GENEL - 24 Ekim 2017 Salı 13:25

Kas erime hastası iki kardeşin hayali Fenerbahçe maçını izlemek

A
A
A
Kas erime hastası iki kardeşin hayali Fenerbahçe maçını izlemek

Çorum’da, halk arasında kronik kas hastalığı olarak bilinen ve Duchenne Musküler Distrofi (DMD) nedeniyle fiziksel yetilerini kaybetmeye başlayan iki kardeşin tek hayali Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’nda Fenerbahçe maçını izlemek.

Çorum’da, halk arasında kronik kas hastalığı olarak bilinen ve Duchenne Musküler Distrofi (DMD) nedeniyle fiziksel yetilerini kaybetmeye başlayan iki kardeşin tek hayali Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’nda Fenerbahçe maçını izlemek.


Hastalıklarının tedavisi olmayan Alihan (15) ve Yiğithan (17) Öztürk kardeşler Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ve kaleci Volkan Demirel ile bir araya gelmeyi hayal ediyor.


Öztürk kardeşler, kaslarının giderek zayıflaması ve işlevini yitirmesi nedeniyle artık yürüyemiyor. Yaşıtı olan çocuklar sokaklarda koşup oynarken, onlar anne ve babalarının desteğiyle hayata tutunmaya çalışıyor.


Ünlü kaleciye daha önce birkaç kez mektup yazan Öztürk kardeşler, bugüne kadar cevap alamamış. Yatağa mahkum olarak hayatlarını idame ettiren çocuklar, hayallerinin gerçeğe dönüşmesi için Fenerbahçe Spor Kulubü’nden gelecek müjdeli haberi bekliyor.


Koyu bir Fenerbahçe taraftarı olduğunu söyleyen Alihan Öztürk, “Buradan Aziz Yıldırım başkanımıza sesleniyorum. Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda Fenerbahçe maçını izlemek istiyorum. Fenerbahçe maçlarını izlemek için babam yayıncı kuruluşa abone oldu. Hiçbir maçını kaçırmıyorum. Ben Fenerbahçe aşığıyım. Volkan abiye daha önce mektup gönderdim. Kardeşimle birlikte Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda maç izlemek istiyoruz. Fenerbahçeyi, Aziz Yıldırım başkanı ve futbolcuları çok seviyorum. Fenerbahçe inşallah bu yıl şampiyon olacak” dedi.


Kardeşi gibi kendisininde Fenerbahçeli olduğunu dile getiren Yiğithan Öztürk, “Ailecek Fenerbahçeliyiz. Fenerbahçeli olmaktan gurur duyuyorum. Buradan Aziz başkana selamlarımı iletiyorum. Bu hayamizin gerçekleşmesi için bize yardımcı olsun” ifadelerini kullandı.


Baba İbrahim Öztürk ise, çocuklarının Fenerbahçe taraftarı olduğunu belirterek, “Çocuklarım koyu Fenerbahçe taraftarı. Hiç bir maçını kaçırmıyorlar. Fenerbahçe’nin maçlarını izlemek için beni yayıncı kuruluşa abone ettirdiler. Çocuğumun en büyük dileği Fenerbahçe maçını Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’nda izlemek” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.