EKONOMİ - 23 Mart 2018 Cuma 11:09

Mehmet Şimşek’ten döviz açıklaması

A
A
A
Mehmet Şimşek’ten döviz açıklaması

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin dünyaya net bir döviz borcunun olmadığını ifade ederek, “Dünyadan döviz alacağı var.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin dünyaya net bir döviz borcunun olmadığını ifade ederek, “Dünyadan döviz alacağı var. Yani bizim varlıklarımız borçlarımızdan yüksek. Hane halkının çok büyük bir döviz fazlası var çünkü biz hane halkının döviz ile borçlanmasını yasakladık. Çok doğru yapmışız” dedi.


Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde konuştu. Küresel verimlilikte aşağı yönlü bir trend söz konusu olduğunu ifade eden Şimşek, “Dünya büyük bir borç batağında bunu abartmıyorum. Çünkü dünya toplam borcunun milli gelire oranı neredeyse yüzde 320’lere yaklaşmış durumda. Şimdi bugün bir sorun yok, ama faizler yükselirse bu borçların geriye ödenmesinde sıkıntı olacak. O zaman dünya faizleri kalıcı olarak bir sürekli yükseltemez çünkü yükseltirse yavaşlayacak. Böyle bir durumla karşı karşıyayız. Bizim aslında bu dönemde kaldıraç oranını azaltmamız gerekiyor” diye konuştu.



“Türkiye Avrupa Birliği milli gelirde kişi başı ortalamasını 14 yılda yakalayacak”


Türkiye’nin çok hızlı büyüdüğüne dikkat çeken Şimşek, “Dünyadan daha hızlı büyüdü. Türkiye son 15 yılda ortalama yüzde 5.7 büyüdü. Bu kadar şok, bu kadar olumsuz gelişmelere rağmen yani Ortadoğu’daki kaosa, teröre, hain darbe girişimine, bir sürü soruna rağmen Türkiye ortalama 5.7 büyümüş. Diyebilirsiniz ki cumhuriyet tarihimizin ortalamasına oranla 1 puandan fazla büyümüşsünüz ama 1 puan 2.6 katlık fark oluşturur. Bu büyüme sayesinde Türkiye’nin görecelik performansı da oldukça iyi. Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkelere büyük fark atmışız, dünyaya büyük fark atmışız. Biz yüzde 231’in üzerine çıkmışız, dünya yüzde 178’e çıkmış. O nedenle Türkiye’ye baktığınız zaman kişi başına milli gelirde. Amerika ile arayı 20 puan, AB ile arayı 28 puan kapatmışız. Böyle giderse Türkiye Avrupa Birliği milli gelirde kişi başı ortalamasını 14 yılda yakalayacak. Dolayısıyla gerçekten uzun bir süredir Türkiye’nin en önemli hedefi olan Avrupa ile arayı kapatma hedefi gerçek oluyor. Bir rüya gerçeğe dönmüş oluyor” açıklamasını yaptı.


“Şu anda Türkiye gördüğünüz gibi gerçekten Amerika ile arayı yıllık 3.6 puan gibi çok yüksek bir dozda arayı kapatıyor” diyen Şimşek, şunları söyledi:


“Dolayısıyla bizim zaman içinde Amerika’yı da hızla yakalamamız mümkün olacak. 2018 de iyi olacak. Geçen sene Türkiye muhtemelen yüzde 7-7,5 arasında bir büyüme ile yılı kapattı. Bu sene de büyüme bizim öngörümüz yüzde 5,5 çünkü yatırımlar artacak, özel tüketim güçlü ve dışa talep güçlü. Yatırımlar artacak çünkü kapasite kullanım oranı çok güçlü, yatırımlar artacak çünkü çok muazzam teşvikler var. Yatırım başvuruları rekor düzeyde. Bu yatırımlar artacak.”



