GENEL - 17 Aralık 2017 Pazar 19:44

Bakan Eroğlu, Kızlaryolu Barajının temel atma törenine katıldı

A
A
A
Bakan Eroğlu, Kızlaryolu Barajının temel atma törenine katıldı

Kızlaryolu Barajının temel atma töreni Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun katılımıyla gerçekleştirildi.

Kızlaryolu Barajının temel atma töreni Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun katılımıyla gerçekleştirildi.


Çankırı Atatürk Stadı yanında kurulan platformda temel atma töreni yapıldı. Törene, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, DSİ Genel Müdürü Murat Acu, AK Parti Çankırı Milletvekilleri Av. Muhammet Emin Akbaşoğlu ve Hüseyin Filiz, Çorum Milletvekili Salim Uslu, Belediye Başkanı İrfan Dinç, ilçe belediye başkanları, daire amirleri, partililer ve vatandaşlar katıldı.


Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Çankırı’yı çok sevdiğinden bahsederek, "Yiğit insanlar, yaranlar diyarı Çankırı’yı çok seviyorum. Çankırı çok güzel bir diyar. Yemyeşil bir Çankırı inşa edeceğiz. Başbakanımız ayrıldı sizlere salamı var ne gerekiyorsa yapın dedi. Ayrıca dünya lideri Cumhurbaşkanımızında selamını getirdim. Bu coşkuyu önümüzdeki hafta cumhurbaşkanımızla birlikte olacağız ve kendisine ileteceğim. Yıllardan beri 1952’den beri hasretle beklenen devrez Kızlaryolu barajı sadece Çankırı’ya değil Kastamonu ve Çorum’a da hizmet edecek muhteşem bir barj. Yaklaşık maliyeti 450 milyon TL. Çok büyük bir alanı sulayacak. 156 bin dekar alanı sulayacak olan muhteşem bir baraj" dedi.


"Çankırı’ya çok güzel hizmetler yaptık" diyen Eroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Çankırı’ya şu ana kadar yaptığımız yatırımlar 9 milyar TL’yi geçti. Bunlar içinde en büyük yatırım yapan Ulaştırma ve Orman Su İşleri Bakanlığı. Çankırı, Kastamonu arasındaki Ilgaz tüneli de Başbakanımızın Ulaştırma bakanlığı döneminde yapımına başlandı. Bütün yollar bölündü asfalt oldu. Yollarınız Afyon kaymağı gibi oldu. Gelmek çok kolay oldu. Eskiden buraya 3 saatte gelirdik şimdi neredeyse 1 saat 15 dk geldik. Başbakanımıza teşekkür ediyorum. Burada çok hatıralarım var. Mesai çalışması yaptığımız Çankırılılarla çalıştık. Çankırı’mıza Güldürcek Barajından güldür güldür su akıtacağız dedik suyu getirdik. Arıtma tesisi çok modern. İstanbul’da yaptığımız arıtma tesisi gibi burada da çok teknolojik bir arıtma tesisi yaptık. 225 km su boru hattı döşedik. Çankırı merkez dahil 6-7 yere su verdik.12 tane baraj gölet yaptık. Daha önce doğru düzgün gölet baraj yoktu. Bu yeterli mi değil. Baraj sayısını 22’ye gölet sayısını 10’a çıkaracağız. Toplam 32 tane baraj ve gölet yapacağız. En büyüğü de bugün atacağımız Devrez Barajı yani Kızlaryolu Barajı. Kızlaryolu Barajı’nın adını devrez barajı yapalım kabul ediyor musunuz? Devrez barajımız hayırlı uğurlu olsun. Çankırı’daki bütün toprakları sulayacağız. 