GENEL - 11 Ağustos 2018 Cumartesi 13:13

İnegöl Orman İşletmesi yangınlara karşı hazır

A
A
A
İnegöl Orman İşletmesi yangınlara karşı hazır

İnegöl Orman İşletme Müdürü Nejdet Güdül, havaların ısınması ile birlikte çıkabilecek orman yangınlarına karşı hazır olduklarını söyledi.

İnegöl Orman İşletme Müdürü Nejdet Güdül, havaların ısınması ile birlikte çıkabilecek orman yangınlarına karşı hazır olduklarını söyledi.


Orman yangınları ile mücadele konusunda teknik donanım ve yangın müdahale ekiplerinin hazır durumda olduğunu belirten İnegöl Orman İşletme Müdürü Nejdet Güdül, “Ormanlar hepimizin. Orman yangınları yoğunlukla yaz döneminde oluyor. Ama yangınlar yılın 12 ayı sürüyor. Son dönemlerde iklim şartlarından dolayı artık yılın 12 ayında yangın çıkıyor. Biz İşletme Müdürlüğü olarak, her an yangın çıkacakmış gibi kendimizi hazır tutuyoruz. Ama yangınların çoğunluğu haziran ayında başlayıp ekim sonuna kadar devam ediyor. Tam kadro yangınlara karşı hazır vaziyetteyiz. İnegöl Orman İşletme Müdürlüğümüzün ilk müdahale ekipleri var. İşletme Müdürlüğü olarak gerekli tedbirleri aldık. Aynı zamanda 2 tane yangın gözetleme kulemiz 24 saat faal durumda. Vatandaşlarımız da, ücretsiz olan alo 177 hattından yangın ihbarı yapabilir” dedi.


Yangınları söndürmede en etkili yöntemin ilk müdahale olduğunu belirten Güdül, “Bunun için vatandaşlarımızın gördükleri dumanı ve yangını, gecikmeden anında alo 177’ye bildirmelerini istiyoruz. İlk müdahale çok mühim. İnegöl’de birçok resmi piknik sahamız var. Vatandaşlarımız pikniklerini bu alanlarda yaparlarsa, ormanın içerisinde gelişi güzel piknik yapmazlarsa, çok memnun oluruz. Yine yangın mevsimiyle, çiftçilerin hasat mevsimi aynı döneme denk geliyor. Bundan dolayı yangınlarımızın bir kısmı da, maalesef onların yakmış olduğu ateşlerden çıkıyor. Çiftçi kardeşlerimizin bu konuda dikkatli olmalarını istiyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.