EĞİTİM - 18 Eylül 2017 Pazartesi 19:06

Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi 62 öğrencisiyle eğitime başladı

A
A
A
Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi 62 öğrencisiyle eğitime başladı

Çorum Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde eğitime başlandı.

Çorum Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde eğitime başlandı.


Hitit Üniversitesinin 2017-2018 eğitim-öğretim yılından itibaren Tıp Fakültesine yeni kayıt yaptıracak öğrencilerin eğitimlerini Çorum’da sürdürmelerine yönelik Yükseköğretim Genel Kurul’una teklif sunulmuştu. Yapılan incelemeler sonucunda Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesinde devam eden öğrencilerin eğitimlerini burada sürdürmeleri şartıyla, yeni kayıt yaptıracak öğrencilerin Hitit Üniversitesi bünyesinde Çorum’da eğitimlerini sürdürmeleri ve fakülteye 62 kontenjan verilmesi kararlaştırılmıştı. Tıp Fakültesi’nin 21 öğrencisi Gazi Üniversitesi ile yapılan işbirliği çerçevesinde 2009-2010 eğitim-öğretim yılında Ankara’da öğretime başlamış ve Gazi Üniversitesi bünyesinde ilk mezunlarını 2016 yılında vermişti.


Çorum’da ilk kez kapılarını öğrencilerine açan Tıp Fakültesi’nde Beyaz Önlük Giyme töreni düzenlendi. Beyaz önlük giyen fakülte öğrencileri ve aileleri heyecanlı anlar yaşadı.


Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mete Dolapcı, Tıp Fakültesinin üç ana bölümü olduğunu belirterek, “Birisi sağlık hizmeti vermek, bir diğeri vatandaşlarımızı sağlık konusunda bilinçlendirmek en önemlisi de hekim yetiştirmektir. İlk iki görevini layıkıyla yapabildik. Bugün 62 öğrencisiyle saç ayağını tamamlamıştır” dedi.


Akreditasyona uygun 6 yıllık müfredat oluşturduklarını dile getiren Prof. Dr. Dolapcı, derslikleri, kütüphanesi en son donanıma sahip anatomi ve Multi Disipliner Laboratuarı olan bir fakülte olduklarını dile getirdi. Profesör Dolapcı, kendilerine emanet edilen öğrencilerin 6 yılın sonunda uluslararası standartlarda iyi eğitim almış, ülkesine ve vatandaşlarına hizmet verecek kaliteli hekimler olarak yetiştireceklerini sözlerine ekledi.


Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan ise, uzun bir sürecin ardından Tıp Fakültesi’nin bugün 62 öğrencisiyle eğitime başladığını belirterek, “11 yaşında bir üniversiteyiz. HİTÜ standart bir üniversitenin dışında farklı misyonları da durumdan vazife çıkararak yerine getirmeye çalışıyor. Yüzlerce üniversitede pek çok uluslararası başarıya imza attık. Her geçen gün kabuğumuzu kırıyoruz. Dünya sıralamasında her geçen gün üniversitemizin sırası yukarı çıkıyor. 2011 yılından itibaren açılan bölümlerimizin lisans doluluk oranı yüzde 92. Türkiye’de bu oran 80’ler civarında. Bundan da çok memnun oluyoruz. Öyle bir meslek yapacaksınız ki insanoğlunun var olduğu dönemde var olan ve var olacak olan bir mesleğe adaysınız. İşiniz çok zor” ifadelerini kullandı.


