GENEL - 23 Mayıs 2018 Çarşamba 12:41

Terapi evliliği kurtarabilir

A
A
A
Terapi evliliği kurtarabilir

Yetişkin ve çiftler üzerine çalışmalar yapan Uzman Psikolog Sadık Sun, boşanma aşamasındaki evliliklerde uzman bir kişiden evlilik terapisi alınmasıyla çiftlerin arasındaki sorunun çözülebileceğini ve evliliğin kurtarılabileceğini ifade etti.

Yetişkin ve çiftler üzerine çalışmalar yapan Uzman Psikolog Sadık Sun, boşanma aşamasındaki evliliklerde uzman bir kişiden evlilik terapisi alınmasıyla çiftlerin arasındaki sorunun çözülebileceğini ve evliliğin kurtarılabileceğini ifade etti.


Yetişkin ve çiftler üzerine çalışmalar yapan Uzman Psikolog Sadık Sun, boşanma sürecindeki evliliklerde uzman bir kişiden terapi alınmasının önemine dikkat çekti. Genellikle psikoloğa gitmenin toplumda olumsuz bir algısı olduğunu belirten Sun, bunun tam aksine terapi alanların daha entelektüel insanlar olduğunu ve terapi aldıktan sonra daha mutlu bir evlilik geçirdiklerine şahit olduklarını kaydetti. Çiftlerin genellikle sorunlarını dost, akraba aracılığıyla çözmeye çalıştığını ve bunun çözümün aksine problemi daha da derinleştirdiğine vurgu yapan Sun, sorun yaşayan çiftlerin genelinin terapiden sonra boşanmaktan vazgeçtiklerini gördüklerini söyledi.



“Boşanmaktan vazgeçtikleri daha kaliteli ilişkiler yaşadıklarına şahit oluyoruz”


Çiftlerin sıkıntılarından dolayı destek alma noktasında sıkıntıları olduğunu kaydeden Sun, “Destek alma fikri akıllarına pek fazla gelmemektedir. Genelde sorunlarını çevredeki insanlarla, aileleriyle paylaşarak çözmeye çalışmaktadırlar. Bu da bir süre sonra aslında yaşanan sorunların katlanarak daha da artmasına sebep oluyor. Çünkü çiftler tam olarak sorunu bilmeyen, sorunu yaşamayan insanlarla sorunlarını paylaştıkları için soruna müdahale kısımları bir nevi yangına odun atılmasına yol açıyor. Yaşanılan sorunlar gerçekten geçinilmesi, katlanılması zor bir hale geldiyse mutlaka terapi desteği almaları gerekiyor. Terapiden faydalanmaları gerekiyor. Terapi gören insanların aslında daha entelektüel olduklarını, kendini çok daha rahat ifade edebildikleri görülmekte. Böyle olunca terapiden faydalanma ihtimalleri çok daha fazla oluyor. Boşanma ihtimali olan çiftlerin terapiden sonra boşanmaktan vazgeçtikleri, daha kaliteli ilişkiler yaşadıklarına şahit oluyoruz” dedi.



“Kişiler bunları terapide fark edebiliyor”


Çiftlerin rol model seçimine dikkat çeken Sun, bireylerin ailelerinde olumsuz gördükleri rol modellerden kaçındıklarını belirtti. Çocukluk döneminde bireylerin yaşadıkları anne ve babalarını rol model olarak alabildiklerini belirten Sun, “Babanın hal ve hareketinden dolayı memnuniyet içerisinde olan bir birey babasının hal ve hareketlerinden yola çıkarak ilerde ‘babama benzeyecek biriyle kesinlikle evlenmeyeceğim’ düşüncesiyle beraber daha sonra babasına benzemeyen birini hayatına alabiliyor. Ama daha sonra baktığınızda evliliğin belli bir süresinden sonra eşinin bir süre sonra babasına benzemeye başladığını görebilmekteyiz. Sorduğumuzda kişinin kendi evlilik hayatıyla kendi anne babasının evlilik hayatının çok benzerlikler içerdiğini görebilmekteyiz ve buna şahit olduğumuz çok fazla vakamız var. Kişi farkında olmadan böyle bir durumda annesini taklit ettiği için farkında olmadan eşini de babasına benzetebiliyor. Ya da tam tersi olabiliyor ve babasını taklit ederek eşini ezebiliyor. Bir süre sonra artık o kadar iç içe girebiliyor ki kişiler bu yaptıklarının farkında olmuyor. Bu evliliği daha sağlıklı bir yere götürmekten ziyade daha olumsuz daha kötüye götüren bir tarafı var. Kişiler bunları terapide fark edebiliyor. Bunu fark ettikten sonra neye yol açabildiklerini daha iyi gördükleri için bazı noktalarda kendilerini düzeltmeye başlıyorlar” diye konuştu.



