GENEL - 20 Mayıs 2017 Cumartesi 17:26

Maganda dehşetinin görgü tanıkları konuştu

A
A
A
Maganda dehşetinin görgü tanıkları konuştu

Denizli’nin Pamukkale ilçesinde, üniversite öğrencisi iki kızı yarım saat arayla farklı adreslerde kaçırmaya çalışan iki şüpheli gözaltına alındı.

Denizli’nin Pamukkale ilçesinde, üniversite öğrencisi iki kızı yarım saat arayla farklı adreslerde kaçırmaya çalışan iki şüpheli gözaltına alındı. Magandalar, kaçırmaya çalıştığı kızlardan biri karateci çıkınca iki dayak yerken, kaçırmaya çalıştıkları diğer kız da o saatte ders çalışan üniversitelilerin bağırışları ve yardımları sayesinde kurtuldu. Üniversite öğrencileri, o gece yaşananları anlattı.


Denizli’nin Pamukkale ilçesi Çamlaraltı Mahallesi 6083 Sokakta 14 Mayıs gece saat 04.30 ve 4.50 sıralarında meydana gelen olayda, iki kişi, iki kızı yarım saat arayla farklı yerlerde kaçırmak istedi. Saldırganlar, önce üniversite öğrencisi 24 yaşındaki G.T., sınavları nedeniyle saat 04.00 arkadaşlarıyla ders çalışmaktan geldiği sırada, saldırıyla uğradı. Karateci olan G.T., saldırganlara karşı direnerek, Oktay K., dövünce, saldırganlardan Cem K., kaçtı. Genç saldırganların elinde kurtuldu.


İlk olayın ardından aynı şüpheliler yine arkadaşlarının yanından ders çalışmaya giden ve eve dönen S.Ş.’ye saldırdı. Saldırıya uğrayan genç kız bağırınca, yardımına o saatte çevrede buluna vatandaşlar ve o uyanık olup ders çalışan üniversite öğrencileri koştu. Kızı saldırganların elinden kurtaran vatandaşlar ve üniversite öğrencileri olayın yaşandığı geceyi anlattı.


iktisat 3. Sınıf - olayın olduğu mahallede apartta kalıyor


O saatlerde ders çalışan Pamukkale Üniversitesi İktisat bölümü öğrencisi Barış Yıldızbaş, “Biz gece geç saatlerde uyuyorduk işte. Çığlık sesini duymamızla dışarı çıktık, çıktığımızda olay gerçekleşmişti birkaç komşumuzda saldırıya uğrayan arkadaşın başında duruyorlardı. Korkmuştu, bir şeyler anlatmaya çalışıyordu ama sürekli geveliyordu ağzında baya korku içindeydi. Aracın içinde iki kişi varmış, gri bir araçtan bahsetti kendisi aracın markasını da bilmiyordu, plakası yokmuş zaten arabanın. Çevredeki insanlarda öyle söyledi. Elinden tutmuşlar, arabaya bindirmeye çalışmışlar, kapısı açıkmış, o arada direnmiş işte, yere yatmış sürüklemeye çalışmışlar, arabanın kapısına tekme atmış kız, kapıyı kapatınca çıkaramamışlar. İşte çığlık sesine dışarı çıkan insanları görünce adamlar zaten adamlar atlayıp kaçmışlar. Uykudan uyandım gittim, gittiğimde araçta kaçmıştı. Yanında 5-6 arkadaş onu sakinleştirmeye çalışıyordu” dedi.


Olayın duyulmasının ardından balkonlara çıktıklarını belirten mahalle sakini Mehmet Çavuşoğlu, “Gece yarısı saat 05.00 sıralarıydı, bir çığlık sesi duyduk tabi konu komşu hepimiz balkonlara çıktık. Bir kız bağırıyordu ‘bırak beni’ falan diye tabi kiminle müdahil olduğunu görmedik. Duyduğumuz sese göre kız diyordu ki ‘arabayla beni takip ettiler, arabaya bindirip kaçırmaya çalıştılar’ falan diye bir şeyler anlatıyordu. O arada kız ağlıyordu korkmuştu. Komşunun bir tanesi polisi çağır dedi. Polis geldi müdahale etti. Burada insanlar bir çığlığa çıktılar, kız bağırıyordu öncesinde balkona çıkmadan önce ‘bırak beni’ falan gibisinden bir şeyler bağırıyordu” diye konuştu.


