SAĞLIK - 07 Aralık 2017 Perşembe 18:33

Hitit Üniversitesi bünyesinde onkoloji merkezi kurulacak

A
A
A
Hitit Üniversitesi bünyesinde onkoloji merkezi kurulacak

Çorum’da kurulması planlanan Onkoloji Merkezi’ne ilişkin istişare toplantısı Hitit Üniversitesi Senato Salonu’nda gerçekleştirildi.

Çorum’da kurulması planlanan Onkoloji Merkezi’ne ilişkin istişare toplantısı Hitit Üniversitesi Senato Salonu’nda gerçekleştirildi.


Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan, AK Parti İl Başkanı Av. Mehmet Karadağ, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nurcan Baykam, Tıp Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Mete Dolapçı, İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Ömer Sobacı, Cerrahi Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Betül Bozkurt, Dahili Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Meral Gülhan, T.C. Sağlık Bakanlığı Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Çağatay Evrim Afşarlar ve Tıbbi Onkoloji Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Kaan Helvacı’nın katıldığı toplantıda Çorum’da Onkoloji Merkezi kurulması konusu tüm yönleriyle ele alındı.


Toplantıda ilk olarak Türkiye’deki kanser istatistikleri hakkında bilgi veren Tıp Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Mete Dolapçı, özellikle Hitit Üniversitesi ve Sağlık Bakanlığı arasında imzalanan birlikte kullanım protokolü sonrasında onkolojik tanı ve tedaviler konusunda yetkin öğretim üyelerinin Tıp Fakültesine kazandırılmasıyla Çorum’da bu türlü hastalıkların tedavisinin mümkün hale geldiğini belirterek yapılan tedaviler ve sayılar ile ilgili sunum yaptı. 2012 yılından önce günümüzde Çorum’da gerçekleştirilen ameliyatlar için hastaların Ankara, İstanbul gibi illere sevk edildiklerini ifade eden Prof. Dr. Dolapçı, kanser ameliyatlarının Çorum’da yüksek başarı oranlarıyla yapıldığını, özellikle meme ve pankreas kanseri ameliyatları için diğer illerden Çorum’a hasta geldiğini belirtti. Yapılan ameliyatlar sonrası kemoterapi aşamasının da Çorum’da gerçekleştirildiğini belirten Prof. Dr. Dolapçı, radyoterapi ile PET-CT görüntüleme ünitelerinin de Çorum’a kazandırılması ile T.C. Sağlık Bakanlığı Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesinin Onkoloji Merkezi olma hüviyetini kazanacağını söyledi.


Onkoloji alanında deneyimli öğretim üyelerinin sadece tedavi edici rollerinin olmadığının altını çizen Prof. Dr. Dolapçı, bu öğretim üyelerinin daha genç meslektaşlarına eğitim verdiklerini böylece de hizmetin devamlılığı için gerekli bilgi paylaşımını sağladıklarını belirterek özellikle yeni hastanenin hizmete girmesi ile yoğun bakım, radyoloji ve ameliyathane gibi olanakların çok daha iyi hale geldiğini, Onkoloji Merkezinin kurulmasıyla sadece Çorum’a değil bölgeye de çok önemli hizmet verileceğini vurguladı.


’Üniversitemizin çalışmaları bizleri gururlandırıyor’


Prof. Dr. Alkan’ın göreve geldiği günden itibaren Hitit Üniversitesi’nin önemli çalışmalar gerçekleştirdiğini ifade eden AK Parti İl Başkanı Av. Mehmet Karadağ, "Üniversitemiz her alanda olduğu gibi sağlık alanında da yaptığı çalışmalarla ilimize ve bölgemize önemli katkılar sağlamaktadır. Üniversitemizin çalışmaları bizleri gururlandırıyor. Büyük bir tecrübeye sahip olan hastanemizin Tıp Fakültemizin de katkılarıyla her geçen gün yeni bir başarıya imza attıyor. Hastanemiz, gerek Üniversitemizin öğretim üyeleriyle gerekse de uzman doktorlarımızla hızla büyüyor. Artık hastaların sevk edildiği değil çevre illerden sevk kabul eden ve başarılı tedavi yöntemleriyle ilkleri gerçekleştiren bir hastaneye sahibiz” dedi.


Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma hastanesinden onkolojik ameliyatın başarıyla yapıldığını ve sadece Çorum’a değil çevre illere de hizmet verildiğinin altını çizen Karadağ, kanser hastalarının tedavilerini tamamen ilimizde yapabilmek adına İlimize Onkoloji Merkezi kurulmasını önemsiyoruz. Hastanemizde şuan mevcut olan kemoterapi ünitesine ek olarak radyoterapi ile PET-CT görüntüleme ünitelerinin de sağlanması bu konudaki çalışmalarda büyük bir ivme kazandıracaktır” şeklinde konuştu.


Geçen hafta Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Demircan ile yapılan görüşmenin ardından Çorum’a Onkoloji Merkezi kurulması yönünde karar alındığını hatırlatan Karadağ, “Bakanımızdan talep ettiğimiz hususlar sizlerin başarılı ve özverili çalışmaları neticesinde olmuştur. Bu nedenle başta Rektörümüz ve sizlere ne kadar teşekkür etsek azdır. Bakanımız ile yaptığımız görüşmede göğsümüzü gere gere sağlıkla ilgili her türlü alt yapıya, donanıma ve kadroya sahip olduğumuzu Onkoloji Merkezi de dahil her şeyi hak ettiğimizi belirttik. Üniversitemize geldiğim zaman huzur buluyorum çünkü üniversitemiz bünyesinde yapılan işler benim ve milletimin göğsünü kabartıyor” diye konuştu.


Üniversite olarak sağlık konusunda hassas olduklarını ve sağlık alanına büyük önem verdiklerini ifade eden Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan da öğretim üyelerimiz, alanında uzman hekimlerimiz ve sağlık ekibinin olağanüstü gayretleri sonucunda hastanemizin çok önemli başarılara imza attığını belirtti.


