GENEL - 17 Temmuz 2018 Salı 10:15

Başkan Erdoğan’ın sözleri şehit ailelerini sevindirdi

A
A
A
Başkan Erdoğan’ın sözleri şehit ailelerini sevindirdi

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şehit aileleri ve gaziler onuruna verdiği yemekte sarf ettiği sözler şehit aileleri tarafından sevinçle karşılandı.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şehit aileleri ve gaziler onuruna verdiği yemekte sarf ettiği sözler şehit aileleri tarafından sevinçle karşılandı. Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Genel Başkanı Ziya Sözen, Cumhurbaşkanı ve Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı bir baba, bir ağabey olarak gördüklerini söyledi.


Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz günü cumhurbaşkanlığı külliyesinde şehitleri anma programı çerçevesinde şehit aileleri ve gaziler onuruna verdiği yemekte ’Her şehit ailesi ve her gazimiz benim öz kardeşim mesafesindedir. Onlara yapılan her yanlışı şahsıma yapılmış sayarım ve ona göre davranırım’ şeklindeki konuşmasını samimi, içten ve anlamlı bulduğunu belirten Ziya Sözen, "Bu konuşmadan dolayı bir şehit çocuğu olarak şahsım, şehit aileleri ve gazileri temsil eden bir konfederasyonun genel başkanı olarak şehit ailelerimiz ve gazilerimiz adına cumhurbaşkanımıza çok teşekkür eder, şükranlarımızı sunarız. Bu sözler Türkiye Cumhuriyeti devleti yöneticileri tarafından bugüne kadar en üst perdeden şehit aileleri ve gazilerimize söylenmiş en önemli en anlamlı sözlerdir. Cumhurbaşkanımızın bu anlamlı sözleri şehit ailelerimize, gazilerimize ne kadar değer verdiğinin kanıtıdır. Cumhurbaşkanımızın bu sözleri söylemesinin temel amacının Türkiye’deki başta devleti yöneten bütün bürokratlara, bütün yöneticilere ve Türkiye Cumhuriyeti’nin her vatandaşına ’Ben cumhurbaşkanı olarak şehit ailelerimize ve gazilerimize değer veriyorum sizlerde değer vermelisiniz’ şeklinde bilinçli bir şekilde verilmiş anlam yüklü bir mesaj olarak görüyoruz. Biz şehit aileleri ve gaziler olarak Cumhurbaşkanımızın bu anlam yüklü mesajına karşı, bizlerde Cumhurbaşkanımızı bir baba, bir ağabey olarak gördüğümüzü ve bundan sonrada görmeye devam edeceğimizin bilinmesini istiyoruz. Cumhurbaşkanımızın biz şehit ailelerini ve gazileri kendi öz kardeşi gibi görmesinden onur, gurur, mutluluk duyduğumuzu ifade etmek istiyoruz" dedi.



"Vatan için can vermeye hazırız"


Şehitler gibi kendilerinin de bu vatan için can vermeye hazır olduklarını belirten Ziya Sözen, açıklamalarını şöyle sürdürdü:


"Cumhurbaşkanımızın bu sözleri evlat acısı, baba acısı, kardeş acısı, eş acısı, torun acısı çeken bütün şehit ailelerimizin, kahraman gazilerimizin yüreğime su serpmiş; bizlerin acılarının bir nebze olsun hafiflemesine sebep olmuştur. Biz şehit ailelerine ve gazilere bu duygu yüklü sözleri söyleyen Cumhurbaşkanımız bilmelidir ki; yakınlarını bu kutsal vatan toprakları için şehit veren bizler vatanımızın bölünmemesi için bayrağımızın göklerden inmemesi için, minarelerde ezanımızın susmaması için kendimizde şehit olmaya ve gazi olmaya hazırız. Şehitlerimizin uğruna canlarını feda ettikleri, gazilerimizin uğruna uzuvlarını kaybettikleri mukaddes değerlerimizin korunması için dün olduğu gibi bugün de yarın da devletimizin emrinde olmaya devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımızın bu anlamlı ifadeleri karşısında biz şehit aileleri ve gazilere düşen şehitlerimizin ruhlarını incitecek, onların aziz hatıralarına gölge düşürecek her türlü yaklaşımdan söz ve eylemlerden kaçınmalı, şehitlerimize yaraşır bir şekilde davranmalıyız. Şehitlik ve gazilik mertebesine leke getirecek hal ve hareketlerden kaçınmalıyız. Her yönüyle toplumun örnek alması gereken kişiler olmak için azami gayret göstermeliyiz. Böyle davrandığımız müddetçe Cumhurbaşkanımız gibi bütün devlet büyüklerimizin bürokratlarımız ve vatandaşlarımız şehit aileleri olarak bizleri ve gazilerimizi baş tacı edeceklerine olan inancımız tamdır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.