İlk başta arkadaş tartışması zannettik”


İlk etapta kaçırma olayı iki arkadaşın bağırışı sannetiklerini belirten PAÜ Türkçe Öğretmenliği bölümü öğrencisi Şakir Koyuncu, “Kız kaçırma olayının gerçekleştirildiği saatlerde ders çalıştıktan sonra balkona sohbet etmek için dışarı çıkmış oturuyorduk. Saat 4 buçuk sularındaydı. Önce ses geldi, ses geldikten sonra ben yan taraftan aşağı doğru baktım, 2 kişiyi gördüm. Tartışıyorlardı, kızı kaçırmaya çalışan adamlar. Sevgili olduğunu düşündüğüm için ilk önce müdahale etmedik. Ondan sonra kızın ağzını kapatmaya çalıştıkları için o an bulunduğumuz konumdan aşağı doğru bağırdık arkadaşlarla. Bağırdıktan sonra onlarda sesimizi duyunca kız kendini geriye doğru çekti. Arabaya binip kaçtılar. Arabanın plakasını görmedik, yukardan dikkatli baktık polise vermek için ama plakayı söktükleri için göremedik. Aşağı indik hemen tabi arkadaşımıza yardım ettik, su götürdük elini yüzünü yıkadı. Olay bu şekilde gerçekleşti. Çok korkmuştu, eli ayağı titriyordu. Sorduk bu vakitte ne yapıyorsun diye sorduk. O da ana kampüsteki kütüphaneden ders çalışmaktan geldiğini söyledi. Final dönemi olduğu için arkadaşlar 24 saat kütüphane açık olduğu için çalışıyorlar. Tabi hemen polisi aradık. Polis’te çok zaman geçmeden hemen olay yerine müdahale ettiler. Sonra arkadaşı polisler karakola götürdüler” şeklinde konuştu.