“Türkiye maalesef şu anda enflasyonda uzun bir aradan sonra tekrar yüzde 10’un üzerinde”


Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin son 10 yılda 8,7 milyon vatandaşına iş bulduğunu belirterek, “Dile kolay, büyük bir rakam. Avrupa’nın nüfusu 512 milyon yaklaşık olarak ve net bazda 2007 sonrasında Avrupa’daki 28 ülke sadece 5,2 milyon iş buldu. Bu hakikaten muazzam bir başarı. Sadece Avrupa ile karşılaştırılınca değil bütün dünyaya ile. İç talep iç turizm toparlanıyor. Dış talep de toparlanıyor. AB, uzun bir aradan sonra güçlü büyüyor. Bu bizim için haber. Dış talep güçlü olacak dolayısıyla Türkiye hem dış hem iç taleplerinin güçlü olduğu bir dönemde. Turizmde toparlanıyor. Tabi ki bu kadar güçlü büyürseniz bir takım yan etkileri oluyor. Yani bu kaçınılmaz bir şekilde. Türkiye maalesef şu anda enflasyonda uzun bir aradan sonra tekrar yüzde 10’un üzerinde. Bu karşı karşıya olduğumuz en büyük sorunlardan bir tanesi. Bunu tek haneye indirmek için güçlü bir çaba içerisindeyiz. Bunun en önemli sebebi liradaki değer kaybı. Maalesef Türk Lirası cinsinden gördüğünüz gibi çok net, ara malı, ithal ettiğimiz ürünlerin fiyatları neredeyse yüzde 30’un üzerinde arttı geçen sene. En büyük sorun bu. Liradaki değer kaybı tamamen ekonomiyle bağlantılı mı? Kısmen bağlantılı. Ama kısmen de bizde ve dışarıdaki siyasi gelişmeler. Sebebi ne? Kürsel ilişki ağımızda bizim haklı davalarımızda yanlış bir şekilde bize karşı tutumlar da var. Örneğin Suriye’de bizim ciddi bizim kaygılarımız var ama bunu anlamakta zorlanan müttefiklerimiz, dostlarımız var. Bu bizim küresel ilişki ağımızı olumsuz etkiliyor” ifadelerini kullandı.



“Devletin dünyaya net bir döviz borcu yok, dünyadan döviz alacağı var”


Türkiye’nin aşırı borçlu bir ülke olmadığını vurgulayan Şimşek, şöyle devam etti:


“Türkiye’nin bütün borcunun milli gelire oranı yüzde 41. Aslında kamunun netini almanız lazım. Kamunun neti yüzde 8 olduğu için yüzde 28 yerine onu 20 puan daha düşürebilirsiniz. Dolayısıyla kamuya baktığınız aman yüzde 28,5’luk brüt borç var. Hane halkının yüzde 18, finans sektörünün yüzde 24 civarında bir tek reel sektörün borcu nispeten yüksek. Reel sektörün milli gelire oranı yüzde 69. Dünyada bu oran yüzde 87 ama biz dünyaya bakamayız. O nedenle biz önümüzdeki dönemde reel sektör olarak da bir miktar bu noktada hassasiyet göstermemiz gerekecek. Burada en önemli konu döviz borcudur. Devletin dünyaya net bir döviz borcu yok, dünyadan döviz alacağı var. Yani bizim varlıklarımız borçlarımızdan yüksek. Hane halkının çok büyük bir döviz fazlası var çünkü biz hane halkının döviz ile borçlanmasını yasakladık. Çok doğru yapmışız. Bankacılık sektörü d tanım gereği nötr olmak zorunda. Çünkü bilanço içi bilanço dışı ile bu işi yürütüyorlar. Esas sorun burada reel sektör şirketlerinde. Reel sektör şirketlerimizin döviz açığı net pozisyonu 213 milyar dolar. Bu büyük bir rakam. Çok da büyütmek istemiyorum çünkü bunların varlıkları da var ama yine de bu konu önemli. Kısa vadede akıllı davranmış bizim firmalar. Kısa vadede döviz biriktirmişler. 1 yıllık vade ile şirketlerimizin net döviz açığı yok ama bu orta vadedeki sorunu ortadan kaldırmıyor. O nedenle biz tedbir alıyoruz. Peki ne yapacağız? Meşhur Amerikan Başkanı J.F. Keneddy’nin bir sözü var. ‘Çatıyı hava güneşliyken tamir etmek lazım’. Şu anda dünyada büyüme var, likidite bol sayılır. Faizler düşük sayılır. Şimdi bizim çatıyı onarma zamanımız çünkü yağmur yapacak. Belki yarın, belki daha uzun vadede ama elinde sonunda bu küresel senkronize büyüme devam etmeyecek. Etmemiş geçmişte. Bunları dönem dönem yaşadık. Büyüklüğünü bilemem ama yağmur yağacak belki fırtına olacak. Bugünden evimizi sağlamlaştırmamız, çatımızı sağlamlaştırmamız lazım.”


