ASAYİŞ - 22 Şubat 2018 Perşembe 15:23

FETÖ’nün kasası olan iş adamı ilk kez hakim karşısında

A
A
A
FETÖ’nün kasası olan iş adamı ilk kez hakim karşısında

Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) operasyonuyla Sudan’da yakalanarak Türkiye’ye getirilen FETÖ’nün kasası olarak bilinen, örgütün üst düzey yöneticisi ve esnaflardan sorumlu mütevelli heyeti üyesi iş adamı Memduh Ç.

Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) operasyonuyla Sudan’da yakalanarak Türkiye’ye getirilen FETÖ’nün kasası olarak bilinen, örgütün üst düzey yöneticisi ve esnaflardan sorumlu mütevelli heyeti üyesi iş adamı Memduh Ç. ilk kez hakim karşısına çıktı.


Çorum’da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan 32 sanığın yargılanmasına devam edildi. 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya Çorum’daki mütevelli heyeti üyeleri ve üst yöneticileri olduğu iddia edilen tutuklu sanıklar ile bazı tutuksuz sanıklar ve avukatları katıldı. Duruşmaya geçtiğimiz yıl Kasım ayında MİT’in operasyonuyla yakalanarak Türkiye’ye getirilen iş adamı Memduh Ç. de Silivri Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılarak ifade verdi. FETÖ’nün para kasası olmadığını ileri süren Memduh Ç., kendisinin Sudan’da yakalanarak Türkiye getirilişinde basın-yayın kuruluşlarının şov yaptığını iddia etti. 1995 yılında bu yapının içerisine girdiğini dile getiren sanık, o dönem katıldıkları etkinliklerde tek amaçlarının Allah rızasını kazanmak ve iyi bir kul olmak olduğunu savundu. 2004-2005 yıllarında adının Hamza olduğunu belirten bir il imanının yanına gelerek kendisinin sohbetlerde piştiğini, bundan sonraki süreçte mütevelli heyetine alacaklarını söylediğini anlatan Memduh Ç., “Her hafta düzenlenen mütevelli heyeti toplantılarına katıldım. İşlerimin yoğunluğu nedeniyle zaman zaman bu toplantılara katılmadığım dönemler de oldu. Toplantılarda cemaate himmet, kurban adı altında bağış yapılıyordu. Daha sonra Hamza’nın dışında il imamları olan Hasan Hüseyin ve Gökhan ile tanıştım. Ayrıca bölge sorumluları vardı” dedi.


Kimseden zorla himmet ve para tahsilatı yapmadığını öne süren Memduh Ç., 2014 yılında bu yapıdan uzaklaşarak hiçbir etkinliğine katılmadığını, sadece işleri ile ilgilendiğini ifade etti. Terörist olmadığını söyleyen Memduh Ç., “Cemaat içerisinde olduğum dönemde terör örgütü değildi. Ben Allah rızasını kazanmak için canla başla çalışıp toplantılarına katılmaya çalışıyordum” ifadelerini kullandı.


Türkiye’den kaçmadığını savunan Memduh Ç., Sudan’da ortaklarıyla birlikte kurdukları fabrikanın yönetimini devralmak için yurt dışına çıkış yaptığını iddia etti. İddianamede hakkında yönetilen suçlamalarla ilgili de açıklamalarda bulunan Memduh Ç., esnafın öşür değil, zekat ödeyeceğini belirterek, kimseden zorla öşür veya para istemediğini yineledi.



“Sudan’da kaldığım dönemde beynime oksijen gitmediği için bazı şeyleri ifade edemiyorum”


Sudan’da kaldığı dönemde beynine oksijen gitmediği için bazı şeyleri ifade edemediğini, çeşitli sağlık problemleri olduğu için tedavi gördüğünü anlatan Memduh Ç., daha sonra mahkeme heyetinin sorularını yanıtladı. Mahkeme başkanının mütevelli heyetinin ne olduğunu, neler yaptığını, himmet paralarının kime verildiğini, nasıl para kasası olduğunu, Bank Asya’ya para yatırılması için telkinde bulunulup bulunulmadığını sorması üzerine Memduh Ç., “Her hafta toplanır. Burada dini sohbetler yapılır, vaaz edilir. Hizmete katıldıktan sonra zekatımdan pay ayırarak buraya verdim. Zekatımın yüzde 70’ini hizmete öderken, yüzde 30’unu ise fakir fukaraya veriyordum. Himmet paraları il ağbileri tarafından toplanıyordu. Daha önce Hamza D., sonrasında Hasan H., son olarak Gökhan D. geldi. Ben para kasası değilim. Kendi iş yerlerimin hesabını tutacak kapasitede değilim. Gökhan D.’yi il imamlığından tanıyorum. 2011 yılında Çorum’a geldi. 5-6 yıl burada görev yaptı. Eğitim danışmanlığı yapıyordu. Gökhan D., şirketlerde de yetkili kişiydi” dedi.


Himmet toplantılarının yılda bir kez yapıldığını anlatan Memduh Ç., “Himmet toplantıları yılda bir kez yapılırdı. Oraya da kim ne bağışta bulunduysa karşılığında çek veya senet alınırdı ve taahhüt edilen miktar yıl içerisinde taksitler halinde tahsil edilirdi. Bank Asya’ya para yatırılması için talimatta bulunuldu. Bu konu gündeme geldi” dedi.


Memduh Ç., 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından böyle bir yapının içerisinde nasıl bulunduğunu sorgulayarak vicdanen rahatsız olduğunu öne sürdü.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.