GENEL - 30 Mayıs 2017 Salı 11:18

Diyarbakır’da kadınlar girişimciliğe hazırlanıyor

A
A
A
Diyarbakır’da kadınlar girişimciliğe hazırlanıyor

Diyarbakır’da açılan tekstil kursuna katılan kadınlar, burada alacakları belgelerle girişimciliğe hazırlanıyor.

Diyarbakır’da açılan tekstil kursuna katılan kadınlar, burada alacakları belgelerle girişimciliğe hazırlanıyor. İlk etapta 20 kişinin başvurduğu kursun sonunda verilecek girişimcilik sertifikası ile kadınlar, hayallerindeki iş yerini açma fırsatı bularak istihdama katkı sağlayacak.


Kalkınma Bakanlığı ve Diyarbakır Valiliği tarafından desteklenen, AB tarafından kabul edilen Düşten Gülüşe Mutlu Bir Hayata İlk Adım projesi kapsamında açılan kurslar başladı. Bölgedeki kadınları iş hayatına yönlendirmeyi amaçlayan proje sayesinde açılan tekstil kursuna şu ana kadar 20 kadın başvurdu. Evde boş vakit geçirmek istemeyen çoğu ev kadınlarından oluşan kursiyerler, tekstil işinin her anında bulunma fırsatı yakalıyor. Kumaş parçalarını kesip biçimler verdikten sonra diken, daha sonra süsleyen kadınlar kendilerine ait ürünleri sergileme fırsatı buluyor. Bazı kadınlar da burada öğrendikleri sayesinde aldıkları işle ev geçimine katkıda bulunuyor.



Ailesini geçindirmek için kursa kayıt oldu


43 yaşındaki 2 çocuk annesi Refika Kayaş’ın eşi hastalığı nedeni ile çalışamıyor. İki çocuğuna bakmak için evde küçük dikiş işleri alan Kayaş, çevresinden MEKSA Vakfı’nın tekstil kursu açtığını öğrendi. Kursa gelip daha önce bilmediği işlemleri de öğrenen Kayaş’ın hayali, kurs bitiminde alacakları girişimcilik belgesi ile KOSGEB’den hibe alıp kendisine ait bir iş yeri açıp ailesini geçindirmek. Kurstan sonraki beklentilerini açıklayan Kayaş, sürekli İş-Kur’a başvurduğunu bir türlü sonuç alamadıklarını söyledi. Geçtiğimiz aylarda vakıftan bir telefon geldiğini belirten Kayaş, “Vakıf böyle bir kursun olduğunu belirtti. Ben de hiç düşünmeden kabul ettim. O telefonun ardından kursa kayıt oldum ve devam ediyorum. Kursa başlamadan önce evde nevresim ve tamirat işlemleri yapıyordum ama burada çok daha farklı şeyler öğrendik. Eşim hasta çalışamıyor, benim eve getirdiğim para ile geçiniyoruz. Kursun bitiminde bize destek verilmesi halinde kendimize ait iş yeri açmayı düşünüyoruz. Kadınlara imkan verilsin, yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Kadınlara çağrım şudur, evde oturmasınlar, sürekli çalışsınlar denesinler. İstedikleri zaman her şeyi başarabilirler” dedi.



Destek verilmesi halinde kendi işlerinin patronu olacaklar


Kursiyerlerden Fatoş Aktar ise bir şeylerle uğraşıp kendisini geliştirmek için kursa kayıt olduğunu ifade etti. Aktar, “İş-Kur’da uzun süredir kaydım vardı, oradan takip ediyordum kurs var mı diye. Tekstil atölye işini çok seviyorum. Burada bambaşka şeyler öğreniyoruz. Birbirimize akıl fikir verebiliyoruz. Hocamız da bize çok faydalı o da bize mükemmel şeyler öğretiyor. Ben evde dikiş yapmıyordum el sanatları üzerine dantel yapıyordum. Dikiş yapamıyordum ama dikişi çok seviyordum. Burada hiç bilmediğimiz şeyleri öğrendik. Destek olmadığı sürece hiçbirimizin tek başımıza ayaklarımızın üzerinde durmak gibi bir durumu söz konusu değil. Buradan belediye başkanımıza sesleniyoruz, bize destek sözü vermişti umarım kursu bitirdikten sonra bu desteği alabiliriz ve kendimize ait iş yeri açabiliriz. Kadınlar evde boş oturmasın, kimsenin eline bakmasın, kendi ayakları üzerinde dursun, ekonomik özgürlük demek güven demek” diye konuştu.


