GENEL - 07 Ocak 2017 Cumartesi 16:31

(Özel haber) 10 yaşında 35 yaşındaki biriyle evlendi, 18 yaşında dul kaldı

A
A
A
(Özel haber) 10 yaşında 35 yaşındaki biriyle evlendi, 18 yaşında dul kaldı

Diyarbakırlı Çiçek Poyraz, 42 yıl önce ailesi tarafından kendisinden 25 yaş büyük biriyle evlendirildi. 13 yaşındayken ilk çocuğunu kucağına alan Poyraz, 3. evladını doğurduğu gün eşini kanserden kaybetti. Çalışıp çocuklarına hem annelik hem babalık yapan Poyraz, özellikle şizofren oğlu için yardım bekliyor.
Çiçek Poyraz, bölgenin kaderi olan çocuk yaşta evliliği yaşamış bir isim. Henüz 10 yaşındayken ailesi, kendisinden 25 yaş büyük biriyle evlendirdiği Çiçek Poyraz, ilk zamanlarda bu durumu şaka ve oyun olarak değerlendirmiş. Yaşıtları kapılarının önünde saklambaç, sek sek, ip atlama oynarken o kendinden 25 yaş büyük hasta eşi ile ilgilenmenin derdine düşmüş. Ara ara yaşıtlarının alay konusu olan Çiçek poyraz, uzun bir süre kimseye bir şey demeden yeni hayatına alışmaya çalışmış. Henüz çocuk denilecek yaştayken evlenen Çiçek, ilk evladını da yine çocuk denilecek bir yaşta kucağına aldı. 13 yaşındayken şimdi 40 yaşında olan büyük oğlunu kucağına alan Çiçek Poyraz, yokluk çektiği için ne kendisine ne de yavrusuna yeterince bakabilmiş.
18 yaşına geldiğinde kucağına 3. çocuğunu alan Çiçek Poyraz, aynı gün eşinin vefat haberi ile sevinci ve mutluluğu aynı anda yaşamış. Hayatının hemen her dönemi zorlukla geçen Çiçek için zor günler, dul kaldıktan sonra artarak devam etmiş. 18 yaşında henüz genç bir kızken 3 çocuğu ile ortada kalan Çiçek Poyraz’a ne eşinin ailesi ne de kendi ailesi sahip çıktı. Çocukları için gecesini gündüzüne katan cefakar anne, çalışıp alın teri ile kazandığı parayla çocuklarını okutup büyütmeyi başardı.

Hayatının her anı zorluklar içinde geçen koca yürekli anne
Yaşı ilerledikçe bozulan sağlığına astım da eklenen Çiçek Poyraz, en büyük zorluğu beraber yaşadığı büyük oğlundan çekmeye başladı. Şizofren oğlu tarafından şiddet gören anne, ilk başlarda toz kondurmadığı büyük oğlunun hasta olduğuna inanmak istememiş. Aradan geçen zamanla çocuğunun şiddete daha fazla yöneldiğini gören Poyraz durumu birkaç kez belirtmesine rağmen başvurduğu hiçbir yerden sonuç alamamış. En son geçtiğimiz günlerde kendisine tekrar şiddet uygulamasının ardından şizofren oğul, hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınmış. Ortanca oğlu ayağını bir iş kazasında kaybeden Çiçek Poyraz’ın 3 torunu da kanser mücadelesi veriyor.

“Yaşadıklarımı bir şaka, oyun sanıyordum”
Şu an Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde kendisine ait evde şizofren oğlu ile yaşayan Çiçek Poyraz, başından geçenleri İHA mikrofonlarına anlattı. 10 yaşında kendisinden 25 yaş büyük biri ile evlendirildiğini belirten Çiçek Poyraz (52), “8-10 sene yanında kaldığım eşim ben 18 yaşındayken vefat etti. Daha sonra 3 çocukla ortada kaldım. Resmi nikah yapmamıştık. Beni verdiler ama ben daha evlilik ne onu bilmiyordum. Bir gün sabah kalktığımda bir baktım ki adamın yatağındayım. Eşim o zamanlar beni kucağına alarak eve götürüyordu. Eşim çok hastaydı. Hiç okula gitmedim. Çocuklarım hiç hayır görmedi. Ben daha sonra hiç evlenmedim, çocuklarıma hem annelik hem babalık yaptım. Ne eşim benden anladı, ne de ben eşimden anladım. Şaka gibiydi, oyun gibi geldi bana. Kimse çocuğunu erken yaşta evlendirmesin, eskiden 15 yaşında olan kızları kimse almıyordu, o zaman yok artık. Gelinlik giymedim, o zaman yoktu da. Ben çok pişmanım çocuklarım zor durumda keşke beni evlendirmeseydiler o kadar erken yaşta. Resmi nikahım yok, bu nedenle dulluk maaşı da alamıyorum. Kronik astım hastasıyım. Büyük oğlum şizofren, hep iyi olacak dediler. Şu an hastanede, yakında çıkarırlar yine. Ortanca oğlumun bacağı yok, platin sayesinde yürüyebiliyor. 3 torunumda kanser mücadelesi veriyor. Ben yetkililerden bize yardım etmelerini bekliyorum” dedi.

