EKONOMİ - 17 Ağustos 2018 Cuma 15:06

DTSO, DTB, DESOB ve DİSİAD’dan ekonomi açıklaması yaptı

A
A
A
DTSO, DTB, DESOB ve DİSİAD’dan ekonomi açıklaması yaptı

Son günlerde yaşanan ekonomik gelişmeler nedeni ile özel sektörlerin karşılaştığı sorunlar için çözüm önerisi arayışına giren Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO), Diyarbakır Ticaret Borsası (DTB), Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (DESOB) ve Diyarbakır Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DİSİAD) artık bir basın açıklaması yaptı.

Son günlerde yaşanan ekonomik gelişmeler nedeni ile özel sektörlerin karşılaştığı sorunlar için çözüm önerisi arayışına giren Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO), Diyarbakır Ticaret Borsası (DTB), Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (DESOB) ve Diyarbakır Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DİSİAD) artık bir basın açıklaması yaptı.


DTSO, DTB, DESOB ve DİSİAD ortaklaşa yaptığı açıklamada son yıllarda dünyada ve ülkede siyasal ve ekonomik alanda oldukça hızlı gelişmeler yaşandığını, ekonomik büyüme sağlanmakla beraber, yatırımlar ve özel sektör bu gelişmelerden olumsuz etkilenmekte olduğunu ve son günlere ekonomik alanda belirsizlik hakim olmaya başladığını belirtildi. Açıklamada, "Döviz kurlarındaki değişim, hammadde tedarikinde yaşanan sorunlar, iç piyasada talebin azalması ve artan girdi maliyetlerine rağmen talep yetersizliği nedeni ile satış fiyatlarının revize edilememesi, finansa erişimde yaşanan sorunlar, kamu alımlarında hak ediş, mal ve hizmet alım ödemelerindeki gecikmeler, inşaat, sağlık, hizmet ve üretim alanlarında işletmelerin yaşadıkları öncelikli sorunlardır. Uluslar arası firmaların ürün satışlarını durdurması, distribütörlerin mal tedarik edememesi gıda ve tüketim mallarında ürün tedariki ve satışını zorlaştırmaktadır. Özellikle ithal girdi ile iç piyasaya üretim yapan işletmeler artan üretim maliyetleri, iç piyasadaki talep düşüklüğü ve satış fiyatlarını revize edememeleri nedeni ile küçülmeye yönelmektedirler. İnşaat sektöründe yaşanan durgunluk, bu sektöre girdi sağlayan üretim ve hizmet sektörlerini olumsuz etkilemekte, pazarda talebin düşmesi ve üretim girdilerinin fiyatlarındaki artış inşaat sektörüne bağlı üretim alanlarını olumsuz etkilemektedir. İnşaat sektöründe kullanılan demir, alüminyum, mobilya hammaddesi gibi ürün kalemlerinde girdi tedariği, sürekli değişen fiyatlar ve üreticilerin satış yapmaması nedeni ile mümkün olmamaktadır. Özellikle kamu ihalelerinde hak edişlerin geç ödenmesi, sözleşmelerde fiyat farkı uygulamasının bulunmaması veya fiyat farkının reel değerlerin altında olması nedeni ile inşaat işletmeleri bankalardan temlik karşılığında yüksek faizli kredi kullanımına yönelmekte ve finansal açıdan sürdürülebilirliklerini sağlayamamaktadırlar. Hayvancılık sektöründe ithal hayvan alımında dolar ve euro üzerinden alınan ithal hayvanların satış fiyatları alım fiyatlarının altına düşmüş durumdadır. Yem ve diğer girdi kalemlerindeki artışlar nedeni ile de besicilik ve süt sığırcılığında satış fiyatları üretim maliyetinin altındadır. Döviz kurundaki değişimin çok daha sert