Çankırı’da geçmiş dönemlerde yaşamış olan hayvanların fosillerinin bulunmasına yönelik kazı çalışmaları başladı.
Kazı çalışmalarının başkanlığını yapan Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi (DTCF) Antropoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayla Sevim Erol, "Çorak yerler kazısının çalışmalarına başladık. 3 farklı üniversiteden ekip elemanlarıyla çalışmaları devam ettiriyoruz. Ankara Mehmet Akif Ersoy ve Hitit Üniversitesinden 22 kişilik bir ekiple Çankırı’nın bizim için çok önemli olan bir fosil lokalitesini başlatmış olup, devam ediyoruz. Fosil yatağımız aslında Türkiye’nin en önemli ve dünyanın en ender fosil yataklarından bir tanesidir. Daha önceki yıllarda 30’un üzerinde türleri elde ettiğimiz bir alan. Alanda bu çevreye özgü 6 tane farklı türü, Çankırı’ya özgü olarak tespit ettik. Jeoloji paleontoloji dünyası için önemli bir lokalitedir. Hem fosilleşme açısından hem hangi türlerin yaşamış olduğunu hem de Çankırı’nın 8 milyon eskiye inen coğrafyası açısından bir takım buluntular bunlar. Bu buluntuların detaylı analizleri yapılıyor" dedi.
"5 bine yakın fosil, 30 civarında tür var"
Kazı çalışmalarında bugüne kadar 5 bine yakın fosil bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Erol, sözlerini şöyle sürdürdü:
"5 bine yakın fosil çıkardık. Bunlar bizim numaralandırdığımız fosillerdir. Yeri belirlenemeyen ya da parçalanmış çok sayıda fosiller de var. Onların hepsinin üzerinde bilimsel çalışmalar yürütülüyor. Kimi hayvan türlerinin dağılımı, kimi buradan çıkan etçillerin ne türde olduğunu ve nasıl bir çevrede yaşadığını bazı hocalarımız nasıl fosilleştiğini ve o dönemden nereden nereye bir fosilleşme gösterdiğini bulmaya çalışıyoruz. Domuzgiller, filgiller, atgiller, öküz, koyun, keçi türü hayvanlar, zürafa, ceylan, geyik, şu anda Çankırı çevresinde yaşamayan etçillerin içerisinde leşçiller, hiyanalar, kılıç dişli kaplanlar, su samurları gibi 30 civarında tür var. Daha fazlasını da bekliyoruz. Kazı çalışmalarımızı devam ettirmemizin nedenlerinden bir tanesi de parçalarını daha önceki yıllar elde ettiğimiz devamının geleceğini düşündüğümüz türler."
Prof. Dr. Erol, kazı çalışmalarının Kurban Bayramı’na kadar süreceğini ifade etti.
