GENEL - 13 Haziran 2018 Çarşamba 15:28

Kirli ve kalabalık havuzlar insan sağlığını tehdit ediyor

A
A
A
Kirli ve kalabalık havuzlar insan sağlığını tehdit ediyor

Uzmanlar, sıcaklarla birlikte dolup taşan ve Ramazan Bayramı ve sonrasında talep patlaması beklenen havuzlarda hijyenik ortam oluşturulması için sezon öncesi bakımdan, doğru kimyasal kullanımına kadar çeşitli uygulamaların eksiksiz yerine getirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Uzmanlar, sıcaklarla birlikte dolup taşan ve Ramazan Bayramı ve sonrasında talep patlaması beklenen havuzlarda hijyenik ortam oluşturulması için sezon öncesi bakımdan, doğru kimyasal kullanımına kadar çeşitli uygulamaların eksiksiz yerine getirilmesi gerektiğine dikkat çekti.


Artan sıcaklarla birlikte serinlemek isteyen vatandaşlar havuzları doldurmaya başladı. Ramazan Bayramı ve sonrasında havuzlarda talep patlaması beklendiğini söyleyen uzmanlar, halkı hijyenik olmayan havuzların oluşturduğu riske karşı uyardı. Vatandaşlara temizliğinden emin oldukları havuzlara girmeleri tavsiyesinde bulunan uzmanlar, temizlenmemesi halinde mikrop yuvası haline gelen havuzların özellikle çocuklar için büyük tehlike oluşturduğuna dikkat çekti.


Bursa’nın yanı sıra, Türkiye’nin birçok kentinde olimpik ve yarı olimpik yüzme havuzları, otel, site, kaplıca yüzme havuzlarının imalatı ile bakım ve servis hizmetlerini veren BİYTAŞ Şirketler Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Suat Gülçimen, serinlemek için havuzları tercih eden vatandaşları uyardı. Gülçimen, standartlara göre üretilen, bakımları tam ve zamanında yapılan ve uygun sayıda kişinin hijyen kurallarına dikkat ettiği havuzlara gönül rahatlığı ile girilebileceğini belirtti. Gülçimen, "Ancak, havuz üretiminde doğru malzemeler seçilmezse, bakımları zamanında ve doğru malzemeler ile yapılmasa, uygun kimyasal maddeler kullanılmazsa bir dizi sağlık sorunu yaşayabiliriz" uyarısında bulundu.



Sıcaklarla birlikte mikroplar da çoğalır


Hava sıcaklığı ile birlikte havuz suyu sıcaklıklarının da iyice arttığını, ısınan suyun mikropların üremesi için elverişli ortam oluşturduğunu dile getiren Gülçimen, 27 derecenin üstünde sıcaklığa sahip ve kapasitesinin üstünde kalabalığın bulunduğu havuzlara girilmesinin hastalıklara yakalanma riskini artıracağını söyledi. Gülçimen, özellikle makine dairesindeki cihaz ve ekipmanların elektrik ve mekanik bakımlarının asla ihmale gelmeyeceğine vurgu yaptı.