189 bin dekar araziyi sulamaya açmışız daha önce yoktu. İnşallah 300 bin dekar araziyi sulamaya açmış olacağız ve çiftçilerimizin cebine her yıl bundan sonra 250 milyon tl girmiş olacak. Çankırı çok güzelleşiyor. Çankırı’yı da çok seviyorum Ankara’ya da yakınlaştı. Vekillerimiz geldi dedi ki ’Japonlar lastik fabrikası kuracak ama dereyi başka yere almamızı istediler.’ Dedim Çankırı’mıza istihdam sağlayacaklarsa burada Çankırı için iş ve aş imkanı sağlayacaklarsa gerekirse dereyi tersine bile akıtırız dedik bu sayede yatırımlar yapıldı. Başbakanımız dedi ki işsizliğin en az olduğu yer Çankırı inşallah refah seviyenizi de artıracağız. Bu barajlar buaraya refah getirecek. 35 dere ıslah ettik 3 dere daha ıslah ediliyor. Kalan dereleri ıslah etmek bizim boynumuzun borcu. Çankırı’yı yeşillendirelim diye talimat verdik. Müdürlerimiz burada. Şu ana kadar biz sadece 48 milyon fidanı toprakla buluşturmuşuz inşallah 2018’de 10 milyon fidanı daha Çankırı’da toprakla buluşturacağız. Okullar yeşil ağaçlandırılmış olacak. Hastaneler, camiler, okullar yol kenarları hep ağaçlandırılacak. Belediye başkanlarım ne kadar fidan isterseniz projeyi getirin fidanları verelim. Bizim hedefimiz Çankırı’yı yemyeşil yapmak çiçek gibi bir Çankırı yapacağız. Burada Çankırı da orman köyleri var bunları kalkındırmak için seferberlik başlattık. En yakın orman köyündeki alana ceviz, badem gelir getirici ağaçlar dikiyoruz. 3 yıl bakımı masrafları devlete ait geliri 49 yıl vatandaşa ait. Bal ormanı da kuruyoruz. Çankırı’nın çiçekleri çok şifalı dolayısıyla vatandaşa yeri yoksa yer vereceğiz bal ormanı kurdurmasına yardımcı olacağız. Çankırı’ya gönülden teşekkür ediyoruz. Çankırı 15 Temmuz’da hain darbe girişiminde gerçekten cesaretle bir kahramanlık destanı yazı. Başbakanımız bu yoldan geldi. Aynı istiklal harbinde olduğu gibi 2. Istiklal harbinde Başbakanımız Çankırı’daydı. Dolayısıyla Çankırı vatanına milletine sahip çıktı kahramanlar diyarı. Sizlere teşekkür ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Başbakanımız bana daima Çankırı’ya ne gerekiyorsa yapcaksın diyor. Yapıyoruz yapacağız. Sadece biz çalışmıyoruz. Işte yollar barajlar, sulama tesisleri, dere ıslahları, hastaneler üniversite. Üniveristeyi Çankırıya kim getirdi AK Parti getirdi. Daha da güzel olcak inşallah. Güzel hizmetleri birlikte yapacağız. Sizlere de teşekkür ediyorum. Böyle soğuk günde bizleri karşıladınız. Rabbim Milletimizi devletimizi korusun. Başta alçak FETÖ terör örgütü, PKK, PYD terör örgütünü perişan eylesin. ABD başkanlığının ilan ettiği kendine göre, bizce kabul edilmeyen Kudüs’ün İsrail’in başkenti olmasını asla kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz dolayısıyla Kudus bizim göz bebeğimiz. Cumhurbaşkanımız islam işbirliği teşkilatı devlet başkanlarını topladı ve Filisitin’in baş şehri neresi Kudüs Allah’ın izniyle. Allah millietimizin bahtını açık eylesin. Sizleri iki cihanda aziz eylesin. Bu tesisis bereketli olmasını niyaz ediyorum. Çankırı için çok büyük destek veren Recep Tayyip Erdoğan’a buradan teşekkür etmeyi buradan borç biliyorum. Başbakanımıza teşekkür ediyorum".


