GENEL - 12 Şubat 2018 Pazartesi 10:23

Hakkari’de askerken vuruldu gazi olma mücadelesini 19 yıldır sürdürüyor

A
A
A
Hakkari’de askerken vuruldu gazi olma mücadelesini 19 yıldır sürdürüyor

DENİZLİ (İHA) –Denizli’nin Merkezefendi ilçesinde yaşayan ve 1999 yılında Hakkari’nin Şemdinli kırsalında 1 askerin şehit ve 26 askerinde yaralandığı terör örgütünün roket saldırısında, belinden yaralanan Piyade Er On Başı Veli Kalaycı (40), 19 senedir kendisine gazi unvanı verilmesini bekliyor.

DENİZLİ (İHA) –Denizli’nin Merkezefendi ilçesinde yaşayan ve 1999 yılında Hakkari’nin Şemdinli kırsalında 1 askerin şehit ve 26 askerinde yaralandığı terör örgütünün roket saldırısında, belinden yaralanan Piyade Er On Başı Veli Kalaycı (40), 19 senedir kendisine gazi unvanı verilmesini bekliyor.



Denizli’nin Merkezefendi ilçesi Akkonak Mahallesinde ikamet eden evli ve iki çocuk babası Veli Kalaycı, 1998 yılında vatani görevini yapmak için askere gitti. Kayseri Komando Tugayı’nda gezici birlik olarak görevliyken 23 Mayıs 1999 yılında Hakkari’nin Şemdinli İlçesi kırsalında operasyona çıktı. Terör örgütü PKK’nın yaptığı saldırıda, konuşlandırılan jandarma komando taburundan 1 eri şehit oldu, 26 asker ise yaraladı. Saldırıda kalçasının ön kısmına isabet eden kurşunla yaralana Veli Kalaycı, Hakkari’de ameliyata alındı. Vücuduna kurşun girip çıkan Kalaycı, ameliyatın ardından memleketi Denizli’ye gönderildi. 18 günlük hava değişiminin ardından tekrar bağlı bulunduğu Kayseri 1’inci Komando Tugayına teslim olan Kalaycı, askerliğini burada tamamladı.



Tedavisi sırasında komutanların kendisine ‘gazilik’ unvanı verileceğini söylediğini ifade eden Kalaycı, teskere aldıktan sonra hiç kimsenin ‘gazilik’ için aramadığını söyledi. 3 sene önce Terörle Mücadele Sırasında Yaralanıp Gazi Sayılmayanlar Derneği (TMSY) ile tanıştığını ifade eden Kalaycı, Gazilik unvanı almak için birçok kuruma başvurduğunu, ancak SGK’nın yönetmeliğinde ‘uzuv’ kaybı yaşanmadığı için gazi sayılmadığını ifade ediyor.


Derneğin verilerine göre Türkiye’de terör saldırısında yaralanıp gazi sayılmayan 19 bin kişi bulunduğunu aktaran Kalaycı, vatan için mermi yediğini ifade ederek, “1999 yılında Kayseri’de görevli iken gezici birlik olduğumuz için Hakkari Şemdinli’ye gittik. Hakkari’de terör örgütü ile çıkan çatışmada, sol kalçamdan yaralandım. Giren mermi omuriliğin altından çıktı, yıllardır bel ağrısı çekiyorum. Vurulduğumuzda, yanımıza gelen subay ve astsubaylarımız ‘gazisiniz’ dediler. Askerlik görevim bitti, arayan soran olmadı. Uzuv kaybı istediler, ‘uzuv kaybı’ olmadığı için gazi sayılmıyormuşuz. SGK’nın yönetmeliğinde yer alıyormuş. Askerlikten geldim, 19 senedir askerlik şubesine gittim, geldim herhangi bir şey diyen olmadı. Evrak yok dediler. Bizim amacımız parada, pulda da değil ama bizim tek istediğimiz öldüğümüzde al bayrakla defnedilmek. O yüzden gazilik madalyası istiyoruz, başka da herhangi bir isteğimiz yok” dedi.