Yakalanan ivmeyle birlikte ülkemize ve daha da önemlisi insanlığa katkı sağlayacak pek çok çalışmanın gerçekleştirileceğine yürekten inandığını vurgulayan Prof. Dr. Alkan, "Hastanemizin kanser ameliyatlarında yüksek başarı oranına sahip hale geldi. Hastanemize Onkoloji Merkezi kazandırılmasının ilimizdeki ve bölgemizdeki kanser hastalarına büyük kolaylıklar sağlayacaktır" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları şahsı öldüren 5 sanıklı davada 1 sanığa 23 yıl hapis cezası Eyüpsultan’da define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları Abdullah Koşar’ı plan yaparak çağırdıkları evde silahla öldürdükleri iddia edilen 5 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, 1 sanığı 23 yıl hapis cezasına çarptırırken, diğer 4 sanığın ise beraatına hükmetti. Eyüpsultan’da 19 Haziran 2022’de iddiaya göre 5 kişi, define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları Abdullah Koşar’ı (39) öldürmeyi planladı. Bunun üzerine Koşar’ı, inşaat işleri bahanesiyle 5 şüpheliden biri olan Aslan İ.’nin evine çağırdılar. Şüpheli Aslan İ.’nin evine gelen Koşar, daha sonra silahla 3 yerinden şüpheli Aslan İ. tarafından vurularak hayatını kaybetti. ‘’Namussuzluğun bedeli budur’’ notu bulundu Konuya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede ise ölen Koşar’ın cesedinin yanında ‘namussuzluğun bedeli budur’ yazılı not olduğu, şüpheli Aslan İ.’nin ifadesinde ise eşine tecavüz etmesi gerekçesiyle olayı gerçekleştirdiğini söylediği belirtildi ancak şüpheli Aslan İ.’nin aynı zamanda eşi olan diğer şüpheli Semanur İ. ile Koşar’ın herhangi bir telefon görüşmesinin olmadığı, cep telefonları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde herhangi bir irtibatlarının bulunmadığı ve Koşar’ın, eşine tecavüz ettiğine dair delil elde edilemeyerek olayın define paylaşımı konusunda yaşanan anlaşmazlık sonucu gerçekleştiği kanaatine varıldığı aktarıldı. Hazırlanan iddianamede, şüpheliler Aslan İ., Erdal İ., Nedim İ. ve Semanur İ.’nin ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüphelilerden Aslan İ.’nin ayrıca ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan da 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi talep edilen iddianamede, şüpheli İlhan A.’nın ise ‘suçluyu kayırma’ suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi. Hazırlanan iddianamenin kabul edilmesiyle dava açıldı. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında ise tutuklu sanık Aslan İ. ile 3 tutuksuz sanık hazır bulundu. Duruşmaya öldürülen Abdullah Koşar’ın babası Muhammed Şefik Koşar ve tarafların avukatları da katıldı. ‘’Tarihi eser yüzünden planlayarak eve çağırıp öldürdüler oğlumu’’ Duruşmada Abdullah Koşar’ın babası Muhammed Şefik Koşar, oğlunun sanıklar tarafından tasarlanarak öldürüldüğünü belirttiği beyanında “Gencecik oğlumu öldürdüler. Tarihi eser yüzünden planlayarak eve çağırıp öldürdüler oğlumu. Sanıktan şikayetçiyim. Cezalandırılmasını istiyorum” ifadelerini kullandı. “Öldürme niyetim olsaydı ormana gider, onu yakar ve yurt dışına kaçardım” Duruşmada savunma yapan sanık Aslan İ., ‘’Tasarlayarak suç işlemiş olsaydım bu suçu evimde, çocuğumun gözünün önünde yapmazdım. Benim Abdullah Koşar’ı öldürme niyetim olsaydı ormana gider, onu yakar ve yurt dışına kaçardım. Ben Abdullah’ın yanına ‘onca iyiliğe rağmen bana bunu neden yaptın’ diye sormaya gittim. Abdullah’ın yanında silah olabileceğini düşündüğüm için üzerime geldiği an beni vuracak sandım” şeklinde konuştu. “Beni evlatlarımla sınadılar” Son sözü sorulan sanık Aslan İ. mahkemede, “Adaletinize inanıyorum. Beraatımı talep ediyorum” şeklinde konuştu. Diğer tutuksuz sanıklar ise son sözlerinde mahkeme heyetinden beraatlarını talep ettiler. 23 yıl hapis cezasına çarptırıldı Duruşmada kararını açıklayan mahkeme, sanık Aslan İ.’yi ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığın eylemini haksız tahrik altında işlediğini belirten heyet, bu gerekçeyle bu cezayı 22 yıl hapis cezasına çevirdi. Sanık ayrıca ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan da 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırıldı. Toplamda 23 yıl hapis cezasına çarptırılan sanığın tutukluluk halinin de devamına hükmedildi. 4 sanığa beraat Mahkemeye heyeti, sanıklar Erdal İ., Nedim İ., Semanur İ. ve İlhan A. hakkında ise üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlarına karar verdi.
