SAĞLIK - 23 Haziran 2017 Cuma 12:12

Öğün sayısının arttırılması sağlık sorunlarına yol açabilir

A
A
A
Öğün sayısının arttırılması sağlık sorunlarına yol açabilir

Nefroloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof.

Nefroloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şehmus Özmen, Ramazan ayı boyunca uzun süreli açlık ve öğün sayısının azalmasının insan metabolizmasında bazı değişikliklere yol açtığını belirterek, bayramla beraber aniden öğün sayısının artması ve aşırı tatlı tüketiminin çeşitli sağlık sorunlarına yol açabildiğine dikkat çekti.


Memorial Diyarbakır Hastanesi Nefroloji ve İç Hastalıkları Bölümünden Prof. Dr. Şehmus Özmen, Ramazan sonrası sağlıklı beslenme önerilerini sıraladı. Kalp, diyabet ve böbrek hastalarının beslenmeye dikkat etmesi gerektiğine vurgu yapan Özmen, “Dengeli beslenme sağlık için hayati önem taşımaktadır. Ramazan ayı boyunca günlük öğün sayısı azaldığı ve beslenme alışkanlıklarında değişiklikler meydana geldiği için, bazal metabolizma hızı yavaşlamaktadır. Vücut adaptasyonunu sağlamak için bayramda, beslenme alışkanlığını değiştirirken ılımlı bir geçiş yapılmalıdır. Bu durum sindirim sistemi ve şeker dengesi açısından çok önemlidir. Geleneksel bayram ikramları olan şekerleme, çikolata, gazlı içecek, tatlı ve tuzlu hamur işlerinin birdenbire yoğun olarak tüketilmesi sindirim sistemi rahatsızlıklarının yanı sıra kan şekerinin hızlı artmasına ve ani kan basıncı yükselmesine neden olmaktadır. Bu nedenle diyabet, kalp, hipertansiyon, böbrek ve karaciğer hastalarının beslenme düzenine dikkat etmesi önemlidir” dedi.



“İkramlarınız için küçük tabaklar seçin”


Bayramda yağ oranı ve kalorisi fazla besinlerin çok miktarda tüketilmesinin karın ağrısı, mide bulantısı, kramp, dispepsi, gastro-özofagial reflü, karın şişkinliği, ishal, kabızlık ve hazımsızlık gibi mide ve bağırsak sistemi rahatsızlıklarına yol açabildiğine işaret eden Prof. Dr. Özmen, şunları kaydetti:


“Bu rahatsızlıklardan korunmak için besin içeriklerinin dengeli olması ve porsiyonların küçük tutulması çok önemlidir. Ramazan bayramı boyunca glisemik indeksleri yüksek olan şerbetli tatlı ve çikolata tüketimi aşırı derecede artmaktadır. Bu besinlerin olduğundan kan şekerini hızla yükseltici etkileri vardır ve kalorileri çok fazladır. Bu nedenle tatlı tüketiminin sınırlandırılması ve tatlı tercihlerinin ise mümkün olduğunca sütlü tatlılardan yana kullanılması önemlidir. Örneğin dondurma serinletici ve az kalorili olması sebebiyle doğru bir tercih olacaktır. Geleneksel olarak ikram edilen çikolata ve şekerlemeler yerine fıstık, ceviz, badem, fındık, kuru kayısı, kuru incir gibi daha sağlıklı besinler tercih edilmelidir.”



“Kalp krizine dikkat”


Tuzlu ve ağır yemekler tüketilmesinin hipertansiyon, gut, diyabet, kalp ve böbrek hastaları için hayatı tehdit eden durumlara neden olabileceğini anlatan Özmen, şu ifadelerde bulundu:


“Ramazan ayı nedeniyle az yemek yemeye alışan mideye, bayramda birden ve yoğun bir şekilde yüklenmekle birlikte, şeker oranı ciddi derecede yükselmekte ve kan şekeri ve kan basıncındaki bu değişiklikler kalp krizlerini tetikleyebilmektedir. Bu anlamda kalp rahatsızlıkları ve kalp krizi, mide rahatsızlıklarının yanı sıra bayram süresince acil servislerde sık görülen bir hastalık grubu haline gelmektedir. Hipertansiyon, diyabet, hiperlipidemi, kalp-damar, mide-bağırsak, karaciğer, böbrek ve diyaliz hastaları ile ileri yaşta kişilerin bayram süresince beslenmelerine özen göstermesi önemlidir. Bu grupta yer alanların, hamur işleri tüketimlerinde sınırlama yaparak, aşırı tuz tüketilmesinden ve diyabetlilerin de şekerden uzak durması gerekmektedir.”



