POLİTİKA - 16 Mart 2017 Perşembe 13:17

Kılıçdaroğlu: "’Kılıçdaroğlu, maddeleri okumamış’ diyorlar. Olabilir"

A
A
A
Kılıçdaroğlu: "’Kılıçdaroğlu, maddeleri okumamış’ diyorlar. Olabilir"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "’Kılıçdaroğlu doğruları söyleyemiyor, anayasa değişikliğini okumamış’ diyorlar.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "’Kılıçdaroğlu doğruları söyleyemiyor, anayasa değişikliğini okumamış’ diyorlar. Olabilir. Ben de onlara teklif yapıyorum gelin televizyon kanallarında oturalım, siz bana sorun cevap vereyim, ben size sorayım cevap verin" dedi.


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Denizli’nin Bozkurt ilçesindeki bir düğün salonunda vatandaşlarla bir araya geldi. Halk oylaması sürecinin bir parti seçimi değil memleket meselesi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Bu toplantı bir siyasi parti toplantısı değildir, bu toplantı hepimizi ilgilendiren, hangi partiden olursa olsun 80 milyonu ilgilendiren bir toplantıdır. Anayasa değişikliği sadece beni değil, Hakkari’yi de Mersini de ilgilendiriyor. Anayasa, yasaların anası, kanunların anası. Peki ne özelliği var. Anayasalar toplumsal uzlaşma belgeleridir. Her vatandaşın hakkını güvence altına alır. Oturulur konuşulur partinin mutfağında hazırlanmaz. Bir devlet adamından örnek vereceğiz. Rahmetli Ecevit zamanında anayasanın 35 maddesi değişti. Kimsenin haberi oldu mu? Kavga oldu mu, referandum oldu mu? Bütün partiler bir araya gelerek 35 maddeyi değiştirdiler. Olması gereken budur" diye konuştu.


Kılıçdaroğlu mevcut vekil sayısının 600’e çıkması ile vatandaşın sırtına 184 milyonluk yük bineceğini öne sürdü.



"24 saatte ülkeyi ele geçirirler"


Yeni sistemle tek adamlığın geleceğini öne süren Kılıçdaroğlu, "Tek adamlık şu; her şeye muktedir. Anayasa mahkemesine hakim mi lazım, vali mi kaymakam mı lazım. Tek adam yapacak. Öyle yetkiler veriyoruz ki bu tek kişiye, devletin yapısı ve işleyişi ile yetki tek adama veriliyor. Bu ne demektir? Bütün yetkileri bir adama verdik. Bir adamı ikna edersiniz, kandırırsınız Türkiye Cumhuriyeti Devletini 24 saatte ele geçirirsiniz. Nasıl olacak? 24 saat için hazırlık gerekiyor da onun için 24 saat. Bütün müsteşarlar, valiler, bütün müftüler, emniyet müdürler, daire başkanlarını, devletin tamamını bir kararname ile değiştirebiliyorsunuz. Ne diyorlardı? FETÖ terör örgütü devlete sızdı, 30-35 yılda paralel devlet kurdu, şimdi 35 yıl uğraşmanıza gerek yok. Bir kişiyi ikna edeceksiniz, devleti ele geçireceksiniz. Tehlikenin ne kadar büyük olduğunu farkında mısınız? Başımıza örülmek istenen çorabın ne olduğunun farkında mısınız. Bu bir parti meselsi değildir, memlekete, vatan, bayrak meselesidir. Bunu cumhurbaşkanı ile bir ilgisi yoktur. Hepimiz faniyiz, devlet olan bakidir. Devletin altındaki halı çekiliyor, devletin hiçbir freni kalmıyor" dedi.



"İyi biri olabilir ama ya hata yaparsa"


