POLİTİKA - 18 Şubat 2018 Pazar 16:11

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci:

A
A
A
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci:

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, hainlerin tek hedefinin bu coğrafyanın, İslam coğrafyasının çadır direği Türkiye olduğunu belirterek, “Hedef el öpen, diz çöken, yerlere bağlı olan, aman dileyen, borç alan Türkiye.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, hainlerin tek hedefinin bu coğrafyanın, İslam coğrafyasının çadır direği Türkiye olduğunu belirterek, “Hedef el öpen, diz çöken, yerlere bağlı olan, aman dileyen, borç alan Türkiye. Hedef bu ecdadın bize emanet ettiği coğrafyanın haritasının yeniden çizilmesi ve onların çizdiği haritayı kabul etmek ama şunu unutmasınlar asla kabul etmeyeceğiz” dedi.


Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci partisinin Çorum İl Gençlik Kolları Kongresi için kente geldi. M. Fatih Temur’un İl Gençlik Kolları Başkanlığına seçildiği kongrede Bakan Zeybekci, gündeme ilişkin açıklamalarda başladı.


Konuşmasına şehitleri anarak başlayan Bakan Zeybekci, “Çorumlu kardeşimiz Mustafa Eker bu vatan için şehadet mertebesine erişti. Bu millet için, bu bayrak için, bu millet için, bu vatan için, bu din için şehit olan tüm şehitlerimize, kanını toprağa bu bayrağa veren tüm şehitlere Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun. Rabbim onları sevdikleriyle cennetinde kavuştursun. O hainlerin bu ülkeye, bu millete, bu bayrağa ve bu millete kastedenlerin bilmediği tek şey var. Şehitler ölmez. Bu millet diz çökmez, teslim olmaz. Bu millet aman demez. Bu millet şehadette yarışır. Bunu bilmiyorlar. Onlar asla ve asla bunu bilmedikleri için bu milleti bilmedikleri için yanlış anlıyorlar. Bu milletin tarihine bakıldığında insanlık tarihi boyunca hiçbir milletle kıyas kabul etmeyecek kadar vatanı, milleti, dini, bayrağı için milyonlarca şehit verdi bu aziz millet. Şehit vermediğimiz hiçbir yer kalmadı. Sivil şehitlerle beraber 7-8 milyon şehitten bahsediyoruz. Birçok ülkenin nüfusundan daha fazla. Onlar bunu bilmedikleri için Türkiye’ye oyun oynamaya, tuzak kurmaya çalışıyorlar. Şunu asla unutmayacağız. Bir kenara bırakmayacağız. En önemli zenginliğimiz birlik beraberliğimiz, en önemli zenginliğimiz kardeşliğimiz. Kardeşliğimizi asla bir kenara bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.


Bugün tüm terör örgütlerinin Türkiye’ye karşı bir olduğunu dile getiren Zeybekci, “DAEŞ’i, PKK’yı, ASALA’yı onlar doğurdu. Tüm darbelerin arkasında onlar vardı. Hedef Türkiye’ydi. Hedef el öpen, diz çöken, bir yerlere bağlı olan, aman dileyen, borç alan Türkiye. Hedef bu ecdadın bize emanet ettiği coğrafyanın haritasını yeniden çizilmesi ve onların çizdiği haritayı kabul etmek. Asla kabul etmeyeceğiz. Bugün çok şey konuşmak isterdim. Bugün hüzün günü değil. Mevlana’nın dediği düğün günü. Biz hainler gibi öldüğünde geberip gidenler değiliz. Bu dinin evlatları şehadetinde bayrak olan milletiz. Hedeflerinde bir tek şey var. Bu coğrafyanın, bu kültür coğrafyasının İslam coğrafyasının çadır direği Türkiye’dir. Hedefleri bu çadır direği. Hedefleri Türkiye” şeklinde konuştu.


