SAĞLIK - 19 Temmuz 2018 Perşembe 09:42

(Özel) Eksik imza yanlış ameliyattan kurtardı

A
A
A
(Özel) Eksik imza yanlış ameliyattan kurtardı

Rahminde miyom (ur) tespit edilen Şırnak Silopili Fatma Soltanıan’a urdan kurtulmak için rahminin alınacağı ve bir daha çocuk sahibi olamayacağı söylendi.

Rahminde miyom (ur) tespit edilen Şırnak Silopili Fatma Soltanıan’a urdan kurtulmak için rahminin alınacağı ve bir daha çocuk sahibi olamayacağı söylendi. Kocası yanında olmadığı ve onun imzalı onayı olmadan ameliyat yapılamadığı için ameliyattan dönen Soltanıan, Diyarbakır’da küçük bir kesi ile yapılan ameliyatla rahmi zarar görmeden 15 santimetrelik urdan kurtuldu.


Karın ağrısı şikayetiyle gittiği hastanede rahminde ur tespit edilen Silopili Fatma Soltanıan’a (29) urla birlikte rahminin de alınacağı bir ameliyat yapılacağı ve bir daha çocuk sahibi olamayacağı söylendi. O sırada kocası şehir dışında bulunan ve onun imzalı onayı olmadan ameliyat edilmeyen Soltanıan, kocasını beklemeye başladı. Bu sürede internetten hastalıkla ilgili araştırma yapmaya başlayan Soltanıan, Diyarbakır’da görev yapan Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer’in bu ameliyatla ilgili haberini gördü. Doç. Dr. Çoksüer’in kliniği ile iletişime geçen Soltanıan, zaman kaybetmeden kocası Kemal Soltanıan (35) ile birlikte Diyarbakır’a geldi. Yapılan muayenesinde rahminde 15 santimetrelik ur tespit edilen Soltanıan, Doç. Dr. Çoksüer’in küçük bir kesi ile yaptığı ameliyat sonrası rahmi zarar görmeden bir günde sağlığına kavuştu. Kocasının o sırada yanında olmamasına şükreden Soltanıan, sağlığına kavuşmanın sevincini yaşıyor.



“Kocam yanımda olsa imza atacaktı”


İki çocuklu Fatma Soltanıan, ameliyat için kocasının da imzalı onayı gerektiğini ve kocası yanında olsa imzayı atacağını belirterek, “Eşim yanımda olmadığı ve imzası gerektiği için ameliyat yapmadılar. Yoksa ameliyat olacaktım ve ameliyatta rahmim de alınacaktı. Daha sonra Hakan hocanın haberini gördüm. Silopi’den kalktım buraya geldim. Hakan hoca muayene sırasında bana yüzde 99 ihtimal rahme dokunulmayacağını söyledi. Rahmimden olmadım. Allah razı olsun ondan. Şimdi tekrar çocuk sahibi olabilirim ve iyi ki kocam yanımda değildi. Çünkü o yanımda olsaydı imza atacaktı ve rahmimden olacaktım ve hiçbir zaman çocuk sahibi olamayacaktım” dedi.



