GENEL - 21 Şubat 2017 Salı 10:37

Diyarbakır Milli Eğitim Müdürü Aslan:

A
A
A
Diyarbakır Milli Eğitim Müdürü Aslan:

Aday öğretmenlere yönelik “Kurumsal iletişim ve iletişimde farkındalık” seminerinde konuşan Diyarbakır Milli Eğitim Müdürü Hasan Aslan, “Dağa çıkan her çocuğun, bizim üzerimizde vebali var, uykumuz kaçmalı. Eğer gencecik bir lise öğrencisi Rozerin, Sur’da keskin nişancı, Kanasçı olmuşsa öğretmenler olarak, eğitimci olarak burada bizim vebalimiz var” dedi.
Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğü ve İstanbul Aydın Üniversitesi işbirliğiyle aday öğretmenlere yönelik “Kurumsal iletişim ve iletişimde farkındalık” semineri verildi. Büyükşehir Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu konferans salonunda düzenlenen seminere, Milli Eğitim Müdürü Hasan Aslan, müdür yardımcıları, İstanbul Aydın Üniversitesi Güneydoğu Anadolu Bölge Koordinatörü Şeref Kor, İstanbul Aydın Üniversitesi Kişisel Gelişim Uzmanı Mehmet Ekinci, okul idarecileri ve aday öğretmenler katıldı.

“Görevimiz, vatana millete bağlı öğrenciler yetiştirmektir”
Seminerde konuşan Milli Eğitim Müdürü Aslan, öğretmenliğin, kutsal ve şerefli bir meslek olduğunu söyledi. Fikirleri birer zenginlik olarak göreceklerini belirten Aslan, “Eğer biz öğretmenler odasında, kendi fikirsel çatışmalarımızdan dolayı, birbirimize küsüyorsak, birbirimizle konuşmuyorsak, birbirimize sırt çeviriyorsak, bizim yetiştirdiğimiz öğrenciler de geleceğin, toplumun huzursuzluk durumlarını artıracak. Öğretmenler odasında, öğretmenlerin anlaşamadığı öğrencileri, olsa olsa toplumun huzursuz hali olur. Vatana, millete, milli ve manevi değerlerine bağlı nesiller yetiştirmek, bizim asli görevimizdir. Bizim okullarımız da bayrağımız dalgalanacak, İstiklal Marşı’mız kesintisiz okunacak, bizim okullarımızda devletin ve milletin lehine ne varsa, onlar yaşanacak ve yaşatılacak aleyhinde olanlar da benim kırmızı çizgim olduğunu bilecekler arkadaşlar” diye konuştu.

“Terörün panzehiri eğitimdir”
Çocukların, gelecek nesillerin öğretmenlere emanet olduğunu ifade eden Aslan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu çocuklar size emanet, bu nesiller, bu gençler size emanet, dağa çıkan her çocuğun, vallahi de billahi de bizim üzerimizde vebali var, uykumuz kaçmalı. Eğer gencecik bir lise öğrencisi Rozerin, Sur’da keskin nişancı, Kanasçı olmuşsa öğretmenler olarak, eğitimci olarak burada bizim vebalimiz var. Başkasının evladı üzerinden ideoloji devşirmek kolay tabi. Kendi evladımız üzerinden devşirelim bakalım. Hiçbir anne baba kendi evladını, 16-17 yaşında kız çocuğunun, erkek çocuğunun örgüt elemanı olarak elinde silahla dağa çıkmasını, milletine vatanına silah çekmesini arzu eder mi, etmez tabi. Niye bunu söylüyorum, bu çocuklar bize emanettir, terörün panzehiri eğitimdir, bizleriz.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.