MAGAZİN - 10 Ekim 2017 Salı 10:31

Fotoğrafçılar Diyarbakır’da buluştu

A
A
A
Fotoğrafçılar Diyarbakır’da buluştu

Fotono21 Fotoğraf Derneğinin daveti üzerine 5-6-7-8 Ekim tarihlerinde fotoğraf dernek başkanları ve fotoğraf gönüllüleri Diyarbakır’da bir araya geldi.

Fotono21 Fotoğraf Derneğinin daveti üzerine 5-6-7-8 Ekim tarihlerinde fotoğraf dernek başkanları ve fotoğraf gönüllüleri Diyarbakır’da bir araya geldi.


4 gün süren etkinliklere Çanakkale, Balıkesir, Ankara, Eskişehir, İstanbul, Kocaeli, Muş, Edirne, Bitlis’in Ahlat ve Şanlıurfa’nın Siverek ilçelerinde bulunan fotoğraf dernekleri katıldı. Etkinliğin ilk gününde ev sahipliğini yapan Siverek Fotoğraf Sanatçıları Derneği (SİVSAD) ile birlikte Takaron Vadisisi feribot gezisi yapıldı. Nissibi köprüsü ile Baki köyü fotoğraflandıktan sonra ile SİVSAD’da Bedri Akcay siyah beyaz fotoğraf sunumunu gerçekleştirildi. Sonrasında Mikdat Besni fotoğraf çekmenin incelikleri hakkında bir söyleşi yaptı.


Etkinliğin ikinci gününde Kur-an ı Kerim’de ismi geçen iki peygamberin mezarının bulunduğu Diyarbakır’ın Eğil ilçesi gezisi yapıldı. Peygamber mezarlarının olduğu alan fotoğraflandıktan sonra feribot gezisi ile Asur Kral mezarlıkları ve Eğil Kalesi daha yakından fotoğraflandı. Günün akşamında ise Suzan Armağan tarafından yüzyılın kırmızısı sunumu ile ‘Yolculuğum’ adlı sunumu, Mikdat Besni ‘Portreler’ ile ‘Çatal Dağı’ sunumu yaptı. Sunumlardan sonra Türkiye Fotoğraf Federasyonu yönetim kurulu üyesi Serdar İyiyiz, federasyon adına merak edilen konular ile ilgili sohbet etti.


Etkinliğin 3’üncü gününde Diyarbakır’da tarihi İçkale’deki George Kilisesi’nde, Edirne Fotoğraf Sanatı Derneğince, Enver Şengül Atölyesi ‘Dünya İnançları-Amin’ adlı fotoğraf sergisi açıldı. Daha sonra 40 kişilik bir grup ile Diyarbakır tarihi mekanları fotoğraflandı. Etkinlikler Yenişehir Halk Eğitim Merkezi’nin 2 kez Türkiye kupası kazanan otantik halk oyunları ekibi gösterisi ile eyvan ekibi tarafından Diyarbakır türküleri konseri ile sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.