GENEL - 23 Ekim 2016 Pazar 06:43

İran’dan Denizli’ye ilk charter uçak seferleri başladı

A
A
A
İran’dan Denizli’ye ilk charter uçak seferleri başladı

İran’ın başkenti Tahran’da ilk defa 295 turist taşıyan uçak seferi Denizli’ye uçuş gerçekleştirdi.
Denizli’de bir turizm firması tarafından yapılan anlaşma ile İran’ın başkenti Tahran’dan Denizli’ye Çardak Havalimanına ilk defa charter seferleri başlatıldı. İçerisinde İranlı 295 turist taşıyan uçak, Tahran’dan kalkarak direkt uçuşla Denizli Çardak Havalimanına gece saat 01.30’da iniş yaparak ilk seferini gerçekleştirdi. Her hafta yaklaşık 300 kişilik kafile halinde Tahran-Denizli, Denizli-Tahran şeklinde seferler gerçekleştirilecek. Bir sene boyunca sürecek seferlerle, yaklaşık 20 bin İranlı turistin Denizli’ye getirilmesi ve konaklaması hedefleniyor. İran’dan gelen turist kafilesi için ‘hoş geldin’ onuruna uçağın havalimanına inişinin ardından iki tanker ile üzerine su fışkırtıldı.
Denizli’nin Pamukkale ilçesinde faaliyet gösteren ve turizm anlaşmasını sağlayan firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Emre Sarı ise, gelen ilk turist kafilesini çalışanlarıyla birlikte uçak kapısında çiçeklerle karşıladı.
Denizli’de ilk charter uçuşlarının heyecanı içinde olduklarını belirten firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Emre Sarı, “Denizli’ye ilk charter uçuşlarını başlattık ve her hafta Denizli’den Tahran’a, Tahran’dan Denizli’ye direk uçuşlarımız başladı. Biz bunu Denizli Pamukkale’deki konaklama sayısını arttırmak amacıyla hem de Denizli ile İran arasındaki ticari bağları geliştirmek için bu işi başlattık. Bütün Denizlimizin, İran’daki iş adamlarımızın, STKlarımızın bu işe destek vermesini bekliyoruz. İnşallah hepimiz için, şehrimizi için, ülkemiz için hayırlısı olur” dedi.
Yurt dışından Denizli’ye charter uçak seferleri olarak ilk uçak olduğunu, sadece Tahra değil diğer ülkeler için de girişimlerde bulunduklarını belirten Sarı, “Bunun devamı gelecek, bu uçak seferlerini 6 günde bir, bir yıl boyunca yapmayı planlıyoruz. Bunun yanı sıra değişik girişimlerimiz de var. Avrupa’dan, Uzak Doğu’dan direk charter uçuşlarını Denizli’ye başlatmak için canla başla çalışıyoruz. Bunun en büyük önemi Denizli Pamukkale’deki konaklama sayısını arttırmak, Denizli’nin bilirliliğinin artırmak. İlk defa Denizli’ye uçak dolu turist indiriyoruz. Şuan da uçağımızda 295 kişi var. Bunların bir kısmı Pamukkale’de kalacak, bir kısmı Antalya’ya gidecek. Ama ileriki günlerde gelen uçakların yüzde 80’inini Denizli’de konaklamayı düşünüyoruz. Daha önce tarifeli olarak gelen uçaklar vardı ama artık direk seferler bir yıl boyunca devamlı olarak gelecek” diye konuştu.
“Hiçbir olumsuzluk gelmemi etkilemedi”
Türkiye’nin yaşadığı siyasi olumsuzlukların, Türkiye’ye gelme konusunda kendisini hiç etkilemediğini belirten Esam Ekberi, daha önce birkaç hem Türkiye’ye hem de Denizliye geldiğini ve çok güzel insanları olduğunu söyledi.
Türkiye’ye daha önce 6-7 defa geldiğini ancak Denizli’ye ilk defa geldiğini anlatan Selime Halili, uçak seferlerinin direk başlamasının yakınlık için iyi olduğunu, gidilmek istenen yerlere daha kolay ulaşmak istediklerini belirtti.