Birçok reformlar yaptıklarını belirten Şimşek, bu noktada bankalara da çağrıda bulundu. Şimşek, “Sermaye piyasaları gelişmeden artık bu hızla devam edemeyiz. Sermaye piyasaların gelişmesi için de arz ve talep gerekiyor. Şu anda şartlar elverişli. Henüz yağmur yok, fırtına yok. Şirketlerinizi halka açın. Dünyada ve Türkiye’de halka açın. Yeni ortaklar alın. Bu şekilde büyümeyi daha sağlıklı kaynaklarla finanse edin. Biz ne gerekiyorsa her türlü desteği vereceğiz. Sermaye Piyasası Kurulu ile sorununuz olursa gelin. Mutlaka önünüzü açacağız. Amacımız daha çok tabana yayılmış bir sermaye ile bu işi götürmek. Çünkü bankacılık sektörünün finans sektöründeki payı yüzde 82. Bu oran çok yüksek. Bankacılık sektörümüz çok sağlam. Ekonomiyi destekliyor ama sermaye piyasaları bir o kadar değil. Bir de bankalara bir çağrım var. Aslında her bankanın bir aracı kuruluşu var ama yetmez. Gerçek anlamda niye yatırım bankası kurmuyorsunuz. Gelin biz size yardımcı olalım. Yatırım bankaları kurun. Mevduata dayalı bir modelden geniş, toptan kaynağa dayalı modelle gelin biz size yardımcı olalım. Özellikle start up’lara gelecek vaat eden şirketlere yatırım yapın, daha çok kazanırsınız. Riski yüksek ama gelecek orada. Geleneksel sektörle de kar marjları düştü. Geleneksel sektörlerde rekabet çok yoğun. Biz oralara da yardımcı oluyoruz ama gelin gelecek vaat eden şirketlere daha çok kaynak koyalım. Gelin bunu yetişmiş insanları içerisinde barındıran bankacılarla yapalım. Onun için bankalarımıza da buradan çağrımız olacak” dedi.



"Hiç kimse Türkiye’yi Avrupa’dan koparıp atamaz"