Küçük bir kesi ile sağlığına kavuştu


Doç. Dr. Hakan Çoksüer, hastanın kendilerine aşırı derecede şiddetli kanama ve kasık ağrısı nedeniyle başvurduğunu belirterek, yapılan muayenede rahimle miyomun ayırt edilemeyecek derecede olduğunu ve küçük bir kesi ile ameliyatı yaptıklarını ifade etti. Doç. Dr. Çoksüer, “Birçok ildeki kadın doğum uzmanına başvurmuş ve birçok merkez ona sadece miyomun alınamayacağını, rahmin de alınması gerektiğini söylemiş. Muayene ettiğimizde ciddi anlamda yapışıklık vardı. Tabana baskı yapan bir miyomu vardı. Biz ameliyata başladığımızda kanın içerisinde çok ciddi anlamda yapışıklık vardı. O yapışıklıkların hepsi giderildi. Sonradan miyoma baktığımızda yaklaşık olarak 15 santimetrelik bir miyom vardı. Rahmin tabanına doğru rahim zarını tamamen kaplayan ve baktığımızda rahim zarının içini tamamen doldurduğu için aşırı derecede kanamanın sebebinin miyom olduğu kanaatine vardık ve o miyomu çok güzel bir şekilde sıyırarak rahme hiçbir şekilde zarar vermeden çıkardık. Miyomdan dolayı hastanın karnında şişkinlik, ağrı ve kanama şikayetleri de artık bundan sonra çok ciddi anlamda azalacaktır. Çok başarılı bir ameliyat oldu ve biz bu ameliyatı yaparken çok küçük bir kesi ile yaptık. Yani mini laparotomi ile yaptık. Bu da özel bir tekniktir. Biz bu teknikle özellikle yaptık ki hastanın hem ağrısı az olsun hem ameliyat sonrası dönemde şikayetleri azalsın. Şuanda hasta sağlıklı bir şekilde artık evine dönüyor. İnşallah bundan sonra kanaması olmayacak” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Artvin Türkiye’nin en büyük barajının yapıldığı ilçede, iktidar baraj altında kaldı Türkiye’nin en büyük barajının yapıldığı ve yeniden bir ilçenin inşa edildiği Yusufeli’nde yapılan ilk belediye seçimlerinde vatandaşların tercihi Cumhuriyet Halk Partisi oldu. Artvin’de Çoruh Nehri üzerinde inşa edilen kemer baraj sınıfında 275 metreyle Türkiye’nin birinci, dünyanın beşinci en yüksek barajı olan Yusufeli Barajı ve HES nedeniyle Yusufeli baraj sularına gömülmüş, bu nedenle üst kotlarda yeniden bir ilçe inşa edilmişti. Yeni yerleşim yerlerine 1,5 yıl önce taşınan ilçe halkı, ilk yerel seçimlerini 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirdi. Üç dönem Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) kazandığı belediye bu kez el değiştirerek Cumhuriyet Halk Partisine geçti. Seçimi 48 oy farkıyla CHP’nin adayı Barış Demirci kazanırken, 56 yıl sonra CHP’nin ilçede galip gelmesi partililer tarafından mutlulukla karşılandı. Aynı zamanda bir çok yatırıma rağmen AK Parti’nin kaybetmesinin tepki oyundan kaynaklı olduğu belirtildi. Başkan Demirci: "Devletin bu kadar yatırımlarına rağmen AK Parti 100 sene yerelde seçimi kaybetmemesi lazımdı" Belediye Başkanı Barış Demirci seçimle ilgili yaptığı açıklamasında, “Devletin bu kadar yatırım yapmış olduğu bir yerde AK Parti iktidardan düşmüş olsa dahi en azından yerelde 100 sene belediye seçimi kaybetmemesi lazım. Sadece bu yatırımlardan bahsediyorum. Eğer Yusufeli halkı ilk seçimlerde değişimden yana tercihini kullanmışsa iktidar temsilcilerinin dönüm kendilerine bakmasını istirham ediyorum. Çünkü bu dağıtımlar yapılırken adil değillerdi. İnsanların ellerinden alınıp bir başkasına verildi. İnsanlar burada huzursuz oldu. Biz makama geldikten sonra en fazla mağduriyet konut mağduriyeti olduğunu gördük. Konut mağduriyetlerinde adaletsizliklerin giderilmesi gerekiyor. Biz bunları da gerçekleştireceğiz" dedi. “Mevcut iktidarın yapamadıklarının bizler yapacağız” "Cumhuriyet Halk Partisi adı altında 56 yıl sonra başarı elde ettik" diyen Demirci, "Her ne kadar zor olsa da kolay olanı yaptık. Esas işimiz bundan sonra. Mevcut iktidarın yapamadıklarını bu saatten sonra bizler yapacağız. Onun sorumluluğuyla hareket ediyoruz. En büyük sıkıntı konut sıkıntısı, kiralık daire sıkıntısı ve istihdam sıkıntısı. 