17 yıl sonra 4 bin 500 TL verildi



2016 yılında kati raporunu almak için Isparta Askeri Hastanesi’nden rapor alan Kalaycı, bu raporu Milli Savunma Bakanlığı’na göndererek ‘gazilik’ unvanı verilmesini istedi. Kalaycı, “Isparta Askeri Hastanesi’nden raporumu aldım, oradan şehit ve gazi şubesine gönderdim. Komisyona girerek, yaralanmamın değerine bakarak bana, 4 bin 500 TL ile derecelendirdi. Vurulduğumuzda gazi olarak düşünmüştüm ama olmuyormuş” diye konuştu.



Son olarak Türkiye’nin Afrin’e düzenlediği Zeytin Dalı Operasyonunu sonuna kadar desteklediğini belirten Kalaycı, görev verildiğinde ise seve seve ön sıralarda gitmek istediğini kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Havalar ısındı, yılın ilk kene vakası görüldü Doğu Karadeniz Bölgesinde havaların ısınmasıyla birlikte Gümüşhane’de kene vakaları görülmeye başlarken, yılın ilk Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı vakası Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Konuyla ilgili konuşan Karadeniz Teknik Üniversitesi KTÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı vakalarının havaların ısınmasıyla birlikte artmaya başladığına dikkat çekerek uyarılarda bulundu. KKKA nedeniyle bir kişinin hastanede tedavi altına alındığını kaydeden Yılmaz, “2002’den beri başımızın belası olan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakaları havaların ısınmasıyla birlikte insanlarımızın da doğaya çıkmasıyla insanları ısırıp hastalık yapmaya başladı. Yeni başlayan vakalarımız var şu an yakmakta olan bir hastamız var. Gripten dolayı bir yoğunluğumuz vardı KKKA vakaları bize danışılıyor Gümüşhane’den daha çok hastalar. Gümüşhane’de hastanedeki arkadaşlarımıza takip edebilecekleri kadar takip etmeleri eğer durum sıkıntıya girerse bize göndermelerini istiyoruz. Trombositi çok düşen bir hastamızı bu şekilde aldık vakalar var Türkiye genelinde artmaya başladı” dedi. "Haziran-Temmuz vakaların en yoğun olduğu dönem" Kene vakalarının özellikle Haziran ve Temmuz aylarında yoğun olduğunu kaydeden Yılmaz, “Haziran-Temmuz ayları vakaların en yoğun olan dönem. Bölgemiz açısından hastanelerdeki rakamlar 200-300’ü buluyor. Geçen sene bir hastamız KKKA nedeniyle vefat etti. Alınan mikrobun türüne sayısına bağlı olarak vücudun ona karşı vermiş olduğu cevaba bağlı olarak destek tedavisinin durumuna bağlı olarak tepkiler değişiyor, ölümler de olabiliyor” diye konuştu. Sahil bölgelerinde görülen kenelerin KKKA açısından bir tehlike oluşturmadığını kaydeden Yılmaz, “Özellikle fındık zamanı kenenin ısırdığı kişiler başvuruyor. Sahil bölgesindeki kenelerde KKKA beklenen bir durum değil. O keneler bunu taşımıyor. Kelkit Vadisi bölgemiz önemli. Kelkit Vadisi Çoruh’un geçtiği yerlerdeki bölgelerde çok tepeler değil ama daha aşağılarda bu tür keneler var. Karadeniz’deki kenelerin rengi siyahımsı oluyor, onlar bunu taşımıyor. Gümüşhane, Kelkit tarafındaki kenelerin kahverengimsi rengi mevcut onlar tehlikeli keneler oluyor. Korunma olarak ta, otlu bölgelere gittiğimiz zaman paçalarımızı çoraplarımızın içerisine koyalım. Eve geldiğimiz zaman da tüm vücudumuzu kene açısından kontrol edelim” şeklinde konuştu.
