SAĞLIK - 03 Temmuz 2018 Salı 10:59

Sezaryen sonrası normal doğum mümkün

A
A
A
Sezaryen sonrası normal doğum mümkün

Uzmanlar, çok fazla bilinmeyen sezaryen sonrası normal doğumun mümkün olduğunu, daha önce yapılan sezaryen doğumun durumu ile hastane ortamının elverişli olmasının yeterli olduğunu belirtti.

Uzmanlar, çok fazla bilinmeyen sezaryen sonrası normal doğumun mümkün olduğunu, daha önce yapılan sezaryen doğumun durumu ile hastane ortamının elverişli olmasının yeterli olduğunu belirtti.


Anne adayları arasında bir kere yapılan sezaryen doğumun ardından normal doğumun yapılamayacak olması düşüncesi tarihe karışıyor. Daha önce yapılan sezaryen doğumun durumu ve hastanenin yeterliliği sezaryen doğum sonrası normal doğumun önünü açabiliyor. Konuyla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Memorial Diyarbakır Hastanesinde görevli Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Neval Yaman Görük, bir kere sezaryen doğumun yapılmasından sonra her daim bunun yapılacağı düşüncesinin olduğunu fakat sezaryen doğum sonrası da normal doğumun gerçekleştirilebileceğini söyledi. Hastanelerinde sezaryen sonrası normal doğum gerçekleştirdiklerini kaydeden Op. Dr. Görük, sezaryen sonrası normal doğumun yapılabilmesi için bazı anne adaylarının bazı kriterleri taşıması gerektiğini ifade etti.


Sezaryen sonrası normal doğumda korktukları durumun, eski sezaryen hattındaki dikişlerinin açılması ve yırtılması olduğuna değinen Op. Dr. Görük, şunları söyledi:


“Bu durum bazen anne ve bebek için hayati risk oluşturabilir. Ancak bilinenin aksine çok da yüksek bir oranda görünmez. 100 ila bin doğumda bir görülebilir bu durum. Bu durumun daha az yaşanması için gerçekleşmesi gereken kriterler, bir önceki sezaryenin alt segmentte transfer kesi şeklinde olması, tek sezaryen olunca dikişlerin açılması ya da yırtılması ihtimali ikinci veya üçüncü sezaryen sonrası normal doğum olması ihtimaline göre daha yüksektir. Yine anne adayının daha önceki sezaryen nedeni baş pelvis uygunsuzluğuna bağlı değilse normal doğum şansı daha yüksektir, bu durumda yine normal doğum denenebilir. Doğum eylemi sırasında anneye herhangi bir indüksiyon veya doğum eylemini hızlandırıcı herhangi bir ilaç verilmiyor. Kendi sancıları ile doğal doğum eylemi başladığı takdirde normal doğuma bırakıyoruz.”



“Hastaların yüzde 60’ında bunu gerçekleştirebiliyoruz”


Hastaların yüzde 60’ında sezaryen sonrası normal doğum gerçekleştirebildiklerini anlatan Op. Dr. Görük, şu ifadeleri kullandı:


