GENEL - 30 Mart 2017 Perşembe 16:50

Bakan Zeybekci’den Halkbank Genel Müdür Yardımcısının tutuklanmasına ilişkin açıklama

A
A
A
Bakan Zeybekci’den Halkbank Genel Müdür Yardımcısının tutuklanmasına ilişkin açıklama

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın ABD’de tutuklanmasını sinsici yapılan bir uygulama olarak gördüğünü belirtti.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın ABD’de tutuklanmasını sinsici yapılan bir uygulama olarak gördüğünü belirtti. Bakan Zeybekci, "Yapılan uygulamayı Türkiye bir saygısızlık olarak görüyorum ve protesto ediyorum. Türkiye olarak bize yapılan haksızlıkları saygısızlıkları ve diplomatik nezaketsizlikleri ve hukuksuzları aynıyla karşılık vereceğiz. Adil Öksüz’ün ABD elçiliğinden aranması meselesi gündemde sıcaklığını korurken, bu tür komplo demek ya da Türkiye’ye karşı kasıt aramak uzak bir ihtimal haline gelmiyor. Türkiye algı operasyonları tuzaklarına düşmeyecektir" dedi.


Referandum çalışmaları kapsamında Denizli’nin Çardak ilçesine gelen Bakan Zeybekci, mitingde vatandaşlara seslendi. Ardından Çardak Belediyesi ziyaret eden Bakan Zeybekci, Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın ABD’de gözaltına alınmasını sinsici yapılan bir uygulama olarak gördüğünü belirtti.


ABD’nin yaptığı uygulamanın tasvip edilecek bir şey olmadığını belirten Zeybekci, "Ülkeyi terk ederken havaalanında tekrar gözaltına alınması söz konusudur. Burada yalnız algı operasyonu olarak, maalesef Türkiye’de bazılarının müdür yardımcısının şu anda ABD’de yargılaması devam eden Zarrab’ın meselesiyle ilişkilendiriliyor. Türkiye’de ülkemizin itibari açısından halen önemli bir fonksiyon yerine getiren bir kamu bankasının genel müdürü üzerinden bu işi siyaset alet etmek, siyasete buradan fatura çıkarma gayreti içinde olmak, ana resmi ıskalamak demektir. Ana resim şudur, Türkiye’nin önemli finans kurumlarından biri olan Halk Bankasının müdür yardımcısının normalde nazik, nezaketli müttefik bir ülkenin yargı sistemi veya soruşturma sistemi polis sistemi neyse, soruları varsa, bu adam kaçak değil, soruşturma yok. Kesinlikle bilgi ihtiyacı içinde olmamışlar. Soru sorma ihtiyacı içinde bulunmamışlar. Oraya gidip de Türk bir banka genel müdür yardımcısına tuzak kurmak, kapı arkasında bekleyerek süte gerisinden bir fırsatçılık yapmak nezaket kurallarına dostluk kurallarına iyi niyet kuralların aykırıdır. Bütün bu kaba bir girişimdir. Bunu kesinlikle kabul etmiyoruz. Özellikle yöntemi kesinlikle protesto ediyoruz. Bugüne kadar Türkiye ile iş birliği istedikler hangisi yapılmadı. Türkiye’den bugüne kadar terörle mücadelede ilgili hangi iş birliği istendi Türkiye bunun gereğini yapmadı. Bakanlar Kurulunda defalarca onlarca terör örgütüne mensup kişilerin yabancı mal varlıklarına el konmasına, sorgulanmasına gereksinim yapılmasına, terörle mücadele kapsamında hepsi yapıldı. Ama TC vatandaşının orada sinsice gözaltına alınmasını kesinlikle onaylamıyorum" dedi.