"Kızlaryolu Barajı 1950’den beri hayalimizdi bir hayali gerçekleştiriyoruz" diyen AK Parti Çankırı Milletvekili Hüseyin Filiz, "İnanılır gibi değil. 450 milyon TL bu baraj. Çorum’a, Kastamonu’ya ve Çankırı’ya bereket getirecek. Bu barajdan elde edilen ürün hasılatı kısa sürede barajın hasılatını ödeyecek. Orman ve Su işleri Bakanı’mız Çankırı’ya en çok yatırım getiren bakanlar arasında birinci sırada. Bugüne kadar Çankırı 8 barajı bitirdi. 2019’a kadar bu 8 baraj tamamlanmış olacak. Göletlerimiz var, taşkın korumalarımız va.Bunların tamamı devlet su işlerinin işleri bunlardan önce bakanımıza iki teşekkür var. Çankırı’da musluklarımızdan akan suyun güldürecek barajından gelmesi bakanımızın talimatıyla gerçekleşti. Çankırı’da yapmış olduğumuz Yakınkent Organize Sanayinin ve yabancı yatırımcılar kaçmasın bu yatırım Çankırı’ya gelsin diye, bu Japonların fabrikasının bin dönüm arazisinin sayın bakanımızın ve DSİ’nin eli var. Konut ihtiyacımız var, kira fiyatları yüksek. Başbakanımıza söyledik en kısa zamanda ihaleye hazır olan 950 konutun TOKİ tarafından ihalesi yapılacak. Darda kalanın fakirin, fukaranın partisi olacağız. Sözümüzü ve taahhüdümüzü yerine getiriyoruz. Yerli otomobil Çankırı’ya yakışır. Bu kampanyaya tüm halkımızdan destek bekliyoruz" diye konuştu.


AK Parti Çankırı Milletvekili Av. Muhammet Emin Akbaşoğlu ise, "Başbakanımızıla kongremizi yaptık. Kendileri buradan Kırıkkale kongresine geçti. Hep beraber bugün tarihe tanıklık ediyoruz. 2017 Mayıs ayında bölgede yaptığımız incelemeler sonucunda barajın su tutacağı Köprülü köyü sakinlerinden Mehmet Eraslan amcamızla diyaloğumuz oldu. ‘Niçin geldiniz?’ dediğinde ‘buraya baraj yapılacak su tutacak havzayı yerinde görelim’ dediğimizde Mehmet amca dedi ki ‘75 yaşındayım 7 yaşında buralarda sizler gibi insanları gördüm. Onlar geldiler taşı oydular su ölçecekmiş buraya baraj yapılacak dediler’ dedi. Ama aradan 70 yıl geçti hala yapılmamıştı. Ama artık devir değişti başımızda Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanımız Binali Yıldırım var, başımızda barajlar kralı Veysel Eroğlu var. Verdiğimiz sözün arkasındayız dedik 18 eylülde yer teslimi yapıldı ve şimdi huzurunuzda çankırının en büyük yatırımlarından olan 450 milyonluk yatırımın temelini atıyoruz. Hayırlı ve uğurlu olsun. Bu baraj Çankırımızı, Kastamonu ve Çorum’u sulayacak 3 vilayete hayat getirecek. Yol ve su da medeniyettir. Burada yaşayan insanlarımız Çankırı, Korgun Kurşunlu yolu ile 20 dakika mesafede ailenizle kızlar yolu barajında piknik yapabileceksiniz, balıkçılık, su sporları,mesire ve dinlenme yeri olarak da hizmet verecek. 160 bin dekar araziyi sulayacak, 120 milyon metreküp su tutacak, Çankırı ilimiz ile birlikte Kastamonu, Çorum illerimizde de tarım ve hayvancılığın gelişmesinde çok büyük katkı sağlayacak. Son 2 yılda 2 milyar TL yatırım yaptık. Bunu hep beraber yaptık. Sizler bizlere destek verdiniz" " şeklinde konuştu.