yaşandığı son günlerde işletmeler karşılaştıkları riskleri minimize etmek ve üretim ve hizmet koşullarını korumak ve sürdürebilmek için çeşitli tedbirlere ihtiyaç duymaktadırlar. Ülke genelinde yaşanan ve bölgemizde de üretim, hizmet ve ticaret alanlarını olumsuz etkileyen mevcut ekonomik koşullarda, özel sektörü koruyacak ve sürekliliğini sağlayacak tedbirler alınması gerektiğini düşünüyor, ağırlıklı küçük ve orta ölçekli işletmelerin yoğunlaştığı bölgemizde özellikle kamu alımlarında, tarım ve hayvancılık sektöründe, üretimde yaşadığımız sorunlar ve çözüm önerilerimizi paylaşmak istiyoruz. Yaşanan ekonomik sorunların çözümünde, yapısal reformların hayata geçirilmesi ve ülkemizin en büyük pazarlarından Avrupa Birliği ile ilişkilerin geliştirilmesi, Kopenhag kriterlerine uygun olarak demokratikleşme ve AB uyum sürecinin yeniden başlatılması ve AB katılım sürecinin hızlandırılmasının temel öncelik olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca ekonomik sorunların ve bu zorlu sürecin kamunun tasarrufu, alacağı tedbirler ve özel sektörün de desteği ile aşılacağını düşünüyoruz” denildi.



Öneriler açıklandı


DTSO, DTB, DESOB ve DİSİAD AB katılım sürecinin hızlandırılması için gerekli adımların atılması ve kamuoyunu ve yatırımcıları rahatlatacak şekilde demokratikleşme ve AB katılım süreci ile ilgili açıklamaların yapılmasını istedi. Önerilere de yer verilen açıklamada, "Kamunun kendisinden başlamak üzere tasarruf tedbirlerinin geliştirilmesi, bunun yanında yerli ürün kullanımının sağlanması için kamu, sivil toplum nezdinde girişimler yapılarak, halkın yerli ürün kullanımının özendirilmesi, Irak ile ticaret hacminin geliştirilmesi için mevcut koşulların gözden geçirilmesi, yeni sınır kapıları için yatırımların yapılması ve Diyarbakır Erbil uçuşlarının başlatılması. Ulusal ve yerel düzeyde tüm kamu kurumları ile yapılan ve fiyat farkının olmadığı işlerde fiyat farkı uygulamasının getirilmesi, fiyat farkı uygulamasının bulunduğu kamu alımlarında da fiyat farkının reel değerlere göre yeniden belirlenmesi. Ekonomik gelişmeler nedeni ile artan finansman sorunlarının çözümüne katkı sunmak için ekonomik kuruluşların bütçelerinin oluşturduğu mevduatlar ile KGF destekli nefes kredilerinin geliştirilmesi ve mevcut işletme kredilerinin yeniden yapılandırılması. Özel sektörün kamu işlerinde imzaladığı ancak başlatılamayan veya yarım kalmış sözleşmeler için tasfiye kararnamesinin çıkarılması ve karşılıklı anlaşma ile sözleşmelerin fesih edilmesi. Özel sektörün kamu ihaleleri ve satın alımlarında biriken hak ediş ve mal ve hizmet alımlarının ödemelerinin yapılması. Sağlık sektöründe kamuya ürün ve hizmet sunan işletmelerin yıllık mal ve hizmet alım sözleşmelerine döviz kurlarındaki değişim nedeni ile oluşan fiyat farklarının uygulanması. Döviz kurlarındaki değişim öncesinde yapılan iş makinesi leasing işlemlerinde ve döviz bazlı kredilerde kurun sabitlenmesi ve sabit kur ile ticaretin geliştirilmesi. Hayvancılık sektöründe besicilik ve süt sığırcılığının sürdürülmesi için yüzde 30 yem desteğinin verilmesi, hayvan ithalatı yerine yereldeki üreticiler desteklenerek hayvancılığın geliştirilmesi için