Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tayyar Arı, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Lideri Mesut Barzani’nin bir kumar oynadığını ve kaybettiğini söyledi.
Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) ile öğrenci topluluklarının ortaklığında gerçekleştirilen ‘İç ve Dış Politikadaki Gelişmelerin Çok Boyutlu Analizi: İktisadi Hayata, İşletmelere ve Mali Politikalara Etkisi’ konulu panel Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Panelde UÜ İİBF Dekanı Prof. Dr. Tayyar Arı, İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nalan Ölmezoğulları, İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilçin Meydan, Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Gerçek konuşmacı olarak yer aldı.
Öğrencilerin ve akademisyenlerin ilgi gösterdiği panelin ilk konuşmacısı İİBF Dekanı Prof. Dr. Tayyar Arı oldu. Konuşmasını Türkiye’nin Irak, Suriye ve ABD ilişkileri özelinde gerçekleştiren Dekan Tayyar Arı, Kuzey Irak’ta gerçekleştirilen referandum sonrasında yaşanan gelişmeler için ‘Barzani bir kumar oynamış ve kaybetmiştir” dedi.
Kerkük ve Musul’un her an Irak yönetiminin kontrolüne geçebileceğini aktaran Tayyar Arı, “Barzani’nin elinde güzel imkânlar vardı. Birilerinin gazı ile böyle maceralara girmemek gerekiyor. Sonuçta destek verenler kendisine sırtını çevirdi ve yalnız kaldı. Bir anlamda oynadığı kumarı kaybetti diyebiliriz. Bundan sonraki süreçte önceki imtiyazlarına yeniden kavuşma şansı da kalmadı” diye konuştu.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin İblid’e gerçekleştirdiği operasyon hakkında da konuşan Arı:
“Bu operasyon iki açıdan büyük bir önem arz etmektedir. İlki burada oluşturulan koridor sayesinde terör örgütlerinin önü kesilmiş oldu. İkincisi de yaşanan çatışma ortamında oradaki halkın Türkiye sınırlarına yeni bir göç dalgası başlatmasının önüne geçilmiş oldu” şeklinde konuştu.
Türkiye ile ABD arasında yaşanan vize krizine de işaret eden Tayyar Arı, yaşanan gelişmelerin çok büyük bir kriz olduğunun söylenemeyeceğini vurguladı. Türkiye ile ABD arasında daha büyük krizlerin bulunduğuna işaret eden Dekan Arı, “Vize krizinin iki ülke arasındaki en önemli kriz olduğunu söyleyemeyiz. Zaten önceki gün ABD tarafından insani ve tıbbi başvurulara cevap verileceği açıklaması da geldi. Bu krizin bir ölçüde aşıldığı anlamına gelebilir. FETÖ krizi bana göre çok daha büyük bir kriz. Darbeyi bu örgütün tek başına yapmaya kalkışması mantıklı değil. Bana göre esas kriz budur. Karşılıklı bir güven problemi oluştu” dedi.
İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nalan Ölmezoğulları ise konuşmasında, Türkiye ekonomisinin dünya ekonomisi ile entegre bir şekilde hareket ettiğine işaret etti. Dünyadaki bütün gelişmelerin Türk ekonomisini de hemen etki altına aldığını belirten Prof. Dr. Nalan Ölmezoğulları; “Bazı gelişmelerde dünya genelinden daha fazla etkilendiğimiz olabiliyor. Kırılgan beşli olarak adlandırılan ülkelerden birisiyiz. Dünya üzerinde yaşanan bir olumsuzluk ekonomik istikrarımıza ciddi zararlar verebiliyor. Bundan kurtulmanın en iyi yolu istikrarlı bir ekonomi düzeni oluşturabilmektir. Ülkemizin bulunduğu coğrafyada maalesef kritik hareketlilikler var. Genç ve yoğun nüfus, işsizlik ve temel ekonomik problemlerin aşılması gerekiyor” diye konuştu.
İç ve dış gelişmelerin Türkiye’ye etkisi hakkında konuşan İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilçin Meydan da kurumların ve işletmelerin yaşanan krizlerden olumsuz etkilendiklerini vurguladı. Büyük firmaların ve yatırımcıların ekonomik belirsizlik ortamlarını sevmediğini aktaran Prof. Dr. Bilçin Meydan, özellikle yabancı sermayenin faaliyet gösterdikleri ülkelerde ekonomik istikrarı göz önünde bulundurduklarına işaret etti.
Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Gerçek ise Türkiye özelinde iç ve dış gelişmelere bakıldığında ülkenin olağanüstü bir dönemden geçtiğinin görülebileceğini söyledi. Yaşanan olağanüstü gelişmelerin ve komşu ülkelerde süregelen çatışma ortamının Türkiye’ye ekstra bir mali yük getireceğini kaydeden Prof. Dr. Adnan Gerçek, bu fazladan yükün de vergi olarak vatandaşlara geri dönebileceğinin altını çizdi.
