GENEL - 13 Ocak 2017 Cuma 17:19

Avrupa Birliği Diyarbakır’da tartışıldı

A
A
A
Avrupa Birliği Diyarbakır’da tartışıldı

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) girişimiyle, "Avrupa Birliği sürecinde son gelişmeler, AB kriterleri, uyum çabaları ve kazanımlar" konulu panel düzenlendi.
Dicle Üniversitesi konferans salonunda DTSO ev sahipliğinde İktisadi Kalkınma Vakfı ortaklığı ile "Avrupa Birliği sürecinde son gelişmeler, AB kriterleri, uyum çabaları ve kazanımlar" konulu panel düzenlendi. Panele; Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, DTSO Başkanı Ahmet Sayar, İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile davetliler katıldı. Panel öncesi programda bir konuşma yapan Vali Aksoy, Avrupa Birliği’nin siyasi ve ekonomik kriterleri ve diğer kriterleri ile ilgili geçmişten günümüze kadar yürütülen çok önemli çalışmaların olduğunu söyledi. Vali Aksoy, “Alınan önemli mesafeler var ve Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üye olma hedefi de her süreç içerisinde bazen çok yükselerek, bazen durağanlaşarak devam ediyor. Diyarbakır Türkiye’nin 12. büyük şehri ve ekonomik bakımdan da bölgenin en önemli şehirlerinden bir tanesi. Diyarbakır’ın dışarıdan olumsuz bir algısı var. Hepimize düşen görev bu olumsuz algıyı ortadan kaldırmaktır. Bugün burada gerçekleştirilecek olan bu panelin de bu algının kalkmasında önemli bir katkısı olacağını düşünüyorum. İlimizin bu olumsuz algısını hep birlikte ortadan kaldıracağız. Diyarbakır’ın yatırım yapılabilir yaşanabilir bir kent olduğunu herkese anlatacağız” dedi.

“Tekstilkent projesini hayata geçiriyoruz”
Daha sonra konuşan DTSO Başkanı Ahmet Sayar, tekstilkent projesinin yakın zaman içerisinde temellerinin atılacağını söyledi. Sayar, “Diyarbakır’da valilik, DTSO, Güneydoğu Tekstilciler Derneği, Ticaret Borsası ve belediyemizin de içerisinde yer aldığı, tüzel kişilik kazanmış ve bin 400 dönüm alan üzerinde imar ve parselasyon aşamasına gelmiş tekstilkent projesi yakın zaman içerisinde Diyarbakır’da fabrika temellerinin atılmasını öngörüyoruz. Kısmet olursa bu projede ağırlıklı kadın olmak üzere 10 bin civarı bir istihdam hedefliyoruz. Diyarbakır 6. bölge teşvik sisteminde yer aldığı için ve cazibe merkezleri programında da olduğu için önümüzdeki süreçte organize sanayi bölgesinin arsa taleplerini göz önünde bulundurarak sayın valimizin öncülüğünde arazi genişletme çalışmalarımız da devam etmektedir” diye konuştu.

“Diyarbakır Türkiye’deki en huzurlu şehirlerden biridir”
Diyarbakır’da çeşitli fuarlar da yapmaları gerektiğinin altını çizen Sayar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Burada fuarlar yapmak gerekiyor, kentimizin bu yönde de fuarlara ihtiyacı var gerek sosyal gerek ekonomik olarak. Biz oda olarak kentteki dinamiklerle beraber bu fuar organizasyonlarının yapılması için görüşmelerimiz devam ediyor. Organize sanayi bölgesindeki işletmelerimizin kalifiye personel ihtiyacını göz önünde bulundurmak, aynı zamanda gençlerimize iş imkanları oluşturmak amacıyla 2014 yılında temelini attığımız okul projemizi bu yıl eğitim öğretime açtık. 4 bölüm açtık, yaklaşık 600 öğrenci ile başladık, önümüzdeki yıl gelişen sektörleri de göz önünde bulundurarak bu yıl 12 bölüme çıkarmayı hedefliyoruz. Biz kent olarak sıkıntılı bir süreç yaşadık, elbette bazı etkileri devam ediyor olsa da şu anda Diyarbakır huzur ve güven açısından Türkiye’deki en huzurlu şehirlerinden biridir. Dolayısıyla gerek yatırım açısından gerek organizasyonlar açısından da uygun bir şehirdir.”
Programda konuşan İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı Zeytinoğlu da, İKV’nin 1965 yılında AB ve Türkiye AB ilişkileri, yeni görüş üretme konferans ve seminerler düzenleme organizasyonları başta olmak üzere yapan, Türkiye’yi AB’ye AB’yi de Türkiye’ye anlatan bir sivil toplum örgütü olduğunu söyledi.
Konuşmaların ardından çeşitli üniversitelerdeki öğretim üyeleri tarafından ‘Avrupa Birliği sürecinde son gelişmeler, AB kriterleri, uyum çabaları ve kazanımlar’ konulu panel gerçekleştirildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.