GENEL - 20 Ocak 2018 Cumartesi 09:11

(Özel) Ritim tutarak terapi oluyorlar

A
A
A
(Özel) Ritim tutarak terapi oluyorlar

Çanakkale’de akademik kariyeri bulunmamasına rağmen 25 yıldır darbuka çalan Özgür Evren, ritmin hem meditasyon, hem de insanlar üzerinde birleştirici bir etkisi olduğunu söyledi.

Çanakkale’de akademik kariyeri bulunmamasına rağmen 25 yıldır darbuka çalan Özgür Evren, ritmin hem meditasyon, hem de insanlar üzerinde birleştirici bir etkisi olduğunu söyledi.


Çanakkale’de 2.5 yıl önce kurulan ritim atölyesine ilgi günden güne artıyor. Farklı meslek grupları ve yaş aralıklarında insanların mesai ve okul saatlerinden sonra geldiği darbuka eğitimleri haftada 5 ile 6 saat arasında sürüyor. Bu maceraya ilk olarak toprak darbuka ile başladıklarını belirten Özgür Evren, "Dünya çapında bir perküsyon sanatçısı olan Mehmet Emin Bolat bize destek verdi. Bütün enstrümanlarımız el yapımı. Özellikle bunu vurguluyoruz. İnsanlara bu enstrümanı tanıtmak için bu işe girdik. İstedik ki 7’den 70’e herkes ’Gel ritim tutalım’ sloganımıza eşlik etsin. Ve yavaş yavaş sesimiz duyulmaya başladı. İlk kuruluşumuzdan bu yana çok şey değişti. İlk olarak bir kişiyle başladık. Daha sonra üyelerimiz çoğaldı. İstediğimiz şey herkesimden insanın gelmesiydi. Ve biz bunu şu anda yakaladık. her yaştan, her meslek grubundan üyelerimiz var" dedi.


İnsanların stres atmak için ritim atölyesini tercih ettiklerini belirten Evren,"İnsanlar ritme meraklı. Bu konuda kendilerini geliştirmek istiyorlar. Biz de elimizden geleni yapıyoruz. İnsanlar böyle bir etkinliği başta stres atmak için tercih ediyor. Ritim, tuş eli, darplı bir enstrüman. Bu vuruş size bir efor sarf ettiriyor ve rahatlıyorsunuz. Ayrıca ritmin içerisinde çok ciddi bir matematik var. İlerleyen aşamalarda yaptığınız çalışmalarda bedenen yorulduğunuz kadar, zihnen de yoruluyorsunuz. Ve size bir gelişme sağlıyor, rahatlıyorsunuz. İster istemez dinlediğiniz müzik değişiyor ve ritimleri algılamaya başlıyorsunuz" diye konuştu.


"Toprak darbuka insana benziyor"


Atölyede çalınan enstrümanlar hakkında bilgi veren Özgür Evren, "Enstrümanlarla ilgili bilgi vermek gerekirse; elimizdeki toprak darbuka Avanos’ta yapılıyor. Toprak darbukanın en büyük özelliği üzerinde hiçbir metal ve akort parçalarının olmamasıdır. Tamamen doğal, üzerindeki keçi derisidir. Değişik deriler de olabiliyor. Bu toprak darbuka bugünkü hava şartlarına göre size sesler verir. Nem oranı, ısı darbukanın sesini etkiliyor. Bir lamba aparatıyla akortluyoruz bunu. Aslında toprak darbuka bize benziyor. Biz de her gün aynı sesi vermiyoruz. Bununla aramızda bir bağ var. Ve biz Çanakkale’de ciddi bir kitleyi toprak darbuka sahibi yaptık" dedi.