YÖK üyesi Doç. Dr. Zeliha Koçak Tufan ise, dünyada çeşitli üniversite modellerinin olduğunu belirterek, “Şehir üniversitesi olmadan dünya üniversitesi olacağıma girerseniz bu rasyonel davranış olmaz. Dolayısıyla yolda kaybolan çok fazla yükseköğrenim kurumumuz var. Bu anlamda Hitit Üniversitesini doluluk oranları, kontenjan sayısı, organizasyonuyla rasyosunu ve bölgesini göz önünde bulunduran bir üniversite olarak düşünüyorum. Hitit Üniversitesinin kat ettiği yok hakikaten çok güzel” diye konuştu


Belediye Başkanı Muzaffer Külcü ise, İki mutluluğu birden yaşadığını kaydederek, “Birisi üniversitemizin Tıp Fakültesi ile adeta taçlanıyor olması. Diğeri de Hitit Üniversitesinin kuruluş yasası görülürken eklenmiş olan 5 tıp fakültesi vardı. O fakültelerden birisi Hitit Üniversitesinin içine kurulacak olan Tıp Fakültesi idi. Bende o zaman milletvekili olarak oy kullanmıştım. Şairin dizelerinde ‘tohum saç bitmezse toprak utansın’ manasındaki adeta bir tecelliye şahit oluyoruz. Bunun mutluluğunu yaşıyoruz. Güzel bir şehre geldiniz. Temizliğiyle, yeşiliyle, homojen yapısıyla güzel bir şehirde eğitiminizi tamamlayacaksınız. Sizler bir emeğin unsurusunuz. Sizler nasıl daha iyi yetişirsiniz diye biz buradayız. Sizden tek istediğimiz vatan haini olanlara karşı dimdik, kendiniz olarak yetişin. Sizlerin emrinizdeyiz. Sizlerde ailenize, memleketine layık, mesleğini insanlar olun. Sizi yetiştirecek kadro özveriyle bu işe başladılar. Hayalden buralara geldik. Başarılar diliyorum. Bu memleket sizden çok şey bekliyor” şeklinde konuştu.


Tıp Fakültesi öğrencilerinin güzel ve misafirperver bir ile geldiğini dile getiren AK Parti Çorum milletvekili Ahmet Sami Ceylan ise, “Aileler rahat olsun. Çocuklarınız bize emanet.


Yeni öğrenci yurdumuz bir ay içerisinde bitiyor. Adeta 5 yıldızlı otel konforunda. Kampüste 4 bin kişilik bir yurt yapılacak. Onayının ardından ihaleye çıkacak.


Yeni hastanemizin karşısındaki 460 dekarlık alana Tıp Fakültesi binamızı yapacağız. Amacımız Çorum’u sağlıkta yıldız yapmak. Çorum’da artık sağlıkta sevki aza indireceğimiz hasta kabulunu maksimum seviyeye ulaştırmamız gerekiyor” dedi.


AK Parti Çorum milletvekili Salim Uslu da, “Ortak akılla insana hizmet etmek ve çoruma kalıcı eserler kazandırmak noktasında kararlı, azimli ve sabırla yolumuza devam ediyoruz” dedi.


Tıp Fakültesi öğrencilerinin Çorum’a önemli bir katkı sunacağını dile getiren milletvekili Uslu, “Hitit Üniversitesi’ne gelmek, Çorum’u tercih etmek bizim için çok önemli. Çoruma tercih ederek Türkiye’nin en güvenli şehrine geldiniz. Doğru bir tercih yaptınız. Burada heyecan, ortak akıl göreceksiniz. Çorum, kalkınma hızını yakalamış bir şehir. Ekip çalışmasında ortak aklı ön planı öne çıkaran bir şehir” diye konuştu.


2011 yılında ‘üniversitenin adı var kendi yok dendiğini’ anlatan Uslu, “Şimdi üniversitemizin adı da var. Fakülteleri de var. Kampüsleri de var. Çorum her alanda sizin hayatınızda önemli bir yer tutmuş olacak. Çorum’dan ayrıldığınızda memnun ayrılacaksınız. Misafirperverlik katsayımız yüksektir” şeklinde açıklamalarda bulundu.