Cumhuriyetin büyük zorluklarla kurulduğunu dile getiren CHP Lideri Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Erzurum Kongresinde tek adam var mıydı? Erzurum Kongresi vardı. Sivas Kongresinde tek adam var mıydı? TBMM açıldığı zaman tek adam mı var mıydı? Hayır. O dönemlerde TBMM’nin fesih yetkisini Atatürk’e vermek istiyorlar. İki genç milletvekili diyorlar ki, ‘Biz Mustafa Kemal Atatürk’ü biliyoruz, bu memleket için neler yaptığını biliyoruz ama bizi TBMM’ye Atatürk getirmedi, millet getirdi. Milletin getirdiğini Atatürk feshedemez.’ ve reddediyorlar. Atatürk itiraz eden bu iki milletvekili daha sonra bakan yapıyor. 16 Nisan’da sandıklara gideceğiz. Bir kişiye öyle bir yetki veriyoruz ki seçip Ankara’ya gönderdiğiniz milletvekillerinin bulunduğu meclisi sabah kalkıyor fesh ediyor. Sebep? Sebep yok. Böyle bir yetki kime verilir Allah aşkına. 80 milyonu kime emanet ediyorsunuz. Hata insana mahsustur. Başka bir canlının yaptığı, bizim uygun görmediğimiz şey hata kabul edilmez. Çok iyi bir kişi olabilir yetki verdiğiniz ama ya hata yaparsa, faturayı 80 milyon çeker."



"Ülkücü kardeşlerim ben de milliyetçiyim"


Ülkücülere de seslenen CHP lideri, "Ülkücü kardeşim eğer milliyetçilik çok değerliyse ki değerlidir bu kardeşiniz de milliyetçidir. Ben de milliyetçiyim, 80 milyonda milliyetçidir. Ama ben hiçbir ortamda hiçbir zaman evet diyenler şöyle hayır diyenler böyledir diye suçlama getirmedim. İnsanımıza saygı göstereceğiz. Çıkıp vatandaşın önüne neden evet demeleri gerektiğini anlatamıyorlar. Şunun için evet diyeceksiniz, diyemiyorla.r Ne diyorlar. Hayır diyenler teröristir. Niye teröristtir arkadaş. Bunu söylediğiniz zaman dağda gezen teröristi aklamış oluyorsunuz. 5 vilayet, birleştirip tek vilayet yapabilirler. Yetki başkanda, bu neye yol açar? Belli bir tehlikenin içine sürüklediğimizi görüyor muyuz? Bütün vatanseverlerin görmesi lazım. Farklı partilerden olabilir ama bayrak, vatan, sevgi, demokrasi bizim ortak paydamız değil mi? Ortak paydamızı elimizden alıyorlar Acılarımız paylaşamaz hale geldik. Şehitlerimiz biölmeye başladılar. Benim şehidim, onun şehidi diye" diye konuştu.



"Böyle bir ballı çöreği size bırakırlar mı?"


Yeni anayasa değişikliği ile milletvekili seçilme yaşının 18’e düşmesinin vatandaşa hiçbir yararı olmayacağını savunan Kılıçdaroğlu, "18 milletvekili kimin için getiriyor? Herhalde sizin çocuklarınız için getirilmiyor. ‘Hazırlığınız yapın milletvekili olacaksınız’ diyorlar. İnanıyor musunuz 18 yaşında milletvekili olacak, yetmiyor. Ömür boyu askerlikten muaf olacak. Yetmiyor, 2 yıl askerlik yaptıktan sonrada milletvekili emeklilik hakkı olacak. E böyle bir ballı böreği sizin çocuklarınıza bırakırlar mı? Kendi çocuklarına istikbal hazırlıyorlar. Sizin çocuklarınız askere, El Bab’a gidecek, beylerin çocukları meclise giderek ballı börek hayat sürecek. Bunun adı da memlekete huzur getirecek, kendileri için huzur getiriyorlar Bu tuzağa kimse düşmesin" ifadelerini kullandı.



"İdamı getireceklermiş, getirseydiniz"


Anayasa değişikliğinin evet çıkmasının ardından idam getirileceği söylemlerini eleştiren Kılıçdaroğlu, "İdamı getireceğiz, e getirseydiniz. Koysaydınız niye getirmediniz Anlaşmıştınız kendi aranızda. Milleti gaza getirecekler evet oyu için, sakın bu tuzağa düşmeyin. Kadını, erkeği, yaşlısı genci memleketimize sahip çıkmak zorundayız" dedi.