"Yapılan uygulama saygısızlık"


Bu konuda bugüne kadar Türkiye’den bilgi istenmediğine dikkat çeken Zeybekci, "Eğer bilgi isteseydi Türkiye yerine getirirdi. Yapılan uygulama Türkiye bir saygısızlık olarak görüyorum ve protesto ediyorum. Bekleyip göreceğiz ama hukukta, soruşturma aşamasında ya da başlangıçta yaptığınız iş hukuksuzsa, ondan sonra söyleyeceğiniz hiç bir şey de hukuki olmaz. Vereceğiniz kararda hukuki olamaz. Türkiye olarak bakış açımız bu şekilde. Dostuz, müttefikimiz diyoruz da, son dönemde ortaya çıkan bazı gerçekler bizi şüpheye sevk ediyor. Darbenin organizatörü, darbenin koordinatörü, planlayıcısının emirlerini alıp getirip de Türkiye’de ordu içindeki ihanet çetesi arasında koordinasyonu sağlayan Adil Öksüz’ün ABD elçiliğinden aranması meselesi gündemde sıcaklığını korurken, bu tür komplo demek ya da Türkiye’ye karşı kasıt aramak uzak bir ihtimal haline gelmiyor. Diğer taraftan da dostluklarımızı çoğaltmak, düşmanlarımız azaltmak gibi hükümet olarak prensibimiz var. Bu uygulamaları gönlüm istiyor ki, küçük bir azınlık tarafından FETÖ’nün oradaki algı operasyonlarıyla kandırdığı ve bazı şeylerine alet olan onların bir şekilde gaflet anını yakalayarak, tuzakladıkları bir uygulama olarak sonuçlanmasını temenni ediyorum. İnşallah öyle olur" şeklinde konuştu.


ABD ile önemli ve derin ilişkilerin olduğunu belirten Zeybekci, "Ekonomik askeri diplomatik siyasi, dünyada ticaret aşağıya giderken ABD ile olan ihracatımız yüzde 10 arttı. Bunlar bizim için önemli veriler , diğer taraftan da onurlu bir müttefik ilişkisi de sağlayarak, bunları korumak bizim önceliğimiz. Bunu sağlayamaya devam edeceğiz. Bu süreçte dostlarımızdan anlayış bekliyoruz. Onların inanası gelmiyor, inanmakta zorluk çektiklerini biliyorum. Çünkü onların böyle bir şey yaşamasını istemiyoruz, böyle bir tecrübeleri yok, ihanet tecrübeleri yok. Onlar bizimle işbirliğini sürdürürlerse, bizim yargı hukuku sistemimizle sorgulama, güvenlik sistemimizle iş birliğini sürdürülürse, bence bizi daha çok anlamaya başlayacaklarını düşünüyorum. Onun içinde bu süreci sabırla bekleyip sürdüreceğiz. Ama eğilip bükülmeden yolumuza devam edeceğiz. Sözümüz doğru olsun isterse odun olsun, sözümüzü söylemeye devam edeceğiz" açıklamasını yaptı.



"Aynıyla karşılık vereceğiz"