Türkiye’nin her alanda inanılmaz aşamalar kaydettiğini anlatan Vali Necmeddin Kılıç ise, “Geçmişte yurt yoktu. Yurt varsa yemek çıkmazdı. Bekar öğrencilere ev vermezlerdi. Ya bodrumda ya gecekonduda yaşardık. Üniversitede yemek çıkmazdı. Yokluk kıtlık vardı. Bu şartlarda okuduk. Türkiye de yokluk kıtlık vardı. Birde anarşi vardı. Ankara’da eğitime mani olan anarşi vardı. YÖK yoktu her üniversitede kurşunun başında oligark diktatör hocalar vardı. Artık öğrenciler 400 lira burs alıyor. Öğrencilerden bazıları kredilerle ailesine para gönderebiliyor. Açık büfe kahvaltı veriliyor. Bunlar 70’li yıllarda yapılacağı söylense bu adamlar rüya görüyor derdik. Şuan devletimiz ve milletimiz dünyanın ileri ülkelerinde olmayan hakları öğrencilerimize sunuyor. Dünyada eşi görülmedik şekilde altın tepside fırsatlar sunuyor. Ne için muasır medeniyetler seviyesini aşabilmek için. Bunu yapmak zorundayız. Çocuklar omzunuzda ki yük bu. Hedefi gerçekleştirmek zorundasınız. Dünyaya ilim dağıttık tarih boyunca. Biz Avrupayla tanıştığımızda insanlar cadı diye yakılıyordu. Medeniyet temsilcilerimiz Avrupa’yı Avrupa yaptı. Şuan bir yarış var. Bu yarışta biz en önde olmak zorundayız” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Ege Üniversitesi, Uluslararası Turan Film Festivali’ne ev sahipliği yapacak Kızılelma teması ile Türk Dünyasından birçok yönetmen ve senaristi bir araya getirecek olan ‘Uluslararası Turan Film Festivali’nin tanıtım toplantısı, İzmir’de düzenlendi. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, film festivalinin patentinin alındığını belirtti. ‘Uluslararası Turan Film Festivali’, Türk devletlerindeki sinema sanatını tanıtmak, tarih birliği bilincini pekiştirmek, kültürel bağları güçlendirmek ve Türk kültürünü filmler aracılığı ile geniş kitlelere ulaştırmak amacıyla 2-3 Mayıs tarihleri arasında Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde düzenlenecek. Festivalin tanıtım toplantısı, Ege Üniversitesi ev sahipliğinde ve TÜRKSOY iş birliğiyle, Ege Üniversitesi Rektörlüğü Yeni Senato Salonu’nda gerçekleştirildi. Festival kapsamında ‘Kızılelma’ teması aracılığıyla Türk Dünyasından birçok yönetmen ve senarist bir araya geleceğini belirten Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Sanatsal faaliyetler üretmek, sanatın gelişimine katkı sağlamak, sanatı ve sanatçıyı sanatseverlerle bir araya getirmek, tam akredite öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin toplumsal görevleri arasındadır. Bu bilinçten hareketle Türk dünyasının ortak değerlerini ve kültürel bağlarını vurgulayarak, bu bağların güçlenmesine katkıda bulunmak, Türk devletleri ve topluluklarının kültürel çeşitliliğine ve zenginliğine vurgu yapmak hedefiyle yola çıktığımız bu önemli organizasyon henüz fikir aşamasında işbirliği talebinde bulunduğumuz bütün çevreler tarafından heyecanla karşılanmış ve sağlanan desteklerle bugünlere gelmiştir. Festival kapsamında uluslararası film yarışması, 3 Söyleşi, 2 Fotoğraf sergisi, 7 gösterim seçkisi, 1 resim sergisi, 1 konser, 1 dans gösterisi sanatseverlerin beğenisine sunulacaktır” ifadelerine yer verdi. Festivale 77 ülkeden bin 55 başvurunun yapıldığını kaydeden Rektör Budak, Türkiye’den 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 filmin katılım gösterdiğini ifade etti. 13 kategoride özel ödül verilecek