Batı ile ilişkilerde bir kopmaya gitmeyeceklerini anlatan Şimşek, “Biz yüzyıllardır Avrupa’nın bir parçasıyız. Hiç kimse Türkiye’yi Avrupa’dan koparıp atamaz. Avrupalılar bile biz bile yapamayız. Çünkü Avrupa ile Batı ile bizim ilişkilerimiz çok güçlü. Evet dönem dönem yanlış anlaşılmalar var, anlaşmazlıklar var. Olabilir. Ama olsun bu sorunlar çözülür. Biz oradan kopmuyoruz. Bazen diyorlar ki; Türkiye Avrupa’da değil. Türkiye’nin Trakya nüfusumuz 11 milyon. Türkiye’nin Avrupa’sının nüfusu bir sürü Avrupa ülkesinden daha fazla. Kim Avrupalı kim Avrupalı değil tartışmasına fiziki olarak da girseniz bu harita size bir şeyler anlatıyor. 1959’dan beri görüyorsunuz bir yolculuk var. Bu yolculukta ister istemez uzun süreli olunca ufak tefek çatışmalar oluyor. Özetle Avrupa’nın Türkiye’ye ihtiyacı var. Gerçekten ihtiyacı var şaka söylemiyorum. Ekonomi, güvenlik yani birçok konuda Avrupa’nın Türkiye’ye ihtiyacı var. Tabi Türkiye’nin de Avrupa’ya ihtiyacı var. Türkiye, Avrupa’nın en büyük 5’inci ticaret ortağı. 160 milyar dolardan fazla bir ticaretten bahsediyoruz. Avrupa’nın güvenliği Türkiye’den geçer, enerji güvenliği de Türkiye’den geçer. Türkiye, NATO’nun en güvenilir, en güçlü ülkelerinden bir tanesi. NATO’da en büyük 2. orduya sahibiz, NATO’ya en çok katkı veren 4’üncü ülkeyiz. Türkiye’nin de Avrupa Birliği’nden referans olarak ihtiyacı var. Bizim de hukuk devletini güçlendirmemiz, demokratik standartlarımızı iyileştirmemiz, kurumsal kaliteyi yükseltmemiz açısından ne güneyde ne doğuda başka ilham alacağımız kimse yok. Avrupa Birliği bizim hala ilham kaynağımız. Özetle Türkiye Avrupa’nın stratejik ortağıdır. Bunu kimse değiştiremez” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Çorum Belediyesi Hayvan Hastanesi açıldı Çorum Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Hayvan Hastanesi düzenlenen törenle hizmete açıldı. Veteriner İşleri Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösterecek olan ve bölgenin en modern tesisi olarak gösterilen Hayvan Hastanesi’nde kedi, köpek ve kanatlılar başta olmak üzere tüm hayvanlara müdahale edilebilecek. Tesisin açılışında konuşan Çorum Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, bölgenin en güzel Hayvan Hastanesi’ni açmanın onurunu yaşadığını söyledi. Hayvan Hastanesi’nin 6 bin 500 metrekare bir alana kurulduğunu anlatan Başkan Halil İbrahim Aşgın, “Burası göstermelik yapıp geçiştirilebilecek bir tesis değil. Bugüne kadar olduğu gibi burada da işimizi göstermelik yapmadık. Burası baştan sona bize ait bir proje. Bir hastanede olması gereken ne varsa hepsi var. Ameliyathanelerimiz, müşahede, gözlem ve muayene odalarımız, laboratuvarımız, röntgen cihazlarımız var. Buraya gelen sahipsiz, kimsesiz bir sokak hayvanı kendi diliyle kendi yüreğinden geçtiği şekliyle dua bize etsin. Hastanemiz 46 milyon 500 milyon liraya mal oldu. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’mızdan 3 milyon liralık bir ödenek tahsis edildi. Bu projeye gönül verdik. Burasının parasına değil duasına talip olduk. Çorum nasıl ki sıradan bir şehir değilse Çorum Belediyesi’de sıradan bir belediye değil. Hiçbir müteahhide gecikmiş bir kuruş borcumuz yok. Sadece sahipsiz sokak hayvanları hastanesi değil kimsesiz, sokakta kalmış, yaşlanmış, yardımı muhtaç hayvanları geçici bakımevinde barındıracağız. Orada da her türlü konforu düşündük” dedi. Türkiye genelinde ve Çorum’da sahipsiz sokak hayvanları ile ilgili ciddi bir problem olduğuna dikkat çeken Aşgın, “Bu problemi hiçbirimiz görmemezlikten gelemeyiz. Şehir içi hayvan popülasyonu bütün şehirlerde olduğu gibi ilimizde de yüksek. Merhamet ikliminin