ASAYİŞ - 18 Nisan 2018 Çarşamba 08:38

Yargıtay: "Sosyal medyada uygunsuz paylaşım boşanma sebebi"

A
A
A
Yargıtay: "Sosyal medyada uygunsuz paylaşım boşanma sebebi"

Facebook, Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinde uygunsuz paylaşımda bulunmak boşanma sebebi sayıldı.

Facebook, Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerinde uygunsuz paylaşımda bulunmak boşanma sebebi sayıldı. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, sürekli alkol alıp bu anlara ilişkin görüntüleri sosyal paylaşım sitelerinde paylaşan kadının bu davranışıyla kocasının kişilik haklarına saldırıda bulunduğuna hükmetti. Emsal nitelikteki kararla, eşini aldatan kadınlar kocasına tazminat ödeyecek.


Karşılıklı suçlamalar sebebiyle evliliklerini sonlandırmaya karar veren karı - koca 2. Aile Mahkemesi’nde boşanma davası açtı. Erkek, başka erkeklerle alkol aldığı iddia edilen ve buna ilişkin fotoğrafları sosyal medyada paylaşan eşinden tazminat istedi. Tarafları ve tanıkları dinleyen mahkeme, güven sarsıcı davranışlarda bulunan kadınla, birlik görevlerini ihmal eden kocayı eşit kusurlu bulup, çifti boşadı, kocanın tazminat talebini reddetti.


Davacı - karşı davalı koca O.G., kararı temyiz etti. Dava dosyasını yeniden inceleyen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza attı. O.G.’nin eşinin sürekli alkol kullanarak buna ilişkin uygunsuz paylaşımlarda bulunmasını boşanma sebebi saydı. Yargıtay kararında şu ifadelere yer verildi: "Sosyal medyada uygunsuz paylaşımlarda bulunan davalı - karşı davacı kadının, erkeğe nazaran daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Kadının davranışları erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil edecek niteliktedir. Öyleyse; davacı - karşı davalı erkek yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesi koşulları oluşmuştur. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, fiilin ağırlığı ve hakkaniyet kuralları gözetilerek davacı karşı davalı erkek yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlenmesi sonucu bu isteğin reddi doğru olmamıştır. Kararın oy birliği ile bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Botulinum toksini uygulaması sonrası, sıcak banyo ve saunadan kaçının Dermatolog Hacer Köksal, botulinum toksini uygulamasının sadece estetik amaçlı değil bazı rahatsızlıkların tedavisinde de kullanıldığını, ancak etkisinin zayıflatılmaması için dikkat edilmesi gereken noktalar olduğunu vurguladı. Uzman Dr. Köksal, “Bu uygulamayı ister estetik ister tedavi amaçlı uygulatmış olanlar işlem sonrası belirli bir süre ağır egzersizlerden, sıcak banyo ve saunadan kaçınmalı, uygulama bölgesine masaj yapmamalı, yaptırmamalı” dedi. Acıbadem Kent Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Hacer Köksal son yıllarda kozmetoloji sektöründe en çok tercih edilen işlemlerden olan Botulinum toksini uygulaması ile bilgi verip, uyarılarda bulundu. Botulinum toksin uygulamalarını, hastane ortamında, uygun dozlarda ve Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı ilaç kullanımı ile yaptıklarını, bu şartları sağlamanın işlemin başarısında önemli olduğunu belirten Uzm. Dr. Köksal şöyle konuştu: “Botulinum toksini, yüzümüzdeki mimik kaslarını geçici olarak etkisiz hale getirir. Bu işlem, geri dönüşlü bir işlem olup, günümüzde en etkili kozmetik işlemlerden biri olarak kabul edilmektedir. Botulinum toksini uygulaması, danışanların mevcut asimetrilerini düzeltmek, düzenli uygulama ile mimik kullanımına bağlı kırışıklıkların oluşumunu engellemek ve yüze aydınlık bir görünüm kazandırmak amacıyla kullanılmaktadır. Ayrıca, botulinum toksini uygulamasıyla çiğneme kaslarının gücünü azaltmaktayız. Bu, gece uykuda diş sıkma problemi yaşayan hastalarımız için iyi bir tedavi seçeneğidir. 4 ay ara ile 3 kez yapıldığında oldukça faydalı sonuçlar alıyoruz. Güldüğünde diş etlerinin aşırı görünmesinden rahatsızlık duyan kişileri de memnun eden bir uygulama. Terleme tedavisinde ise botulinum toksini, koltuk altı, el ve ayak terlemesi gibi durumlar için oldukça etkili bir çözüm sunuyor.” “Etki süresi, kişiden kişiye değişiyor” Dermatolog Köksal, botulinum toksininin etki süresinin, kişiden kişiye değişiklik gösterse de ortalama 4 ay sürdüğünü, 6 ayda bir tekrar uygulama önerdiklerini söyledi. Bu uygulamanın hastane ortamında, uygun dozlarda ve Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı ilaç kullanımı ile yapılması gerektiğinin altını çizen Dr. Köksal, “Elbette ki deneyimli sağlık profesyonelleri tarafından yapılmalıdır. Kişilerin ihtiyaçlarına ve beklentilerine özel olarak tasarlanmış tedavi planları çerçevesinde gerçekleştirilmelidir. Her uygulama öncesi, detaylı bir cilt analizi ve danışanın medikal geçmişi göz önünde bulundurularak, en uygun tedavi yöntemi belirlenmelidir” diye konuştu. “Uyarıları mutlaka dikkate alın” Botulinum toksini uygulamalarının sadece estetik amaçlarla değil, aynı zamanda kronik migren tedavisi gibi bazı medikal durumlar için de tercih edilen bir tedavi yöntemi olduğunu kaydeden Köksal, uygulama sonrası için şu uyarılarda bulundu: “Uygulama sonrasında da tedavinin etkinliğini artırmak ve muhtemel yan etkileri minimize etmek için özel bakım önerilerine de uyulması gerekiyor. İşlem yaptıranlar uygulama sonrasında belirli bir süre ağır egzersizlerden kaçınmalı. Uygulama bölgesine masaj yapmamalı ve yaptırmamalıdır. Ayrıca saunaya girmemeli, sıcak banyo yapmamalıdır. Bu dikkatli yaklaşım, botulinum toksini uygulamalarından en iyi sonuçların alınmasını sağlamak için kritik öneme sahiptir.”