“Şükürler olsun Erdoğan gibi bir ağabeyimiz var, aslanlar gibi burayı saklıyor”
Türkiye’de yaşanan olumsuz olayların farkında olduğunu ama bunların kendisini asla etkilemediklerini vurgulayan Abdulğafur Nûbeş, “Denizli ve Pamukkale’nin çok tarifini duydum. Ona göre buraya gelmeye bayılıyorum. Zaten kendim Türkiye’yi çok beğeniyorum. Olumsuz olaylar gelmemi asla etkilemedi, neden etkilesin. Şükürler olsun Recep Tayyip Erdoğan gibi bir ağabeyimiz var. Aslanlar gibi burasını saklıyor. Türkçeyi rahat konuşabiliyorum, çocukluğumdan beri biliyorum” ifadelerini kullandı.
Konuşmasına herkesi selamlayarak başlayan İran’dan turist getiren turizm firması müdürü Omid Hasan, “Ben büyük bir ülkeden geliyorum, onun kültürü büyük, İran’dan geliyorum. İran ve Türk halkı her zaman bir yerde, bir ve beraberdir. Umarım bu direk uçuşların İran halkı ve Türk halkı arasındaki bağlar daha düzenli olur. Bağlar daha kuvvetli olsun. Umarım Türkiye ve Türk halkı, İran ve İran halkının kadirini bilir, çünkü İran halkı her zaman Türkiye’ye destek olmuştur. Umarım Türk halkını da, Türkiye’den İran’a götürebiliriz. Türk halkı ile İran halkı arasındaki bağlar daha kuvvetli olur. Bu işle Türkiye halkını ve Türkiye’nin Müslüman halkını İran’a, İran’ın Müslümanları’nı da Türkiye’ye getirebiliriz. Umarım uçuşların devamı gelir ve İran’ın turizm kültürü daha da genişlemesine yol açar” diye belirtti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep GİBTÜ’de “Teknoloji ve Toplumun Dönüşümü" paneli GİBTÜ Rektörü Prof. Dr. Şehmus Demir, son yıllarda toplumun yarası haline dönüşen sosyal medya bağımlığının madde bağımlığı kadar tehlikeli olduğuna vurgu yaptı. Rektör Demir, “Dijital dönüşüm, internet kullanımı, gençleri sosyal izolasyona sokabiliyor. Gençleri sosyal medya bağımlısı haline getirip, toplumdan soyutluyorlar. Bu sorunla mücadele etmek gerekiyor. Sosyal medya bağımlılığı, madde bağımlığı kadar tehlikeli” dedi. Türkiye’de İnternetin 31. Yıldönümü kapsamında Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde İnternet Haftası paneli düzenlendi. Panelin bu yıl konusu "Teknoloji ve Toplumun Dönüşümü" oldu. Panelde Hasan Kalyoncu Üniversitesi OSB Teknokent Genel Müdürü Ekrem Tekin “Yeni İnternet Devrimi” başlıklı sunum, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Cemal Aktürk “Türkiye’ de İnternet Kullanımı ve Siber Zorbalık” temalı sunum, Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Personeli Velişan Kılınç “Güvenli İnternet Kullanımı” temalı sunum, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Umut Salur “Web 3.0’da Yapay Zekanın İşlevi” konulu sunum Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Yasin Pak ise “Eğitimde İnternetin Rolü ve Geleceği” başlıklı sunum yaptı. “GİBTÜ yapay zeka alanında çalışıyor” Teknoloji ve Toplumun Dönüşümü Panelinin açılış konuşmasını yapan GİBTÜ Rektörü Prof. Dr. Şehmus Demir, yapay zeka ve sosyal medya kullanımı konusunu ele aldı. Rektör Demir, yapay zekanın son yıllarda bütün dünyayı peşinden sürükleyen bir alan olduğunu vurguladı. Demir, “Yapay zeka konusunda Türkiye’nin çok ciddi manda inisiyatif alması gerekiyor. Biz de Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi olarak bu konuda elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Yapay zeka yepyeni sorunları da beraberinde getiriyor. Bu sorunlarla da baş etmek gerekir. Etik sorunlar, sosyal sorunlar, ekonomik sorunlar, psikolojik sorunlar. Bunların hepsiyle yüzleşeceğiz. Yapay zeka