“Hastaların yüzde 40’ında yine sezaryen ihtiyacı olabiliyor. Ama bu oran düşük bir oran değil. Anne adaylarını yine kendi istekleri doğrultusunda normal doğuma teşvik ediyoruz. Şu ana kadar bir sıkıntı yaşamadık. Sezaryen sonrası normal doğum düşünen bir hastanın tam teşekküllü bir hastanede bunu gerçekleştirmesi gerekiyor. Şöyle ki, doğum aşamasının herhangi bir bölümünde acil sezaryen durumu söz konusu olabilir. Sayısını bilemediğim kadar sezaryen sonrası normal doğum gerçekleştiriyoruz. Bunun için bölgeden gelen hastalarımız oluyor. İl dışında çok fazla yapılmıyor. Çevre illerde hastanelerin şartları çok uygun olmayabiliyor. Bize Bitlis’ten, Van’dan, Batman’dan, Mardin’den gelen hastalarımız oluyor. Diyarbakır’dan da bu işlemi yaptığımız hastalarımız var. Normal doğumu desteklediğimiz için sezaryen sonrası normal doğumu da destekliyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM Başkanı Kurtulmuş, Fildişi Sahili Meclis Başkanı Bictogo ile görüştü TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Fildişi Sahili Meclis Başkanı Adama Bictogo ile görüştü. TBMM Başkanı Kurtulmuş, Fildişi Sahili Meclis Başkanı Adama Bictogo ile makamında bir araya geldi, daha sonra heyetler arası görüşme düzenlendi. Kurtulmuş, Türkiye Fildişi Sahili arasında ilişkilerin önemli bir ivme kazandığını söyleyerek, “Özellikle son dönemde Afrika açılımımız çerçevesinde Afrika ülkeleriyle çok yakın ilişkiler geliştiriyoruz, Afrika’nın birçok yerinde Türkiye’nin büyükelçilikleri açılıyor. Aynı şekilde Afrika ülkeleri Ankara’da büyükelçilik açarak Türkiye ile Afrika arasındaki ilişkiler genel olarak fevkalade olumlu seyir takip ediyor. Fildişi Sahili Türkiye’nin önem verdiği ülkelerden birisidir ve Türkiye-Fildişi Sahili arasındaki ilişkilerin olumlu seyir takip etmesi her iki ülkenin menfaatlerinedir. Ticarette, sanayide, tarımda, özellikle savunma sanayinde yapılacak işbirliklerinin her iki ülkenin menfaatine olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Bictogo, iki ülke Cumhurbaşkanları arasındaki ilişkileri mükemmel olarak nitelendirerek, amaçlarının karşılıklı ticaretin 2 yıl içinde 1 milyar dolara ulaştırmak olduğunu ifade etti. İki ülke halkları arasındaki dostluk ilişkilerinin de memnuniyet verici olduğunu belirten Bictogo, Fildişi Sahili halkının Paris’ten sonra en fazla ziyaret ettiği şehrin İstanbul olduğunu, her geçen gün İstanbul’un ilk tercih edilen şehir olmaya başladığını ifade etti. Bictogo, halkların bu ziyaretlerinin de ekonomik ve ticari ilişkileri hızlandırmak için önemli bir fırsat olduğunu vurguladı. Fildişi Sahili’ndeki enerji ve tarım alanında yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren Bictogo, enerji alanınki kalkınma planlarının hayata geçirilmesi ile tarım alanındaki işbirlikleri konusunda Türk iş adamlarını ülkelerine davet etti. Heyetler arası toplantının sonunda TBMM ve Fildişi Sahili Ulusal Meclisi arasında işbirliği protokolü imzalandı. Buna göre, iki ülke ve halkları arasındaki ilişkileri daha da geliştirmek için çeşitli alanlarda parlamenter işbirliğinin geliştirilmesine katkıda bulunulacak. TBMM Başkanı Kurtulmuş, Bictogo ve beraberindeki heyet ile 15 Temmuz darbe girişimi sırasında TBMM’de bombalanan alana geçti ve buraya karanfil bıraktı. Bictogo’ya Genel Kurul salonunu gezdiren Kurtulmuş, Meclis’in çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Ağrı Ağrı’da çocuklar "Minik Eller, Büyük Hayaller" ile el sanatlarına uzanıyor Ağrı Halk Eğitim Merkezi’nin öncülüğünde hayata geçirilen "Minik Eller, Büyük Hayaller" projesi kapsamında Şeyh Edebali İlkokulu öğrencileri, geleneksel Türk el sanatlarının büyülü dünyasıyla tanıştı. Proje kapsamında Halk Eğitim Merkezi’ni ziyaret eden minik misafirler, çini, kilim dokuma, naht ve filigrafi kurslarını gezerek bu sanat dallarının inceliklerini keşfetti. Deneyimli eğitmenler rehberliğinde uygulamalı çalışmalara katılan çocuklar, el becerilerini geliştirirken hayal güçlerini de harekete geçirdi. Etkinliğin heyecanı mini bir konserle doruğa ulaştı. Çocuklar, sevdikleri şarkılar eşliğinde keyifli vakit geçirirken, Türk kültürünün zengin mirasına da katkıda bulundu. İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Kökrek, Halk Eğitim Merkezlerinin sadece kurslar sunmakla kalmadığını, aynı zamanda geleneksel değerlerimizi de yaşattığını vurguladı. Kökrek, "Minik Eller, Büyük Hayaller" projesinin bu açıdan büyük önem taşıdığını ve çocukların geleceğe umutla bakmasını sağlayacağına inandığını belirtti. Proje kapsamında Ağrı’daki diğer ilkokulların da Halk Eğitim Merkezi’ni ziyaret etmesi ve geleneksel el sanatlarıyla tanışmaları hedefleniyor. Bu sayede Ağrı’nın kültürel mirası gelecek nesillere aktarılırken, çocukların el becerileri ve hayal güçleri de gelişmeye devam edecek.