DSİ Genel Müdürü Murat Acu yaptığı konuşmada, "Büyük bir hizmetin temel atma töreni için buradayız. Toplamda 450 milyon TL değerindeki bir sulama tesisinin depolama tesisi Çankırı Devrez Barajının temel atma merasimi için buradayız. 156 bin dekar alana hizmet ediyor bu proje aynı zamanda Çankırı’yla beraber Kastamonu ve Çorum Kargı’nın da sulama alanlarına etki ediyor. Kurşunlu’da yapılacak olan bu baraj. Proje bedeli 450 milyon TL sadece barajın yapım bedeli 130 milyon TL. 92 metre yüksekliğinde olan bir baraj. Hepimize hayırlı olsun. Çankırı’ya yatırım yapmaya devam ediyoruz 2003 yılından beri 8 baraj, 4 gölet yaptık ve 240 milyon metreküp su depoladık. Kurak sezonlar yaşıyoruz.Bu sene son 44 yılın en kurak yılını yaşadık. Ama bakanımız liderliğinde bu sıkıntılarımızı Türkiye’ye yansıtmadık. Bu kuraklığa rağmen hiçbir şehrimiz su sıkıntısı yaşamadı yaptığımız barajlardan dolayı. Bakanımızın bin günde bin gölet projesi kapsamında bin tane gölet bitirdik 2019 yılına kadar 1071 gölet daha bitireceğiz" dedi.


Yapılan konuşmaların ardından temel atma törenine geçildi. Barajın yapılacağı yerde de Çankırı Vali Yardımcısı Abdullah Aslaner, Kurşunlu Kaymakam V. Betül Büyükkılıç ile yetkililere canlı bağlantı yapılarak Bakan Veysel Eroğlu’nun talimatı ile temel atma töreni gerçekleştirildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Askerlik hayali 50 yaşında gerçekleşti Mersin’de askerlik hayali kuran biri 50 yaşında iki özel birey bir günlükte olsa ’temsili askerlik’ yapmanın mutluluğunu yaşadı. Erdemli ilçesinin kırsal mahallelerinden Karayakup’ta yaşayan 50 yaşındaki konuşma engelli İbrahim Atalay ile 21 Yaşındaki işitme engelli Ali Develi ailelerine hiç askerlik yapmadıkları için üzgün olduklarını, kendilerinin de silah altına alınıp vatani görevini yapmak istediklerini dile getirdi. Bunun üzerine aile, köyün ileri gelenleriyle de konuşup İl Jandarma ile Erdemli İlçe Jandarma Komutanlığına durumu iletti. Bunun üzerine hazırlık yapan ilçe jandarma komutanlığı iki özel bireyi bir günlük temsili olarak askere aldı. İki özel bireye İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Yarbay Mürsel Öner tarafından kısa bir eğitim verildi, ardından da biri işitme, diğeri konuşma engeli bulunan özel bireyler kıyafetlerini giyerek nöbet tuttu. Devriye gezip, ofislerde de görev alan özel bireylere günün sonunda terhis belgesi verildi. Ailelerde askerliklerinin her anını fotoğraflayarak mutluluklarına kayıt altına aldı. Ali Develi’nin annesi Havva Develi, "3 çocuk annesiyim. Çocuklarımın ikisi işitme engelli, biri normal. İşitme engelli oğlumun askere gitmesini çok istiyordum. Şimdi hayali gerçek oldu. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Çok mutluyuz, çok gururluyuz, sevinçliyiz. Jandarma teşkilatına, emeği geçenlere teşekkür ederim" dedi. Karayakup sakinlerinden Mustafa Yıldız ise "Mahallemizde 2 özel arkadaşımız vardı, askerlik özlemi çekiyorlardı. İlçe jandarma komutanlığımıza başvurduk. Bir günlük de olsa bu hasreti giderdiler" diye konuştu.
