GENEL - 05 Kasım 2017 Pazar 20:35

Bilal Erdoğan: "Bugünkü duruşumuz olsaydı Bosna Hersek katliamını yapamazlardı"

A
A
A
Bilal Erdoğan: "Bugünkü duruşumuz olsaydı Bosna Hersek katliamını yapamazlardı"

Türkiye Gençlik Vakfı’nın (TÜGVA) düzenlediği programa katılmak için Diyarbakır’a gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, Bosna Hersek’te yaşanan katliamı anımsatarak, “Bugünkü bu gücümüzle, bu duruşumuzla o katliamı yapabilirler miydi? Yapamazlardı.

Türkiye Gençlik Vakfı’nın (TÜGVA) düzenlediği programa katılmak için Diyarbakır’a gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, Bosna Hersek’te yaşanan katliamı anımsatarak, “Bugünkü bu gücümüzle, bu duruşumuzla o katliamı yapabilirler miydi? Yapamazlardı. Şimdi daha iyi anlıyor musun Türkiye’ye, liderimize neden bu kadar saldırıyorlar?” dedi.


TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, vakfın Diyarbakır temsilciliğinin düzenlediği programa katılmak için TÜGVA Genel Başkanı İsmail Emanet ile kente geldi. Kayapınar ilçesi Ekin Ceren Parkında bulunan il temsilciliğinde Erdoğan’a Vali Hasan Basri Güzeloğlu, AK Parti Diyarbakır Milletvekilleri Ebubekir Bal ve Galip Ensarioğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Cumali Atilla, İl Emniyet Müdürü Tacettin Aslan ve TÜGVA İl Başkanı Mahmut Yağmur eşlik etti. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı program Kuran-ı Kerim tilaveti ile başladı. Programın açılış konuşmasını yapan TÜGVA Genel Başkanı İsmail Emanet, bölgenin değişimi ve dönüşümü açısından temsilciliklerinin her yerde hizmete hazır halde gençleri beklediğini ifade ederek, “Ülkemiz zihinsel bir dönüşüme girdi. Bu dönüşümün merkezi olması açısından bu temsilciliklerimizin hayırlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum” diye konuştu.


Vali Hasan Basri Güzeloğlu, en büyük zenginliğimizin gençler olduğunu vurgulayarak, “Bir toplumun en büyük değeri olan gençler iman, İslam ve ahlak değerleriyle buluşmadıkça bunu kazanca dönüştürmemiz, geleceğimiz için güven duymamız mümkün değil. Cumhurbaşkanımızın vizyoner liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti kararlı ve emin adımlarla bölgesinde ve küresel ölçekte belirleyen ve yönlendiren bir ülke olarak her geçen gün emin adımlarla yoluna devam ediyor. Bu yolculuğumuzda en büyük güvencemizin gençler olduğunu bilerek, gençlerimize dönük bütün alanlarda özel bir gayreti sergiliyoruz. Bunu tamamlamak, taçlandırmak adına da TÜGVA’nın çabalarını ayrıca önemli bir zenginlik olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.



"Bize gerici diyenleri utandırdık"


TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, dünyada dış yardımda milli gelire oranla birinci sırada Türkiye’nin olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:


“Ne Amerika’sı ne İngiltere’si ne de Norveç’i Türkiye birinci. Bu içimizdeki gönül zenginliğini içimizden söküp atamamışlar ki bugün dünyada yardım denince, mültecilerin korunup kollanması denince herkesin aklına Türkiye geliyor. Neden? Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan bize böyle bir yolu açtığı için. Teknolojide, bilimde, fende en ileri noktaya biz gelmeliyiz ki bu zulüm üzerine alternatif bir düzlem oluşabilsin. Zulme karşı durmak, adaleti tesis etmek üzerine bir düzen geliştirebilmek için bizim çok çalışmamız lazım. Bize gerici diyenleri utandırdık mı bu 15 yılda? Bu ülkede alnı secdeye gittiği için insanlara gerici diyenler ne uçak yaptırdılar ne araba. Kendileri uzaya mı gitti? Hayır ama bu ülkede alnı secdeye gidenler 15 Temmuz’da dünya demokrasi tarihine geçecek bir iş yaptılar.”



“Bugünkü gücümüzle o katliamı yapamazlardı”


Konuşmasının devamında Bosna Hersek katliamını anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:


“Bugünkü bu gücümüzle, bu duruşumuzla o katliamı yapabilirler miydi? Yapamazlardı. Şimdi daha iyi anlıyor musun Türkiye’ye, liderimize neden bu kadar saldırıyorlar? Bu milletin gerçek manada bağımsız olmasına tahammül edemiyorlar. Devamlı aramıza fitne, nifak tohumlarını ekmek istiyorlar. Kardeşi kardeşe kırdırmak istiyorlar. Bizi birleştiren, bizi kardeş yapan inancımız.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Turizmde Sivas hızına hız katacak Sivas Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde hazırlanan ‘Turizmde Sivas’ın Hızına Yetiş Projesi’ açılış toplantısı, STSO Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özdemir Başkanlığında gerçekleştirildi. Sivas Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) öncülüğünde hazırlanan ve kentin turizm rakamlarını artıracağı düşünülen Turizmde Sivas’ın Hızına Yetiş Projesi’nin açılışı yapıldı. STSO’da gerçekleştirilen açılış toplantısına; Sivas Kültür ve Turizm Müdürü Aziz Erdoğan, Oran Kalkınma Ajansı Sivas İl Koordinatörü Yunus Emre Şeker, Buruciye AŞ Genel Müdürü Mustafa Altun ve Turizm tesislerinin personel ve yöneticileri katıldı. Projeyi Oran Kalkınma Ajansı ile birlikte yürüttüklerini belirten Başkan Özdemir, “Sivas’ın Hızına Yetişin” projemizin başlığında yer alan hız kavramı, Yüksek Hızlı Trenin ilimize gelmesiyle oluştu. Yüksek Hızlı Trenimizin Sivas’a getirdiği en önemli katkı, turizm sektörüne yapacağı katkıdır. Sivas’a daha çok turist getirmek adına turizm sektörüne eğitim anlamında faydalı olmak istedik. Hocalarımızın bilgilerini sektör yöneticilerine ve çalışanlarına aktarmak adına bu projeyi yaptık” ifadelerini kullandı. Programda konuşan Oran Kalkınma Ajansı Sivas İl Koordinatörü Yunus Emre Şeker, Sivas TSO’nun şehrin önemli meselesine dayanan bir proje hazırlayarak destek almaya hak kazandığını ifade etti. Programların projeler geldikçe var olduğunu belirten Şeker, projelerdeki üst amacın Hızlı Tren odağında Sivas’ın turizm hamlesine katkı sunmak dedi. Sivas İl Kültür ve Turizm Müdürü Aziz Erdoğan ise, Turizm sektörünün gelişmesinde Sivas TSO’na teşekkür ederek, projenin sonucunda güzel bir çıktı elde edileceğine inanıyorum dedi. Sivas’ta bulunmaktan ve böyle bir proje yer almaktan memnuniyet duyduğu ifade eden Eğitmen Doç. Dr. İrfan Mısırlı, verilecek olan eğitimler hakkında bilgiler verdi. Sekiz gün sürecek olan eğitimlerde; Konukla İletişim, Müşteri Memnuniyeti, Sosyal Davranış Kuralları ve özellikle Misafir ve İnsan İlişkileri konuları üzerine eğitimler verilecek. Eğitim programını tamamlayan katılımcılara sertifika verilecek.
Ankara YÖK Başkanı Özvar: "2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz" Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, "2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz" dedi. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi Itri Konferans Salonu’nda Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı gerçekleştirildi. Konferansta konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, yükseköğretime kayıtlı örgün ve açık öğretime devam eden yaklaşık 7 milyon öğrenci ve 185 bine yakın akademik personel olduğunu belirterek, "Sahip olduğumuz bu kapasiteyle Avrupa Yükseköğrenim Alanı içinde önde gelen ülkelerden biri konumundayız. Ancak bizler ulaştığımız noktayı yeterli görerek yavaşlayacak bir anlayışta olamayız. Yükseköğretim Kurulu olarak bir yandan kapasitemizi iş dünyası ile öğrencilerin eğilim ve beklentileri doğrultusunda düzenlerken, diğer yandan üzerinde hassasiyetle durduğumuz kalite güvencesi standartlarımızı yükseköğretim sistemimizin bütün alanlarına yaygınlaştırmaya çalışıyoruz" dedi. "350 bine yaklaşan uluslararası öğrenci sayımız var" Uluslararasılaşma ve kalite bağlamında üniversitelerin uluslararası görünürlüklerini artırmayı hedeflediklerini aktaran Özvar, şunları kaydetti: "Uluslararası sıralamalardaki üniversite sayımızı yükseltmek, akademisyenlerimizin yer aldığı uluslararası projeler ile nitelikli ve etki değeri yüksek yayınların sayısını çoğaltmak; akademisyenlerimizin ve öğrencilerimizin uluslararası hareketliliğini artırmak öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Bu alanlarda sağlayacağımız başarı, bir taraftan yükseköğretimimizin kalitesini artıracak, diğer taraftan çok daha fazla sayıda nitelikli uluslararası öğrencinin üniversitelerimize ilgi göstermesini sağlayacaktır. Böylece 350 bine yaklaşan uluslararası öğrenci sayısıyla dünyada ilk 10 içinde yer alan ülkemiz, ilk 5 ülkeden biri olma hedefine bir adım daha yaklaşmış olacaktır." "İyi bir seviyeye ulaşmış olsak da daha atmamız gereken adımlar var" Üniversitelerin yüzde 35’inde kurumsal akreditasyon olduğunu hatırlatan YÖK Başkanı Özvar, "Bu anlamda iyi bir seviyeye ulaşmış olsak da daha atmamız gereken adımların var olduğu anlaşılmaktadır. 2027 yılına kadar üniversitelerimizin tamamına yakınının akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz. Hiç şüphe yok ki kalite süreçleri sonu olmayan ve sürekli iyileşmeyi ilzam eden bir uğraşı alanıdır. Program bazındaki akreditasyonlar ise YÖKAK tarafından yetkilendirilen 24 ulusal ve 13 uluslararası akreditasyon kuruluşu tarafından yürütülmektedir. Mevcut durumda yükseköğretim sistemimizde akreditasyondan geçen programların sayılarının artmasını beklediğimizi ifade etmek isterim" dedi. Konuşmaların ardından YÖK Başkanı Erol Özvar, üniversite rektörleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.