“Şu tatlıyı yiyeyim diyabet ilacımı alırım demeyin”


Diyabet, kalp ve damar hastalıkları, yüksek tansiyon gibi kronik hastalığı olanların uyguladıkları diyete bayram süresince de uymaya özen göstermeleri gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Özmen, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Özellikle diyabet hastaları tatlı tüketmekten kaçınmalıdır. Bayramda sağlıklı yiyecekleri seçip, kendilerine önerilen diyet programına mutlaka uymaları gerekmektedir. Kolesterolü artıracak yiyeceklerden uzak durarak, kan basıncını kontrol altında tutmaları önemlidir. İnsülin kullanan hastalar tedavilerini aksatmamalı, kullandıkları ilaçlarını düzenli almalı ve bayram süresince düzenli egzersizlerini ihmal etmemelidir. Ramazan ayının yaz dönemine denk gelmesi ve yüksek sıcaklıklar nedeniyle gün boyunca su tüketiminin çok kısıtlı olması, su içme alışkanlığının kaybedilmesine sebep olabilmektedir. Bu durum vücutta bazı sorunlara neden olabilmektedir. Bu nedenle, su içme alışkanlığını tekrar kazanmak için günlük sıvı ihtiyacı kadar su içilmeli, sıvı tüketimini artırmak amacıyla öğünlere ayran, taze sıkılmış meyve suyu gibi sıvı gıdalar eklenmelidir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale (Özel) 109 yıl önce o tarihi fotoğrafının çekildiği noktaya anıt yapıldı Çanakkale Savaşları’nda Gelibolu’da düşman askerini durdurarak Anafartalar Kahramanı olan Mustafa Kemal Atatürk’ün, Binbaşı Haydar Mehmet Alganer tarafından 17 Haziran 1915 tarihinde 18’nci Alay’ın siperlerinin bulunduğu bölgede çekilen o tarihi fotoğrafın bulunduğu noktaya 109 yıl sonra Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı tarafından Mustafa Kemal Yolu projesi kapsamında Atatürk Anıtı yapıldı. Tarihin en kanlı muharebelerinden birine sahne olan ve dünya harp tarihine geçen ‘Çanakkale Geçilmez’ destanının yazıldığı Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadasındaki Şehitler Abidesi, Seyit Onbaşı Heykeli, 57’nci Piyade Alayı Şehitliği, Conkbayırı, Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi, Kilitbahir Kalesi, Bigalı Kalesi ve Seddülbahir Kalesiyle her yıl binlerce ziyaretçiye Çanakkale Ruhu’nu yaşatmaya devam ediyor. Adım atılan her noktasında Çanakkale Savaşları’nın izlerinin görülmesi mümkün olan, açık hava müzesi niteliği taşıyan Tarihi Gelibolu Yarımadası’nda, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı hayata geçirdiği ve geçireceği yeni projelerle, Çanakkale Ruhu’nu ve Çanakkale Destanı’nı daha fazla kişiye ulaştırmayı hedefliyor. Bu çerçevede Tarihi Alan Başkanlığı tarafından Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Muharebelerindeki rolünün anlatılması için ‘Mustafa Kemal Yolu’ projesi hayata geçirildi. 109 yıl sonra o tarihi fotoğrafın çekildiği noktaya Atatürk Anıtı yapıldı Çanakkale Savaşları’nda Gelibolu’da düşman askerini durdurarak Anafartalar Kahramanı olan Mustafa Kemal Atatürk’ün, Binbaşı Haydar Mehmet Alganer tarafından 17 Haziran 1915 tarihinde 18’nci Alay’ın siperlerinin bulunduğu bölgede çekilen o tarihi fotoğrafın bulunduğu noktaya 109 yıl sonra Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı tarafından Mustafa Kemal Yolu projesi kapsamında Atatürk Anıtı yapıldı. Atatürk’ün cephedeki orijinal fotoğrafı ile fotoğrafı çeken fotoğraf makinesi Alganer’in torunları tarafından 