“Birbirlerinin aklını okumaktan vazgeçmeleri gerekiyor”


Evliliklerde mutlaka iki tarafından muhabbeti olması gerektiğini kaydeden Sun, şunları söyledi:


“Muhabbet daha çok duygu üzerinden olmalıdır. Maalesef biz daha çok fikirlerimizle, düşüncelerimizle konuşuyoruz. Öyle olunca yaşanan sıkıntılar daha da artıyor. Duygusal bir toplumuz ama duygularımızı ifade etmekte sıkıntılar yaşıyoruz. Çiftlerin bu noktada duygularını tanıma noktasında çalışma yapmaları gerekiyor. Yatağa küs giren çiftlerimiz var. Yatağa mutlaka küs girmemeli, yaşanan problemin önceden çözülüp o şekilde yatağa girmeleri gerekiyor. Aynı anda öfkelenmemeleri gerekiyor ve birbirlerinin özellikle aklını okumaktan vazgeçmeleri gerekiyor. Kişinin yapıp ettiklerinden yola çıkarak ‘beni sevmiyor, bana değer vermiyor’ düşüncesinden ziyade yapıp ettiklerinin onun üzerindeki etkisini hissiyatını aktarıp gerçekten olan bitenin ne olduğunu sormaları gerekiyor. Bunlar yapılırsa birçok evlilik daha sağlıklı bir şekilde ilerliyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Tamer Karadağlı, Antalya’daki kültür merkezinin bakımsızlığından şikayet etti Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, Antalya’daki Haşim İşcan Kültür Merkezi’ndeki bakımsızlıktan şikayet ederek ‘Belediye bunu görmüyor mu?” diye paylaşımda bulundu. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ise “Rezalet dediği bina bakanlığın” cevabını verdi. Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, Antalya’da Haşim İşcan Kültür Merkezi’ndeki bakımsızlıktan şikayet ederek, video kaydı aldı. Karadağlı “rezalet” diye tanımladığı binanın bakımsızlığından şikayet ederek, Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni eleştirdi. Kültür merkezindeki bakımsız bölgeleri video kaydederek göstermeye devam eden Karadağlı, ‘İnanılır gibi değil. Devlet tiyatroları ve opera işte böyle bir binada olmak zorunda. Belediye hiç bir yapmamış. Korkunç bir durumda. Burası Uluslararası festivalleri yaptığımız Antalya. Belediye hiç görmüyor mu acaba bunu? Hiç bir şey yapılmamış burada. Gerçekten utanç kaynağı bu. İnanamıyorum. Sanki savaştan çıkmış gibi bu bina, ya da müteahhit bırakıp kaçmış” diyerek sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu. Muhittin Böcek: “Rezalet dediği bina bakanlığın” Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı’nın Antalya Devlet Opera ve Balesi ile Antalya Devlet Tiyatrosu’nun ortaklaşa kullandığı Haşim İşcan Kültür Merkezi’nin bakımsızlığından şikayet eden açıklamalarına Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve Başkan Adayı Muhittin Böcek’ten cevap geldi. Başkan Böcek söz konusu binanın belediyeye değil Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait olduğunu belirterek, “Seçime 2 gün kala birilerini seçim telaşı iyice sarmış. Kendilerinin Antalya halkını cezalandırır gibi ilgilenmedikleri, bakım onarım yapmadıkları bu tesiste Antalya’ ya gelip videolarla halkı aldatmaya çalışmak, çok ucuz bir siyasi yöntemdir. Halkı yanıltıcı siyasi propaganda yapmak yerine bu arkadaş genel müdürlük görevini yapıyor olsaydı biliyor olması gerekirdi” dedi. Başkan Böcek, Karadağlı’nın bakımsızlıktan şikayet ettiği ve “rezalet” diye tanımladığı binanın bakım, onarım, tamirat ve işletmesinin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın uhdesinde olduğunu söyledi. “Birilerini seçim telaşı sarmış” “Seçime 2 gün kala görüyorum ki birilerini seçim telaşı iyice sarmış” diyen Başkan Böcek, şunları söyledi: “Genel Müdürleri Tamer Karadağlı’yı siyaset yapsın diye Antalya’ya göndermişler. Şimdi Kültür ve Turizm Bakanı’na ve Devlet Tiyatroları Genel Müdürü’ne açık çağrı yapıyorum. Belediye’nin 2006 yılında Bakanlığa tahsis ettiği Haşim İşcan Kültür Merkezi Tesislerinde, onarım, bakım ve tamirat sözleşmede de açık olarak yazılı olduğu üzere bakanlığın uhdesindedir. Halkı yanıltıcı siyasi propaganda yapmak yerine bu arkadaş genel müdürlük görevini yapıyor olsaydı biliyor olması gerekirdi”. “Antalya Şehir Tiyatroları’nın salonlarını gezsin” Tamer Karadağlı’nın, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü bir devlet memuru olarak, seçim yasaklarının başladığı bir dönemde suç işlediğini ve Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne çamur atmaya çalıştığını öne süren Başkan Böcek, ”Kendisi çok gezmek istiyorsa bizim belediyemizin Antalya Şehir Tiyatrolarının salonlarını, tesislerini, imkanlarını gezebilir. Sanata ve sanatçıya ne kadar çok önem verdiğimizi görebilir. Kendilerinin Antalya halkını cezalandırır gibi ilgilenmedikleri, bakım onarım yapmadıkları bu tesiste Antalya’ ya gelip videolarla halkı aldatmaya çalışmak, çok ucuz bir siyasi yöntemdir” diye konuştu.