İstanbul Beyoğlu’ndaki “kin” cinayetinde şüphelinin ifadesi: “Oğlu ‘Sefil Bilo’, ‘Küçük Emrah’ diyerek beni aşağıladı” Beyoğlu’nda kurulan bir semt pazarında tezgahta duran 66 yaşındaki adamı silahla ateş açarak öldüren ve Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polisleri tarafından yakalanan saldırganın ifadesi ortaya çıktı. Cinayet anının kameralara yansıdığı olayla ilgili katil zanlısının, “Oğlu ‘Sefil Bilo’, ‘Küçük Emrah’ diyerek beni aşağıladı. Amacım oğlunu öldürmekti, onu bulamayınca babasını öldürdüm” dediği öğrenildi. Ayrıca şahsın geçmişte soyadını da değiştirdiği belirlendi. Beyoğlu Kalyoncu Kulluğu Mahallesi’nde geçtiğimiz Pazar günü saat 09.30 sıralarında meydana gelen olayda pazarcılık yapan Salih Aka (66) tezgahını kurup başına geçmişti. O esnada kapüşonla pazar yerinde yürüyen bir şahıs, Aka’ya silah çekip kurşun yağdırmıştı. Adam hastanede hayatını kaybetmişti Olayın ardından saldırgan kaçarken, Aka ise ağır şekilde yaralanarak yere savrulmuştu. Pazarcıların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekibi sevk edilmişti. Kısa sürede gelen sağlık ekipleri yaralı adam yaptıkları ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınmıştı. Ameliyata alınan adam kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti. Beyoğlu Asayiş polisi kıskıvrak yakalamıştı Cinayetle ilgili çalışma başlatan Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polisleri, vatandaşların ifadelerine başvurarak güvenlik kamera görüntülerini incelemeye almıştı. Yapılan çalışmalar çerçevesinde şahsın olaydan sonra izini kaybettirmek ve tanınmamak için üzerinde bulunan bazı kıyafetleri çöp konteynerine attığı belirlenmişti. Şahsın 28 yaşındaki Mustafa İ. olduğunu tespit eden Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polisleri, onu çalıştığı işyerinde kıskıvrak yakalamıştı. Gözaltına alınan şahıs tutuklanmıştı Şüpheli şahsın evinde yapılan aramalarda ise 3 adet ruhsatsız tabanca ve 100 adet fişek ele geçirilmişti. Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polisleri tarafından gözaltına alınan saldırgan Mustafa İ. ifadesinin alınması ve işlemlerinin tamamlanması sonrasında sevk edildiği adliyede çıkartıldığı mahkemece “kasten adam öldürme” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. “Oğlu ‘Sefil Bilo’, ‘Küçük Emrah’ diyerek beni aşağıladı” Öte yandan şahsın ifadesi de ortaya çıktı. Geçmişte S. olan soyadını İ. olarak değiştirdiği de öğrenilen katil zanlısının ifadesinde, “Salih Aka’nın oğlu Fırat Aka’nın 5 sene önce Şişli Fulya’da bir marketi vardı. Arada babası da markete geliyordu. Çalıştığı süre içerisinde Salih’in oğlu Fırat bana, ‘Sefil Bilo’, ‘Küçük Emrah’, ‘gel buraya’ diye aşağılamalarda bulunuyordu. Babası da zaman zaman beni ezikliyordu. Fırat beni bazen kuaföre götürüyordu. Kuafördekilere ‘şunu kırpsınlar da insana dönsün’ diyerek bana hakaret ediyordu. Senin sıfatını s.. diyerek aşağılıyordu. Bu durumu gururuma yediremeyip ses çıkartınca da beni darp etti. Artık canıma tak etti işe gitmedim. Salih ve Fırat Aka kimsesiz olmamdan faydalanıp beni işe geri getirdi. Ancak yaşadıklarım aynı şekilde devam etti. Olay günü amacım Fırat’ı öldürmekti. Tezgah açtıkları yere geldim baktım ancak Fırat’ı göremedim. Birkaç kez tur attım, Fırat’ı yine göremeyince babası Salih Aka’ya 4-5 el ateş açtım. Sonrada kaçtım, kaçarken kıyafetlerimi bir çöp konteynırına attım” dediği öğrenildi.
