GENEL - 16 Ocak 2018 Salı 10:47

4 yaşındaki İrem Su 3 yıldır kalp nakli bekliyor

A
A
A
4 yaşındaki İrem Su 3 yıldır kalp nakli bekliyor

Diyarbakır’da 8 aylıkken kalp yetmezliği teşhisi konulan 4 yaşındaki İrem Su Ekti, 3 yıldır kalp nakli olmayı bekliyor.

Diyarbakır’da 8 aylıkken kalp yetmezliği teşhisi konulan 4 yaşındaki İrem Su Ekti, 3 yıldır kalp nakli olmayı bekliyor. Baba Savaş Ekti, kızının durumunun gün geçtikçe kötüye gittiğini belirterek, “Dakika dakika kontrol ediyoruz. Koşması yasak. Doktorlar ‘Kalp ritmi biraz daha düşerse değil hastane evden bile çıkartılırsa çocuk kaybedilir’ diyor. Çaresiziz, yardım bekliyoruz” dedi.


Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Bağcılar Mahallesi’nde ikamet eden Savaş ve Fatma Ekti çiftinin kızı İrem Su’ya (4), 8 aylıkken kalp yetmezliği teşhisi konuldu. Koşması yasak olan ve organik ürünlerle beslenmesi gereken İrem Su’nun 3 yıl önce yüzde 30 olan kalp ritmi, 2 hafta önce yüzde 18’lere düştü. Baba Savaş Ekti, kızının kalbinin bitmiş durumda olduğunu ve ifade ederek, “Kızımda kalp yetmezliği ve kalp büyümesi var. Kızıma herhangi bir cihaz takılmıyor. Kalbi bitmiş diye anjiyo ya da pil takılmıyor. Kalbi sünger gibi olmuş. Yürüdüğü zaman, koştuğu zaman yüzünde ve elinde morarmalar oluyor. Nefessiz kalıyor” diye konuştu.



“Kalp nakli olması şart”


İrem Su’nun kalp ritminin yüzde 30’un altında olduğu için nakil olmasının şart olduğunu, biraz daha düşmesi durumunda kaybedileceğini anlatan baba Ekti, “Kızımın durumunun gittikçe kötüye gittiğini söylüyorlar. Bir an önce nakil olması şart. İzmir’de dosya açılmış nakil için sırada bekliyoruz ama şuan umut yok. Kızımın da durumu gittikçe kötüye gidiyor. Çaresiziz, ne yapacağımızı bilemiyoruz. Kalbi bitmiş tükenmiş durumda. Koşması yasak, enfeksiyondan korunması lazım, mikroptan korunması lazım. Kalabalık yerlerden uzak olması lazım. Dakika dakika kontrol ediyoruz. Özellikle enfeksiyondan koruyoruz. Kalbe vurursa durumu çok çok kötüye gider. Doktorlar kalp ritminin biraz daha düşmesi halinde değil hastaneye evden bile çıkarttığınız zaman çocuk kaybedilir diyor. Daha fazla düştüğünde nakil bile olursa bıçağın altında kalma riski yüzde 90 diyorlar. Kızımızın biran önce yurt dışında götürülüp nakil olmasını Cumhurbaşkanımdan, Başbakanımdan istiyoruz. Sonuçta ciğerimizdir. Maddi olarak da tam bakamıyoruz. Daha güzel beslenmesi lazım. Organik ürünler kullanmamız gerekiyor ama maddi durumumuz olmadığı için yerine getiremiyoruz. Gittikçe durumu kötüye gidiyor. Gözümün önünde eriyip gidiyor ve elimden gelen bir şey yok. Ameliyatın masrafını da tam olarak bilmiyorum ama yüksek miktarlarda. Türkiye’de kalp yok. 3 yıldan fazladır bekliyoruz ama yok ve kızımın da kalp ritmleri gittikçe kötüye gidiyor” ifadelerini kullandı.



“Gözümün önünde eriyip gidiyor”


Çocuklarının gözlerinin önünde eriyip gittiğini dile getiren anne Fatma Ekti ise şunları kaydetti:


“Biran önce iyileşmesini istiyorum. Cumhurbaşkanımızdan, devletimizden yardım istiyoruz. Bir yere gittiğimiz zaman ‘Anne yoruluyorum, beni kucağına al’ diyor. İlaç verdiğimde, ‘Yeter. Sabahtandır ilaç veriyorsun bana’ diyor. Hastalığı ile ilgili kendi aramızda konuştuğumda ‘ben hasta değilim’ diyor. Artık her şeyi anlıyor. Yanında konuşamıyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."