Avrupa ile ilişkilerin en iyi olduğu bir dönemde Türkiye’ye karşı yapılan algı operasyonlarına dikkat çeken Zeybekci, "Bazı ülkelerle yaşadığımız sıkıntılara bakınca muhteşem ilişkilerimiz olduğu Almanya, 3 milyonun üzerindeki vatandaşımızın bulunduğu AB ile güçlü bir bağ oluşması gerekirken, gerek darbeci terör örgütü, gerekse bölücü örgütün orada başlattığı algı operasyonuyla Türkiye-Alman ilişkilerini bir yere doğru götürmeye çalışıyorlar. İstiyorlar ki ara bozulsun, ekonomik ticari ilişkiler bozulsun. İstiyorlar ki, Hollanda’daki gibi öyle bir algı operasyonuyla bir noktaya getirilim ki, Türk diplomatlarına dünyadaki kuralların yerle bir edebilir şekilde, agresif şekilde davranmaya, istiyorlar ki yönlendirelim bunu da başarıyorlar. Biz bu tuzaklara düşmeyeceğiz. Türkiye olarak bize yapılan haksızlıkları saygısızlıkları ve diplomatik nezaketsizlikleri ve hukuksuzları aynıyla karşılık vereceğiz. Bunların hesabını uluslararası standartlar çerçevesinde soracağız. Terör örgütlerinin ağızlarını sularını akıttığı ve onların olmasını istediği şekilde ilişkilerimizin bozulmasına müsaade etmeyeceğiz. İzin vermeyeceğiz sevindirmeyeceğiz" diye kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Tamer Karadağlı, Antalya’daki kültür merkezinin bakımsızlığından şikayet etti Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, Antalya’daki Haşim İşcan Kültür Merkezi’ndeki bakımsızlıktan şikayet ederek ‘Belediye bunu görmüyor mu?” diye paylaşımda bulundu. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ise “Rezalet dediği bina bakanlığın” cevabını verdi. Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, Antalya’da Haşim İşcan Kültür Merkezi’ndeki bakımsızlıktan şikayet ederek, video kaydı aldı. Karadağlı “rezalet” diye tanımladığı binanın bakımsızlığından şikayet ederek, Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirdi. Kültür merkezindeki bakımsız bölgeleri video kaydederek göstermeye devam eden Karadağlı, ‘İnanılır gibi değil. Devlet tiyatroları ve opera işte böyle bir binada olmak zorunda. Belediye hiç bir yapmamış. Korkunç bir durumda. Burası Uluslararası festivalleri yaptığımız Antalya. Belediye hiç görmüyor mu acaba bunu? Hiç bir şey yapılmamış burada. Gerçekten utanç kaynağı bu. İnanamıyorum. Sanki savaştan çıkmış gibi bu bina, ya da müteahhit bırakıp kaçmış” diyerek sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu. Muhittin Böcek: “Rezalet dediği bina bakanlığın” Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı’nın Antalya Devlet Opera ve Balesi ile Antalya Devlet Tiyatrosu’nun ortaklaşa kullandığı Haşim İşcan Kültür Merkezi’nin bakımsızlığından şikayet eden açıklamalarına Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve Başkan Adayı Muhittin Böcek’ten cevap geldi. Başkan Böcek söz konusu binanın belediyeye değil Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait olduğunu belirterek, “Seçime 2 gün kala birilerini seçim telaşı iyice sarmış. Kendilerinin Antalya halkını cezalandırır gibi ilgilenmedikleri, bakım onarım yapmadıkları bu tesiste Antalya’ ya gelip videolarla halkı aldatmaya çalışmak, çok ucuz bir siyasi yöntemdir. Halkı yanıltıcı siyasi propaganda yapmak yerine bu arkadaş genel müdürlük görevini yapıyor olsaydı biliyor olması gerekirdi” dedi. Başkan Böcek, Karadağlı’nın bakımsızlıktan şikayet ettiği ve “rezalet” diye tanımladığı binanın bakım, onarım, tamirat ve işletmesinin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın uhdesinde olduğunu söyledi. “Birilerini seçim telaşı sarmış” “Seçime 2 gün kala görüyorum ki birilerini seçim telaşı iyice sarmış” diyen Başkan Böcek, şunları söyledi: “Genel Müdürleri Tamer Karadağlı’yı siyaset yapsın diye Antalya’ya göndermişler. Şimdi Kültür ve Turizm Bakanı’na ve Devlet Tiyatroları Genel Müdürü’ne açık çağrı yapıyorum. Belediye’nin 2006 yılında Bakanlığa tahsis ettiği Haşim İşcan Kültür Merkezi Tesislerinde, onarım, bakım ve tamirat sözleşmede de açık olarak yazılı olduğu üzere bakanlığın uhdesindedir. Halkı yanıltıcı siyasi propaganda yapmak yerine bu arkadaş genel müdürlük görevini yapıyor olsaydı biliyor olması gerekirdi”. “Antalya Şehir Tiyatroları’nın salonlarını gezsin” Tamer Karadağlı’nın, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü bir devlet memuru olarak, seçim yasaklarının başladığı bir dönemde suç işlediğini ve Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne çamur atmaya çalıştığını öne süren Başkan Böcek, ”Kendisi çok gezmek istiyorsa bizim belediyemizin Antalya Şehir Tiyatrolarının salonlarını, tesislerini, imkanlarını gezebilir. Sanata ve sanatçıya ne kadar çok önem verdiğimizi görebilir. Kendilerinin Antalya halkını cezalandırır gibi ilgilenmedikleri, bakım onarım yapmadıkları bu tesiste Antalya’ ya gelip videolarla halkı aldatmaya çalışmak, çok ucuz bir siyasi yöntemdir” diye konuştu.