konusunda bir ülke, bir üniversite, bir kurum ne kadar bütçe ayırıyorsa, ne kadar proje yapıyorsa o kadar çok ön plana çıkacaktır. Yapay zekadan uzak durmamak gerekiyor. Öğrencilerimiz gençlerimiz yapay zeka konusunda kendilerini çok iyi yetiştirmeleri gerekiyor. Yapay zekanın gelişmesiyle beraber belki de yazılım mühendisliği yok olacaktır. Yazılımı yapay zeka yapacak konuma geleceğiz. Geleceği görerek çok iyi hazırlık yapmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. “Sosyal medya bağımlılığı, madde bağımlığı kadar tehlikeli” Son yıllarda toplumun yarası haline dönüşen sosyal medya kullanımı konusuna da dikkat çeken Rektör Demir, “Dijital dönüşüm, internet kullanımı, gençleri sosyal izolasyona sokabiliyor. Bu çok önemlidir. Gençleri sosyal medya bağımlısı haline getirip, toplumdan soyutluyorlar. Bu sorunla da mücadele etmek gerekiyor. Sosyal medya bağımlılığı, madde bağımlığı kadar tehlikeli. Benim gözünde eş değerler. İnternet kullanımı sosyal bölünmeye de yol açıyor. Neden derseniz? Bir gurup insan internete dijital ortama çok hızlı erişebiliyorken, bazı guruplar ise bunun tamamen uzağında kalıyor. Böyle olunca toplumda bölünmüşlüğe gidiliyor. Artık bilgiye erişmek çok kolay ama bilgiyi dönüştürmek gerekir. Dijital dünyayı nasıl kullanmamız gerektiğini çok iyi bilmemiz gerekiyor. Dijital medyayı kullanmak sadece sosyal medyayı kullanmak değil” diye konuştu. “Yapay zekayı öğrenenler gelecekte dünyayı yönetecek” Panelistlerden Hasan Kalyoncu Üniversitesi OSB Teknokent Genel Müdürü Ekrem Tekin “Yeni İnternet Devrimi” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Tekin, “90’larda interneti öğrenenler; bugün dünyayı yönetiyor. Bugün yapay zekâyı öğrenenler gelecekte dünyayı yönetecek” dedi. Tekin’den sonra Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Cemal Aktürk “Türkiye’ de İnternet Kullanımı ve Siber Zorbalık” temalı sunumunu gerçekleştirdi. Gaziantep Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Personeli Velişan Kılınç “Güvenli İnternet Kullanımı” temalı sunumuyla bilgilendirmede bulundu. Sunumların ardından GİBTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Metin Bedir tarafından Konuşmacılara “Teşekkür Belgesi” verildi. GİBTÜ Rektörlük Konferans Salonu’nda gerçekleşen Panele; öğrenciler, akademisyenler ve idari kadro yoğun ilgi gösterdi.
Trabzon Lipton Türkiye, çay hasadı için kolları sıvadı Dünyadaki çay uzmanlığını Doğu Karadeniz’de yetişen Türk çayı ile buluşturan Lipton Türkiye, 2024 yaş çay sezonu için kollarını sıvadı. Türkiye’de de çayseverlerin en çok tercih ettiği markalardan biri olan Lipton, yüzde 100 sürdürülebilir çay tarımı ve yerel ekonomiyi kalkındırma odaklı yaklaşımıyla, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde başlayacak olan çay hasadı için gün sayıyor. Şirket, ayrıca Sakarya’daki fabrika projesiyle de Türkiye’deki yatırımlarına devam edeceğini belirtiyor. Lipton Türkiye ile yüzde 100 sürdürülebilir çay tarımı Yapılan açıklamaya göre, Türk çayının geleceğe ulaşmasını ve Karadeniz doğasının korunmasını amaçlayan Lipton Türkiye, Türkiye’de Yağmur Ormanları Birliği (Rainforest Alliance) Sürdürülebilirlik Sertifikası ile tarım yapan ilk çay markalarından biri. Şirket; insana, doğaya ve çevreye duyduğu saygıyla, ekolojik ömrünü tamamlamak üzere olan Türk çayının ve çay kültürünün temsil ettiği değerlerin gelecek kuşaklara aktarılması için çalışıyor. Bu yolculukta çiftçisiyle el ele yürürken, bölge insanının hayatına da