Ankara ASO Başkanı Ardıç, ASO Teknopark A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı’na yeniden seçildi Ankara Sanayi Odası (ASO) Teknopark A.Ş. olağan genel kurul toplantısında, ASO Başkanı Seyit Ardıç yeniden yönetim kurulu başkanı olarak seçildi. ASO Teknopark A.Ş. Olağan Genel Kurul Toplantısı Ankara Sanayi Odası’nın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. ASO Teknopark A.Ş.’nin 2023 yılı faaliyet raporunun görüşüldüğü ve mali bilançonun oy birliği ile ibra edildiği Genel Kurul’da, şirketin yeni Yönetim Kurulu da belirlendi. ASO Başkanı Seyit Ardıç, ASO Teknopark A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı’na oy birliği ile yeniden seçildi. Şirketin 3 yıl görev yapacak 9 kişilik yeni Yönetim Kurulu üyeleri de yeniden oluşturuldu. Buna göre Yönetim kurulu başkan vekilliğine; Mete Çağlayan, Tahsin Ata ve Yavuz Cabbar, Yönetim kurulu üyeliğine ise Halit Erol, Burcu Özbozkurt, Hakan Kızıltoprak Atilla Hasan Turgut ve Mehmet Cansız seçildi. Genel Kurul’da konuşan Ankara Sanayi Odası ve ASO Teknopark A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, ASO Teknopark’ın, üretime yönelik bir tasarımla sanayi ile bütünleşen, yüzü sanayiye dönük bir teknopark olacağını vurgulayarak, “Ankara Sanayi Odası’nın ‘Başkentin sanayiinden sanayi ve teknolojinin başkentine’ hedefine ulaşmada ASO Teknopark A.Ş.’nin çalışmaları ivme kazandıracak” ifadelerini kullandı. Ankara’nın sanayi bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri, araştırma merkezleri, nitelikli insan kaynağı ve girişimcilik potansiyeliyle Türkiye’nin diğer birçok ilinden daha avantajlı durumda olduğunun altını çizen Ardıç, “Başkentimiz teknolojik dönüşümünü tamamlayarak, Türkiye’nin teknoloji üssü olacaktır” açıklamasında bulundu.
Ankara TZOB Başkanı Bayraktar: “Üreticide 3 lira 50 kuruş olan limon markette 16 lira 73 kuruşa satıldı” Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, üretici ile market arasındaki makasa işaret ederek, arasındaki “Üreticide 3 lira 50 kuruş olan limon markette 16 lira 73 kuruşa satıldı” dedi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Mart ayı üretici ile market arasındaki fiyat değişimlerini, 5 ürünün market ve pazarlardaki fiyat değişimini, aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişimlerini yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi. Mart ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 378 ile limonda görüldüğünü söyleyen Bayraktar, şunları kaydetti: “Limondaki fiyat farkını yüzde 255,2 ile kuru incir, yüzde 245,9 ile patlıcan, yüzde 232,4 ile yeşil soğan, yüzde 184,3 ile maydanoz takip etti. Limon 4,8 kat, kuru incir 3,6 kat, patlıcan 3,5 kat, yeşil soğan 3,3 kat, maydanoz 2,8 kat fazlaya satıldı. Üreticide 3 lira 50 kuruş olan limon markette 16 lira 73 kuruşa, 115 lira olan kuru incir 408 lira 48 kuruşa, 15 lira 88 kuruş olan patlıcan 54 lira 93 kuruşa, 10 lira 17 kuruş olan yeşil soğan 33 lira 81 kuruşa, 4 lira 33 kuruş olan maydanoz 12 lira 31 kuruşa satıldı.” Bayraktar, mart ayında fiyatı en fazla artan ürünün markette beyaz lahana, üreticide havuç olduğunu sözlerine eklerken, fiyatı en fazla düşen ürünün markette kabak, üreticide ise yeşil soğan olduğunu ifade etti. Market fiyatlarına değinin Bayraktar, şu ifadelere yer verdi: “Mart ayında markette 39 ürünün 15’inde fiyat artışı, 23’ünde fiyat azalışı görülürken 1 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Mart ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 61,2 ile beyaz lahana oldu. Beyaz lahanadaki fiyat artışını yüzde 45,7 ile sivri biber, yüzde 16,2 ile tavuk eti, yüzde 7,9 ile kuzu eti, yüzde 7,8 ile dana eti takip etti. Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 33,5 ile kabak oldu. Kabaktaki fiyat düşüşünü yüzde 22,5 ile domates, yüzde 19,3 ile kuru incir, yüzde 18,2 ile patates izledi.” Üreticideki fiyatlara da dikkati çeken Bayraktar, “Mart ayında üreticide 31 ürününün 10’unda fiyat artışı olurken, 12’sinde fiyat düşüşü görüldü. 9 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 46,4 ile yeşil soğanda görüldü. Yeşil soğandaki fiyat düşüşünü yüzde 29,4 ile domates, yüzde 26,6 ile salatalık, yüzde 24,9 ile patlıcan, yüzde 23,3 ile marul, yüzde 18,7 ile patates izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 55,5 ile havuçta görüldü. Havuçtaki fiyat artışını yüzde 40 ile limon, yüzde 17,6 ile kuru soğan, yüzde 17,4 ile sivri biber, yüzde 12,5 ile kabak takip etti” açıklamasında bulundu. Üreticideki fiyat değişimin nedenlerini masaya yatıran Bayraktar, şöyle konuştu: “Kışlık havuçta hasat Şubat ayı itibarıyla tamamlanmış olup, arz depolardan sağlanıyor. Piyasada ürün miktarındaki azalmanın yanı sıra Ramazan ayında talebin de artmasıyla havuç fiyatlarında artış yaşandı. Sezon boyunca limonda üretici fiyatları düşüktü. Hasadı devam eden dikenli limonda piyasaya sunulan ürün arzındaki azalma, sezon boyunca oldukça düşen limon fiyatının artmasına neden oldu. Kuru soğanda İç Anadolu Bölgesinde hasadın bitmesi, Çukurova Bölgesinde hasadın başlamamış olması nedeniyle arzdaki düşüş fiyatları artırdı. Sivri biber ve kabakta dönemsel arzda yaşanan azalma fiyatların yükselmesine neden oldu. Yeşil soğan, domates, salatalık, patlıcan, marul, maydanoz, ıspanakta havaların sıcak gitmesi nedeniyle arzda yaşanan artış fiyatlarda düşüşe neden oldu.” “Enflasyonla mücadele devam ederken gıda fiyatları üzerinden fırsatçılık yapılmamalıdır” Geçtiğimiz aylarda marketlerde fiyatı düşen ürünlerin sınırlı kaydığını belirten Bayraktar, bu ay ise marketlerde 23 üründe fiyat düşüşü yaşandığını aktardı. Bayraktar, Ramazan ayı başından itibaren artan denetimler ve TZOB’un uyarılarının fiyat düşüşlerinde etkisini gösterdiğini vurguladı. Üreticilerin ekim ve dikim döneminin başından itibaren doğal afet riskleri başta olmak üzere girdi fiyatlarının belirsizliği ve işçi bulamama sorunları gibi birçok sorunla mücadele ettiğini dile getiren Bayraktar, şunları kaydetti: Ülkemizde hemen hemen her sektörde üretilmesi planlanan ürünün fiyatı en başta belirlenirken bunun tam aksine tarım sektöründe üreten çiftçilerimiz ürünün fiyatını hasada kadar bilmiyor. Bu yıl narenciye ve şekerpancarında yaşandığı gibi çoğu zaman fazla üretim de çiftçiye dert oluyor. Her türlü riske rağmen üretim yapan çiftçilerimizin ürettiği üründen bazı kesimlerin fazla kâr beklentileri artık ortadan kalkmalıdır. Ülke olarak enflasyonla mücadele ederken gıda fiyatları üzerinden fırsatçılık yapılmamalıdır. Enflasyon artışının devam ettiği bu aylarda her kesim üzerine düşeni daha fazla yapmalıdır. Son bir ayda marketlerde gerileyen fiyatlar Ramazan ayıyla sınırlı kalmamalıdır.” Hal kanunu işaret eden Bayraktar, şu ifadeleri kullandı: “Kanunla perakendecilerin tüketicilere daha uygun fiyatla ürün