500 konutlu bir projemizle bu üç sorunu ortadan kaldıracağız” şeklinde konuştu. “Yusufeli hem fizikken baraj altında kaldı hem de siyasetten” İlçede esnaflık yapan Ali Tamyürek ise “Bu kadar yatırımın yapıldığı başka bir ilçe yoktur sanırım. Lakin Yusufeli’nde bir taşınma süreci yaşandı. Eski yaşanmışlıklar sular altında bırakıldı eski düzene geçildi. Galiba halkla birebir olunamadı. İnsanların ihtiyaçları birebir karşılanmadı. Bir çok mağduriyetler var. Yapılan güzel şeyler de var ama insanlar kaybettiklerinden daha çok etkileniyor. Burada iktidar yatırımlarında vatandaşa birebir ulaşılamamış olabilir diye düşünüyorum. Çünkü kaybettiğimiz çok değerimiz var. Yeni yerleşim yerine alışmak bizi çok zorladı. Burada insanlar değişim istedi çünkü yıpranmışlıkta var. Yusufeli hem fizikken baraj altında kaldı. Siyaseten de baraj altında kalma durumu yaşandı” ifadelerini kullandı. “Barajın ilçeye hiçbir karı olmadı” İlçe sakinlerinden Hüseyin Alkan (87) ise “Burada bir çok insan mağdur oldu. Esnaf da mağduriyet yaşadı. Yusufeli barajının ilçeye hiçbir karı yok bence. Yollarımız uzadı, köprülerde sıkıntı çıktı” diye konuştu. “Devlet istediğini aldı vatandaşlar alamadı” Mehmet Dalkılıç ise “Devlet Yusufeli barajı yaparak istediğini aldı ama vatandaş istediğini alamadı. Eski ilçede kendi yerim vardı hak sahibi olmadım, yeni ilçede kiracı oldum” dedi. “Burada hak mağduriyeti yaşandı” İlçe halkından Kuddüs Çiçek de, “Buradaki en büyük mağduriyetlerden biri hak mağduriyeti. Yaşamayan insanların hak sahibi olmaları büyük bir tepki aldı. Bunu ifade etsek de karşılık bulamadık. İnsanlarda buna ister isteme tepki oyu verdi. Kiralık ev de bulamıyoruz, kiralar çok pahalı, ev sahipleri kim onları da bulamıyoruz” şeklinde konuştu.
Malatya Turizm Bölümü öğrencileri yemek yarışmasında mücadele etti Malatya’da Turizm Haftası etkinlikleri çerçevesinde öğrenciler arasında ‘Dünya Mutfakları Yemek Yarışması’ düzenlendi. 15-22 Nisan Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında Malatya Turgut Özal Üniversitesi Kale Turizm ve Otel İşletmeciliği Meslek Yüksekokuluna bağlı Otel Lokanta ve İkram Hizmetleri Bölümü Aşçılık Programı ile Arslantepe Anadolu Lisesi Turizm Bölümü öğrencileri arasında Dünya Mutfakları Yemek Yarışması düzenlendi. Kale Kaymakamı Mustafa Aksoy, Belediye Başkanı İhsan Özbay, Turgut Özal Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Erdem, İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Ali Cengiz ile müdürlük personeli Fatoş Özdemir’den oluşan jüri yemekleri değerlendirdi. Yarışmanın ardından okulun konferans salonunda bir program düzenlendi. İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Ali Cengiz, Malatya’nın turistik destinasyonları arasında yer alan Karakaya Baraj Gölünün kıyısındaki Kale Meslek Yüksekokulunda Turizm Haftasını kutlamaktan duydukları memnuniyeti dile getirip, organizasyona katkı ve destek sağlayan Kaymakam Aksoy, Belediye Başkanı Özbay, Rektör Prof. Dr. Recep Bentli’ye teşekkür etti. Kaymakam Aksoy turizmin ülke ekonomisine sağladığı katkıya değinirken, Belediye Başkanı Özbay Kale’de turizm haftası kutlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Bir sunum yapan turizm araştırmacısı Bülent Korkmaz, dünyada yerleşik yaşama ilk geçilen yerlerin başında Fırat kıyılarının geldiğini, Fırat kıyılarına kurulmuş Kale sınırları içerisinde yer alıp şu an baraj gölü altında bulunan Caferhöyük’ün dünyanın en eski köyleri arasında yer aldığını söyledi. Dereceye girenler ödüllendirildi Programın ardından yarışmanın sonuçları