Antalya 15 metrelik uçurumdan uçtular, hayatlarını ağaç kurtardı Antalya’da yaklaşık 15 metrelik yükseklikten uçarak bir ağacın üzerine düşen otomobildeki karı koca emekli öğretmen, itfaiye ekiplerinin film gibi operasyonuyla kurtarıldı.Kaza, saat 19.30 sıralarında Kepez ilçesi Antalya Bulvarı üzerindeki seyir terası olarak bilinen noktada yaşandı. Alınan bilgiye göre, Hasan T. (68) idaresindeki 60 HF 563 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu önce demir bariyerlere çarptı ardından yaklaşık 15 metre yükseklikteki uçurumdan bir ağacın üzerine oradan da toprak zemine düştü. Kazayı gören vatandaşlar, araçta bulunan sürücü ile eşi Gülseren T.’yi (68) araçtan çıkardılar. Durumun 112 Acil Çağrı Merkezine bildirilmesinin ardından olay yerine itfaiye, sağlık ekipleri ve polis sevk edildi.Hastanede tedavi altına alındılarBelirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, kaşık sedyeye alıp halat yardımıyla yukarı çıkardı. Çifi, ambulansla kaldırıldıkları Antalya Şehir Hastanesinde tedavi altına alındı. Çiftin bilinçlerinin yerinde olduğu öğrenildi. Hurdaya dönen araç ise vinç yardımıyla bulunduğu noktadan alındı."Ağaç olmasaydı muhtemelen ölürlerdi"Kazanın görgü tanıklarından Burak Ürün, "Araba fren sıkarken aşağıya uçtuğunu gördüm. O anda yardıma gidip yaralıları çıkarmaya çalıştım. O ağaç olmasaydı araba aşağı yuvarlanacaktı. Ağaç sayesinde kurtuldular" dedi.Yaralı çifti araçtan çıkarmaya yardım eden bir vatandaş da, "Teyzeyle amcayı çıkardık sonrasında ambulans ekibi ile itfaiye ekibi geldi. Sedye ile buradan çıkarmak 2,5 saat sürdü. 5 metre ileriden uçmuş olsalardı muhtemelen ölürlerdi. Çünkü onları kurtaran ağaç oldu" diye konuştu.
Amasya Amasya’da hastanelerin temizlik malzemesi kimyacı liselilerden Amasya’da hastanelerin ihtiyacı olan temizlik malzemeleri, kimyacı lise öğrencilerinin üretimiyle karşılanıyor. Şehrin sembolü elmadan esinlenip “elma’s” markasıyla ürettikleri temizlik ile hijyen malzemelerini hastanelere ve fabrikalara satan Merzifon Mithatpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, bu yıl 3 milyon liranın üstünde gelir hedefliyor. İl Sağlık Müdürlüğü ile protokol yapıldı Kimya teknolojisi eğitimi alan öğrenciler ve öğretmenleri, okulda oluşturulan atölyede dezenfektan, sıvı el sabunu, çamaşır suyu ile kolonya gibi 25 farklı malzemenin üretimi yapıyorlar. Bu ürünlerden 15’i Amasya İl Sağlık Müdürlüğü ile yapılan protokolle ildeki hastanelere gönderiliyor. Bakanlık üretimi destekliyor Amasya Milli Eğitim Müdürü Mehmet Türkmen, Amasya’daki hastanelerin temizlik ve hijyen malzemelerinin tamamının öğrenciler ile öğretmenlerin emekleriyle hazırlandığını söyledi. Okulun yılsonuna kadar 3 milyon liranın üstünde satış yapmayı hedeflediğini anlatan Mehmet Türkmen, “Okulumuzdaki imalata Milli Eğitim Bakanlığımız gereken desteği sağlıyor. Artacak kapasiteyle birlikte satışların da büyümesini planlıyoruz” dedi. Okul müdürü Sadık Turan ve kimya teknolojisi alanı şefi Fatma Nakır’dan çalışmalarla ilgili bilgi alan Türkmen, satış sonrası ürünlerden memnun kalınmasının da kaliteli bir iş çıkartıldığının kanıtı olduğunu vurguladı. “Kimya bir slogan değil hayat tarzıdır” “Kimya bir slogan değil hayat tarzıdır” düşüncesiyle üretimde görev alan öğrencilerden 9. sınıf öğrencisi Hilal Bıcıl, çalışmalarının kozmetik alanında gelişeceğine inandığını anlatırken üniversite eğitimini kimya alanında sürdürmeyi hedeflediğini söyledi. Arkadaşı Mustafa Yusuf Töre de ürettikleri temizlik maddelerinin anneleri tarafından da beğenildiğine işaret etti.