2007 yılında Çanakkale Deniz Müzesi Komutanlığına hediye edildi. Fotoğraf ve fotoğraf makinesi, müzenin en nadide parçaları arasında bulunuyor. ‘Mustafa Kemal Yolu’ projesiyle, Atatürk’ün Çanakkale Muharebelerindeki rolü anlatılacak Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadasındaki Eceabat ilçesine bağlı Bigalı köyü yakınlarında tespit edilen Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Savaşları’ndaki ilk karargahı ‘Mustafa Kemal Yolu’ projesi, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığının çalışmasıyla ihya edildi. Mustafa Kemal Yolu’ projesiyle, Atatürk’ün Çanakkale Kara Muharebelerindeki rolünün anlatılması, savaş alanlarının kapalı alanlardan çıkarılarak ziyaretçilere açılması, tarihsel veriler doğrultusunda Mustafa Kemal Atatürk’ün, Çanakkale’ye intikalinden başlanarak kara muharebelerinde kullandığı yolda, ziyaret rotaları oluşturularak Tarihi Alanı’nın açık hava müzesine dönüştürülmesi hedefleniyor. ‘Mustafa Kemal Yolu’, Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale’ye ilk adım attığı 25 Şubat 1915 tarihinden 18 Mart Zaferine dek 289 gün boyunca cephe ve karargah alanları dahil tüm hareket alanını kapsıyor. Atatürk’ün 25 Şubat 1915 tarihinde Çanakkale’ye gelip, 19. Tümen Karargahı’nı Maydos’ta kurmasıyla başlayan ve Bigalı, Kemalyeri, 180 Rakımlı Tepenin Güneyi, Düztepe’nin Güneyi ile Çamlıtekke’de kurmuş olduğu karargahları izleyen rotayı canlandırmalar aracılığı ile deneyimleme fırsatını ziyaretçiye sunan proje, Mustafa Kemal’in Çanakkale savaşlarındaki rolünü anlatarak, kara savaşlarının önemine dikkat çekiyor. Mustafa Kemal Yolu’nda çocuklar için özel alanlar tasarlanırken, konaklamalı turlar içinde kamp alanları oluşturulacak. Çalışmaların büyük ölçüde tamamlandığı 17 kilometrelik yolun bu yıl ziyarete açılması planlanıyor. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, “Çanakkale Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı, Kurtuluş Savaşımıza olan inancın pekiştiği ve hem Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, hem de Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tarih sahnesine çıktığı yerdir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Kara Savaşları’ndaki inisiyatifi, cesareti, ileri görüşlülüğü ve ortaya koymuş olduğu büyük özveri bütün tarih için çok önemli kayıtlardır. Çanakkale’deki ortaya çıkan bu cesaret ve kararlılıkla buradan arkadaşlarıyla beraber Kurtuluş Savaşı’nı başlatması ve daha sonra yine aynı ekiple beraber Cumhuriyetimizi kurması hepimizin bildiği bir gerçektir. Aslında Çanakkale Cumhuriyet‘tir. Çanakkale Kurtuluş Savaşı‘dır, milli mücadeledir. Bu milletin ayağa kalktığı yerdir. Çanakkale, Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu, milletin kalbine girdiği ve tüm Türk milleti tarafından tanınmaya başladığı bir yerdir. Çanakkale Tarihi Alan Başkanlığı olarak biz de Çanakkale Tarihi Alanda bu önemli olayı gelen ziyaretçiye aktarmak ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün arkadaşlarıyla birlikte Mehmetçik‘le birlikte nasıl şartlarda, hangi şartlarda düşmana karşı koyduğunu, nasıl düşmanı Çanakkale’den geçirmediğini, nasıl ortaya büyük bir kahramanlık koyduğunu daha iyi göstermek amacıyla Atatürk’ün savaşmak için Çanakkale’ye gelip ilk adım attığı günden 289 gün boyunca kaldığı ve ayrıldığı