Mersin Çocuklar ilk defa havalı tüfekle atış yaptı, körling oynadı Mersin’de özel ve kırsalda eğitim gören dezavantajlı çocuklar için Avrupa’nın en büyük atış poligonunda düzenlenen etkinlikle 23 Nisan’ı kutladı. Çocuklar, düzenlenen etkinlik sayesinde ilk defa profesyonel sporcuların havalı tüfekleri ile tanışarak atış yaptı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ülke genelinde olduğu gibi Mersin’de de çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Mersin’in Erdemli’de bulunan Avrupa’nın en büyük atış poligonu da ilçede ilk defa özel ile kırsalda yaşayan dezavantajlı çocuklara yönelik düzenlenen ’1. Çocuk Festivali’ne ev sahipliği yaptı. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Erdemli Sosyal Hizmet Merkezi koordinesinde Gençlik ve Spor Müdürlüğünün desteğiyle düzenlenen etkinliğe yüzlerce çocuk katıldı. Çocukların bir çoğu ilk defa körling oynadı, profesyonel sporcuların desteğiyle havalı tüfekle atış yaparak hedefi tutturmaya çalıştı. Birbirinden farklı oyunlar da oynayan çocuklar güzel bir gün geçirdi. 23 Nisan’ı bayram gibi eğlenerek kutladıklarını ifade eden çocuklar ise çeşitli oyunlar oynayarak güzel bir gün geçirdiklerini dile getirdi. Daha çok dezavantajlı ve çeşitli desteklerden yararlanan çocukları bir araya getirdiklerini belirten Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Naci Yılmaz, bayramı bir şenliğe dönüştürmek için böyle bir etkinlik düzenlediklerini kaydetti. Etkinliğin 1. Çocuk Oyunları Şenliği olarak gerçekleştirdiğine de dikkat çeken Yılmaz, ilerleyen yıllarda da devamlı hale gelip süreklilik kazanmasını umduklarını söyledi. Avrupa ve Türkiye’nin en büyük atış poligonunu da kurum olarak zaman zaman kullandıklarını aktaran Yılmaz," Şuanda burada olan çocuklar ilk defa buraya geldiler. Oyunlardan sonra poligonun tamamını geziyorlar. Neyin ne olduğunu daha detaylı görüyorlar" dedi. Etkinlikleri Erdemli Kaymakamı Aydın Tetikoğlu ve diğer protokol üyeleri de izleyerek çocuklarla yakından ilgilendi.
İstanbul Yurtta hava durumu Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, ülkemizin kuzey ve batı kesimlerinin parçalı yer yer çok bulutlu, Marmara’nın batısı, Kıyı Ege, Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize illerinin iç ve yüksek kesimleri, Manisa ve Antalya’nın kuzeybatısı ile gece saatlerinden itibaren Balıkesir, Bursa ve Yalova çevrelerinin yerel olmak üzere sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin parçalı ve az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Marmara’nın batısı, Güney ve Kıyı Ege ile Batı Akdeniz’de toz taşınımı bekleniyor. Hava sıcaklığı: Hava sıcaklıklarının güney, iç ve batı kesimlerde 2 ile 6 derece artacağı, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacağı tahmin ediliyor. Rüzgar: Genellikle güney yönlerden hafif arasıra orta kuvvette esmesi bekleniyor. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı ve az bulutlu 22 İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu, bu sabah saatlerinde kısa süreli ve yerel sağanak, gece saatlerinden itibaren il geneli sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı 20 İzmir: Genellikle çok bulutlu, bu akşam saatlerinde sağanak yağışlı 24 Adana: Parçalı, iç kesimleri ile Toroslar mevkii yer yer çok bulutlu 27 Antalya: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra kuzeybatı çevreleri yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 23 Samsun: Parçalı, iç kesimleri yer yer çok bulutlu 22 Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu, , öğle saatlerinden sonra iç ve yüksek kesimleri yerel olmak üzere sağanak yağışlı 19 Erzurum: Parçalı ve az bulutlu, öğle saatlerinden sonra yer yer çok bulutlu 19 Diyarbakır: Parçalı ve az bulutlu 27
