GENEL - 26 Aralık 2017 Salı 15:48

Uğurluel: Çankırı ile Kudüs’ün çok önemli bağları var

A
A
A
Uğurluel: Çankırı ile Kudüs’ün çok önemli bağları var

Araştırmacı-yazar Talha Uğurluel, Çankırı ile Kudüs’ün çok önemli bağlarının olduğunu söyledi.

Araştırmacı-yazar Talha Uğurluel, Çankırı ile Kudüs’ün çok önemli bağlarının olduğunu söyledi.


Araştırmacı-yazar Talha Uğurluel, Çankırı Hacı Murad-ı Veli Anadolu İmam Hatip Lisesinde öğrencilere Kudüs’ü anlattı. Programa konuşmacı olarak yazar Talha Uğurluel ile Belediye Başkanı İrfan Dinç, İl Milli Eğitim Müdürü Muharrem Öztürk, okul idarecileri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.



“Türk milleti Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde tarihi yeniden yazıyor”


Programda açılış konuşmasını yapan Belediye Başkanı İrfan Dinç, “Tarihin öyle bir döneminin şahitleriz ki çok şanslı bir nesiliz. Kutlu yürüyüşe başladığında Cumhurbaşkanımız şöyle bir ifadesi vardı: ‘Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.’ Biz zannettik ki bu söz sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin yasal sınırları çerçevesinde bir söz gibi algıladık. Ne kadar güzel olacak her şey eskisi gibi olmayacak diye. O söz sadece bu ülkenin sınırlarıyla alakalı değil tamamen arzla alakalı bir ifadeymiş. Türk milleti Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde tarihi yeniden yazıyor. Dünya tarihinin yeniden yazıldığının şahitleriyiz. Çok önemli bir zaman dilimindeyiz. Amerika’nın şer güçlerin güvendiği ve soyunmuş Amerika’nın dünya tarihinde bu kadar kepaze olduğu, rezil olduğu bir tarih daha gelmiştir. Amerika rezil olmuştur. Şer güçler kepaze olmuştur. Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir. Kudüs bizim namusumuzdur. Kudüs bizim kalbimizdir. Kudüs’le alakalı şer güçlerin almış olduğu karar bizim için karanlığın en son noktasıdır. Ama biz inanıyor ve biliyoruz ki, karanlığın en son noktası aydınlığın başlangıcıdır” dedi.


Okul öğrencilerine tavsiyelerde bulunan Başkan Dinç, “Dünya bizi konuşuyor. Dünya Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı konuşuyor. Bu yüzden biz bu millete layık fertler o büyük medeniyetin varisleri olan gençler olarak bu sorumluluğu ve bilinci taşımak bunun farklına varmak ve bizden sonrakilere de bize bırakılan bu emaneti kılına halel gelmeden en iyi şekilde bırakmak zorundayız” diye konuştu.