Çanakkale’de 7’den 70’e farklı meslek gruplarından oluşan kişilerin ritim eğitimlerine iştirak ettiğini belirten Evren, "Savcı, doktor, hastane personeli, emekliler, çocuklar, ev hanımları geliyor. Özellikle kadınların ilgisi çok fazla. Ayrıca, burada bizden 2 yıldır eğitim alan gençlerimiz bu işi meslek haline getirenler de oldu" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM Başkanı Kurtulmuş, Fildişi Sahili Meclis Başkanı Bictogo ile görüştü TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Fildişi Sahili Meclis Başkanı Adama Bictogo ile görüştü. TBMM Başkanı Kurtulmuş, Fildişi Sahili Meclis Başkanı Adama Bictogo ile makamında bir araya geldi, daha sonra heyetler arası görüşme düzenlendi. Kurtulmuş, Türkiye Fildişi Sahili arasında ilişkilerin önemli bir ivme kazandığını söyleyerek, “Özellikle son dönemde Afrika açılımımız çerçevesinde Afrika ülkeleriyle çok yakın ilişkiler geliştiriyoruz, Afrika’nın birçok yerinde Türkiye’nin büyükelçilikleri açılıyor. Aynı şekilde Afrika ülkeleri Ankara’da büyükelçilik açarak Türkiye ile Afrika arasındaki ilişkiler genel olarak fevkalade olumlu seyir takip ediyor. Fildişi Sahili Türkiye’nin önem verdiği ülkelerden birisidir ve Türkiye-Fildişi Sahili arasındaki ilişkilerin olumlu seyir takip etmesi her iki ülkenin menfaatlerinedir. Ticarette, sanayide, tarımda, özellikle savunma sanayinde yapılacak işbirliklerinin her iki ülkenin menfaatine olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Bictogo, iki ülke Cumhurbaşkanları arasındaki ilişkileri mükemmel olarak nitelendirerek, amaçlarının karşılıklı ticaretin 2 yıl içinde 1 milyar dolara ulaştırmak olduğunu ifade etti. İki ülke halkları arasındaki dostluk ilişkilerinin de memnuniyet verici olduğunu belirten Bictogo, Fildişi Sahili halkının Paris’ten sonra en fazla ziyaret ettiği şehrin İstanbul olduğunu, her geçen gün İstanbul’un ilk tercih edilen şehir olmaya başladığını ifade etti. Bictogo, halkların bu ziyaretlerinin de ekonomik ve ticari ilişkileri hızlandırmak için önemli bir fırsat olduğunu vurguladı. Fildişi Sahili’ndeki enerji ve tarım alanında yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren Bictogo, enerji alanınki kalkınma planlarının hayata geçirilmesi ile tarım alanındaki işbirlikleri konusunda Türk iş adamlarını ülkelerine davet etti. Heyetler arası toplantının sonunda TBMM ve Fildişi Sahili Ulusal Meclisi arasında işbirliği protokolü imzalandı. Buna göre, iki ülke ve halkları arasındaki ilişkileri daha da geliştirmek için çeşitli alanlarda parlamenter işbirliğinin geliştirilmesine katkıda bulunulacak. TBMM Başkanı Kurtulmuş, Bictogo ve beraberindeki heyet ile 15 Temmuz darbe girişimi sırasında TBMM’de bombalanan alana geçti ve buraya karanfil bıraktı. Bictogo’ya Genel Kurul salonunu gezdiren Kurtulmuş, Meclis’in çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Ağrı Ağrı’da çocuklar "Minik Eller, Büyük Hayaller" ile el sanatlarına uzanıyor Ağrı Halk Eğitim Merkezi’nin öncülüğünde hayata geçirilen "Minik Eller, Büyük Hayaller" projesi kapsamında Şeyh Edebali İlkokulu öğrencileri, geleneksel Türk el sanatlarının büyülü dünyasıyla tanıştı. Proje kapsamında Halk Eğitim Merkezi’ni ziyaret eden minik misafirler, çini, kilim dokuma, naht ve filigrafi kurslarını gezerek bu sanat dallarının inceliklerini keşfetti. Deneyimli eğitmenler rehberliğinde uygulamalı çalışmalara katılan çocuklar, el becerilerini geliştirirken hayal güçlerini de harekete geçirdi. Etkinliğin heyecanı mini bir konserle doruğa ulaştı. Çocuklar, sevdikleri şarkılar eşliğinde keyifli vakit geçirirken, Türk kültürünün zengin mirasına da katkıda bulundu. İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Kökrek, Halk Eğitim Merkezlerinin sadece kurslar sunmakla kalmadığını, aynı zamanda geleneksel değerlerimizi de yaşattığını vurguladı. Kökrek, "Minik Eller, Büyük Hayaller" projesinin bu açıdan büyük önem taşıdığını ve çocukların geleceğe umutla bakmasını sağlayacağına inandığını belirtti. Proje kapsamında Ağrı’daki diğer ilkokulların da Halk Eğitim Merkezi’ni ziyaret etmesi ve geleneksel el sanatlarıyla tanışmaları hedefleniyor. Bu sayede Ağrı’nın kültürel mirası gelecek nesillere aktarılırken, çocukların el becerileri ve hayal güçleri de gelişmeye devam edecek.