politikaların oluşturulması” ifadelerine yer verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Hayvancılara Çoban Haritası desteği Antalya Büyükşehir Belediyesi, yayla ve kırsal hayvancılığı sürdürmek, geliştirmek ve desteklemek amacıyla Korkuteli’nin Yazır ve İmecik Mahallelerinde çoban haritası dağıttı. Antalya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, ‘Çoban Haritası Pojesi’ kapsamında Korkuteli’nde hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı bölgelerde çobanların atalarından öğrenerek bugünlere kadar taşıdığı binlerce yıllık sürü ve mera rotalarının adım adım haritasını çıkardı. Gelecek nesiller adına önemli bir veri mirası olarak kalacak çoban haritaları Korkuteli’de çobanlara dağıtıldı. Çoban haritaları ile kırsal hayvancılığın asırlık rotaları koruma altına alınmış olurken, Antalya’nın küçükbaş hayvancılığı ile ilgili verilerin titizlikle kaydedilmesiyle hayvancılığın gelişimine de destek sunacak. Talepler karşılanıyor Hayvanların ve çobanların daha korunaklı ve iyi şartlarda barınmasını sağlamayı hedefleyen proje ile çobanların yaylalardan inmeye ihtiyaç duymaması hedefleniyor. Bu kapsamda sürdürülen çalışmalarda özellikle iklim değişikliği ve yağış oranlarına bağlı yaşanabilecek kuraklık gibi olumsuzluklardan etkilenilmemesi için hayvanların toplandığı alanlara yeni içme suyu hatları ve konforu arttıracak çalışmalar yapılacak. Çobanların talepleri doğrultusunda konteyner barınak için de çalışmalar başladı. Tuzlu mineralli taş dağıtılıyor Yem ve veterinerlik desteklerini de vermeye devam eden Büyükşehir Belediyesi son olarak küçükbaş hayvanlarının ihtiyaç duyduğu yalama taşı olarak bilinen tuzlu mineral taşlarını çobanlara dağıttı. Hayvanların gelişimi ve sağlığı için son derece önemli olan bu taşlar hayvancılıkta verimliliği de arttırıyor. Korkuteli Yazır ve İmecik mahallelerinde otuz muhtara toplam 250 kg yalama taşı teslim edildi. Dağıtımlar diğer ilçe ve mahallelerde devam edecek. Yazır muhtarı Kocaoğlu’dan teşekkür Yazır Mahalle Muhtarı Mehmet Kocaoğlu, Büyükşehir Belediyesi’nin hayvancılıkla ilgili desteklerinden son derece memnun olduklarını belirterek, “Düğün salonumuz tamamlanmak üzere, yeni içme suyumuz gelecek, yollarımızın bakımları yapılıyor bunun yanında hamur yoğurma makinası, hayvan yemi, veteriner desteği ve son olarak çobanlarımıza yalama taşı desteği aldık. Yalama taşları hayvancılarımızın her zaman ihtiyaç duyduğu bir ürün. Talepte bulunan tüm çobanlarımıza belediyemiz ulaştırıyor. ” diye konuştu. Çalışma bizim için çok önemli Belediyenin çoban haritası çalışmasından mutlu olduğunu belirten Çoban Ömer Ağıroğlu da, “Uzun yıllardır kullandığımız meralar ve rotalarımız ile ilgili belediyemiz kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Bu rotaların korunması ve hayvancılığa daha uygun bir hale getirilmesi çok önemli. Özellikle hayvanlarımızı topladığımız mera alanlarına yeni su kaynaklarının ulaştırılması ve çoban barınakları ile ilgili çalışmalar yapılacak bu imkanların sağlanması biz çobanlar için son derece önemli. Yalama taşlarımızı da teslim aldık. Bu taşlar hayvanlarımız tükettikçe daha verimli daha lezzetli etleri oluyor” dedi.