Muş Muş Devlet Hastanesinde bir ilk: Üç kablolu pil ile sağlığına kavuştu Muş’ta kalp problemi nedeniyle tedavi gören hasta, kardiyoloji doktorları tarafından başarılı bir operasyonla kalbine "üç kablolu pil" takıldı. Muş’ta rahatsızlanarak yoğun bakıma alınan hastaya kalp pili takılması önerildi. Kardiyoloji uzmanları tarafından yapılan tetkikler sonucunda 3 kablolu kalp pili takılması uygun görülen hasta, Muş İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Mehmet Kabak’ın girişimleri ile Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesinden gelen Doç. Dr. Mehmet Özbek (observer), Uzm. Dr. Ahmet Ferhat Kaya ve Uzm. Dr. Furkan Yetmiş tarafından operasyona alındı. Operasyon için onayı alınan 60 yaşındaki hasta, Doç. Dr. Mehmet Özbek (observer), Uzm. Dr. Ahmet Ferhat Kaya ve Uzm. Dr. Furkan Yetmiş tarafından anjiyo ünitesine alınarak 3 kablolu kalp pili başarıyla takıldı. Takiplerinde herhangi bir problemi olmayan hasta iki günde taburcu oldu. Kalp pillerinin, kalbin yavaş çalışmasına bağlı olarak gelişen sorunları düzeltmede kullanıldığını belirten Doç. Dr. Mehmet Özbek, “3 kablolu kalp pilleri, başlıca sol dal bloğu olan kalp yetmezliği bulunan hastaların tedavisinde kullanılan bir pil grubudur. 3 kablolu denmesinin nedeni, kalbin üç ayrı odacığını uyaran 3 adet kablosunun olmasıdır. Bunun yanı sıra ikinci en önemli özelliği; kalpteki hayati risk taşıyan ani ritim değişimlerini fark etmesi ve bu ritim bozukluklarını şok uygulaması ile düzeltmesidir. Bu tedavi Muş’ta ilk defa yapıldı. Bölgede genelde üniversite hastaneleri haricinde yapılmayan bir tedavidir” dedi.
Ankara Milli Eğitim Bakanı Tekin, çocuklarla Anıtkabir’de Mill Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla çocuklarla Anıtkabir’i ziyaret etti. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı sebebiyle ilk tören Anıtkabir’de yapıldı. Tekin, 40’ı öğretmen olmak üzere Anadolu’nun 7 bölgesini temsilen gelen öğrencilerden oluşan 100 kişilik heyetle Anıtkabir’i ziyaret etti. Heyetle ile Aslanlı Yol’da yürüyen Bakan Tekin, Atatürk’ün mozolesine çelenk bıraktı, ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Daha sonra Misak-ı Milli Kulesi’ne geçen Tekin, Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı: "Ebedi istirahatgâhınız Anıtkabir’de huzurlarınızda, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 104. kuruluş yıl dönümü ve istiklalimiz için verdiğimiz büyük mücadelenin nişanesi olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı, büyük bir coşku ve şükranla kutlamanın onurunu yaşıyoruz. ‘Hâkimiyet, bilâ-kayd ü şart milletindir.’ ilkesiyle şekillenen bağımsızlık mücadelemizin yarını, evlatlarımızın omuzlarında yükselmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı olarak, bu şanlı mirası, bilimle, kültürle, sanatla ve en önemlisi manevi değerlerle bezenmiş bir şekilde evlatlarımıza aktarmak bizim için şeref borcudur. Çünkü biliyoruz ki ‘dehay-i millîmizin inkişaf-ı ancak böyle bir kültür ile temin olunabilir.’ Sizden aldığımız ilham ve aziz milletimizden aldığımız kuvvetle, bu cennet vatanı daha da ileriye taşıma kararlılığındayız. Ruhunuz şad olsun!” Tekin, ardından Anıtkabir’de hazır bulunan öğrenci ve öğretmenlerle fotoğraf çektirdi.