EKONOMİ - 25 Mart 2017 Cumartesi 13:27

Yıldırım Holding CEO’su Yüksel Yıldırım: “Hükümet önümüzü açarsa bir değil, binlerce eleman alırız”

A
A
A
Yıldırım Holding CEO’su Yüksel Yıldırım: “Hükümet önümüzü açarsa bir değil, binlerce eleman alırız”

Yıldırım Holding CEO’su Yüksel Yıldırım, hükümet yetkililerinin önlerini açtığı durumda bir değil, binlerce eleman alabileceklerini söyledi.

Yıldırım Holding CEO’su Yüksel Yıldırım, hükümet yetkililerinin önlerini açtığı durumda bir değil, binlerce eleman alabileceklerini söyledi.


Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde yapılan feragat zamanı oturumda Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Adnan Bali, Anadolu Endüstri Holding Yönetim Kurulu Üyesi Cem Kozlu ve Yıldırım Holding CEO’su Yüksel Yıldırım konuşma yaptı. Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Adnan Bali, “2016 yılına girerken biraz daha belirgin bir gelecek bekliyorduk. Ne kadar sıra dışı olay varsa hepsi 2016’nın içerisinde gelişti. Rusya’ya ile yaşanan sıkıntılar, seçim yoğunluğu, terör, patlamalar ne kadar sıra dışı olay varsa hepsi 2016’nın içerisine sığdı. Dışarıdaki durumlarda Türkiye’yi etkiledi. Amerika’da Donald Trump’un seçimi kazanması, FED’in faiz konuşması gibi. Bütün bunların içerisinde sanki bu tablonun bir eksiği de darbe girişimi olunca tabloyu tamamladı. Maalesef bunun ekonomik sonuçları oldu. Biraz işi tatlıya bağlamak lazım. Bizim başımıza gelenlerin hiçbirisi normal değil. Bütün bu olanlara rağmen sistemimiz çalışıyor. Olağan dönemlerde herkes kendi çıkarlarını düşünebilir, bunu başarabilir. Böyle yaptığında da bir katkısı olur, zararı olmaz. Ama olağan dışı dönemlerde sadece kendi doğrusunun peşinde olmaya başlarsanız kısa süreli kazanımlar elde edebilirsiniz, ama zamanla aşağıya çekilirsiniz” dedi.


Yıldırım Holding CEO’su Yüksel Yıldırım, “Bizde ülkenin bu zor günlerinde nasıl bir fedakarlık yaparız diye şartları önümüze koyup düşünmemiz gerekiyor. Eski ABD Başkanı Kennedy, ‘Benim ülkem için ne yapacağım’ sözü bugün bizim için geçerli. Bu salondaki iş dünyası için geçerli. Türkiye bugünleri hak etmiyor. Ben Gezi Parkı’ndan önce yurt dışında yatırımcılarla, bankacılarla otururken insanlar bu ülkeye girmek için kuyruktaydı. Ama şimdi dışarıdaki algı çok kötü. Yapılan toplantılarda, ‘Türkiye nereye gidiyor’u konuşuyoruz. Kimse Türkiye’ye gelmek istemiyor. Bugün bizden başka kimse bize yardım etmez. Bugün Türk bankaları tam bir fedakarlık yapıyorlar. 1994’lerden bu yana çeşitli ekonomik krizlerden geçtik Ama bugün bakıyoruz ki dünyada ilk 16 ekonomisi içerisindeyiz ve ortaya konan ekonomik hedefler bizi motive ediyor” açıklamasını yaptı.