Bolu Arapça tabelalar kalktı, İngilizce tabelalar duruyor: “O zaman İngilizce tabelalar da kaldırılsın” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetimindeki belediyelerin başlatmış olduğu Arapça tabelaların kaldırılmasını Bolulu vatandaşlar destekleyerek, İngilizce tabelaların da kaldırılması gerektiğini savundu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetimindeki belediyeler Arapça yazılı tabelalara yönelik harekete geçti. Bursa, Kilis, İzmir ve Uşak’taki Arapça tabelalar zabıta ekipleri tarafından kaldırıldı. Sığınmacılara yönelik sert söylemleri ve yaptırımları bulunan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan da geçtiğimiz aylarda Bolu Afganistan Gençleri Sosyal Kültürel ve Yardımlaşma Derneği binasının önüne giderek çağırdığı zabıta ekiplerine tabelayı söktürmüştü. Bolu genelinde göreve geldiği günden bu yana Arapça tabelaya izin vermeyen Başkan Özcan, kentteki İngilizce tabelalara ise dokunmadı. Küresel markaların tabelaları ve bayraklarının dalgalandığı Bolu’da vatandaşlar CHP’li belediyelerinin kararları hakkında konuştu. Tabelaların kaldırılmasında adaletli olunmadığını ifade eden Mahmut Alan, “Türkiye genelinde, CHP’li belediyelerde görüyoruz bunu daha çok. Esasında bana göre kararlar doğru. Çünkü Türkiye’de yaşıyoruz, Türkçe tabelalar olabilir. Ben bu uygulamayı adaletli bulmuyorum. Türkçe harici tabelalar kaldırılıyorsa o zaman İngilizce tabelalar da kaldırılsın. Madem bir uygulama yapılacak, hepsine uygulanmalı" dedi. Arapça tabelaların yerine küresel markaların tabelalarının sökülmesi gerektiğini ifade eden Yadigar Keleş, “Öncelikle küresel markaların tabelaları indirilsin. Türklerin kanını sömüren markalar var. Onlar kaldırılmalı” diye konuştu. Sadece Türkçe tabelaların kalması gerektiğini savunan Recep Eren, “Arapça bilmiyoruz, tercümanla dolaşmamız lazım. İngilizceden de anlamayız. Türkçe olacak. Özümüz sözümüz Türk” ifadelerini kullandı. CHP’ye tepki gösteren Mustafa Bayındır ise “CHP önce kendini kaldırsın. O 6 ok milletin ciğerine batıyor. Kendine bir şey mi zannediyor? Görelim bakalım PKK ile ortaklık nasıl oluyormuş görelim. Ne tabelası, milletin kimliğini kaldıracaklar. Adana ve Mersin’e kadar bölecekler PKK ile birlikte” şeklinde düşüncelerini ifade etti.
İzmir Yaşar Üniversitesi 23 yaşında Bilim, birlik ve başarı ilkeleriyle yenilikçi ve sürdürülebilir bir üniversite olmak için eğitime katkı koymayı sürdüren Yaşar Üniversitesinin 23. yılı törenle kutlandı. Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, “Kuruluşumuzdan bu zamana kadar pek çok alanda başarılara imza attık ve binlerce öğrenci mezun ettik” dedi. Yaşar Üniversitesinin 23’üncü kuruluş yıl dönümü Selçuk Yaşar Kampüsünde düzenlenen törenle kutlandı. Törene; KKTC Baş Konsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu, Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, Yaşar Holding İcra Başkanı Dr. Mehmet Aktaş, mütevelli heyeti üyeleri, akademik ve idari çalışanlarla öğrenciler katıldı. Müzik bölümü öğrencilerinin dinletisiyle başlayan törende, akademik ve idari çalışanlara ‘Bilim, Birlik, Başarı’ ödülleri verildi. Ödüller; ’Başarılı İdari Birim’, ’Temsiliyet Başarısı’, ’Eğitimde Başarı’, ’Başarılı Araştırmacı’, ’Akademik Onur’ adı altında takdim edildi. Beşinci, onuncu, on beşinci ve yirminci hizmet yılını dolduran akademik ve idari personele de rozet ve belge verildi. Açılış konuşmasını