“Annem erkek kadın işi demeden bize baktı”
Çiçek Poyraz’ın küçük kızı 34 yaşındaki Kader Aksu, babasının öldüğü gün doğduğunu söyledi. Aksu, şu ifadeleri kullandı:
“Bizim kimliğimizde çok sorunlar var. Anne baba bekar görünüyor ama biz onların çocuklarıyız. Babanın soy ismini taşıyoruz ama resmi olarak ne babamız ne de annemiz olarak görünmüyorlar. Bunun düzeltilmesini istiyorum. Bir tane ağabeyim var saldırgan şizofren. Ona yardım bekliyoruz. Benim bir oğlum var onkoloji hastası, bir büyük ağabeyimin de iki çocuğunun trombositleri düşük. Onlarda da kan hastalığı var. Geçimimizi sağlayamıyoruz. Özellikle annem çok zor durumda dulluk maaşı da alamıyor resmiyette bekar olduğu için. Bize hem annelik hem babalık yaptı. Yıllarca dul kaldı. Erkek kadın işi demeden gece gündüz milletin işini yaparak bize baktı, okuttu ağabeylerimi askere gönderdi. Artık o da astım hastası olduğu için çalışamıyor, ağabeyim ona çok eziyet ediyor. Yetkililerden yardım bekliyoruz.”
Öte yandan, Çiçek Poyraz’ın sadece oğlunun engelli yardımı ile geçindiği, başka bir yardım almadığı öğrenildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.
İstanbul Öğrencisini zorbalık yaptığı gerekçesiyle uyaran öğretmene veliden şiddet: O anlar kamerada Sarıyer’de bir okulda iddiaya göre, yaşıtlarına zorbalık yaptığı gerekçesiyle öğrencisini uyaran öğretmen, öğrencinin babası tarafından okulda şiddete uğradı. Şiddet uygulayan veli polis ekipleri tarafından gözaltına alınırken, şahsın öğretmene yumruk attığı anlar güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Olay, Sarıyer Prof. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu’nda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, okulda görev alan öğretmen Necla Ö. akran zorbalığı yapan bir öğrencisini uyardı. Uyarı üzerine öğrencinin "Bana nasıl davranacağınızı öğreneceksiniz" diyerek öğretmeni tehdit ettiği öğretmenin ise, "Evladım ben senin öğretmeninim. Bu nasıl bir üslup?" diyerek uyardığı ileri sürüldü. Öğretmen Necla Ö., daha sonra öğrencinin babası Ali Ç.’yi okula çağırdı. Daha önce de okul öğretmenleri ve yöneticileri ile de tartışarak sorun çıkardığı ileri sürülen Ali Ç., okul koridorunda gördüğü öğretmen Nazlı Ö.’yü yumruk atarak yaraladı. Öğretmen aldığı darbe sonucu yaralanarak hastaneye kaldırılırken iş göremezlik raporu verildiği öğrenildi. Polis ekipleri ise konuya ilişkin çalışma başlatırken veli Ali Ç.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Öte yandan öğrencinin de benzer nedenlerden dolayı ara dönemde bulunduğu okula nakli yapıldığı ileri sürülürken öğretmenin darp edildiği anlar güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi.
Bingöl Bingöl’de asayiş şube müdürlüğü nisan ayı faaliyetlerini açıkladı Bingöl’de İl Emniyet Müdürlüğü, asayiş şube ekiplerinin nisan ayı içerisinde yaptığı faaliyetlerini açıkladı. Açıklamada kesinleşmiş hapis cezası bulunan 2 şahsın tutuklandığı belirtildi. Bingöl İl Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Son 1 yıl içerisinde silahlı yaralama, silahlı tehdit, oto kurşunlama, yağma, 6136 sayılı kanuna muhalefet, mala zarar verme, genel güvenliği kasten güvenliği tehlikeye sokma olaylarına karışan ayrıca birden fazla kişi tarafından birlikte silahla tehdit, kasten yaralama suçlarından 8 ay 22 gün kesinleşmiş hapis cezası ile ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma suçlarından aranan şüpheli şahıs ruhsatsız tabanca ve tabancaya ait 17 (on yedi) adet fişek ile birlikte yakalanarak adli makamlarca tutuklanmıştır. 9 Nisan 2024 günü ilimiz şehit Mustafa Gündoğdu Mahallesi insaf sokak üzerinde meydana gelen silahla yaralama ve ilimiz Yenimahalle gümüş sokak üzerinde meydana gelen kasten yaralama, tehdit, hakaret, mala zarar verme, 6136 sayılı kanuna muhalefet olaylarının faili olan şüpheli şahıslar yakalanarak adli tahkikata başlanmıştır. Yine hakkında toplam 22 yıl 5 ay kesinleşmiş hapis cezası ve aranma kaydı olan 1 şahıs yakalanmış, adli işlemlerinin akabinde tutuklanarak cezaevine teslim edilmiştir” denildi.