satabilmelerine imkan tanımak adına doğrudan üreticiden ürün alma hakkı verildi. Diğer taraftan yaş meyve sebze pazarlanmasında halen aracıların varlığı devam ediyor. Pazarcı Ankara halinden aldığı ürünü satarken, çoğu market satacağı ürünü hiçbir aracı olmadan doğrudan üreticiden alarak halka sunuyor. Ancak, halen çoğu üründe market fiyatlarının daha yüksek olduğu görülüyor. Perakendeciler 5957 Sayılı Kanunla verilen ayrıcalığı üreticilerimizden değer fiyatında aldığı ürünü halka ucuza sunmak üzere kullanmalıdır. Birliğimizce Ankara’da, halkımızın temel tüketim ürünlerinde seçilen 5 ürünün, 4 farklı market ve 4 farklı pazardaki fiyatlarına yönelik çalışma yapıldı. Yapılan çalışma sonucunda işlenmeden doğrudan tüketiciye sunulan ürünlerde fiyatların fazlasıyla değişkenlik gösterdiği görüldü.” Markette fiyatı değişen ürünlere de örnek veren Bayraktar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “1 adet kıvırcık marulun fiyatı, A markette 39,90 lira, B markette 24,95 lira, C markette 44,95 lira, D markette 19,9 liradır. 1 adet kıvırcık marulun fiyatı, A pazarda 30 lira, B,C ve D pazarlarında 25 liradır. 5 üründe market ve pazar fiyatlarına bakıldığında; Kıvırcık marulda marketler arası fiyat farkı yüzde 125,8 iken, pazarlar arası fiyat farkı yüzde 20’dir. Salkım domateste marketler arası fiyat farkı yüzde 40,6 iken, pazarlar arası fiyat farkı yüzde 25’dir. Sivri biberde marketler arası fiyat farkı yüzde 22,9 iken, pazarlar arası fiyat farkı yüzde 25’dir. Kemer patlıcanda marketler arası fiyat farkı yüzde 50,2 iken, pazarlar arası fiyat farkı yüzde 25’dir. Starking elmada marketler arası fiyat farkı yüzde 54,2 iken, pazarlar arası fiyat farkı yüzde 20’dir. Araştırmadan elde edilen veriler aynı ürünün marketler arasındaki fiyat farkının yüzde 125,8’i bulduğu, pazarlarda ise fiyat farkının bu 5 üründe en fazla yüzde 25’de kaldığı görülüyor. Tüketicilerin market ve pazarlar arasındaki değişen fiyatları göz önünde bulundurmaları ve alışverişlerde fiyat araştırması yapmaları önemlidir. Yaşanan yüksek fiyat farklarının önüne geçmek amacıyla 5957 sayılı kısaca Hal Kanunu dediğimiz kanunda değişiklik yapılarak üreticiden doğrudan alınan ürünlerde kar marjı sınırlandırılmalıdır. Yüksek fiyat konusunda yapılan denetimlerin sayısı arttırılmalı, vatandaşlarımızda karşılaştıkları yüksek fiyatları gerekli mercilere şikayet etmelidir.” Mart ayı ve yıllık girdi fiyatlarına dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti: “Mart ayında, Şubat ayına göre fiyatlar, amonyum sülfat gübresi yüzde 3,9, amonyum nitrat gübresi yüzde 1 oranında arttı. Üre gübresi yüzde 3,4, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 2,5, DAP gübresi yüzde 0,1 oranında düştü. Geçen yılın Mart ayına göre son bir yılda amonyum sülfat gübresi yüzde 35,9, üre gübresi yüzde 32, DAP gübresi yüzde 28, amonyum nitrat gübresi yüzde 24,8, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 20,3 oranında arttı. Mart ayında şubat ayına göre süt yemi yüzde 1,6, besi yemi yüzde 1,2, son bir yılda süt yemi yüzde 44,8, besi yemi ise yüzde 43,7 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 2,11 oranında arttı. İlaç fiyatları aylık yüzde 16, yıllık yüzde 56,6 oranında arttı. Mart ayında girdilerde yıllık değişimde en fazla fiyat artışı mazotta görüldü. Mazot fiyatı aylık olarak yüzde 0,1 artarken, son bir yılda yüzde 105,2 oranında arttı.”