Havuzlarda su sirkülasyonu sağlayan cihazların bulunması, temizliği için doğru kimyasalların kullanılması gerektiğini belirten Gülçimen, geliştirilen otomasyon sistemleri sayesinde doğru kimyasalların kullanılabileceği uyarılarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Milli Savunma Bakanı Güler: “Sizler geleceğimizin güvencesisiniz” Şehitler ve gazilerin çocuklarıyla bir araya gelen Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Sizler geleceğimizin güvencesisiniz” dedi. Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, şehitlerin ve gazilerin çocukları ile Millî Savunma Bakanlığında bir araya geldi. Onlarla yakından ilgilenen, okul hayatlarıyla ilgili sorular soran Bakan Yaşar Güler daha sonra Türkiye Millet Meclisi’nin açılışı ve Cumhuriyet’in kuruluşuna ilişkin sorular sordu. Bakan Yardımcısı Alpaslan Kavaklıoğlu’nun da yer aldığı kabulde Bakan Yaşar Güler şunları söyledi: “Siz kıymetli evlatlarımızı, bu anlamlı gün münasebetiyle Bakanlığımızda ağırlamaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Bundan bir asır önce ülkemizin bir kısmı işgal edilmişti. Ama kahraman atalarımız, bu zor zamanlarda Millî Mücadele’yi başlattı ve Türkiye Büyük Millet Meclisini kurdu. İşte sizler için özel bir gün olan 23 Nisan, aynı zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin de açıldığı gündür. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere atalarımız, Meclis vasıtasıyla yürüttükleri Millî Mücadele sayesinde, vatanımızı işgalden kurtarıp Cumhuriyetimizi kurdular” şeklinde konuştu. “Kendinizi en iyi şekilde yetiştirmelisiniz” Bugün Türkiye’de özgürce yaşıyorsak bunda en büyük payın aziz şehit ve gazilerimize ait olduğunu belirten Güler,” Bizler de onların emaneti olan aziz vatanımızı korumak ve kollamak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Sizler de geçmişi zaferlerle dolu şanlı tarihimizi çok iyi bilmeli, ileride ülkemize hizmet edebilmek için kendinizi en iyi şekilde yetiştirmelisiniz. Çünkü sizler, tarihte olduğu gibi bugün de vatan topraklarını korumak ve savunmak için cesaretle ve fedakârca görevini yaparken şehit ve gazi olan kahramanlarımızın evlatlarısınız” dedi. “Sizler geleceğimizin güvencesisiniz” Çocukların geleceğin güvencesi olduğunu vurgulayan Güler, “Şehit ve gazilerimizin en kutsal emaneti ve canımızdan bir parça olan sizleri çok seviyoruz. Kocaman yüreğinizle, bugünün çocukları yarının büyükleri olarak; geleceğimizin teminatı, asil milletimizin en güzide bireylerisiniz. Devletimiz, siz değerli çocuklarımıza daha iyi bir gelecek hazırlamak, iyi şartlarda eğitim almanızı sağlamak için tüm imkânlarını seferber ediyor. Çünkü sizler, geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizsiniz. Bu duygu ve düşüncelerle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, şanlı tarihimizdeki nice zaferleri bizlere armağan eden aziz şehitlerimizi minnet ve rahmetle; kahraman gazilerimizi şükranla anıyor, siz değerli evlatlarımıza sağlık, başarı ve esenlikler diliyorum” ifadelerini kullandı.
Çankırı Şehir hayatından sıkıldı, doğa ile iç içe yaşamaya başladı İstanbul’da şehir hayatından sıkılan Veysel Elmas, çocukluk hayalini gerçekleştirerek Çankırı’da doğa ile iç içe yaşamaya başladı. Doğanın kendisine huzur verdiğini belirten Elmas, “Burası benim tüm negatif enerjimi attı” dedi. İstanbul’da yaşayan 69 yaşındaki Veysel Elmas, şehir hayatından sıkılarak çocukluk hayalini gerçekleştirmeye karar verdi. Memleketi Çankırı’nın Korgun ilçesinde doğada bulunan müstakil bir ev satın alan Elmas, bahçede çeşitli ürünler ekip evcil hayvan besliyor. Doğada olmanın kendisine huzur verdiğini belirten Elmas, İstanbul’da yaşarken sürekli stres yaşadığını kaydetti. “İstanbul’da otursaydım bu imkanlara sahip olamayacaktım” Korona virüs döneminde şehir hayatından uzaklaşmak istediğini ifade eden Elmas, “İstanbul’da yıllarca yaşadıktan sonra pandemi döneminde şehir hayatından çok sıkıldığımı anladım. Çocukluğumdan bu yana memleketim Çankırı’da doğa ile baş başa yaşamak hayalimdi. İstanbul’da kulüp çalışmalarım vardı, kulübü bir öğrencime devredip Çankırı’ya gelmeye karar verdim. Bu müstakil evi bir vatandaş satılığa çıkartmıştı. Bu evi aldık ve yerleştik. Eşim ile birlikteyiz, bazen çocuklarım ve torunlarım geliyor, burada mutlu bir şekilde yaşıyoruz. Yaz aylarında bahçemizi ekip yetiştirdiğimiz doğal ürünleri eş, dost ve komşularla paylaşıyoruz. Bazen de İstanbul’a koli koli ürün gönderiyoruz. Biz Anadolu insanları olduğumuz için inancımız gereği tüm canlılara saygılıyız. Bir tane yavru köpek sahiplendim. 17 günlüktü, bana geldiğinde 5 aylık oldu" dedi. "Yoğun trafikten sıkıntı çekiyorduk, yapmak istediklerimizi yapamıyorduk” İstanbul’da yaşarken en çok trafik probleminde şikayetçi olduğunu kaydeden Elmas, "İstanbul’da otursaydım bu imkanlara sahip olamayacaktım. Doğa ile baş başa yaşarken de insanlara, canlılara ve doğaya zarar vermeden hayatımızı sürdürmemiz gerek. Burası benim tüm negatif enerjimi attı. İstanbul’da stres içerisindeydik. Bir yerden bir yere giderken yoğun trafikten sıkıntı çekiyorduk, yapmak istediklerimizi yapamıyorduk” diye konuştu.