Kızın çığlıklarıyla uyandığını kaydeden PAÜ Türkçe öğretmenliği bölümü Hüseyin Kaya, “Saat 2.00 ila 2.30 sıralarında ben uyumaya geçtim. Arkadaşlarla beraberdik o saatlerde. Ondan sonra balkona geçmişler, uyumamışlar. Ben uyurken camı açık uyuyorum, aşağıdan sesler duymaya başladım. Uyandım ama sevgililerdir diye karışmak istemedim. Tahminim 4-5 arasındaydı saat. Sonrasında çığlık sesleri gelmeye başladı. ‘kurtarın beni’ sesleri gelmeye başladı. Öyle olunca bizim evden de kapı sesi gelince, ben artık kalktım baktım. Bizim arkadaşlarda aşağı inince olayın öyle gerçekleştiğini gördüm” diye belirtti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Işıkhan: "Ülkemiz istihdam rakamlarında tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı" İSTANBUL (İHA) – Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "İş sağlığı ve güvenliği standartlarının yüksek tutulması ve kayıt dışı istihdamla mücadele konularında daha etkin adımlar atmamız gerektiğine inanıyorum. Bu nedenle önümüzdeki süreç, denetimlerin çok daha sıkı yapılacağı bir süreç olacak. Bu konuda sıfır tolerans ve sıfır taviz ile çalışmalarımızı yürütmeye devam edeceğiz" dedi. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin 2024 yılı Nisan ayı olağan toplantısı ‘Çalışma Hayatına Vizyoner Bir Anlayışla Bakarken; Sanayicilerimizin Beklentileri ve Çözüm Önerileri’ ana gündemi ile gerçekleşti. Toplantıya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da katıldı. Işıkhan, toplantıda yaptığı konuşmada iş güvenliği ve kayıt dışı istihdam konusunda daha etkin adımlar atılacağını, denetimlerin sıklaşacağını söyledi. İstihdam sayısındaki artışa da değinen Bakan Işıkhan, "Bir önceki yıla göre işgücü sayısı 775 bin kişi, istihdam sayısı 1 milyon 156 bin kişi arttı. Ülkemiz son yıllarda istihdam rakamlarında tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmış durumda’’ dedi. Ülke olarak zorlu süreçlerden geçildiğini hatırlatan Bakan Işıkhan, ‘‘Türkiye olarak gerek küresel finans koşulları, gerekse son yıllarda üst üste atlattığımız doğal afetler ve salgın dönemi nedeniyle içerisinden geçtiğimiz sürece rağmen; yatırım, üretim ve istihdam politikamız, gelecek hedeflerimiz bağlamında en önemli gündem maddemiz olmaya devam ediyor. Bu vizyonun en önemli bileşenini ise sanayi sektörümüz oluşturuyor. Dolayısıyla sanayi sektörü, ekonomimizin can damarı, Türkiye Yüzyılı kalkınma hedeflerimizin ise can suyu olma özelliğini koruyor’’ ifadelerini kullandı. Türkiye’nin şartlar ne olursa olsun büyümeye devam ettiğine dikkat çeken Işıkhan, ‘‘Ülkemiz, zorlu küresel koşullara ve yaşadığımız afetlere rağmen, AB ve OECD ülkeleri arasında; yıllık bazda en yüksek büyüme kaydeden ülkeler arasında. 2023 yılında yüzde 4,5 oranında büyüdük. Kişi başına GSYH 2023 yılında cari fiyatlarla 307 bin 952 TL, ABD doları cinsinden 13 bin 110 olarak hesaplandı. Tabi istikrarlı bir yatırım - üretim süreci istihdam artışını da beraberinde getiriyor. Son dönemdeki istihdam rakamları da bu durumu teyit eder mahiyettedir. Bilhassa, son aylarda istihdam ve işgücünde istikrarlı ve etkileyici bir ivme yakaladık’’ dedi. ‘‘Ülkemiz son yıllarda istihdam rakamlarında tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmış durumda’’ İstihdam rakamlarına ilişkin rakamları paylaşan Işıkhan, ‘‘Bir önceki yıla göre işgücü sayısı 775 bin kişi, istihdam sayısı 1 milyon 156 bin kişi artmıştır. Oransal olarak bakacak olursak işgücüne katılma oranı 0,8 puan, istihdam oranı 1,4 puan artmıştır. İşgücüne katılma oranımız tarihin en yüksek seviyesine ulaşmış durumda. Bu, vatandaşlarımızın işgücüne daha aktif bir şekilde katıldığını ve ekonomimize güvenle hizmet ettiğini gösteriyor. Bakanlık olarak işverenlerimizin istihdam rakamlarını artırmalarına mümkün olan en büyük katkıyı sağlamak için önemli teşvik ve destek uygulamalarını hayata geçirdik. Bir taraftan yatırım ve üretim ortamını iyileştirirken diğer yandan işe alımlarda, nitelikli işgücü temininde sağlam bir köprü olma görevimizi yerine getiriyoruz’’ şeklinde konuştu. ‘‘Kadın istihdamında da belirgin artış görülüyor’’ İş Pozitif programıyla birlikte kadın istihdam oranında da belirgin artış yaşandığını ekleyen Işıkhan, ‘‘Kadın istihdam oranı bir önceki yıla göre 1,2 puan artmıştır. Kadınların istihdamını desteklemek adına 9 Şubat’ta başlattığımız İş Pozitifle özellikle kayıtlı kadın istihdamında önemli bir mesafe kaydettik. 9 Şubattan beri Türkiye genelinde işe yerleştirilen kadın sayısı bugün itibariyle 100 bin kişiye ulaşmış durumdadır. İstanbul ilinde ise 31 bin 543 kadın iş sahibi olmuştur. İŞKUR aracılığıyla istihdam sürecine adeta yeni bir soluk getirdik diyebiliriz. Projeyle hem kayıt dışı istihdamın önüne geçmeyi, hem de işveren ve iş arayan arasındaki iletişimi daha kolay hale getirmeyi hedefledik. Hedeflerimize büyük ölçüde ulaştık. Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planı gibi güçlü yol haritalarımız ile daha da iyi seviyelere geleceğiz’’ diye konuştu. ‘‘İş güvenliği ve kayıt dışı istihdam konusunda denetimler sıklaşacak’’ İş güvenliği ve kayıt dışı istihdam konusunda denetimlerin sıklaşacağının mesajını veren Bakan Işıkhan, ‘‘Çalışma hayatının önemli gündem maddelerinden biri de maalesef iş kazaları. Biliyorsunuz ki, özellikle son zamanlarda bir takım üzücü haberler üst üste geldi. Bu elim hadiselere ve ciddi can kayıplarımıza sebep olan iş kazaları bize; iş sağlığı ve güvenliği konusunda sadece rehberlik rolünün değil aynı zamanda teftiş ve denetim görevlerinin de sıfır toleransla, büyük bir hassasiyetle arttırılması gerektiğini bir kez daha göstermiştir. Ülkemizin çalışma hayatında her zaman güvenli bir ortam sağlamak için yoğun bir gayret içindeyiz. Bu çerçevede, iş sağlığı ve güvenliği standartlarının yüksek tutulması ve kayıt dışı istihdamla mücadele konularında daha etkin adımlar atmamız gerektiğine inanıyorum. Bu nedenle önümüzdeki süreç, denetimlerin çok daha sıkı yapılacağı bir süreç olacak. Bu konuda sıfır tolerans ve sıfır taviz ile çalışmalarımızı yürütmeye devam edeceğiz. İş sağlığı ve güvenliği konusu; artık yüzyıllık planlar yapan Türkiye’nin ana gündem maddesi olmaktan çıkarılmalı’’ ifadelerini kullandı.