açıklandı. Yapılan değerlendirme sonucunda ana yemek kategorisinde ilk sırayı Muhammed Kaan Özer, ikinciliği Ali Kerem Uymaz, üçüncülüğü Eyüphan Akdağ, dördüncülüğü ise Selver Çömez aldı. Tatlı kategorisinde ise Ferdane Ceylan Salman 1., Mert Seçen 2., Nurhayat Koca 3., Abay Emeksiz 4. oldu. Dereceye girenlere protokol mensuplarınca çeşitli ödüller verildi. Kale’deki meslek yüksekokulunda yapılan Turizm Haftası kutlama programı organizasyonunda Turizm ve Otel İşletmeciliği Programı bölümü öğrencileri aktif görev aldı. Öğrenciler, Otel ve Lokanta Hizmetleri Bölümü Başkanı Öğretim Görevlisi Suat Kuluşaklı koordinasyonunda başarılı bir organizasyona imza atarken, öğrencilerden Fatma Esra Saygılı da programın sunuculuğunu yaptı.
Kayseri Kayseri U13 Ligi fikstürü çekildi 2023-2024 futbol sezonu Fehmi Kuş U13 Ligi fikstürü çekildi. U13 Ligi 27-28 Nisan 2024 tarihinde başlayacak. Kayseri Sümer Amatör Evi’nde gerçekleştirilen fikstür çekimine Kayseri Futbol İl Temsilcisi Mehmet Yücel, Tertip Komitesi üyesi Murat Akgöz ve fikstüre giren takımların başkanları, yöneticileri, antrenörleri ve oyuncuları katıldı. U13 Ligi bu sezon 38 takımla 4 grupta mücadele edecek. A ve C grupları 10’arlı olurken B ve D grupları ise 9 takımlı oldu. Gerçekleştirilen fikstür çekimi sonrasında gruplar ve 1.hafta maçları belli oldu. Fehmi Kuş U13 Ligi grupları ve ilk hafta maçları ise şu şekilde: A Grubu Kayseri Atletikspor Kayseri Yolspor Kocasinan Gençlikspor Kayseri Demirspor Yeşilhisar Belediyespor Kocasinan Belediyespor Yerköyspor Develi Belediyespor Kılıçaslan Yıldızspor Doğa Gençlikspor 1. Hafta Kocasinan Gençlikspor-Kayseri Yolspor Kayseri Demirspor-Kayseri Atletikspor Yeşilhisar Belediyespor-Kılıçaslan Yıldızspor Kocasinan Belediyespor-Develi Erciyesspor Yerköyspor-Doğa Gençlikspor B Grubu Mondihome Kayserispor Hunatspor İlbeyspor Kocasinan Şimşekspor Anadolugücü Mazakaspor Argıncıkspor Sarız Anadoluspor Mimsinspor 1.Hafta Sarız Anadoluspor-Mondihome Kayserispor Hunatspor-Argıncıkspor Mazakaspor-İlbeyspor Kocasinan Şimşekspor-Anadolugücü Mimsinspor (BAY) C Grubu Fatih Yurt SK Sungur FK Güneşspor Talasgücü Belediyespor Bayraktarspor Talas Anayurtspor Gültepespor Yeni Kıranardıspor Alsancakspor Kayseri İdmangücü 1. Hafta Güneşspor-Sungur FK Talasgücü Belediyespor-Fatih Yurt SK Bayraktarspor-Alsancakspor Talas Anayurtspor-Yeni Kıranardıspor Gültepespor-Kayseri İdmangücü D Grubu Anayurt Finalspor Başakpınarspor Cuma Uluçay Talasspor Kayseri Şekerspor Öz Alperenspor 1966 Turanspor Gazi Osman Paşaspor Hacılar Erciyesspor Zeki Akparlarspor 1.Hafta Gazi Osman Paşaspor-Anayurt Finalspor Başakpınarspor-1966 Turanspor Öz Alperenspor-Cuma Uluçay Talasspor Kayseri Şekerspor-Hacılar Erciyesspor Zeki Akparlarspor (BAY)
Bursa Gemlik’teki heyelanın boyutu havadan görüntülendi Bursa’nın Gemlik ilçesinde yağmurun etkisiyle istinat duvarı apartmanın üzerine çöktü. 2 apartmanın hasar gördüğü olayda 2 kişi yaralandı, 2 otomobil de duvarın altında kaldı. Olayın büyüklüğü dron ile havadan görüntülendi. Edinilen bilgiye göre, Gemlik ilçesi Balıkpazarı Yeni Mahalle’de gece saatlerinde başlayan yoğun sağanak yağış, bir inşaat firmasının yaptığı istinat duvarını sabah saatlerinde büyük bir gürültüyle yıktı. Çöken duvar 2 apartmana doğru yıkılırken binada yaşayan 2 kişi de yaralandı. Ayrıca sitenin otoparkında bulunan 2 araç da hasar gördü. Yaşanan olayın büyüklüğünü ise dron görüntüleri gözler önüne serdi. Duvarın çökmesi ile birlikte vatandaş durumu ekiplere bildirdi. Kısa sürede olay yerine itfaiye, AFAD, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Ekiplerin çalışmaları devam ediyor. Bursa Valisi Mahmut Demirtaş gelişmeleri yakından takip ederken, Gemlik Kaymakamı Hasan Göç de olay yerine geldi. Gemlik Kaymakamı Hasan Göç, "Geceden beri devam eden sağanak yağış sebebiyle bulunduğumuz bölgede istinat duvarı göçtü. 