yapan Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, “Kuruluşumuzdan bu zamana kadar pek çok alanda bilimsel, kültürel ve spor alanlarında pek çok başarıya imza attık ve binlerce öğrenci mezun ettik. Akademik başarılarımız, akreditasyonlarımız ile ulusal ve uluslararası projelerdeki performansımızla üniversiteler arasında güçlü bir konum elde ettik. Bu vesileyle kurucumuz ve ebedi onursal başkanımız Selçuk Yaşar’ı saygı ve rahmetle anıyorum” dedi. Yiğitbaşı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yakın bir zamanda Stanford Üniversitesi tarafından hazırlanan ve dünya genelinde üst seviyede başarı elde eden bilim insanlarının bulunduğu Dünyadaki En Etkili Bilim İnsanları listesinde 6 akademisyenimiz yer aldı. Prof. Dr. Arif Hepbaşlı, Prof. Dr. Duygu Türker Özmen, Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu, Prof. Dr. Meltem Gürel, Doç. Dr. Banu Yetkin Ekren ve Doç. Dr. Mir Jafar Sadegh Safari’nin böylesine saygın bir listede yer alması, yapılan çalışmaların ve akademik katkıların değerini bir kez daha göstermiştir. Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Türkan’ın da yer aldığı çalışma Türk Uzay Yolcusu ve Bilim Misyonu kapsamında uzaya gönderilen 13 deneyden biri oldu. Bu bilimsel başarıların üniversitemiz için büyük gurur ve mutluluk kaynağı olduğunu belirtmek isterim. Avrupa Birliği Jean Monnet Mükemmeliyet Merkezimiz tarafından, insan kaynakları müdürlüğümüzün desteği ile yapılan başvuru sonucunda, üniversitemiz Avrupa Komisyonunun Araştırmacılar İçin İnsan Kaynakları Stratejileri Mükemmellik Ödülüne layık görüldü. Araştırma süreçlerimizde uyguladığımız insan kaynakları politikalarımızla uluslararası bir ödüle layık görülmemiz bizler için gurur verici oldu. 2023 yılı Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması raporunda üniversitemiz yüksek memnuniyet ifade eden A grubunda yer alarak 74 vakıf üniversitesi arasında ilk 10 içinde yer alma başarısını gösterdi." "Hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz" Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller ise “23 yıl önce bir hayalle başlayan ve bugün geldiğimiz noktadaki başarılarımızın temelini atan ’Bilim, Birlik, Başarı’ ilkesiyle Türkiye’ye sayısız ilki kazandıran Selçuk Yaşar’dan aldığımız ilhamla, bilimin ışığında çalışmaya ve üretmeye kararlılıkla devam edeceğiz. Geçtiğimiz bir yıl içinde öğrencilerimiz; mimarlık, tasarım, spor, sanat gibi pek çok alanda elde ettikleri başarılarla yüzümüzü güldürdü. Akademisyenlerimiz de elde etikleri başarılarla bizleri gururlandırdı. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, en değerli 23’lerin ışığında, nitelikli eğitim ve araştırmalarımızla başarılarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Geleceğe yön veren yenilikçi bireyler yetiştirerek topluma katkıda bulunma hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz, tıpkı Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yerinde duran, geriye gidiyor demektir. İleri, daima ileri’ dediği gibi” diye konuştu. Yaşar Üniversitesinde enerji hukuku alanında yüksek lisans yaptığını söyleyen Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki de, “Bornova Belediye Başkanlığı adaylığına gösterilmemde, geçmişimde iki yüksek lisans yapmış olmam etkili oldu. Bu dönem Bornova Belediyesi olarak ülkemizin çok ihtiyacı olan yenilenebilir enerji alanında birçok çalışma yapacağız. Yaşar Üniversitesi ile de birçok projeyi beraber yürütmek istiyoruz” dedi.