çocukları, şefkat medeniyetinin insanları olarak asla sokaktaki hayvanlara farklı bir gözle bakamayız. Onları da Allah yarattı. Peygamber efendimiz (Sallallahü teala aleyhi ve sellem) siz yerdekilere rahmet edin, şefkat gösterin ki Allah’ta size rahmet etsin, şefkat göstersin buyuruyor. Sahipsiz sokak hayvanları meselesini en güzel şekilde çözmek için çalışma başlattık. Önce durum tespiti yaptık. Sadece mücavir alanlarda sokak hayvanları ile mücadele etse belediye asla başarılı olamaz. Çünkü sokak hayvanları meselesi sınır tanımıyor. Türkiye’ye örnek bir projeyi hayata geçirdik. Çorum Sahipsiz Sokak Hayvanları Birliği’ni kurduk. Birliğe Valiliğimiz üye olsun, Özel İdare köyler nedeniyle üye olsun. Tüm belediyelerimiz üye olsun dedik. Belediyelerimiz gelir bütçesinin binde 5’ini buraya versin dedik. Bu birlik sıradan kurulan bir birlik değil. Cumhurbaşkanımızın da onayına tabi” ifadelerini kullandı. ’Sokak hayvanları için 75 bin metrekare doğal yaşam alanı kurulacak’ Sokak hayvanları için doğal bir yaşam alanı oluşturacaklarını açıklayan Aşgın, “Birlik aracılığıyla 6 ayda binlerce köpeğimiz kısırlaştırıldı. İlk kez köylerde kısırlaştırma faaliyetleri birlik marifetiyle devam ediyor. Ancak esas yapılması gereken sokak hayvanları sokaktan alınsın. Doğal bir alana getirilsin. Özgürce orada yaşasın. Doğal yaşam alanında sağlık ve gıda hizmetleri ile ilgili hiçbir sorun yaşamasın. Demir parmaklıkların arkasında sanki mahpus gibi kalmasın doğal yaşamını sürdürsün istedik. İnsanları mutlu olan bu şehrin sokak hayvanları da mutlu olsun. Bütün telaşımız, gayretimiz bu olsun. Birlik marifetiyle il geneli 4 bölgeye ayrıldı. Sungurlu, İskilip, Osmancık ve merkezde sokak hayvanları için doğal yaşam alanları oluşturulacak. Merkeze kurulacak olacak olan doğal yaşam alanı için Çatak yolunda 75 bin metrekarelik bir alanı birliğe tahsis ediyoruz. Tahsisin ardından doğal yaşam alanında sokak hayvanı neye ihtiyaç duyacaksa onları Türkiye’ye örnek bir doğal yaşam alanı oluşturacağız. En kısa sürede onu da gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu.
Malatya AK Parti Büyükşehir Adayı Sami Er’e Yeşiltepe’de Coşkulu Karşılama AK Parti Malatya Büyükşehir Adayı Sami Er, seçime günler kala çalışmalarını yoğunlaştırdı. Her gün birçok ziyaret ve toplantı ile vatandaşlarla buluşan Sami Er, 31 Mart akşamı Malatyalıların Cumhur ittifakına en yüksek oyla destek olacağına inandığını söyledi. Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sami Er, beraberinde AK Parti Battalgazi Belediye Başkan Adayı Bayram Taşkın ile Kışla Caddesi’nde MHP’li Veysel Karaçay tarafından düzenlenen sokak iftarı programına katıldı. Önceki dönem Milletvekillerinden Öznur Çalık, MHP Malatya İl Başkanı Gökhan Gök’ünde katıldığı iftar programı sonrası Büyükşehir Başkan Adayı Sami Er’in bir sonraki durağı Yeşilyurt ilçesine bağlı Yeşiltepe mahallesi oldu. Burada gençler tarafından meşaleler yakılarak coşkuyla karşılanan Sami Er ve Yeşilyurt Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. İlhan Geçit’e mahalle halkı yoğun ilgi gösterdi. Cumhur İttifakı üyesi MHP Malatya İl Başkanı Gökhan Gök ve yönetimi ile AK Parti yönetimi ve AK Parti Malatya Milletvekili Abdurrahman Babacan’da katıldı. “Malatya’yı en kısa sürede ayağa kaldırma adına çalışacağız” AK Parti Yeşilyurt Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. İlhan Geçit, 31 Mart akşamı Cumhur İttifakı adaylarını rekor oyla seçileceğine inandıklarını ifade ederek, “Sizlerin bize verdiği bu desteği hiçbir zaman suiistimal etmeyeceğiz. Büyükşehir ve diğer belediyeler ile uyum içerisinde çalışarak Malatya’yı en