KÜLTÜR SANAT - 15 Eylül 2018 Cumartesi 10:11

Mağaralardan binalara uzanan yerleşim yeri: Tabae

A
A
A
Mağaralardan binalara uzanan yerleşim yeri: Tabae

Denizli’nin Kale ilçesinde bulunan Tabae Antik Kenti, yan tarafındaki yerleşim yeriyle geçmişi ve bugünü birleştiriyor.

Denizli’nin Kale ilçesinde bulunan Tabae Antik Kenti, yan tarafındaki yerleşim yeriyle geçmişi ve bugünü birleştiriyor. Anadolu’da kurulan ilk şehir devletlerinden biri olan ve içerisinde mağaralar bulunan doğal bir kale görünümündeki antik kent ziyaretçilerini bekliyor.


Denizli’nin Kale ilçesinde ilçe merkezine 1 kilometre uzaklıktaki Tabae Antik Kenti, diğer adıyla Eski Kale, ziyaretçilerini bekliyor. Kentin Büyük İskender’in seferleri ile dünya sınırlarını değiştirmesi sonucu Anadolu’da kurulan ilk şehir devletlerinden biri olduğu ve döneminde içerisinde bir kale bulunan yerleşim yeri olduğu tahmin ediliyor. Yapılan kazı çalışmalarıyla büyük bir kısmı ortaya çıkarılan kentin yerleşim yeri olarak kullanıldığı dönemde insanların kalenin bilindiği tepedeki taşları oyarak mağaralar açıp günlük hayatta kullandığı, bulunduğu tepenin coğrafi konumunun savunmaya elverişli olması nedeniyle tercih edildiği tahmin ediliyor. Bölgede yapılan kazı çalışmaları yaz mevsimlerinde devam ederken, kentteki mağaraların ve soğuk doğal suların aktığı su kanallarının turizme açılması adına yapılan çalışmaların yeterli olmadığı görülüyor.


30 yıl öncesine kadar yerleşimin sürdüğü Tabae Antik Kenti’nin Hellenistik Dönem, yani şehir devletlerinin kurulmaya başlandığı ilk dönemlerden günümüze kadar kesintisiz bir yerleşime sahne olduğu görülüyor. Yapılan kazı çalışmalarında bulunan gümüş ve bronz sikkeler, antik dönemlerde yaşayanların kendi adına sikke bastırdıklarını gösteriyor. Kentte bulunan mağaralarda odaların bulunduğu fakat şuan bu mağaralara yaklaşmanın ya da içerisine girmenin pek mümkün olmadığı görülüyor. Kentte geçmişten bu güne devam eden yaşamda her döneme ait eserler bulunuyor. Öncesinde tek minaresi görünen ve yapılan kazı çalışmalarıyla bazı duvarları da gün yüzüne çıkan caminin hangi döneme ait olduğu bilinmezken, kentte bulunan Cevherpaşa Camii’nin ise Anadolu Selçuklu Devleti döneminden kalma olduğu biliniyor.



“Yerli ve yabancı turistleri her zaman Tabae Antik Kenti’ne bekliyoruz”


Bölge sakinleri, antik kentin yapılacak restorasyon çalışmalarıyla ülke turizmine önemli katkılar sağlayabileceğini ve gelecek turistlerle hem kentin tanınırlığının artacağını hem de bölge ekonomisine katkı sağlanacağını dile getiriyor. Tabae Antik Kenti hakkında bilgi veren Serkan Meçin, kentte mağara ve çeşitli güzel mekanların bulunduğunu söyledi. Şuan yerleşim yeri olan Kale ilçesi ve ilçenin adını aldığı Tabae, yani diğer adıyla Eski Kale’nin şuanda bakımsız olduğu için fazla turist çekmediğini ifade eden Meçin, yerli ve yabancı turistleri her zaman Tabae Antik Kenti’ne beklediklerini söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.