Yapılan tüm başvuruların, alanlarında duayen jüri üyelerinden oluşan seçili kurullar tarafından incelendikten sonra dereceye girenlerin belirlendiğini aktaran Rektör Budak, şunları kaydetti: “Dereceye giren filmlere verilecek ödüllerin yanı sıra; yaşam boyu başarı ödülü, sinema sanatına katkı ödülü, insani değerlere katkı ödülü, toplumsal duyarlılık ödülü, kültürel çeşitliliğe katkı ödülü, insan haklarına katkı ödülü, genç yetenekler ödülü, teknoloji ve sinema ilişkisi ödülü, kültürel hafıza ödülü, kültürel miras ödülü, Ege Üniversitesi vefa yılı özel ödülü, TÜRKSOY Yunus Emre Özel ödülü, medya özel ödülü alanlarında 13 kategoride özel ödül verilecektir.” “Farklı kültürler arası kardeşliği güçlendirecek” Festivalin Türk dünyası sinemasının önemli bir platformu olacağını ve kültürlerarası diyaloğa önemli katkılarda bulunacağına inandıklarının altını çizen Prof. Dr. Budak, “Bu festival, farklı kültürler arasında anlayışı artıracak ve kardeşliği güçlendirecek değerli bir fırsat sunacaktır. İzleyicilerimizi festivalimizde bizimle olmaya ve birlikte sinema deneyimini yaşamaya davet ediyoruz. Uluslararası Turan Film Festivalinin İzmir’imize, bölgemize, ülkemize ve Türk Dünyasına hayırlı olmasını diliyorum” cümlelerini aktardı.
Balıkesir Bandırma’da Bahar Kupası Türkiye Tenis Şampiyonası Balıkesir’in Bandırma ilçesinde düzenlenen ’Büyükler Bahar Kupası Türkiye Serisi-3’ tenis şampiyonası, Türkiye’nin çeşitli illerinden 55 sporcunun katılımıyla başladı. Bandırma Tenis Kulübü ve Türkiye Tenis Federasyonu (TTF) tarafından Bandırma Tenis Kulübü tesislerinde düzenlenen ve dün başlayan şampiyona, 19 Nisan Cuma gününe kadar devam edecek. Turnuvaya Türkiye’nin çeşitli illerinden katılan 55 sporcu, Bandırma’da kıyasıya bir mücadele verecek. Bandırma’yı temsil eden 8 oyuncu, şehrin ismini duyurmak için aylar öncesinden hazırlıklarına başladı. Turnuvaya; Ankara, Antalya, İstanbul, İzmir, Manisa, Balıkesir ve Mersin’den toplamda 55 sporcu olmak üzere katılım sağlandı; bunlardan 15’i kadın, 40’ı ise erkek sporculardan oluşuyor. Bandırma Tenis Kulübü Başkanı Mustafa Kemal Sönmez, turnuva ile ilgili Bandırmalı tenis severlere yaptığı açıklamada şunları belirtti: “Birbirinden değerli toplam 55 sporcu, 40’ı erkek 15’i kadın Türkiye’nin değişik illerinden gelerek şampiyonluk için ter dökecekler. Bandırma Tenis Kulübü olarak Türkiye çapındaki bir turnuvaya ilk defa ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bandırma’mızda 4 tane sosyal tesis kazandırdık. Türkiye Tenis Federasyonuna bağlı bu bölgede tek kulübüz. Türkiye Tenis Federasyonu’nun düzenlediği Türkiye Şampiyonası’na Bandırma Tenis Kulübü olarak ev sahipliği yapıyoruz. Antalya, İstanbul, İzmir, Manisa, Bursa’dan katılım sağlandı. Bandırma tarihinde tenis turnuvası olarak ilk turnuva olması nedeniyle onun heyecanını yaşıyoruz. Bundan sonra daha çok sporcu, daha çok turnuva ile tenis sporunu Bandırmamızda ileri seviyelere götürmek amacımız. Hedefimiz doğrultusunda emin adımlarla bu tür tenis organizasyonlarına destek vermeye devam edeceğiz. Turnuvamıza katılan Türkiye genel klasmanda 7’incisi ve 40’ıncı olan sporcularımız var. 4 günlük periyotta güzel maçlar olacak. Bu başlangıç için hepinize teşekkür ederiz. Biz kocaman bir aileyiz. Bu aile, Türkiye’nin değişik illerinden gelen tenis ailesiyle daha da büyüyor."