SAĞLIK - 22 Haziran 2017 Perşembe 15:10

Bayramda sağlıklı beslenme önerileri

A
A
A
Bayramda sağlıklı beslenme önerileri

Diyetisyen Ceylan Özateş, Ramazan ayının sona ermesi ile bayram sonrası aşırı yemek yemenin sindirim sistemini zorlamakla kalmayıp, farklı sağlık problemlerini de beraberinde getirebileceğine dikkat çekerek, sağlıklı beslenme önerilerinde bulundu.

Diyetisyen Ceylan Özateş, Ramazan ayının sona ermesi ile bayram sonrası aşırı yemek yemenin sindirim sistemini zorlamakla kalmayıp, farklı sağlık problemlerini de beraberinde getirebileceğine dikkat çekerek, sağlıklı beslenme önerilerinde bulundu.


Memorial Dicle Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümünden Diyetisyen Ceylan Özateş, Ramazan Bayramında sağlıklı beslenme önerileri hakkında bilgi verdi. Bayram sabahı güne hafif bir kahvaltı ile başlamanın en doğru tercih olacağını anlatan Özateş, “Peynir, zeytin, domates, kepek ekmeği gibi hem sindirim hem de kalp ve damar sistemini zorlamayacak besinler aşırıya kaçmamak şartıyla yenilebilir. Yemekler 3 ana öğün, 3 ara öğün olacak şekilde tüketilmelidir. Ana öğünlerde et, süt, sebze ve tahıl grubundan yeterli miktarda, ara öğünlerde ise meyve, kuruyemiş, kepekli bisküvi gibi alternatifler tercih edilmelidir” dedi.



“Tatlılar doyumluk değil tadımlık yenmeli”


Bayram ziyaretlerinde ikram edilen tatlılar arasında eğer sütlü tatlı alternatifi varsa tercihin bu yönde olmasının faydalı olacağını anlatan Özateş, “Şerbetli tatlılar ise sadece tadına bakılarak bırakılmalıdır. Geleneksel hale gelen bayram tatlısı baklava, yüksek karbonhidratlı hamur, yağ ve şerbet içeriği nedeniyle fazla tüketilmesi durumunda sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle bayramlarda tatlı tercihi, yağlı, kızartma, baklava, hamur tatlısı değil de daha çok sütlü tatlılar yönünde olmalıdır. Ramazan Bayramı’nda sağlık için tatlı ikramların geri çevrilmesi çok önemlidir. Bayram ziyaretçilerine sunulacak en güzel ikram, evde light süt ile yapılmış tatlıların yanı sıra kuru meyveler, badem, ceviz gibi besleyici değeri yüksek olan besinlerdir. Çikolata, şeker ve şerbetli tatlılar mümkün olduğunca bayram ikramları arasında olmamalıdır” diye konuştu.



“Şeker hastaları diyabetik tatlı tüketebilir”


Şeker içeriği yüksek tatlıların, diyabet hastaları için önemli tehlike oluşturduğuna dikkat çeken Özateş, şunları kaydetti:


“Basit şekerlerle yapılan şerbetli bayram tatlıları, ani şeker komasına neden olabilir. Bu nedenle şeker hastaları bayramda bitkisel tatlandırıcılar ile yapılmış diyabetik tatlıları tercih edebilir. Posa içeriği yüksek besinler şeker hastalarının en büyük yardımcısı olacaktır. Tam tahıllı ekmekler, taze sebze ve meyveler ile yağlı tohumlar (ceviz, fındık, badem) bu hasta grubu için en iyi seçeneklerdir. Özellikle çok geç saatlerde tatlı yemek şeker hastaları için ciddi risk taşıyan bir durumdur. Yatmadan 2 saat önce az yağlı süt ve 1 orta boy meyve, bu hastaların tüketebilecekleri en dengeli besinlerdir. Meyveye biraz da tarçın eklenirse vücutta kan şekerinin dengelenmesi sağlanır. Ramazan ayı boyunca az yemek yemeye alışan mideye, bayramda birden ve yoğun bir şekilde yüklenmek özellikle kalp hastalarında damar tıkanıklıkları, pıhtılaşma mekanizmasında artış ve kalp krizlerine yol açabilir. Bu nedenle besinler iyi çiğnenmeli, az az ve sık sık yemek yenilmelidir. Kızartma gibi yüksek kalorili besinler yerine haşlama ve buğulama besinler tercih edilmelidir. Hamur işleri ve tatlı tüketiminde dikkatli olunmalıdır. Özellikle hamur işlerinden uzak durulmalıdır. Yaz mevsiminde aşırı sıcaklar nedeniyle sıvı-elektrolit dengesini sağlamak adına bol miktarda sıvı tüketilmelidir. Günlük ortalama 2,5 litre civarında su alınmalıdır. Çay, kahve ve asitli içecekler yerine ise az şekerli veya şekersiz soğuk içecekler ile ayran tercih edilmelidir. Ramazan ayındaki beslenme düzeninden dolayı yavaşlayan metabolizma kilo almaya neden olacaktır. Bayram döneminde sağlıklı beslenmenin yanı sıra hastaların doktorlarına danışarak yapacağı yeterli düzeyde fiziksel aktivite yararlı olacaktır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi. Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildiğini belirterek Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz Milletimizin Bilmesini İsterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya operasyonla ilgili şu detayları paylaştı: "Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, Jandarma Genel Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının desteğiyle Batman İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu; Batman merkezli Adana, Aydın, Mersin, Hakkâri, Van, Mardin ve İzmir’de eş zamanlı olarak düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında “Bilişim sistemlerini kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık” suçunu örgütlü olarak işleyen organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Sosyal medya üzerinden sahte kiralık Bungalov ev ilanı vererek dolandırıcılık yaptıkları, mağdurlardan elde ettikleri gelirleri önce yasal bahis platformlarındaki hesaplara, daha sonra bahisten kazanılmış gibi gösterip kendi banka hesaplarına aktararak paranın izini kaybettirmeye çalıştıkları ve toplam 18 bin 635 vatandaşımızı mağdur ettikleri tespit edildi. MASAK ile koordineli yapılan çalışmalar sonucu; suçtan elde edilen mal varlığı değerlerinin aklanması kapsamında; ilk belirlemelere göre 34 milyon 530 bin TL değerinde işlem hacmine sahip, şüphelilere ait 1.283 banka hesabına el konuldu. Operasyonlarda; ruhsatsız tabanca, çok sayıda cep telefonu, sim kart, banka ve kredi kartı ile çok sayıda dijital materyale el konuldu. Batman Cumhuriyet Başsavcılığımızı ve operasyonları gerçekleştiren Kahraman Jandarmamız ile MASAK çalışanlarını tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.