Yedi düvelin bir araya geldiğini dile getiren Zeybekci, “İçerideki hainler de onlarla bir oldu. Etrafımızı çevirmeye çalışıyorlar. 15 Temmuz’la birlikte hainlerin oklarında hangi ülke var. Hainlerin oklarının hedefinde bu ülkenin lideri, bu milletin adamı kim var? Onun için bu davanın bayrağı olmuş Recep Tayyip Erdoğan’ın etrafında kenetleneceğiz. Onun aldığı bayrağın arkasında muasır medeniyetler seviyesine durmadan gideceğiz. Mehmetler Afrin’de destan yazıyorlar. Düşmana orayı dar ediyorlar. Hainler ancak onların karşısına sivil kıyafetler ve fistan giyerek karşılarına çıkıyor. Orada Mehmetler destan yazarken, öğrenciler el kaldırsın, okulun en iyisi siz olacaksınız. Okulun en iyisi siz olacaksınız. Derslerde en yüksek notu siz alacaksınız. Yoksa o Mehmetler size haklarını helal etmezler. O uykusuz gecelerin haklarını helal etmezler. Çalışanlar en iyi siz üreteceksiniz” diye konuştu.


15 Temmuz günü ihanet çemberi kurulurken mecliste olduklarını anlatan Zeybekci, şunları kaydetti:


"Üzerimize kurşun yağarken oradaydık. Tek amacımız bu milletin bize emanet ettiği milli iradeyi o soysuzlara teslim etmeyeceğiz diye yemin ettik. Cumartesi günü Cumhurbaşkanımız aradı. Pazartesi günü ekonomi başlayacak, Pazartesi’ye bu hainler hazırlanıyor dedi. Hainler ’dolar yükselecek, faiz yükselecek, ülke yerle bir olacak’ diyorlardı. 2001’deki gibi ağızlarının suyu akıyordu. Bu memlekete toplanan 100 liralık verginin 87 lirasını faiz olarak alıp alıp gidiyorlardı. Aynı şeyin hevesindeydiler. Sevdasındalar. Onlar Türkiye namerde muhtaç olsun, maaşı IMF’ye gitsin, tefecilere gitsin istiyorlardı. Bir gece batırdıkları bankalardan 46 milyar dolar aldılar. Bu memlekette yüzde 7 bin faizi bunlar yaptılar. Yüzde 300-500 faizi bunlar yaptılar. Asıl bağımsızlık ekonomik bağımsızlık. Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını elinden almaya çalışıyorlar. Tek gayretleri bu. 18 Temmuz günü Türkiye dimdik ayaktaydı. Millet ekonomiye sahip çıktı. Bir günde 3 milyar doları parayı Türk Lirası’na çevirdi. Türkiye olmadan hiç kimse bu coğrafyada karar veremeyecek. Eğer Afrin’de bu adımı atmasaydık Kilis’te, Urfa’da, Hatay’da bu hainler aynı şerefsiz emellerini oralara doğru kaydırmak isteyeceklerdi. 7 Haziran seçimlerinden önce birilerinin ellerine saz verdiler. Milletin huzuruna çıkardılar dediler ki ’Biz Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünden yanayız. TBMM’de demokrasiye bağlı sadık şekilde siyaset yapacağız’ dedirttiler. Bu milletin saf ve sosyalist solcuları inandı. Bu millet bunlara yüzde 13 oy verdi. Bu millet bunlara 80 tane milletvekili verdi. Ne zaman 7 Haziran seçimlerinde. Temmuz’da yemin ettiler. Bu hainler ne zaman çukur terörüne başladılar? Temmuz’da. Ne zaman masum insanları şehit ettiler? Temmuz’da. Hani demokrasiydi. Hani mecliste siyaset yapacaktınız. Bunların ağa babaları, bunları peydahlayanlar dediler ki ’şimdi biz Irak’tan, Suriye’den, siz içeriden Türkiye’yi bölme zamanı.’ Boyadılar cilaladılar bunları. Bu millet bu aziz millet onları çukurlara gömdüler. 1 Kasım mağlubiyetinden sonra hazırlandılar 15 Temmuz ihanetine. Bu darbe girişimi değil. İşgal girişimiydi. Türkiyeyi bölme girişimiydi. O akşam sınırlarımızdaki hain FETÖ’cüler, birlikler askerleri oradan çektiler. 3 gün öncesine PKK denen hain örgüt güvenlik güçlerine ateş etmeyin çok güzel şeyler olacak. Hepsi birlikteydi. 15 Temmuz’da milleti hesap edemediler. 15 Temmuz’da milletin tankları durduracağını hesap edemediler. Milletin gönlünden korkunun alınacağını hesap edemediler."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.