kısa sürede ayağa kaldırma adına çalışacağız” dedi. “Çalışmaları hızlandıracağız, yeni kaynaklar üreteceğiz” Daha sonra söz alan AK Parti Malatya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sami Er de, “Umudunuzu asla yitirmeyin, çok güçlü bir devletimiz var” diyerek göreve geldiklerinde yapacakları projeleri anlattı. Hükümetin deprem bölgesi için tüm kaynakları ayarladığını ifade eden Er, belediyecilik ve TOKİ deneyimi olan biri olarak göreve geldiklerinde bu kaynakların Malatya’dan en hızlı ve doğru kullanımı konusunda gayret göstereceklerini dile getirdi. Malatya’yı el birliği ile yeniden ayağa kaldırma adına merkezi hükümet ve diğer tüm belediyelerle uyum içerisinde çalışacaklarını anlatan Sami Er, “Çalışmaları hızlandıracağız, yeni kaynaklar üreteceğiz. Hak sahiplerinin planlanan konutlarının yanı sıra kiracılar içinde belediyemiz öncülüğünde 15 bin ek konut üretimi yapacağız” ifadelerine yer verdi. Yeşiltepe’de bulunan Yeşilevler alanının rezerv alanı olduğunu ve buraya yapılacak konutlar ile ilgili TOKİ çalışmasının sürdüğünü kaydeden Er, yine yeni Adliye Binasının da Yeşiltepe’ye yapılmasıyla birlikte bölgenin bir cazibe merkezi haline dönüşeceğini ifade etti. Yerinde dönüşüm ve güçlendirme projeleri konusundaki yavaş işleyişi de göreve gelir gelmez hızlandıracaklarının altını çizen Sami Er, “Bizler bir taraftan seçim çalışmalarını sürdürürken, bir yandan da Allah izin verirse göreve geldiğimizde neler yapacağımız konusunda ödevimize iyi çalıştık. Ön hazırlıklarımızı tamamlayarak 1 Nisan’dan itibaren sizlerin desteği ile geleceğimiz görevimizde zaman kaybetmeden Malatya’nın inşası ve ihyası adına çalışmalara hemen başlayacağız” dedi. Büyükşehir Belediyesi olarak merkez ilçeler ve diğer belediyeler ile uyum içerisinde çalışacaklarını da dile getiren Sami Er, böylece kente gelecek yatırım ve hizmetlerinde hızlanacağını söyledi. Özellikle muhalefet adayları tarafından oluşturulmaya çalıştırılan algılara da kulak asılmamasını isteyen Sami Er, “Gelişi güzel dedikodularla algı yönetmeye çalışan arkadaşlar görecekler, 31 Mart akşamı nasıl bir sonuç elde ettiğimizi. Allah’ın izniyle Cumhur İttifakı olarak Malatya’da en yüksek oyu göreceğimize inanıyorum” şeklinde konuştu. “Veli Ağbaba neden CHP ismini logosunu kullanmaktan utanıyor” Programda son olarak söz alan AK Parti Malatya Milletvekili Abdurrahman Babacan ise Cumhur İttifakı adaylarının göreve gelmesi ile kendisinin de her zaman onların yanında olacağı sözünü verdi. Konuşmasında ana muhalefet partisi CHP’yi de topa tutan Babacan, “Malatya’da 1978’de Hamido ile CHP’nin defterini dürdük, Malatya’da CHP bir daha yok. CHP Malatya Büyükşehir Adayı Veli Ağbaba, kendi siyasi partisinden neden utanıyor? Niye partisinin ismini ve logosunu kullanmıyor. Genel Başkanları Özgül Özel Malatya’ya gelecekken neden arayıp gelme burada CHP ismini unutturarak seçime gidiyorum dedin? Malatyalı CHP’yi bilmiyor mu? Veli Ağbaba’nın PKK/YPG’li teröristleri mecliste nasıl ağırladığını bilmiyor mu? Mecliste kirli para trafiğinin merkezindeki aktörlerden biri olduğunu bilmiyor mu? Şimdi bize sevgi pıtırcığı rolünü niye oynuyor. Çok sevgi dolu bir insan olduğuna Malatyalılar gerçekten emin mi? Bakın bizler Allah’ın vermiş olduğu izan, akılla bütün meselelere bakarız” diye konuştu. CHP’nin özellikle bu seçimlerde Yeniden Refah Partisi’ni kullanarak AK Parti’nin oylarını bölmeye çalıştığını da ifade eden Babacan, “Yeniden Refah Partili arkadaşlarımız bu oyuna gelmenin, oyları bölme lüksümüz yok. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bunca emeğini, gayretini heder edemeyiz” diye konuştu.