EKONOMİ - 21 Haziran 2018 Perşembe 14:12

Türkiye’de 65 bin işçi-işveren ihtilafı arabuluculukla çözüldü

A
A
A
Türkiye’de 65 bin işçi-işveren ihtilafı arabuluculukla çözüldü

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) öncülüğünde iş dünyası temsilcileriyle bir araya gelen Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Dairesi Başkanı Hakan Öztatar, iş dünyasına arabuluculuktan daha fazla yararlanmaları çağrısında bulundu.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) öncülüğünde iş dünyası temsilcileriyle bir araya gelen Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Dairesi Başkanı Hakan Öztatar, iş dünyasına arabuluculuktan daha fazla yararlanmaları çağrısında bulundu.


Bursa’da alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin yaygınlaştırılması amacıyla Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi (BTSOTAM) gibi önemli projelere imza atan BTSO, işverenlere yönelik düzenlenen Arabuluculuk Uyuşmazlık Tutanakları Bilgilendirme Toplantısı’na ev sahipliği yaptı. Arabuluculuk sistemindeki son gelişmelerin işverenlere aktarıldığı toplantıya, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Uğurhan Kuş, Arabuluculuk Daire Başkanı Hakan Öztatar, BTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cüneyt Şener, BTSO Yönetim Kurulu Üyesi ve BTSO Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi Divan Başkanı Irmak Aslan ile çok sayıda iş dünyası temsilcisi katıldı.


BTSO Başkanı Burkay, Bursa’nın BTSO’nun katkılarıyla arabuluculukta nüfusa oranla Türkiye’nin en başarılı ili olduğunu söyledi. BTSO’nun Türkiye’deki oda ve borsalar arasında Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi’ni hayata geçiren ilk kurum olduğunu hatırlatan Başkan Burkay, arabuluculuk sisteminin uygulanmaya başlandığı tarihten bu yana Avrupa’ya dahi örnek taşkil edecek nitelikte çalışmalara imza attıklarını belirtti. Tek seferde yapılmış en büyük arabuluculuk uygulaması, kamu ile yapılan ilk arabuluculuk uygulaması ve ilk ticari arabuluculuk uygulamalarının BTSO destekleriyle gerçekleştirildiğini kaydeden Başkan Burkay, “Hizmet binalarımızda arabuluculuk görüşmeleri için uluslararası standartlara sahip görüşme odalarımızı üyelerimizin hizmetine sunduk. BTSO olarak bütün işverenlerin arabuluculuk sistemine başvurmalarını istiyoruz. Bu doğrultuda çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” dedi.


Arabuluculuk sisteminin Türk toplumunun öz uygulaması olduğunu belirten Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Uğurhan Kuş, “Arabuluculuk, uzlaşı kültürünü kendi içerisinde barındıran toplumumuzun, bu coğrafyanın özünden çıkmış bir uygulama. İnancımızda, örfümüzde ve adetimizde arabuluculuk var. Batılı ülkeler tarafından teknik olarak düzenlendiği için bu ülkeler arabuluculuğu sahiplense de esasında arabuluculuk bizim özümüzde olan bir sistemdir. Yargı mensupları olarak da bu uygulamayı önemsiyoruz.” dedi. Yargıda iş yükünün her yıl ortalama yüzde 10-15 oranında arttığını kaydeden Başsavcı Kuş, konuşmasına şöyle devam etti: “Mahkeme, hakim ve savcı sayılarını artırarak yargıda iş yükünün azaltılması mümkün olmuyor. Dolayısıyla alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerini bulmamız ve uygulamamız gerekiyor. Hukuk düzenimizde yer vermekte biraz gecikmiş olsak da şu anda arabuluculuğu aktif ve verimli bir şekilde uyguluyoruz.”


Arabuluculuk Daire Başkanı Hakan Öztatar, arabuluculuğun Türkiye için yeni bir kurum olduğunu belirtti. ABD ve İngiltere gibi ülkelerde yaklaşık 50 yıldan bu yana başarıyla uygulanan arabuluculuk sisteminin Türkiye’de ise 2013 yılında fiilen uygulanmaya başlandığını dile getiren Öztatar, arabuluculuğun 1 Ocak 2018’den itibaren iş uyuşmazlıklarında dava şartı haline getirildiğini hatırlattı. 1 Ocak-20 Haziran arasında 65.000 işçi-işveren uyuşmazlığının arabuluculukla çözüldüğü bilgisini veren Öztatar, “İş dünyası için arabuluculuğu en avantajlı kılan şey, davaya göre uyuşmazlıkların çok daha kısa sürede çözüme kavuşturulması. Bugün iş mahkemesinde davaların ilk derecede görülme süresi ortalama 534 gün. İstinaf ve Yargıtay da eklenirse bu süre 1.000 güne dek uzayabiliyor. 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ise bu sorunu en geç 28 gün içerisinde üstelik çok daha ekonomik koşullarda çözmeyi taahhüt ediyor. İş dünyası için vakit nakittir. Dolayısıyla iş dünyasının bu sistemden daha fazla yararlanmalarını bekliyoruz.” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."