değer katıyor. Doğayla ve toprakla olduğu kadar üreticiyle de sürdürülebilir ilişkiler kuran şirket, çiftçilerin sağlıklı, güvenli, etik koşullarda üretim yapması için projeler yürütüyor ve eğitimler veriyor. Yatırımlarla yerel kalkınmaya katkı Pazar ve Fındıklı’da bulunan fabrikalarına ek olarak şirket, Sakarya Arifiye’de de yaklaşık 650 milyon liralık bir yatırım gerçekleştiriyor. Temel atma töreni geçen yıl gerçekleştirilen çay paketleme fabrikasının bu yıl içinde üretime başlaması öngörülüyor. Fabrika projesinin, Sakarya ve çevresinde yaklaşık 300 kişiye istihdam sunması hedefleniyor. Konu hakkında değerlendirmede bulunan Lipton Türkiye Genel Müdürü Fatih Atay, “Şirket olarak Doğu Karadeniz Bölgesi’nin ekonomik, sosyal ve doğal hayatı için değer oluşturmak önceliğimiz. Çay uzmanı kimliğimizle bitkilerin iyiliğini sadece tüketicilerimize değil, çayın yolculuğu boyunca dokunduğu tüm paydaşlarımıza ulaştırmak istiyoruz. Üreticilerimiz de bu paydaşlarımızın başında geliyor. Onları dinlemeye, ihtiyaçları doğrultusunda adımlar atmaya ve Türk çayını ve temsil ettiği değerleri birlikte geleceğe taşımaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Manisa İl Müdürü Öztürk; “Gelişen teknolojinin tüm imkânları ile sahadayız” Manisa’da Tarım ve Orman Müdürlüğü olarak teknolojinin imkanlarını kullanarak çiftçilere her konuda destek olduklarını söyleyen Manisa İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk “Üreticilerimiz sosyal medya ve SMS sisteminden gelen mesajlara dikkat etmeli, önerilen tavsiyelere uymaya özen göstermelidirler” dedi. Manisa İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk bitkisel üretim sezonun başlamasıyla birlikte üreticilerin dikkat etmesi gereken hususlara yönelik açıklamalarda bulundu. Tecrübeli teknik personel kadrosu ve gelişen teknolojinin tüm imkânları ile sahada olduklarını belirten İl Müdürü Öztürk; “İl ve İlçe Müdürlüklerimizde görev yapan teknik personellerimiz sahadaki hastalık ve zararlı takibine yönelik olarak düzenli olarak kontroller gerçekleştirmektedir. Teknik personellerimiz gerek fenolojik gözlemler gerekse monitör tuzak kontrolleri ile hastalık ve zararlı tespitini yapmakta sosyal medya, SMS sistemi ve sahadaki çiftçi görüşmeleri ile mücadelenin doğru zamanda doğru yöntemle gerçekleşmesini sağlamaktadırlar. Üreticilerimiz sosyal medya ve SMS sisteminden gelen mesajlara dikkat etmeli, önerilen tavsiyelere uymaya özen göstermelidirler. Henüz SMS sistemine kaydını yaptırmamış olan üreticilerimiz ilgili İlçe Müdürlüklerine başvurarak sisteme kayıtlarını yaptırmaları önem arz etmektedir” dedi. İl genelinde 50 adet Tahmin ve Erken Uyarı İstasyonu, 48 adet Dijital Kameralı Feromon Tuzak bulunduğuna vurgu yapan Metin Öztürk; “Tahmin ve Erken Uyarı İstasyonları ile bölgedeki hava sıcaklığı, ortam nemi, yağış miktarı, toprak sıcaklığı ve yaprak ıslaklığı gibi verilerin saatlik ortalamaları kaydedilmektedir. Dijital Kameralı Feromon Tuzaklar ile de tarım ürünlerindeki zararlı popülasyonun takibi gerçekleştirilmektedir. Elde edilen veriler ile mücadelenin en doğru zamanda tespiti sağlanmaktadır. Bu sayede gereksiz ilaçlamalardan kaçınılmakta, ürün kayıpları önlenerek maddi kayıpların da önüne geçilmektedir. Dün olduğu gibi bugün de üreticilerimizin yanında yer almaya, onlara teknik destek vermeye devam ediyoruz. Yeni sezonun tüm üreticilerimiz için hayırlı, bereketli ve bol kazançlı olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.