EKONOMİ - 24 Mart 2017 Cuma 13:29

Kalyon Holding Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kalyoncu:

A
A
A
Kalyon Holding Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kalyoncu:

Kalyon Holding Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kalyoncu, şirketlerinin dijital dönüşüme 2011 yılında başladığını ifade ederek, “Bugün onun meyvelerini alıyoruz.

Kalyon Holding Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kalyoncu, şirketlerinin dijital dönüşüme 2011 yılında başladığını ifade ederek, “Bugün onun meyvelerini alıyoruz. Teknolojiyi işin her tarafına yerleştirmeyi sağlıyoruz” dedi.


Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde yarının liderleri konulu oturum gerçekleşti. Oturumda konuşan Kalyon Holding Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kalyoncu, “Biz çok şanslı bir nesiliz. Bunun kıymetini bilmek lazım. Annelerimiz ve babalarımız şirkette bugüne kadar bize kazandırdıkları. İkincisi Türkiye’nin son 15 yılda bir kalkınma hamlesine giriştiği dönemde gençliğimizi geçiriyoruz. Bu özellikle çok fazla üretmek, yeni işler oluşturmak, etkili olmak isteyen gençler için bizim için fırsat oldu. Bugün babamla ve büyük kuzenimle geçirdiğim her bir dakika çok önemli. Oradan en fazla alabileceğim bilgiyi almaya çalışıyorum. Bizden önceki neslin bu fırsatı olmayabilirdi. Buna deneyim transferi diyebiliriz. Bunu yaparken, özgün liderlik tarzını geliştirmeyi ihmal yapmamız lazım. Bu konuda biz gençler teknolojiyi etkin kullanıyoruz. Bizim şirketimiz dijital dönüşüme 2011 yılında başladı. Bugün onun meyvelerini alıyoruz. Teknolojiyi işin her tarafına yerleştirmeyi sağlıyoruz. İkincisi bizden önceki nesiller sonuç odaklıydı. Ben daha süreç odaklı çalışıyorum. Biraz daha ben bu süreçlerin insanların mutlu etmenin, huzurlu anlar geçirmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Farklı yaptığım bir şey de sektörlerimizle ilgili olan startappları yakından takip ediyoruz. Bizden önceki nesiller bunu yapamıyordu. Bunlarla bizim şirketlerimizin sinerji kurarak katma değerli yeni ürünler geliştirmesinde çalışıyorum” dedi.



“Teknolojiyi satmaya başlayacağız”


Şimdiki hedeflerinin teknolojiyi üretmek olduğunu belirten Kalyoncu, şöyle devam etti:


“Teknolojiyi satmaya başlayacağız. Biz, şuana kadar yapabilecek en büyük projeleri yaptık. Dünyanın en büyük havaalanı projesi, Kıbrıs’a su projesini yaptık. Bundan sonra daha büyük projeler çıkacaktır, onlara da talibiz. Şirket olarak yaptığımız projeleri sıfır hatayla mükemmel şekilde yapma bakış açısına geçerek teknolojiyi bu amaçla kullanmaya gayret edeceğiz.”



“Yaklaşık 5 bin çalışanımızın yüzde 65’i y kuşağında oluşuyor”


Akkök Holding Yönetim ve İcra Kurulu Üyesi Alize Dinçkök Eyüboğlu, “Grubumuzun 18 adet şirketi var. Bunlarda çeşitli görevler aldım. Benim anlayışımda eğitimin hiçbir zaman yaşı yok. Akkök Holding bu sene 65. yılını kutlayacak. Bizim kurucumuz dedemiz ve babamızdan dolayı çok geleneksel yönetim anlayışına sahibiz. Yaklaşık 5 bin çalışanımız var. Bunların yüzde 65’i y kuşağından oluşuyor. Türkiye nüfusuna baktığınız zaman yüzde 32’si y kuşağından oluştuğunu düşünürsek nüfusun 2 katını barındırıyoruz. Geleneksel yönetim bazını daha geliştirerek devam ediyoruz” açıklamasını yaptı.



“Değişime ayak uydurabilmemiz için dijitalleşmeyi yakından takip etmemiz gerekiyor”


Şirketlerinin dijital endekslerini ölçtüklerini ve puanların yükselmesini için çalışmalar yaptıklarını anlatan Alize Dinçkök Eyüpoğlu, “Enerji dağıtım kısmında yaklaşık 20 bin sayaçların okunması için otomatik okuma çözümü ürettik. Bunu hayata geçirdik. Biz aslında sanayi kökenli holding olduğumuz için bu dijitalleşmenin sanayi gruplarına katma değer sağlayacağına inanıyoruz. Değişime ayak uydurabilmemiz için dijitalleşmeyi yakından takip etmemiz gerekiyor. Biz insana çok büyük önem veriyoruz. Çalışanımıza çok büyük önem veriyoruz. Bu sistemleri çok iyi kursak bile insanlara verdiğimiz değeri hissettiremediğiniz sürece bunu çok belirgin bir şekilde ilerleyebileceğini düşünmüyoruz” şeklinde konuştu.



“Her sabah işimize mutlu olarak gitmemiz gerekiyor”


Çalışmanın en başında istemek olduğunu düşündüğünü dile getiren Alize Dinçkök Eyüpoğlu, “Bu bir seçim ve zorunluluk değil. Her sabah işimize mutlu olarak gitmemiz gerekiyor. İkinci jenerasyondan, üçüncü jenerasyona geçerken her zaman eşitliği koyuyoruz. Yaptığınız işten mutluluk duymanız gerekiyor. Neredeyse günde 10 saat uğraştığınız işiniz var" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.