Kurs hocası Rojhat Bilim de AB tarafından kabul edilen Düşten Gülüşe Mutlu Bir Hayata İlk Adım projesi kapsamında kursların başladığını söyledi. Bilim, şöyle konuştu:


“Tekstil kursumuzda, düz dar etek, elbise seccade, nevresim gibi ürünleri dikiyoruz. Kurslarımızda kadınlarımıza işi öğretip meslek edindirip istihdama kazandırmak istiyoruz. Bu tür kursları kadınlarımızın kaçırmalarını istemiyoruz. Bu kurslar kadınlarımıza çok yararlı olacak sadece iş öğretmek değil, meslek edindirmek değil aynı zamanda onları sosyalleştirmek bizim amacımız.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Minibüsün devrilerek sürücüsünün altında kaldığı kaza anı kamerada Konya’da U dönüşü yapmak isteyen minibüs sürücünün hayatını kaybettiği kaza anına ait kamera görüntüleri ortaya çıktı. Kaza, 22 Nisan’da saat 17.30 sıralarında merkez Meram ilçesi Konya Isparta-Karayolu Akyokuş mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, merkez istikametinden Beyşehir ilçesi istikametine seyir halinde olan Yakup Bütün idaresindeki 42 VP 898 plakalı minibüs, merkez istikametine U dönüşü yaptığı sırada Mustafa H. idaresindeki 64 FS 591 plakalı otomobilin çarpması sonucu yan yattı. İhbarı üzerine olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri, minibüsün altında kalan sürücü Yakup Bütün’ün hayatını kaybettiğini belirledi. Kazada otomobil sürücüsü ile araçta yolcu olarak bulunan E.H. ve minibüste bulunan A.Y. yaralandı. Yaralılar yapılan ilk müdahalenin ardından kent merkezindeki çeşitli hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Kazada hayatını kaybeden Yakup Bütün’ün cenazesi ailesine teslim edilmesinin ardından merkez Selçuklu ilçesi Tepekent Mahallesi’nde defnedildi. Kaza anı kamerada Kaza anına ait kamera görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde, minibüsün sağ şeritte yavaşladığı, birkaç araç geçtikten sonra U dönüşü yapmak için manevra yaptığı, bu sırada arkadan gelen otomobilin minibüse çarptığı, savrulan minibüsün devrildiği anlar görülüyor.
Iğdır Iğdır’da 23 Nisan kutlamaları ikinci günde devam etti 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM’nin açılışının 104. yıl dönümü kutlamaları dün tüm yurtta olduğu gibi Iğdır’da da büyük coşku ile kutlanırken bugünde bazı okullarda eğlence programları düzenlendi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının 104. yıl dönümü dün şehir genelinde Zübeyde Hanım Bulvarı’nda büyük bir coşku ile kutlandı. Bugünde şehrin farklı yerlerinde bazı okullarda müzikli eğlenceler düzenlendi. O okullardan biri olan okulunda yöneticiler tarafından düzenlene eğlencede veliler çocukları ile doyasıya eğlendi. Çocuklar düzenlenen program ile hem eğlendi, hem de bilgi oyunları ile öğrendi. Okul müdürü Resul Akkuş düzenledikleri programa çok yoğun bir katılımın olduğunu belirterek, “Yıl boyunca yoğun geçen eğitim- öğretim programından sonra çocuklarımızın streslerini atlatmaları, eğlenmeleri için böyle bir program düzenledik. Velilerimizi de bu programa davet ettik Sağ olsunlar velilerimiz de yoğun bir katılım sağladılar. Emeği geçen bütün arkadaşlara teşekkür ederim" dedi. Öğrenciler den Elanur Araklı, oyunlar ile çok eğlendiğini söyleyerek, "Çok eğlendim birçok oyun vardı. Öğretmenlerimize teşekkür ederiz" dedi. Öğrencilerden Harun Erçik ise farklılığın güzel olduğunu dile getirerek; "Burada halat çekme, çuval gibi birçok oyun oynadık. Sürekli derse giriyorduk şimdi eğleniyoruz çok güzel oldu" dedi.
Sakarya Hulusi Akar: "Cin şişeden çıktı, artık bizim savunma sanayiinde, ’yapamayız’ dediğimiz tek bir şey bile kalmadı” Sakarya’da düzenlenen ‘Ülkemizin Savunma ve Güvenlik Meselelerine Bir Bakış’ konferansına katılan TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, “Savunma sanayiinde yüzde 80’lere geldik. Uçağımız, tankımızı, İHA ve SİHA’mızı yapacak hale geldik. Biz TSK’nın gücüne her zaman muhtacız bunun için savunma sanayi çok önemlidir. Cin şişeden çıktı, artık bizim savunma sanayiinde, ’yapamayız’ dediğimiz tek bir şey bile kalmadı” dedi. ‘Ülkemizin Savunma ve Güvenlik Meselelerine Bir Bakış’ isimli konferansa konuşmacı olarak katılan TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar burada gençlere, Türkiye’nin milli savunma stratejilerini, güvenlik politikaları ve ülkenin savunma alanındaki güçlü yanları hakkında bilgiler aktardı. Hukuk Fakültesi’nin Sabahattin Zaim Konferans Salonu’nda gerçekleşen konferansta Akar, İsrail-Filistin arasındaki savaşa değinerek Türkiye’nin izlediği politikalar hakkında bilgiler verdi. Akar, “Devletlerin iki temel hedefi var biri devletin bekası diğeri insanlarının refahı bunun için büyük ve güçlü ülke diyerek çalışmalarımızı gece gündüz demeden yaptık. Şu anda yaptığımız çalışmalar neticesinde uluslararası alanda özne halinde geldi. Etki alanımız üç kıta, ilgi alanımız ise tüm dünya oldu” dedi. “Mehmetçik, teröristleri kazdıkları çukurlara gömdü” Terör hususuna değinen Akar, “Biz terör meselesini ortandan kaldırmak için çözüm süreci başlattık ama gerçek teröristler bunun peşini bırakmamak için azgınlaştılar. Bunun üzerine ise 24 Temmuz 2015 tarihinden itibaren bugünkü yapmakta olduğumuz operasyonlar başladı. Dağlarda hava saldırılarıyla teröristler çukurlara gömüldü, barınaklar yıkıldı. Mehmetçik karşısında dağlarda duramayanlar illerde ve ilçelerde halkı siper ederek çukur kazıp bir yere varacaklarını zannettiler. Mehmetçikler sadece ve sadece teröristleri kazdıkları çukurlara gömdüler. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra artık bu ordu bir şey yapamaz denildiği bir noktada Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı harekatları gerçekleşti ve en sonda da Bahar Kalkanı yapmak suretiyle göçü engelledik. Teröristlerin hevesleri de kursaklarında kaldı ve onları destekleyenlerin de eylem yapmasına müsaade etmiyoruz. 4 bin 500 DEAŞ’lı Suriye’nin kuzeyinde TSK tarafından etkisiz hale getirildi ve diğer tarafta da PKK ve YPG bunların birbirinden hiçbir farkı yok bunlar tamamen uluslararası oyunlar isimleri değiştirmek suretiyle kendilerine bir alan açmaya çalışıyorlar bunda biz müsaade etmiyoruz. Biz kimseyi dininden, renginden dolayı ayırt etmedik, edemeyiz böyle bir yetkimiz yok bizim inanç olarak. Türkler, Kürtler, Zazalar, Araplar kardeştir, 85 milyon biriz, tek yumruk ve tek yüreğiz. Bunun da en güzel kanıtı biz yüz yıllarca beraber yaşadık, ekmeğimizi bölüştük, kız aldık, kız verdik bu alçaklar ortaya çıkıp aramıza fitne sokuncaya kadar ve en değerli olanı da Cumhuriyeti berber kurduk, teröristlere ve darbelere karşı beraber durduk bununda kanıtı şehitliklerdir” diye konuştu. “Bu savaş değil; bir tarafta nükleer silah dahil her şey var diğer tarafta sapan taşları var” İsrail ve Filistin arasındaki savaşa değinen Akar, “Filistin konusu çok konuşuldu ve bu savaş değil bir tarafta nükleer silah dahil her şey var diğer tarafta sapan taşları var. Oradaki insanların direnişini, masum insanların katledildiğini görün. 6 ay geçti orada direniş devam ediyor oradaki vatandaşlar bu yapılan zulme karşı çıkıyor. Bu durum artık katliamı aştı etnik temizliğe, soykırıma doğru gidiyor ve bunu da kimse görmek istemiyor. Rüşvetle, tehdit ve şantajla bazı yönetimler susmakla beraber birazcık aklı ve vicdanı olan bütün insanlar ayakta” şeklinde konuştu. “Savunma sanayiinde ’yapamayız’ dediğimiz tek bir şey bile kalmadı” Savunma sanayi hakkında konuşan Akar, “Savunma sanayiinde yüzde 80’lere geldik. Uçağımız, tankımızı, İHA ve SİHA’mızı yapacak hale geldik. Biz TSK’nın gücüne her zaman muhtacız bunun için savunma sanayi çok önemlidir. Savunma sanayi konusunda üniversitelerimiz, vakıf şirketlerimiz, özel sektör ve kamu büyük bir azimle çalışıyor. Cin şişeden çıktı, artık bizim savunma sanayiinde, “Yapamayız” dediğimiz tek bir şey bile kalmadı. Bunu sadece kendimiz için değil dostlarımız, müttefiklerimiz için onların da haklı davalarını desteklemek için ihtiyacımız var. Nereye giderseniz gidin herkes Türkiye diyor Bunun bir övüncü birde sorumluluğu var bu çerçevede bizim daha çok çalışmamız lazım. Bu memleket bizim kimse kendini ötekileştirmesin tarihte başarılarımız var ilham alacağız, sıkıntılarımız var ibret alacağız. Bu millet, bu vatan, bu bayrak bizim dolayasıyla 85 milyonun tek yumruk olarak bu istikamette çalışmasıyla inşallah başaramayacağımız iş, görev yok” ifadelerini kullandı.