"Kılıçdaroğlu, maddeleri okumamış, diyorlar. Olabilir"


Anayasa değişikliği maddelerini okumadığı söylemleri konusunda konuşan Kılıçdaroğlu, "Bu anayasa değişikliği vatandaşın hangi derdini çözüyor? İsşizliği, sanayicinin, emeklinin, esnafın derdini çözüyor mu? Terörü çözüyor mu? Hayır. Allah’ın bize verdiği en değerli şey akıldır. Yüce yaradan kitabında ‘aklınızı kullanmıyor musun’ diyor. Tek adam ne demektir biliyor musunuz? Bütün yetkileri veriyoruz biz de aklımız sıfırlıyoruz. Bizim adımıza her şeyi o yapıyor, aklımız kullanmıyoruz. Kılıçdaroğlu doğruları söyleyemiyor, anayasa değişikliği okumamış’ diyorlar. Olabilir, bende onlara teklif yapıyorum gelin televizyon kanallarında oturalım, siz bana sorun cevap vereyim, ben size sorayım cevap verin. Gelin. Gelirler mi? Konuşurlar mı? Ben de biliyorum gelemezler, onlar da biliyorlar ki ben doğrularını söylüyorum. Biz onlar gibi değiliz, biz halkımız seviyoruz" diye konuştu.



"Önceliği Suriyelilere veriyor"


Suriyelilere vatandaşlık verilmesini eleştiren Kılıçdaroğlu, "Bizim askerliniz El Bab’ta şehit oluyor, Suriyeliler nerde? Türkiye’de 3-4 milyona arasında değişiyor. Benim vatandaşım, esnafım vergi verir, onlar vermez. Hastaneye gider sıraya gider para öder Suriyeliler ise para ödemezler sıraya girmezler. Biz kendi ülkemizde ikinci sınıf, Suriyeli kardeşlerimiz birinci sınıf. Bizim çocuklarımız şehit olurlar. Şimdi vatandaşlık vereceğiz diyor. 6 milyon çocuk işsiz, onlara iş bul. Hayır diyor, önceliği onlara veriyor. ‘Kılıçdaroğlu Suriyelier gitsin diyor’ diyorlar. Bir tercih olacaksa ben o tercihi bu ülkenin insanı için kullanırım.Amerikalısı, Almanı, Hollandalısı öyle yapıyor biz niye yapamayacağız. Benim çocuğum işsizse ben niye dışarıdan insan getireyim.



"Freni patlamış kamyona kimse binmez"


"Biz daha neyi verelim ya. Apartman yöneticisini bile seçeriz, aidat öderiz, bir de denetim kurulu seçeriz. Devleti teslim edeceğiz, hiçbir denetim yok" diyen Kılıçdaroğlu, "Freni patlamış kamyona kimse binmez. Freni patlanış otobüse siz çocuklarınızı, nereye gittiği belli olmayan trene çocuklarınızı bindirir misiniz. 141 yıllık parlamento geleneğimiz var. Örfümüze bağlı olmayız. Binali Beyin hakkını ben savunuyorum. ‘Başbakanlık kalksın’ diyor niye kaldıralım. E istifa et o zaman kardeşim. Başkan seçildiğinde kaç tane yardımcısı olacak bilen var mı, kimse bilmiyor, ben de bilmiyorum. Kaç bakan olacak bilen var mı? Bugünkü düzende kaç bakan olacağına TBMM karar veriyor. Yeni modelde başkan istediği zaman istediği kişi olacak" diye konuştu.


Demokrasinin dengeler rejimi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Saddam, Kaddafi gibi liderlerin tek adam olduğunu, tek adamlı rejimlerin hiçbir zaman iflah olmadığını dile getirdi.



"Ege adaları işgal altında"


"Ege’deki adaları işgal altında" diyen Kılıçdaroğlu, şöye konuştu:


"Ege’deki Bulamaç Adasında Yunanistan’ın bayrağı dalgalanıyor. Bu kahramanlar, kahraman ilan edenler niye bizim adalarımıza sahip çıkmıyorlar. İlk kez toprak kaybına uğruyoruz. Rahmetli Ecevit konuşmazdı. Çıkıp sabah, öğle, akşam biz Kıbrıs’ çıkacağız diyor muydu? Ne zaman söyledi; Türk askeri Kıbrıs’a çıktığında, bitti, noktayı koydu. Gideceğiz, Rakka’ya, e gidin, vazgeçtik. Menbiç’e gideceğiz. Yav kardeşim çocuk mu kandırıyorsunuz siz. Devlet böyle yönetilmez. Diline hakim olmayan devleti yönetemez. Neyi ne zaman nerede konuşacağını bilecek. Yoksa sonumuz pek hayırlı değil" ifadelerini kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.