Belediye Başkanı İrfan Dinç’ın konuşmasının ardından Talha Uğurluel tarafından katılımcılara Kudüs hakkına bilgi verilerek öneminden ve değerinden bahsedildi. Konferansı esnasında Çankırı’ya değinen Uğurluel şu ifadelere yer verdi: “Mescid-i Aksa’yı çeviren surların tamamı Kanuni Sultan Süleyman tarafından yapıldı. Aslında Çankırı ile Kudüs’ün bu anlamda çok önemli bağları var. Kanuni Sultan Süleyman’ın her yerde camisi yoktur. İstanbul’da Anadolu’nun bazı yerlerinde, Şam’da Kanuni çok özel ve büyük şehirlere cami yaptırmıştır. Çankırı’da camisi mevcut. 16. yüzyılda Çankırı’nın ne kadar büyük bir şehir olduğunu o şehrin göbeğindeki koca Sultan Süleyman Camisi’nden anlayabiliriz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’daki polis-hırsız kovalamacasında hırsız kardeşler tutuklandı Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasında yaşanan ve film sahnelerini aratmayan kovalamacada yakalanan hırsızlık şüphelisi 2 kardeş çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesinde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesinde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Emniyetteki sorgularının ardından Aksaray Adliyesine sevk edilen şahıslar çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Tokat Tokat’ta deprem sonrası yollarda çatlaklar oluştu: “Ayakta zor durduk” Tokat’ın Sulusaray ilçesinde 5,6 büyüklüğündeki depremin ardından, bazı yollarda çatlaklar meydana geldi. Sulusaray ilçe merkezindeki Malum Seyit Tekke Mahallesi ile Buğdaylı köyü arasındaki yollarda beliren çatlaklar dron ile görüntülendi. Tokat’ın Sulusaray ilçesi merkez üssü olan 5,6 büyüklüğündeki depremin ardından, bazı yollarda çatlaklar meydana geldi. Sulusaray ilçe merkezindeki Malum Seyit Tekke Mahallesi ile Buğdaylı köyü arasındaki yollarda çatlaklar belirdi. Bu durum, bölge halkında tedirginlik oluşturdu. Oluşan çatlaklar nedeniyle, özellikle Buğdaylı köyü yolunda oluşan çatlakla birlikte yolda hafif çökme meydana geldiği gözlendi. Yol kenarındaki istinat duvarları da çöktü. Tekke Mahallesi’nde ise iki farklı çatlak, dron aracılığıyla havadan görüntülendi. “Ayakta zor durduk” Tekke Mahallesi sakinlerinden Kadir Karaman, “Burası Malum Seyit Tekke Mahallesi. Buğdaylı köyü de ileride. Deprem bir anda başladı. Annem içeride babam da balkondaydı. Bir an da böyle beşik gibi sallandı. Ayakta zor tuttuk. Annem patik atak geçirdi. Evden çıkamadı oturdu ağladı. Babamla birlikte annemi zor çıkarttık. Çok kötü oldu. Sizin de gördüğünüz gibi yollar yarıldı. Duvarlar yıkıldı. Evlerin duvarları yıkıldı. Mahallede en az 150-200 metre çatlak oluştu. Gördüğünüz gibi duvar falan da yıkıldı. İstinat duvarı tarlaya uçtu” dedi.
Samsun Hitit Dini Merkezi Nerik’te bulunan esrarengiz tabletler ve eserler Samsun Vezirköprü Oymaağaç Höyüğü’nde Hititlerin kutsal şehri Nerik’te yürütülen kazı çalışmaları sonrasında bulunan çivi yazılı tabletler, en önemli maddi kültür kalıntıları olarak dikkat çekiyor. Uzun soluklu çalışmalar, araştırmalar ve tartışmalar sonucunda Hitit İmparatorluğu’nun kuzey sınırlarında olduğu düşünülen kutsal kent Nerik’in lokalizasyonu kesin olarak Oymaağaç Höyük’te yapılıyor. Samsun’un güneyinde Vezirköprü Ovası’nın ise kuzey bölümünde bulunan ve 200’e 1900 metre ölçülerindeki Oymaağaç Höyük, gerek konumu gerekse de buluntuları ile soru işaretlerini ortadan kaldırıyor. Höyük’te 20005 ve 2006 yılları arasında yapılan yüzey araştırmaları ile 2007 yılından bugüne kadar devam eden kazı çalışmaları sırasında bulunan 20’nin üzerinde ‘Hititçe çivi yazılı tablet parçası’ en önemli maddi kültür kalıntılarından biri olarak adlandırılıyor. Sadece Nerik’te kullanılan bir teknik hem ahşap hem taştan yapılmış tablet: Dahanga Söz konusu tabletlerde Nerik kentinin adı, Nerik’in tanrıları, Nerik’in Fırtına Tanrısı ve onun eşi Zah(s)apuna ile Haharwa Dağı gibi Nerik’in çevresindeki bölgelerin adları geçiyor. Ayrıca 2 tablet parçasında hem ahşap hem taştan yapılmış bir Dahanga’dan bahsediliyor. Dahanga, henüz bilinmeyen ama sadece Nerik’te bulunan bir mimari unsur olarak merak uyandırıyor. Söz konusu tabletler ve dönemin eserleri Samsun Müzesi’nde ziyaretçiler tarafından da yoğun ilgi görüyor. Höyük’te açığa çıkartılan mimari kalıntılar da Oymaağaç Höyük-Nerik eşitliğini destekliyor. Hattusa’nın eski mabetlerinde benzer bir mabet, kare bir hububat deposu, tipik bir Hitit sur kapısı ve yer altına giden merdivenli su kaynağı Hititt dönemine tarihleniyor. Höyüğün kuzeydoğu tepesinde 40’a 40 metre ölçülerinde kuruluşu Orta Tunç Çağı ve en geç tabakası 2. Suppiluliuma dönemine tarihlenen bir tapınak bulunduğu aktarılıyor. Tapınak hakkında yapılan bilgilendirmede, “Yapının konumu ve buluntularından dolayı Fırtına Tanrısı’nın tapınağı olarak nitelendiriliyor. Buluntular arasında Fırtına’nın sembol hayvanlarından Serri ve Hurri adlı boğaların betimlendiği pişmiş toprak heykelcik parçaları dikkat çekici bulunuyor. Purulliye (bahar) Bayramı ve diğer festivaller sırasında yapılan kilit seyahatlerin bitiş noktası olan Nerik’e gelince bu mabette Fırtına’ya kurbanlar kesilip, çeşitli hediyeler verilmişti. Mabedin avlusunda çok sayıda kalitesinden dolayı günlük kullanımdan ziyade dini amaçlı olduğunu bilinen tek kullanımlık minyatür kap ve tabaklar acıka çıkartıldı” açıklaması bulunuyor. Hititlerin dikkat çeken müzik aletleri Öte yandan, müzede Hititler’in kullandığı müzik aletleri de oldukça dikkat çekiyor. Müzede erken tunç çağına ait bronz çalpara, pişmiş topraktan yapılmış çıngırak ve birçok müzik aleti de sergileniyor. Kullanılan müzik aletleriyle ilgili olarak yapılan bilgilendirmede, “Çivi yazılı belgeler ve görsel arkeolojik materyaller Hititlerin kullandıkları müzik aletleri ve onların yapıldıkları malzemelerle ilgili bilgiler vermektedir. Ayrıca hangi törende hangi çalgıların birlikte çalınacağı ve ayrıntıları da belirtilmektedir. Lir, arp, bağlama gibi telli çalgılar, davul ve tef gibi vurmalı çalgılar, çift borulu ve doğal trompet gibi nefesli çalgılar, çalpara, zil ve sistrum gibi kendinden tınılı çalgılar Hitit yazılı ve görsel belgelerinde yer alan çalgılardır. Anadolu’da en sevilen bölgesel çalgılardan biri olan saz, Hitit Dönemi görsel kaynaklarda da yaygın olarak görülen müzik aletidir” ifadeleri yer alıyor.