“Türkiye’nin IMF borcunu bitirmesinin arkasında iş adamları var”


AK Parti 2002 seçiminden sonra geldiğinde 2003 yılında maaş ödeyecek durum olmadığını anlatan Yıldırım, “O dönemde iş dünyası olarak söylüyorum biz elimizde ne varsa bankalardan da borçlandık. Türkiye’nin IMF’ye borcunu bitirmesinin arkasında iş adamları var. Başarılı ekonominin arkasında çok büyük fedakarlıklar yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Biz yurt dışında kazandıklarımızı bu ülkeye yatırım olarak getirdik. Türk insanının başarısının yurt dışına gösterilmesi gerektiğine inandık. İsveç’te Rusya’da Kazakistan’da iflas eden bir firmayı dünya dördüncüsü yaptık. Yani iş dünyası feragat zamanında fazlasını yapıyor. Daha iyisini yapabilmemiz için de artık hükümetimizin karar veren mercilerin bizleri anlayıp şu an 260 milyar dolar bir borç batağında bulunan özel sektör ve bankalara destek vermesi lazım. Kimseyle düşman olma gibi bir lüksümüz yok. Aksine yakın coğrafyamızda barış içinde Avrupa ve Amerika ile beraber çalışıyor olabilirsek biz bu dünyadaki ilk 10 hedefine ulaşırız. Bu 2023 olmaz 2030 olur ama sonunda ulaşırız” açıklamasını yaptı.



“Bir değil, binlerce eleman alırız”


Yıldırım Holding’in en büyük özelliği zor dönemlerde yatırım yaparak ve iyi günleri beklemek olduğunu vurgulayan Yıldırım, “94’den krizinden beri Türkiye’de krizlerle büyüyen bir grubuz. Bir firma olarak Türkiye’de en hızlı büyüyen gruplardan birisiyiz. Feragat ve fedakarlık işlerinde gereğini yapıyoruz. Geçtiğimiz günlerde istihdam seferberliği açıldı. Herkes bir eleman alsın deniliyor. Biz yüzlerce eleman alıyoruz ama bunu ortalıkta şov yaparak söylemiyoruz. Benim Türkiye’deki liman projelerim hala bakanlıkta imzada bekliyor. Devlet yatırım yapın diyor. Bende bu ülkede yatırım yapmak için bu ülkede ağlıyorum, çırpınıyorum. Ama izinler çıkmıyor. Çanakkale’de enerji santrallerimiz var. 5 milyar dolarlık izinler her şey var ama son teknoloji yapmak için bir firmayla el sıkıştık. Ama bunu bile şu kötü günlerde yapamıyoruz. Çünkü bakanlığımızın önünde 50 metre yukarıdaki kot farkını 6 metreye indirdim diye bakanlık imzalamıyor. Biraz gerçekçi olursa hükümet yetkilileri önümüzü açarsa biz bir eleman değil, yüzlerce, binlerce eleman alırız” şeklinde konuştu.


Anadolu Endüstri Holding Yönetim Kurulu Üyesi Cem Kozlu, “Benim vicdanım feragat konusunda o kadar rahat değil. Toplum olarak haklarımızı değişik bağlamda elde etmek için mücadele ediyoruz. Kolay bir ortamda yaşamıyoruz. Niye benden birileri hakkımdan feragat etmemi istesin. Bu açıdan vicdanen feragat anlamında o kadar rahat değilim. Ama fedakarlık konusu ayrı. Evet, sıkıntıya gireyim, bazı arzularımı öteleyeyim, gelirlerimi öteleyim, hayat standardımı öteleyim, bunu sadece kendimiz için değil toplum için yapalım. İş kriz ortamına gelince hemen şu akla geliyor; yatırımları kısıtlayalım. Hayır bence yatırım kısıtlanmamalı. Yatırımları ertelemek veya farklı bir yaklaşım sergilemek lazım. Türkiye’nin hikayesi çok heyecan verici. Bizim barışçıl bir ortamda yaşamamız lazım. Türkiye’yi ileriye taşıyacak bir fitili gençlerle birlikte ateşlememiz lazım. Bunun için biz sıkıntıya gireceksek şirketimizin bilançosu karanlığa girecekse bu fedakarlığı yapmaya değer. Eğer bugün ben birisinden fedakarlık istiyorsan benim de karşındakine hangi fedakarlığı yapmam gerektiğini düşünmem lazım. Bu fedakarlıkların tatmin olması gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.