çıkan akülü nostaljik tramvaya vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi Taksim ve İstiklal Caddesi’nin simgelerinden biri olan tramvayın yerine yapılan akülü nostaljik tramvay test sürüşüne çıktı. Vatandaşlar akülü tramvaya yoğun ilgi gösterdi. Beyoğlu’nda 1990 yılından beri Taksim - Tünel arasında hizmet veren nostaljik tramvaylar yerine kullanılacak akülü nostaljik tramvay test sürüşüne çıktı. Sabah saatlerinde başlayan test sürüşü sefer saati bitene kadar devam etti. Yeni akülü tramvayın, elektrik telleriyle teması bulunan eski tramvayların yerini alacağı öğrenildi. Akülü nostaljik tramvay test sürüşünde vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gördü. Yenilenen nostaljik tramvayın ilk yolcularından olan Hayri Taş, “Güzel olmuş, eskisi güzeldi ama bu daha güzel, orijinal olmuş. Etrafı kapalı olmuş, gerçekten güzel. Değişime uymak zorundayız, değişiklik her zaman iyidir. Gerçekten çok güzel olmuş, Beyoğlu’na yakışmış” dedi. Akülü nostaljik tramvayı beğenmediğini belirten Mahmut Genç, “Nostaljik tramvayı birçok sefer kullandım. Bu şekilde akülüye geçmesi belki eski formundan birazcık değişiklik, inovatif olmuş olabilir. Ama bazı şeylerin orijinal formunda kalması gerekiyor. Çevreci falan ama üstten o tellerin gidiyor olmasını takip etmek de garip bir heyecan katıyordu. Biraz da böyle binelim bakalım nasıl olacak. Trenin yeni formunda ön tarafta insanların ayaklarını koyup asılabilecekleri yerleri kaldırmışlar. Keza kapıların oradaki merdivenleri de kapatmışlar. Bu bence hoş bir şey değil. Çünkü bu birazcık aslında bu tramvayın kültürüne ait olan bir şeydi. Ben defalarca kez burada sallanarak Şişhane’ye inmişimdir, Şişhane’den Taksim tarafına çıkmışlığım var. Aslında akbil kullanan birisiyim ama bunun keyfi bambaşka oluyordu. Bunu kaldırıyor olmaları bence tamamıyla kültürü yok etti. Çünkü insanlar burada sadece tramvayın fotoğrafını çekmiyorlardı, buraya asılan insanların da fotoğraflarını çekiyordu. Bu belki birazcık tehlikeli tarafları kesinlikle var bunun ama bazı şeyler simgeseldir. Bu simgesel şeylere dokunmak birazcık orijinalliği yine bozan şeylerden birisi. Ben bunu kesinlikle hiç beğenmedim, hiç hoşlanmadım buraya insanların tutunabilecekleri yerlerin yapılmasını yeniden istiyorum” diye konuştu. (YEÇ-RU