2 tane vatandaşımız hafif yaralı. Onları hastaneye intikal ettirdik. Bir kaç tane aracımız hasar gördü. Bunların alandan çekilmesini sağladık. Şimdi Çevre İl Müdürlüğü’müz ile konuştuk. Sayın Valimiz Mahmut Demirtaş’a durumları arz ettim. Onun emir ve komutası dahilinde işlerimizi yürütüyoruz. Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’müzden teknik elemanlar gelecek. Hem istinat duvarının hem de apartmanın durumuyla ilgili bir inceleme yapacaklar. En kısa sürede oluşan zararı gidermek üzere vatandaşlarımızı evlerine yerleştirmek üzere işlerimize başladık. En hızlı şekilde de devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.
İstanbul Kök hücre, otizmde tedavi yaklaşımını değiştirebiliyor Kök hücre uzmanı Prof. Dr. Erdal Karaöz, kök hücrenin, otizmde tedavi yaklaşımını değiştirebileceğini söyledi. Liv Hospital’in, Türkiye Otistiklere Destek ve Eğitim Vakfı ile birlikte düzenlediği etkinlikte, Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sema Hakkı’nın “Sevgi, Genetik, Sağlık” konseptindeki resimlerinden oluşan sergi yoğun ilgi gördü. Sergi, 28 Nisan’a kadar gezilebilecek. Prof. Dr. Karaöz, kaybedilen hücreleri yerine koyabilen bir teknoloji veya ilacın söz konusu olmadığını ancak modern tıbbın tedavi edemediği hastalıklarda işlevselliğini kaybetmiş hücrelerin yerine koymayı amaçlayan yegane yöntemin kök hücre esaslı hücresel tedaviler olduğunu belirterek, “Otizm spektrum bozukluğu son yıllarda ülkemizde ve dünyada oldukça artmış durumda. Bazı ülkelerde yüzde 1 oranında dense de bilimsel çalışmalar bu oranın attığını gösteriyor. Çocukların yüzde 80’i genetik problemden dolayı bu sağlık sorunuyla karşı karşıya kalıyor. Otizm gelişimsel dönemde beynin gelişmesiyle alakalı bir problem. Sinir hücreleri arasındaki bağlantıların bozulması sonucu ortaya çıkan bir problem. Günümüzde tedavisi söz konusu değil ama bir takım terapilerle palyatif çözümler üretilebilmekte. Yayınlanan makaleler, kök hücrelerin, otizmin sebep olduğu klinik sonuçlar üzerinde olumlu etkileri olabilir diyor. Yüzde 100 tedavi edilebilir bir hastalık değil. Dereceleri var. Asıl amaç özellikle ağır vakaların erken dönemde yakalandığı zaman 3 ila 7 yaş arasında kök hücrelerin bazı olumlu etkileri olabiliyor. Konuşamayan çocukların konuştuğu, göz temasının arttığını söylüyor bilimsel çalışmalar. Ülkemizde kök hücreyle ilgili başta merkezi sinir sistemi ve kas sistemini ilgilendiren dejeneratif hastalıklar olmak üzere kalp-damar sistemi ve otoimmun bazı hastalık modellerinde oldukça ilgili kurumlardan yasal izinler alınarak yapılan uygulamalarda başarılı sonuçlara ulaşıldı. Sinir gelişim bozukluğu olan Otizm Spektrum Bozukluğu’nun da tam olarak etkili bir tedavisi bulunmuyor. Her yıl bu tedavi için yapılan araştırmalarda milyarlarca dolar harcanıyor. Son yıllarda yapılan çalışmalarda hücresel tedavi uygulamalarının yalnızca güvenli değil, aynı zamanda hastaların davranışlarında iyileşmeler sağladığı rapor ediliyor. Hücresel tedavilerin güvenilirliği kanıtlanmış, etkinliği ile ilgili ise oldukça umut verici sonuçlar rapor ediliyor olsa da, tedavilerin standardizasyonu ve etkinliğinin tam olarak kanıtlanabilmesi için daha detaylı çalışmalara ve klinik araştırmalara halen ihtiyaç duyulmaktadır” diye konuştu. Resimleri sergilenen Prof. Dr. Sema Hakkı da, "2008 yılından beri profesyonel olarak resim yapıyorum. Resimlerimle, insanları ulaşmayı seviyorum. Yaptığım resimlerden gelen gelirle ihtiyacı olan çocuklara tedavilerinde yardımcı olmak istiyorum" dedi.