güne kadar nerede konakmış, nerede karargah kurmuş, nerede bulunmuşsa üç yıllık çok özverili bir çalışmanın sonucunda bununla tespit ettik ve 18 kilometrelik bir Mustafa Kemal Yolu güzergahı çıkardık. Gelen ziyaretçi bu yolu yürüyerek buradaki tarihi atmosferi daha iyi anlama imkanı sahip olacak. O günkü Mehmetçiğin hangi şartlarda buralarda büyük bir zafer ortaya koyduğunu daha iyi anlama imkanına sahip olacaklardır” dedi. Mustafa Kemal Yolu projesiyle, Tarihi Alan’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün siperde çekilen tarihi fotoğrafının bulunduğu noktada Atatürk Anıtı yapıldığını da ifade eden Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, sözlerine şöyle devam etti: “Mustafa Kemal Yolu’nun güzergahlarından birisi olan o Çanakkale dendiği zaman Mustafa Kemal Atatürk’ün düşmanı gözetleyen meşhur fotoğrafının çekilmiş olduğu dokuz numara siperi önemli uğraşlar ve çok yetkin tarihçilerin çalışmasıyla tespit ettik ve aynı pozu arkasındaki askerler ile beraber heykelleştirdik, anıtlaştırdık ve oraya monte ettik. Artık Mustafa Kemal Yolu güzergahında Atatürk’ün Hayri Alganer tarafından çekilen o meşhur fotoğrafı orada ölümsüzleşmiş olacak. Gelen ziyaretçi tam o noktada belki de bir tarihi atmosfer yaşamış olacak. Tarihi Alan tam bir açık hava müzesi haline gelmeye devam ediyor. Buradaki bütün tarihi olayları, tarihi şahsiyetleri unutmamak ve unutturmamak üzere gelecek kuşaklara aktarmanın gayreti içerisinde olacağız. Tarihi Alan Başkanlığı olarak Çanakkale’deki o tarihi olayı, o büyük kahramanlığı, kahraman Mehmetçiklerimizi, aziz şehitlerimizi, gazilerimizi ve tabii ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzü her zaman hayırla yad etmek için çalışmaların içerisindeyiz ve olmaya devam edeceğiz. Çanakkale bu milletin ortak değeri, ortak parçasıdır. Çanakkale Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tarih sahnesine çıktığı yerdir.”
Aydın Mesaide müdür, tatilde çoban Aydın’ın en çok sevilen kurum müdürlerinden biri olan Aydın İş ve İşçi Bulma Kurumu’nun Müdürü Rahmi Terzi, mütevazi yaşantısı ve özüne olan bağlığı ile görenleri şaşırtıyor. Yıllık iznini doğup büyüdüğü memleketi Kahramanmaraş’ta değerlendiren Rahmi Terzi bir yandan tatilde çocukluk özlemeni giderip çobanlık yaparken, diğer yandan da çobanlık mesleğini sürdüren ailesine yardımcı oluyor. Kravatı çıkarıp kepeneğini giydiği gibi dağlara çıktı Özünün Yörük olduğunu ve çocukluğunun çobanlık yapmakla geçtiğini belirten Aydın iş ve İşçi Bulma Kurumu’nun 11 yıllık müdürü 50 yaşındaki Rahmi Terzi, çalışma hayatındaki yorgunluk ve stresi dağlarda koyun otlatarak attığını söyledi. Çok zor ancak bir o kadar da keyifli bir çocukluk yaşadığını belirten Terzi, “Çocukluğumda bir yandan çobanlık yapıp diğer yandan da okudum. Atatürk Eğitim Fakültesi’nden mezun olduktan sonra bir süre öğretmenlik ardından da 2013 yılında Aydın İş ve İşçi Bulma Kurumu’nda müdür olarak görev yapmaya başladım. İşimi severek yapıyorum. Ancak çocukluk yıllarımın uğraşı ata mesleğim olan çobanlığı da çok seviyorum. Pek çok kişi tatilini deniz kenarlarında ve otellerde geçirmeyi tercih eder ama, ben baharı dağlarda karşılayıp sürü otlatmaktan, kepeneği giyip geceyi sürünün başında dağlarda geçirmekten çok keyif aldığım için tatilimi bu şekilde değerlendiriyorum” dedi.